Tav - Gezimanya Sergisine Katılan Yarışma Fotoğrafları - 1

Adem Öztürk ÇİN Fotoğraf 08.05.2013 tarihinde Ankara ODTÜ Bahar Şenliklerinde Çin kültürünü ve yöresel kıyafetlerini sergileyen bir stant ta çekilmiştir.Bayrak herzaman önemli bir anlam ifade etmektedir ülkeler için ve Çin Bayrağın kızıl rengi, devrimi simgelemektedir. Yıldızların sarı olmasının nedeni ise kızıl fon üzerinde parlayacak şekilde durmalarıdır. Büyük yıldız, ÇKP'yi, dört küçük yıldız da Çin halkını temsil etmektedir. Bu, Çin halkının ÇKP'nin önderliğindeki büyük birliğini ifade etmektedir.

Adem Öztürk Fotoğraf 10-05-2013 tarahinde Odtü Şenliklerinde Endonezya standında çekilmiştir. Endonezya, Hint Okyanusu ve Pasifik Okyanusunun bitiştiği yerde, Ekvator çizgisi üzerinde ve dünyanın en büyük Alana yayılmış tektonik adalar ülkesi Endonezya 17 binden çok adanın bir araya gelmesiyle oluşmuş bir ülke, üstelik bunlardan adı konulmuşların sayısı henüz 1500’ü geçmiyor. 

Adem Öztürk Fotoğraf 10.05.2013 tarihinde Ankara ODTÜ Bahar Şenliklerinde Kore kültürünü ve yöresel kıyafetlerini sergileyen bir stant ta çekilmiştir.Kore kültüründe giyimin önemli bir yeri vardır. Sosyal duruma göre, Koreliler eskiden sosyal sıralamanın önemli bir işareti yapmak için farklı elbise kullanıyorlardı. Etkileyici, fakat bazen hantal, ağır, sıkıntı verici, kostümler yönetici sınıf ve kraliyet ailesi tarafından giyiliyordu. Bu üst sınıflar ayrıca kendileri ile basit halk arasında bir mesafe bırakmak için mücevherat kullanıyormuş.

Adviye Özyar Kadıköy Rıhtım 14.02.2014 ​Güzelliğini güneşten almış bir gün, hafif bir rüzgar.. bir vapur köpük köpük rıhtımdan ayrılıyor. Kadıköy'den vapurla ayrılırken mendirek'te konaklayan martı, karabatak sürüleri uğurluyor bizi.. Kadıköy Eminönü, Kadıköy Beşiktaş arası vapurun arkasında, dalgalanan bayrağın altında, ellerimizde çaylarımız ve  simitlerimiz ve simitlerimize ortak olan martılar… 

Adviye Özyar Moda Sahilinden_18.04.2014 İstanbul kanatlarımın altında; Tarihiyle, coğrafi konumuyla dünyanın en güzel şehirlerinden biridir, İstanbul. Boğaziçiyle, Avrupa ve Asya kıtalarının karşılıklı birbirini seyretmesiyle muhteşem bir coğrafyadır. Asya’dan Avrupa’ya, tarihi yarımadaya akşamüstü bakmak, dünyanın en keyifli anlarından olmalıdır. İstanbul’un kalbi Ayasofya’ya, ruhu Süleymaniye’ye, canı Sultanahmet’e.. Hele bir de martı gibi havada süzülerek İstanbul’a bakmak...

Ahmet Bozkurt 2013 yılı Ağustos ayında bir grupla yaptığımız Kenya gezisi sırasında ziyaret ettiğimiz Masai Mara’da bir Masai köyünde çektiğim bu fotoğraf beni adeta ortaçağ yaşamına götürdü. Sıçrayarak dans etmenin Masai gençlerine statü kazandırdığı ve bu sayede köyün en güzel kızını seçme şansı bulabildikleri bu alanda çocuklar da bize şimdiden bu işte ne kadar becerikli olduklarını göstermeye çalıştılar. Çocuklar her yerde aynı, şirin ve sevimli…

Ahmet Bozkurt Masailer, büyükçe bir daire biçiminde yerleştirilmiş evlerin ortasındaki alanı, akşamları hayvanlarını yabani hayvan saldırılarından korumak için kullanıyor.  Ahşap direkler ve toprak kullanılarak yapılmış evlerin her biri 10-12 metrekareyi geçmiyor. Masai gençlerinin abanoz sopaları onlar için önemli bir silah ve aynı zamanda dayanarak dinlenebilecekleri bir araç.

Ahmet Bozkurt Her zaman her yerde olduğu gibi Masai  kızları da küçük kardeşlerine bakmaktan yemek yapmaya kadar annelerinin  baş yardımcıları. Soyulan patatesler kalabalık olduğu belli olan aile için bir öğün yemek olacak. Hemen yandaki gübre yığını yakıt veya sıvası dökülmüş duvarlar  için sıva malzemesi olarak kullanılmak üzere hazırlanmış gibi duruyor.

Ahmet Bozkurt Yöresel müzikleri eşliğinde, rengarenk giysileri ile Sanat Sokağı’nda dans eden Bolivyalı kızlar savrulan etekleri ile etrafa neşe saçıyor. Biz de ilginç bir müze gezisini erteleyip bu neşeye katıldık. La Paz Dünyanın en yüksekte ve en ucuz Başkenti. 3200 m den 4200 m ye kadar irtifada yerleşmiş. Fakat dünyadaki benzerlerinin tersine zengin mahallesi 3200 m de kurulmuş. Çünkü orada iklim daha elverişli. La Paz çok renkli bir kent.

Ahmet Bozkurt Dünyada çok az örnekleri olan mezarlıklardan birisi La Paz’da bulunuyor. Ölülerin küllerinin saklandığı odacıklarda, meftanın hayattayken çok sevdiği, bu bölmelere sığabilecek, objeleri koyuluyor. Düğün günü fotoğrafından, fanta şişesine kadar geniş bir yelpazedeki eşyalar  yanında. Çalınmasınlar diye kilit altında. Fotoğrafın üst bölümündeki  tepelerde üst üste yaşam devam ediyor, sonrası gibi.

Ahmet Bozkurt Bu bir banka soyguncusu veya terörist değil, sadece ayakkabı boyacısı olduğu için tanınmak istemeyen bir genç. La Paz sokaklarında bu gençleri gördüğümde şaşırdım, fakat fotoğraflarını çekmeye cesaret edemedim veya yeltenmedim. Onlar zaten saklanmak istiyordu. Bu nedenle duvara çizilmiş resmini getirdim size.  Satıcı kadın tezgahını açıyor bu anlamlı fonda.

Ahmet Bozkurt Her yıl İnka medeniyetinin başkenti Cusco’da düzenlenen Latin Amerika’nın ikinci büyük kültür festivali Inti Raymi’yi (Güneş yeni yılı başlangıcı) izleme şansım oldu. Burada yapılan törenlerde kraliçe rolündeki kişinin bu rolü  başarılı bir şekilde atalarına layık bir gururla taşıdığını izledim. Askerlerinin gücü onunla elbet.  İnkalar’ın muhteşem taş işçiliği gözünüzden kaçmasın.

Ahmet Bozkurt Ica/Paracas’da bulunan çöl ve kum tepelerinde gezi, 5000-6000 cc araçlar ve usta sürücüler eşliğinde turistler için çılgın bir eğlenceye dönüştürülmüş. Her birine 7-8 kişinin binebildiği bu araçlar ile kum tepelerine tırmanıyor, iniyor, hız yapıyor ve çığlıklar atıyorsunuz. İsterseniz aracın arkasındaki kay kaylar ile kum tepelerinden aşağıya kum kayağı yapıyorsunuz. Tepeyi çıkmak sorun değil araç gelip sizi alıyor.

Ali Öktem 1088 yılında kurulan ve Avrupa'nın en eski üniversitesi olan İtalya'daki Bologna Üniversitesi'nin bulunduğu bölgedeki meydana 2013 gezi olayları sürecinde muhtemelen öğrenciler tarafından yapılmış bir graffiti çalışması... Dünyaca ünlü şairimiz Nazım Hikmet'in Sebastian Bach isimli şiirinin dizelerinden alıntı yapmışlar. Türkçesi, Yürümek iyiye, haklıya, doğruya / Dövüşmek yolunda iyinin, haklının, doğrunun / Zaptetmek iyiyi, haklıyı, doğruyu şeklinde.

Ali Öktem Polonya'da başkent Warşova'dan güneydeki Krakow'a bir sonbahar günü tren ile seyahat esnasında yakalanan bir an... Farklı zamanlarda ekilen tarlalar ile sıralı ağaçlar keskin bir kompozisyon oluşturuyorlar. Mavi gökyüzü altında çimen yeşili ve toprağın kuru kahverenginin uyumu... Sonbaharın etkileri arka plandaki ağaçların yapraklarına yansımaya başlamış...

Ali Öktem 2012'yi 2013'e bağlayan gece Moskova-Kızılmeydan'da buz gibi soğuk ve karlı bir havada saatler öncesinden dolan alanda yeniyılı beklerken, meydana bakan saat kulesinde yelkovan ile akrep gökyüzünü gösterir şekilde bir araya geldiğinde Saint Basil Katedrali'ne rengarenk fon yapacak şekilde dakikalarca süren havaifişek gösterisi başladı. Onca renk arasında en anlamlısı meydan ile uyumu vurgularcasına kırmızı olandı..

Ali Öktem Kasvetli ve ıslak bir Nurnberg gününde kahverengi tonlarının yer, duvar, kapı, pencere, heykel vb gibi her noktayı ele geçirmesine inat kısacık bir süreliğine de olsa bir çikolata firması kurduğu stand ile meydanı mora boyuyor. İsviçre'den Almanya'ya esen mor yel ile bu ortaçağ şehrinin ağır havası dağılıyor, gözler boyanıyor, ağızlar tatlanıyor...

Ali Öktem Polonya'nın batısında yer alan Poznan'da, sonbaharın kapalı ve ıslak havasına inat eski şehir meydanını süsleyen evler renkleriyle meydanı ısıtmaya çalışıyorlar. Zayıf ve çelimsiz görünümlerine karşın belki de omuz omuza vermeleri sayesinde geçmişi 1200'lü yıllara dayanan meydanın son yüzyıllarından bugünlere birlikte gelebilmişler...

Ali Öktem Marmaris/Turunç'ta her hafta kurulan pazarın hediyelik eşya tezgahında, sıcak mı sıcak bir yaz günü beyaz tenteler altında, yüzlerce farklı ürün ve renk cümbüşünün baş dündüren etkisiyle yerli/yabancı turistler tavlanmaya çalışılıyor. Bölge halkının yetiştirdiği turunç meyvasının adının kahve çekirdeği misali renk adı olarak kabul görmesine şaşırmamak gerek, baskın renk tezgahta dahi turuncu...

Ali Öktem Mavi gök fonunda pembe camlı sokak lambasına tüneyen, meydanın olmazsa olmazı güvercinler... Venedik San Marco Meydanı'nda sokak lambalarının camına dahi meşhur Murano camının renkleri yansımış. İsmini imal edildiği Murano adasından alan camlar sonsuz renk tonunda hayal gücü ile sınırlı objelere uygulanırken fotoğrafta en sade hali görünmekte.

Ali Öktem Polonya'nın başkenti Warşova'da St.Anne kilisesinin çan kulesinin seyir terasından eski şehir meydanına bakan tarihi binaların görüntüsü. Adeta üstüste yığılmış gibi duran bu tarihi binalar geçen yıllara rağmen güzelliklerinden birşey kaybetmeden renkli yüzleri ile gülümsemeye devam ediyorlar. Bulutlu sonbahar göğüne rağmen, binalar önlerinde koşuşturan insanları ısıtıyorlar.

Arda Esen Okyanusun mavisinden geldigimiz bu tropikal ulkenin yezilini kesfetmek icin daglara ciktigimizda havanin neminden nefes almak zorlasmaya baslamisti ki hayatimizda gormedigimiz tondaki yesil rengin tadini ormanin derinliklerine girdikce daha fazla hissettik.

Arda Esen Orhaniye'de serin bir aksaustu, kisin ortasi olmasina ragmen gokyuzunun, kirisiksiz bir carsaf gibi denizin ustundeki yansimasi insanin icini isitiyor. Ayna ayna soyle bakalim bu gokyuzunden guzeli var mi dunyada?

Arda Esen Florida sahillerinde yururken onunuz gozunuzun alabildigine kumsal ayaklarinizin altinda tatli bir sicaklik hissi ve kafanizi cevirdiginizde okyanusun gokyuzuyle birlikte bu ozel aksamustunde size sundugu huzur dolu bir an.

Arda Esen Karayipler gemi seyahatimizin Grand Turk adasi limanina yaklasirken sabah okyanus sularina vuran isil isil bir gunes ve muhtesem bir ada koyu bizi karsiliyordu. Doganin butun renklerinin parladigi bu ada manzarasi gormeye ve gostermeye deger.

Arda Esen Amerikanin Fort Lauderdale kentinde yorucu bir gunun aksam ustu ter atmak icin sahilde kosarken kafanizi kaldirip etrafiniza baktiginizda gordugunuz manzaranin bir okyanus esintisi kadar huzur verici olmasi paha bicilemez.

Arda Esen Havanin soguklugunun manzaranin renklerine vurdugu buz mavisi bir sabahin etkisi altinda Selimiye koyunu onunuze alip kahvenin iskelesinde daglara karsi yaptiginiz köy kahvaltisindan daha guzel bir güne baslayiş dusunemiyorum

Arda Esen Okyanusun mavisinden geldigimiz bu tropikal ulkenin yezilini kesfetmek icin daglara ciktigimizda havanin neminden nefes almak zorlasmaya baslamisti ki hayatimizda gormedigimiz tondaki yesil rengin tadini ormanin derinliklerine girdikce daha fazla hissettik.

Behçet Erzincanoğlu Chefcaouen ( Sefsagün ) Mavi kent diye de anılır. Kent Meknes - Tanca karayolu üzerinde dağlar arasına sıkışmış bir çukurlukta kurulmuş. Yakınlarında Kışın kayak merkezi olarak kullanılan merkez olmasına rağmen o kadar iliman ve sıcak ki şaşırtıcı. Tur operatörlerinin gözünden kaçan şirin bir yer. Kısaca kasaba tarihi ve şimdiki durumu hk. bilgi vermek gerekirse; İspanyadan kaçan Müslümanların ve Musevilerin yerleştiği yer. Kuruluş tarihi çok eskilere dayansa da kasabanın gelişimi bu gelenler le oluyor. Mavi olması ise kendi evlerini boyayan Museviler veriyor. Çivit mavisi bu renk günümüzde, Musevi nüfusun pek kalmamasına rağmen yerlerine yerleşenler bu güzel rengi çeşitli haşerelere engel olmasından daha çok truzim amacıyla her yerde kullanmışlar. kasaba da eski şehrin içinde bir çok butik otel var. Her yer ama her yer çivit mavisi. Görülecek yerlerin başlarına not edilmesi iyi olur.’

Behçet Erzincanoğlu Essaouira ( Süveyra ) Atlas okyönüşü kenarında kurulmuş şirin bir balıkçı şehri. Şehir balıkçılık yanında en büyük gelirini Trizimden kazanmakta. Bu yer de tur operatörlerinin gözünden kaçan bir lokasyon. Şehir Medina ve yeni diye ayrılır, aslında tüm Fas gezisinde bu yerleşim ayrımına şahit olunur. Biz her gittiğimiz fas şehrinde Medina dediğimiz eski yerleşim bölgelerini tercih ettik. Essaouira medinası ispanyol mimarisinden de etkilendiği belli ki deniz tarafında devasa bir meydanı bulunan fas da rastlayacağınız 3-4 medinadan biridir. Sokakları daracık ve cıvıl cıvıl gezginlere hizmet veren irili ufaklı dükkanlar ve bir çok butik otellerle doludur. Akşam güneşinin Okyanüz üzrinde şehre veda ederken gönderdiği ışıkların bulutlar arasından şehre gönderdiği ışık oyunları nı surlardan seyretmek çok etkileyici. Bu yer de gezginlerin hoşuna gide çek bir yer olduğunu yazmalıyım.’

Behçet Erzincanoğlu Büyük Çatı köyü. Gökova körfezinde yer alan rüzgardan korumalı bu liman kişinda balıkçıların nefeslenip teknelerini onardıkları küçük bir koydur. Bu lokasyona marmaris - Datça kara yolundan ayrılan, çok kimsenin bilmediği dar ve zemin şartları kötü toprak bir yolla da ulaşılabiliyor. Çok iyi resim veren nadide bir köy. Denizden sonra başlayan 15 -20 metrelik cam ormanının gölgeliğinde serin serin size sunulan tabiat şölenini yaşamanın hazzı inanılmaz. ’

Behçet Erzincanoğlu Perast, Sveti Dorde adası. İşte fotograf meraklısı gezginlerin çok hoşlarına gidecek bir ülke. Karadağ ( Montenegro ) Bu ülkenin her yerini 6 günde bitirebilecek büyüklükte olması nedeniyle kısa ama doyurucu bir gezi için ideal ülke diyebilirim. Sveti Dorde adası Kotor körfezinde Perast kasabası karşısında yer almakta. Adada 12. yüzyıldan kalma asil mezarları bulunmakta. Hemen yanında ki, içinde kilise bulunan Gospa Od Skrpjela adasına gidiş dönüş 5 euro ya küçük teknelerle gidilirken yanından geçilen adanın seyrine doyum olmuyor.’

Berrin Cerrahoğlu Bir Güneydoğu fotoğraflama çalışmasında  Gaziantep, Şanlıurfa,Adıyaman, Diyarbakır, Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak  illeri ve ilçelerini 9-10 gün gibi bir sürede dolaştım.Bu iller Mezopotamya ve Anadolu Uygarlıkları’nın keşiştiği alanda kurulmuşlardı.Aynı zamanda ticaret ve bilgi alışverişi ile kültürleri birbirine bağlayan Tarihi İpek Yolu’nun üzerinde yer alıyorlardı. Siirt’te rastladığım bu çocuklar boncuk satıyorlardı.Boncukların cezbedici renkleri ile çocukların neşeli ve sevimli hallerini görünce ben de deklanşöre bastım..

Cansu Çoşkuncan Bu güzel çeşme aslında sadece şans değil aşk da getiriyor rivayete göre. Bir dilek havuzu olduğuna bakmayın aslında ondan daha öte.. Roma'da iki kadın aşık olmak için bekliyorlar.Belki de aşklarını bulmuşlardır.

Cansu Çoşkuncan Güney Karolina'nın en büyük gölü, kano için ideal durgunluk yaşamınız için de ara sıra durgunluklara ihtiyacınız olabilir.Gözlerinizi kapayın bir an için kürek çekmeyi bırakın. Suyun mırıltısı, havanın güzel kokusu ve güneşin sıcaklığını hissedin.

Cihan Tayboğa Güven  "Hayal Geçidi" Yağmur ve sisin her mevsim olduğu Kuzey Denizi'nin bu kasvetli coğrafyasında aniden beliren gökkuşağı, bir tebessüm yaratıyor denizcilerin yüzlerinde ve onlara hatırlatıyor; insanın hayatında geçmiş yoktur, daima gelecek vardır. Bazen ufukta fırtına, bazen ise gökkuşağı vardır. Fizik kuralları gereği gökkuşağına ulaşmak mümkün değildir, bu nedenle geriye tek birşey kalır, hayal gücünü zorlamak ve denizcilerin hayatı hayal kurmakla geçer.

Dilek Sağıroğlu Milano Katedrali olarak da bilinen Duomo di Milano Katedrali, İtalya'nın Milano kentinin merkezindeki adını bu katedralden alan Piazza Del Duomo meydanında bulunuyor ve bence katedral bu meydanı daha da anlamlı kılıyor.  Her daim kalabalık olan Piazza Del Duomo meydanı gezginler için vazgeçilmez bir nokta. Hatta Milano'da ilk gidilmesi gereken yer desek yeridir. Meşhur italyan espressosunu yudumlayabileceğiniz kafeleri, katedral manzarası eşliğinde yemekler yiyebileceğiniz restorantları ve dünyanın en eski alışveriş merkezi olan Galleria Vittorio Emmanuele'i de bünyesinde barındırıyor.

Dilek Sağıroğlu Coliseum, Roma, İtalya   Coliseum İtalya'nın başkenti Roma'da bulunan eski bir arenadır. Yapımına MS 72 yılında başlanmış bu arenada imparatorlar halkı ve kendilerini eğlendirmek için gladyatör dövüşleri düzenlerlermiş. Ayrıca dönemin gösterileri ve infazları da bu arenada gerçekleştirilmekteymiş. Dünyanın yedi harikasından biri olan bu muhteşem yapı sizce de gece ışıklandırmasıyla bambaşka bir güzelliğe bürünmüyor mu?

Emre Karaoğlu Ekteki fotoğraf Madrid'te bir flamenko dans gösterisi sırasında Cante adı verilen türde şarkıyı söyleyen sanatçılara aittir. İspanya dans kültüründe önemli yeri olan Flamenko, Endülüs bölgesine özgü müziğe eşlik eden görsel yönden çok zengin bir danstır. Ayrıca dansçılara bir gitarist ile şarkıcı eşlik eder.

Emre Karaoğlu Ekteki fotoğraf Madrid'te bir Flamenko Show'u sırasında muazzam bir enerji sarfederek dans eden ve dans sırasında kendinden geçen bir flamenko dansçısına aittir. İspanya dans kültüründe önemli yeri olan Flamenko, Endülüs bölgesine özgü müziğe eşlik eden görsel yönden çok sengin bir danstır. Dans esnasında özellikle el ve ayak koordinasyonu göz doldurur. 

Fulya Küçükaksoy Müziğin kalbinin attığı yer Viyana'da iki aşığın aşklarını sergiledikten sonraki yürüyüşleri gizli fotoğrafta. Viyana bilindiği gibi aşkın damarıdır, müziğin ana yerlerinden biridir. Sevdiğim adamla, sevmeyi öğrendiğim bir anda tanıştım hem Viyana ile, hem müzik ile, hem aşk ile. Hepimiz aşkla tutunuruz birbirimize ve aşkı bilmeyenlere anlatırız ya hani. Görevimiz bitince de bir başkasına anlatmak için çıkarız yeni yolculuğumuza. Müzik gibi... Aşkın müziğini her zaman dinleyebilenlere, duyabilenlere...

Fulya Küçükaksoy Kelebeğin ömrünün bir günlük olduğunu söylerler. İnanmayın... O bir gün yaşadıkları ve yaşattıkları ile tüm ömür geçinebilirsiniz... Umut hayattaki en önemli histir. Hastalıktan, aşk acısından, gelecek kaygısından kurtarır insanı.. Umudun adının geçtiği heryer huzurludur. Tıpki Viyana Kelebek Evi gibi... İçine girdiğiniz an sıcaklık, kozadan çıkan yeni umutlar, yaşayacağı o günü doyasıya yaşamak istercesine kanarlarını hızla çırpan büyülü kelebekler size herşeye rağmen umutlu olmanızı hissettiriyor. 

Gökce Yılmaz Ganj nehri kıyısında sabah seramonisini yapan bir rahip. Akşam yapılan Aarti seramonisinde olduğu gibi önce ses, sonra koku ve ardından ateş ile Ganj ana kahvaltıya çağrılıyor. Gün doğumunda güneşi selamlıyor. Rahibin belinde sadece turuncu bir peştamal var, vücudunun geri kalanı ise beyaza yakın gri bir toz ile kaplanmış. Rahibin seramoni öncesinde etraftaki küllerle vücudunu kaplıyor. Ve seramoniyi bu şekilde gerçekleştiriyor.

Gökce Yılmaz Nepal’in Katmandu Şehri’ndeki Pashupatinath tapınağı Bagmati Nehri üzerinde kurulmuş. Her bir köşesinde Hinduizm’i canlı olarak görebiliyorsunuz. Ölen kişinin ardından yakın akrabası bir rahibe dua okutuyor.

Gökce Yılmaz Hint eyaleti Sıkkım sınırında bir kasaba Rangpo. Teesta Nehri kıyısında kurulmuş. Bihari Festivali, Ekim sonu Kasım başına rastlayan 2 günü kapsıyor. Bu festivalde özellikle kadınlar en güzel giysilerini giyip, ayak bileklerine kadar suya giriyorlar. Suyun içindeki bir kayanın üzerine konmuş olan Güneşi temsil eden turuncu renkli kadife çiçeklerden yapılmış olan çelenk şeklindeki yere yiyeceklerini getiriyorlar. Burada yiyeceklerini kutsatarak, tekrar eve geri götürüyorlar. Coşkulu müzik ve havai fişek bu manzaraya eşlik ediyor. Ertesi sabah gün doğumunda yiyecekler evden alınıp yine aynı seramoni ile tekrar kutsanıyor. Akşam kutsanan yiyecekleri gönül rahatlığı ile yiyorlar. Bu seramoni sırasında özellikle kadınlar eşleri için sağlık ve iyilik diliyorlar.

Gökce Yılmaz Hint eyaleti Sıkkım sınırında bir kasaba Rangpo. Teesta Nehri kıyısında kurulmuş. Bihari Festivali, Ekim sonu Kasım başına rastlayan 2 günü kapsıyor. Bu festivalde özellikle kadınlar en güzel giysilerini giyip, ayak bileklerine kadar suya giriyorlar. Suyun içindeki bir kayanın üzerine konmuş olan Güneşi temsil eden turuncu renkli kadife çiçeklerden yapılmış olan çelenk şeklindeki yere yiyeceklerini getiriyorlar. Burada yiyeceklerini kutsatarak, tekrar eve geri götürüyorlar. Coşkulu müzik ve havai fişek bu manzaraya eşlik ediyor. Ertesi sabah gün doğumunda yiyecekler evden alınıp yine aynı seramoni ile tekrar kutsanıyor. Akşam kutsanan yiyecekleri gönül rahatlığı ile yiyorlar. Bu seramoni sırasında özellikle kadınlar eşleri için sağlık ve iyilik diliyorlar

Gülderen Kayır Afrika'nın güneybatı sahillerinden başlayıp   dünyanın en eski çölü Namıb ve en yüksek kumullarından oluşan Namıbıa'nın Botswana ve Zambia arasına 400 km ok gibi  saplanan dar Caprivi şeridi bol suyuyla çölden sonra insanı rahatlatıyor.Aynen bu bölgede yaşayan  güzel kızın bakışları gibi.

Gülderen Kayır Etiyopya değişik etnik gruplardan oluşan,tarihte bilinen en eski medeniyet. Sefaletleri, yaşam tarzları, hayrete düşürüyor , üzüyorsa da; insan  geleneklerinin   yine de değişmemesi gerektiğini umut ediyor.Yolda arabayı saran çocuklara verilen yiyeceklerden geç kalıp alamayan küçük çok üzülmüştü.Ama ona sahip çıkacak bir ağabeyi vardı.

Gülderen Kayır Burkina Faso küçük anneler ülkesi.Sırtında sürekli taşıyarak bakmakla görevli olduğu kardeşi ağır gelmiyormuşcasına beyaz adamı görünce bir tane de kucağına alıyor.Yaşadıkları sefalet içinde umutla gelen yabancıya bakıyorlar, ama kendilerine verilen hediyeyi bir diğerinden kapmaya  çalışmayacak kadar da saf ve masumlar.

Gülderen Kayır Dünyanın en renkli ülkesi Hindistan'ın Jaipur şehrinde kutlanan Holy (Renk)  festivali.İlk gün yakılan ateşlerle ruhlardan arındığına inanan halk  kırmızı,sarı, yeşil mor ,mavi renklerle şarkılar ve danslar eşliğinde   baharı  karşılar. Ortama uyum sağlayan turist  çocuklardan  küçük kız, kardeşinin tüm ciddiyetine karşın, kadınlık içgüdüsüyle saçlarını düzelterek poz verdi.

Gülderen Kayır Kathmandu'daki dünyaca ünlü Budist tapınağı Swayambhunath Stupa (Maymunlar  tapınağı).  ''Om Mani Padme Huma'', açılardan  kurtulmaya, ruhun rahatlamasına yarayan Budistlerin meditasyon yaparken söylediği müzik tüm tapınakta yankılanırken,  rahibin teknoloji dünyasına dalmış hali ilginçti.

Gülderen Kayır Jaipur'un 11 km dışında  16.yüzyılda inşaa edilen  Amber Palace minyatür ve mermer işçiliğinin güzel örneklerini sergilemektedir.Bu güzel sarayın penceresinden aşağıda fillerle yukarıya çıkan turist kafilelerini,yazlık sarayı, uzaktan ise Jaipur şehrini görmeye çabalayan kişi renkli gözlükleriyle fotoğrafın içinde yer alıyordu.

Gülderen Kayır Burkina Faso ( kelime anlamı hür- onurlu insanlar)   batı Afrika 'nin  en fakir, okuma yazma oranı düşük olduğu ülkelerinden  biri. Turistlerin  jeeplerle yolculuk yaptığı,bazen çölde olmayan yolda bir bilinmeze gidildiği hissi yaşanabilirken; halkın varsa imkanı aldığı motoruna şişe veya bidonda yakıt temin edebileceği markalı istasyon.

Halil Kaya Prag'da çekildi. Kafka Ve Yaşayan tarihi ile ünlü olan Prag, Vltava Nehri’nin iki yakasına kurulmuş bir şehirdir. Ülkenin cazibe merkezi olan bu kent, 2000 senesinde Avrupa Kültür Şehirleri’nden bir tanesi olmaya da hak kazanmıştır

Halil Kaya Katalanya'nın başkenti ve Madrid'den sonra İspanya'nn en büyük ikinci şehridir olan Barselona’da çekildi.. Tarihi yapıları ve doğal güzellikleriyle İspanya'nın en çok turist çeken kentlerinden biridir. Tarihin içinde dünya insanı...

Handan Diker Fotoğrafım New York'un ünlü binası' Flaitron Building' yada başka bir deyişle' Ütü binası'nda çekildi.Böyle denmesinin bir tek sebebi var o da ütüye benzeyen şekli.1929 yılında inşa edilen binada örümcek adam ya da Armegeddon gibi filmlere film seti olmuş olması.Bir çok Amerikan Filminde izlediğim bu binayla resim çektirmek benim için çok fantastik idi. Kendimi film yıldızı gibi hissettiğim nadır anlardan biridir bu fotoğraf.

Handan Diker Artık sadece New York'un değil Amerika'nın simgesi haline gelmiş olan özgürlük heykeli ile.Özgürlük adası üzerinde bulunan bu anıt hem heykel hem de bir gözlem kulesi. New York limanından kalkan tur teknesi ile gittiğim heykeli inip gezmek mümkün olmuyor.Ben de uzaktan da olsa bir fotoğraf çektim.Heykelin bence en ilginç yönü Singer dikiş makinelerinin kurucusu olan İsaac Singer'in dul eşi İsabelle Boyner'in burada modellik etmiş olması. Heykelin üstünde şu tarih göze çarpıyor. 4 Temmuz 1776. Yani Özgürlük Günü.

Handan Diker Amerikan Doğal Tarih Müzesinde çekildi. Bence çok önemli bir kare çünkü kolay kolay bir dinozorla resim çektirmek pek de kolay bir şey değil. Central Park'ın tam karşısında yer alan müzenin içinde çektiğim bu kare oldukça önemli. İnsanlar nasıl heyecanlanıyorlar burada anlatamam. Ancak çocuklar çok doğal karşılıyorlar nede olsa onlar bu simgelere çok alışıklar.

Handan Karaağaç Nepal, Çin ile Hindistan arasındadır. Başkenti Katmandu'dur.   Nepal nüfusunun yüzde 40’ı, 15 yaşın altındaki çocuklardan oluşuyor. Çocukların yüzde 45’i mutlak yoksulluk içinde, en temel ihtiyaçlarına ulaşamıyor.  Evlilik yaşı yasalarla 18’in üstüne çıkarılmış olmasına karşın,  kız çocukların yüzde 20’si 15 yaşının altında gelin olurlar. Bu kızımız da hem halkının özelliklerini taşıyor hem de saflığını en güzel şekilde gösteriyordu:Bizlere 'namaste ' (merhaba ) diyordu.İçimden en güzel dilekleri onun için diledim...   Nepal-Katmandu 25 Ocak 2014 de çekilmiştir.

Handan Karaağaç Kudüs,Ortadoğu'da bulunan, Dünya’nın en eski şehirlerinden biridir. Kudüs, üç din olan Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam için kutsaldır. Uzun tarihi boyunca, , iki defa yok edildi, 23 defa işgal edildi, 52 defa saldırıya uğradı ve 44 defa ele geçirilip tekrar kurtarıldı.  İnsanı bambaşka duygulara ,hayallere,düşüncelere götüren şehir ve sokakları...

Handan Karaağaç Nepal'de Chitwan ,Milli Parkıyla ünlüdür.Hayvanlar için doğal yaşam alanıdır.Bu Parkın yanındaki köylerde ise yaşam devam etmektedir.Olabildiğince ilkel koşullarda...Yük her zamanki gibi bayanların sırtındadır.Yemek ,bulaşık ,yıkanma hep evin dışındadır.Bu bayan da çıkardığı suyla birazdan dışarda (her mevsim olduğu gibi) vücudunu yıkayıp kurulanacaktı.     Nepal-Chitwan 28 Ocak 2014 tarihinde çekilmiştir.

Handan Karaağaç Nepal coğrafi konum olarak güney Asya'da, kuzeyde Çin ve güneyde de Hindistan’ın arasında.KuzeyindeHimalayalar ve güneyinde de ormanlık Terrai bölgesi ile çevrelenmiştir. Yaklaşık olarak 29 Milyon nüfusa sahip olan Nepal’de halkın büyük bölümü tarımla uğraşmakta.Yaşam zor şartlarda sürmekte.   Nepal'de Chitwan ,doğal yaşam alanlarıyla ünlü.Hayat doğal bir o kadar da zor.Balıkçı kardeşimiz ağlarını serdi,tuzaklarını kurdu ve evinin yolunu tuttu bir akşam üstü...   Nepal Chitwan 28 ocak 2014 tarihinde çekildi.

Hülya Saçlı Hayvancılıkla geçinen Masailer, daha çok et ile karınlarını doyuruyor. Masailer, dini törenlerinde büyük veya küçükbaşhayvanların kanını içiyor. Köyü daha korunaklı hale getirmek için kulübeleri çember şeklinde inşa eden Masailer, tören ve toplantıları köyün ortasındaki boş alanda yapıyor.

Hülya Saçlı Güneş’in çekim gücüne bağlı olarak okyanuslardaki su seviyesinde meydana gelen yükselme ve alçalmalara gel-git ya da med-cezir denir. Ay Güneş’e göre Dünya’ya daha yakın olduğu için Ay’ın çekim gücü daha fazladır. İşte ayın bu çekim özelliğine bağlı olarak, suyun yükselmesine med veya gel, alçalmasına ise cezir veya git denilmektedir.

Hülya Saçlı Masailerin hayvanlarla birlikte yaşadığı kulübelerde tek bir oda ve küçük bir boşluk bulunuyor. Odada, anne, baba ve çocuklar yaşarken, kulübenin geri kalan kısmında hayvanlar yer alıyor. Masailer, kulübenin ortasına yaktıkları ateşle hem yemeklerini pişiriyor, hem de aydınlanma ve ısınma ihtiyaçlarını gideriyorlar.     

H. Oğuz Esen 21.08.2012 – Venedik - Burano evi İtalyanların geleneklerine düşkün oldukları malumdur. Dini simgelerini evlerinin önünde ve duvarında sergilemekten de hoşlanırlar. Venedik’e gidince Burano adasına gitmeden olmaz. Rengarenk evleri mi seyredeceğim, kanallarda dolaşan kayıkları mı, yoksa çiçek ve Aziz Meryem tarafından kutsanan çocuk dekorlu Burano evlerini mi seyredeceğim şaşırdım !   

H. Oğuz Esen 07.11.2013 – Venedik – Maskeli oyun Venedikliler çocuklarını gelenekleri olan rengarenk maskelerle oynamaya daha küçük yaştan alıştırıyorlar. Carlo ile Venedik’te Roma meydanından, San Marco Meydanına vaporetta ile giderken karşılaştım. Karşımda oturuyordu. Beni görünce yüzünü maskesi ile kapattı. Ben de bu hatıra pozunu yakaladım. Gözlerini maske altında bile hala nasıl kaçırdığına dikkatinizi çekerim.

H. Oğuz Esen 24.02.2012 – Yazlık Saray yolu, Pekin Geleneklerine bağlı olan Çin’liler her fırsatta her yerde dama oynamayı severler. Hava sıcaklığının sıfır dereceyi gösterdiği bu gün bile çok enteresan, yazlık saray ziyaretimiz esnasında saraya giriş yolu üzerinde dama ve daha çok çeşitli oyunlar oynayan yaşlılar bizi şaşırtmıştı. Epey bir zaman seyrettim, keyifleri yerindeydi. Bana da bu anı  fotoğraflamak kaldı.

H. Oğuz Esen 03.03.2102 - Şanghay – Buda Tapınağı Çin geleneklerine göre Buda’ya tütsü yakmak günahlardan arınmanın bir yolu. Şangay ziyaretimiz esnasında Jade Buda Tapınağından içeriye girdiğimizde etrafı bir tütsü dumanı kaplamıştı. E biz bundan eksik kalabilir miyiz? Hemen bir tütsü alıyoruz ve yağmura rağmen avlunun ortasındaki kazan içinde yanan ateşte biz de tütsülerimiz yakıp dualarımızı esirgemiyoruz. 

Hüseyin Yılmaz Lhasa  Dünyanın çatısı olarak adlandırılan Tibet’in başkenti Lhasa. Çin’in baskısı ile toplu ibadet bir dönem yasaklanmış olsa da Lhasa halkı Budizme çok bağlı. 

Hüseyin Yılmaz Lhasa  Tibet’te Ülkenin tapınakları gibi insanları da renkli. Her bölgeye göre giydikleri kıyafetler değişiyor. Bazı bölge insanları bir omzunu paltosunun dışında bırakacak şekilde giyinirken bazısı şapka takıyor. Ama en ilgi çekici olanlar ise pek çok bayanın çeşitli toka, boncuk ve tarak takmak suretiyle süsledikleri uzun ve örgülü saçları.

Hüseyin Yılmaz Lhasa  Jokhang Tapınağı kentin tam kalbinde yer alan Barkhor Meydanında yer alıyor. Tibet’te halkın ibadet ritüelleri sadece ellerinde manileri çevirmekten ibaret değil. Hem sokaklarda, hem tapınak çevrelerinde hem de tapınak içlerinde önce ayakta iki ellerini başları üzerinde birleştirip, yüz hizasına, daha sonra çene altına getirip daha sonra yüzü koyun yere yatıyorlar. Bu hakereti 3, 5, 7 gibi sadece tek rakamlarda tekrarlıyorlar. Bu şekilde ibadet eden kadınlar ise eteklerini açılmaması için ayak bileklerinden bir ip ile bağlıyorlar. Aynı ibadeti tapınak çevresinde ve sokaklarda yapanlarda elleri kirlenmesin diye ellerine kesekağıdına benzer birşey geçiriyor.

Hüseyin Yılmaz Solola Guatemala Guatemala’daki Solola şehri kent mezarlığı rengarenk görüntüsü ve Atitlan Gölü manzarası ile dikkat çekiyor.

Hüseyin Yılmaz Bocas Del Toro Panama’nın en fazla turist çeken bölgelerinden. Adalardan oluşan bölgede evler suyun üzerine inşa edilmiş gibi görünmekteler. Tüm adacıklar arasında ulaşım tekneler ile sağlanıyor. 

Hüseyin Yılmaz Santiago de Atitlan Guatemala’daki Santiago de Atitlan şehrinde Maximon yani sigara içen Tanrı. Sigara içen tanrının 1 metre yükseklikteki tahtadan yapılmış heykeli Maya, hristiyanlık ve Pagan gibi birçok farklı inanışın ifadesi olarak düşünülmüş. Halk Maximon’un hastalıkları iyileştirdiğine ve dilekleri gerçeğe dönüştürdüğüne inanıyor. Her sene değişik bir evde barındırılan ve bakılan Tanrı heykelini ziyarete giderken sigara, puro ve alkollü içki hediye götürmek gerekiyor.  

Hüseyin Yılmaz Las Garifunas  Honduras’ın La Ceiba kentinin doğusunda Corozal ile sambo creek arasında yerleşmiş bir topluluk Las Garifuna. İngilizlerin sömürge döneminde Orta ve batı afrika’dan zorla bu bölgeye getirilmiş olan kölelerin torunları. Giyimleri, müzikleri, karakterleri çok renkli. Honduras’ta özellikle yoğunlaştıkları bir diğer bölge ise Roatan adası

İpek Baltutan Granada, İspanya 2013. İspanya, 365 gününüzü farklı şehirlerde rengarenk festivallerle geçirebileceğiniz bir ülke. Bunlardan biri de  yaşadığım şehir olan Granada'nın Corpus Festivali idi. Büyük küçük herkesin özenle giyinip neşeyle sokaklarda gezindiği günlerden birinde Bibrambla Meydanında çocuklar için kurulmuş mini bir lunaparkta oynayan iki flamenko kıyafetli minik kız objektifime bu şekilde takıldı. 

İpek Baltutan Peru, 2013. Peru'nun yüksek dağlarından birini karşımıza alarak durduk. Peru insanlarının hemen hepsi sanatçı zanaatkar. Alpaka tüyünden yaptığı kazak ve bereleri satmaya çalışan bu Perulu kadının diğer yerlilerin aksine yabancılara alışmış, muzip bir ifadesi vardı. Yanına yaklaştım bir bere aldım. Birbirimize kanımız kaynadı olacak ki ben çekmeye o da poz vermeye başladı.  Yüzündeki çizgilere rağmen ardındaki dağ gibi hikmetli göğüs germiş hayata o da.

İpek Baltutan Antigua, Guatemala, 2012. Güney Amerika’nın meşhur, her an neyle karşılaşacağınız bilmediğiniz ‘mercado’ larında sıradan bir gün. Kilisenin  yer aldığı geniş meydanda tezgahlar kurulmuş herkes neyi var ise onu satmakla meşgul. Her yaştan yerli halkın kendini oyaladığı ve tüm renklerini bir araya getirdiği tezgahlar arasında dolanırken bu sahneyi gördüm. Minik bir kız kitap karıştırıyor, iki genç kız hemen yanında teknolojiye kendilerini kaptırmış eğleniyor, arkalarında yaşlı bir adam sessizce oturuyor. Kontrastlar bölgesi: güney Amerika.

İpek Baltutan Antigua, Guatemala, 2012. Ne kadar güzel olduklarını söylediğimde gülme krizine giren bu iki genç kızı elindeki karpuz gibi kızaran yanaklarıyla hatırlayacağım.

İpek Baltutan Xochimilco, Meksika 2012. Mariachi’ lerin şarkılarının kulakları doldurduğu ve bir çok meksikalı ailenin sakin ve keyifli bir nehir gezisi yaptığı Xochimilco’ da teknesiyle dolaşarak çiçek satan bir meksikalı kadın.

İpek Baltutan Merida, Meksika 2012. Köy okulunun müsamere anına denk gelmem büyük sürpriz oldu. Bu minik kız geleneksel kıyfetleri ile gösteride sırasının gelmesini beklerken sevimli bir şekilde bana gülümsedi.

İpek Baltutan Kapadokya, Türkiye 2013. Mustafapaşa köyünün dar  sokakları arasında dolaşırken kapalı ahşap kapının deliklerinden baktığımda yaşlı bir teyze tarafından saçı kesilen bu amcayı gördüm. Gördüğüm sahneyi  yerde duran çuvalların da eşlik ettiğini görerek makinama sarıldım.

İrem Ortaç İlk gördüğümde hasta sanarak yanına yaklaşmaya çekindim, sonra annesinin ve babasının da aynı şekilde gözlerinin boyandığını farkedince, onlara özgü sürme çekme tekniği olduğunu anladım. Hindistan'da sürme, bebek doğduğunda göze sürülüyor ve gözün güçlendiği düşünülüyor, buna karşın bebeği nazardan güçlü gözleri koruyor. İlk bakışta akmış göz makyajına benziyor. Gözü sürmeli hintli gibi tarzı söylemler de burdan gelmiş demek ki ...

İrem Ortaç Brezilya’nın meşhur sahillerinde dönemsel olarak karşınıza sanat eserleri çıkabilir. Benim gittiğim 2012 ekiminde ispanyol sanatçı, Jaume Plensa’nın yaptığı 12metrelik devasa bir heykel olan “looking into my dreams-awilda” isimli eseri sergileniyordu. Eser eylülden kasıma kadar sahilde denizin içine yerleştirilmiş bir şekilde,bildiğimiz tüm sergilerin dışında bir alanda sergilenmekteydi. Arkada meşhur “Sugar Loaf” denen tepe ile bu kareyi çekmek bir daha kimsenin yakalayamayacağı bir fırsattı ve bu kareyi kaçıramazdım ...

İrem Ortaç Mont St Michel Fransa’nın normandiya bölgesinde, kara ile bağlantısı sadece bir araba yolu kadar olan bir kasaba. Gel git dönemlerinde gündüz sular çekiliyor ve geceleri suların yükselmesiyle beraber, kara ile olan tüm bağlantı ortadan kalkıyor ve muhteşem sihirli bir kasabaya dönüyor. Kasabada genelde eski binalar hakim, otellerde bu eski binaların içlerine yapmış odalarını. Gündüz gelgit yüzünden çekilmiş denizde yürüyebilirsiniz yanınızda gerekli ekipmanlarınızla giderseniz. Sabah uyandığınızda sindrella masallarından çıkmış gibi hissetmek istiyorsanız, Fransa’nın bu şirin kasabasına uğramanızı öneririm. 

İrem Ortaç Tayland bence dünyanın en güzel ülkelerinden biri. Fakat bizim yaşayış tarzımızın çok dışında bir akışı ve enerjisi var. Tayland’da trene binmek bir batılı için çok radikal ve cesur bir karar olsa gerek. En başta kabul etmeniz gerekn gerçek insanlardan başka haşerelerinde sizinle vagonları paylaştığı. Sonu gelmeyen 21 saatlik yolculuğumda verdiğim bir moladaki istasyonda, bir sonraki treni bekleyen Tayland’lılar bu karede..

İrem Ortaç Tayland’ın kuzey sınır bölgesinde Myanmar-Tayland sınırındaki Mae Hong Son kasabasında dünyanın en uzun boyunlu kadınlar kabilesi yaşıyor ”Long Neck Karen”. Anlatılanlara göre bu halkaların efsanesi oldukça ilginç: Karenlerin ataları dişi bir ejderha ve rüzgâr tanrısıymış. Karen kadınlarının bu geleneği ejderhanın görünüşünün bir yansıması. Kadınlar ejderhayı, erkekler rüzgârı sembolize ediyor. İnanışa göre halkaları sadece çarşamba günü doğan kadınlar, bu halkaları sadece dolunay döneminde takarlar. Her yaşa bir halka takılıyor. Bu kız da onlardan biri ... 

İrem Ortaç Varanasi Hindistan’ın en gerçek yüzü. Ölüm,doğum,hayat 3’lüsünü gözle görülür şekilde yaşatan şehir. Meşhur ölüleri yakma seremonileri Ganj’ın kıyısında gerçekleşen büyülü şehir. Genelde çok fazla fotoğraf çektirme meraklısı olan Hintliler,Varanasi’de tamamen daha kapalı, daha gizemli hayatlar yaşamayı tercih ediyor.Belki de Hindistan’ın din merkezi olarak anılmasından kaynaklanıyor.Evinin penceresinden bizleri sabahın ilk ışıklarında izleyen bu kadın beni çok etkilemişti.Aslında bir nevi hapis gibi gözükse de,o kendini pencerenin arkasında kendince bir korumaya almış,dış dünyanın etkilerinden koruyor edasıyla,bir yandan da dışarı korkak ve merak dolu bir bakış atıyor.

İrem Ortaç Sabah saat 5 50, sisli sabahın yavaş yavaş aydınlamasını huzur içinde,nehrin üzerinde süzülerek izliyorduk.Sanki dünya durmuş, biz orada, Yuna Nehrinde, dökük bir sandalda asılı kalmış gibiydik. Aldığımız her nefes huzurla,aşkla ciğerlerimize doluyordu. Taj Mahal dünyanın 7 harikasından biri oluşunu,tüm asaletiyle karşımızda yeni güne doğan güneşi selamlayarak kanıtlıyordu..