856 Sütunlu Camisiyle Cordoba

Cordoba, hızlı tren ile Madrid’e 2 saat mesafede yer alıyor. Cordoba şehrinin asıl merkezi Kordoba Cami'nin yani La Mezquita’nın bulunduğu bölüm.

İspanya’nın 17 özerk bölgesinden biri olan Endülüs yani Andalusia bölgesinin 8 şehri bulunuyor. Bunlar Sevilla, Granada, Cordoba, Cadiz, Huelva, Malaga, Almeria ve Jaen.

Cordoba, Guadalquivir’in nehir yatağında kurulmuş olan tarihi bir şehir. İlk olarak Romalılar tarafından kurulan bu şehir, o dönemler birkaç İspanyol şehrinden oluşan bir eyalete başkentlik yapmış. Bu dönemde şu an Cordoba Cami’ni bulunduğu yerde Eski bir roma tapınağı varmış. Ardından bu bölgeye Vizigotlar yerleşmiş.

Vizigotlar da Roma tapınağının üzerine San Vincente Kilisesi'ni inşa etmişler. Kilise yaklaşık 30 sene boyunca kullanılmış. Bu bölgeyi 716 senesinde Müslüman Araplar ele geçirmiş. İspanyollar, Müslüman Araplara "moro" diyorlarmış. Abbasilerin Emevilere yaptığı kıyımda, hanedandan tek kurtulan kişi olan Abdurrahman, annesinin ülkesi Fas'a geliyor. Oradan da Endülüs topraklarına geçiyor. Emirliğini de nehir kenarında yer alan Cordoba olarak belirliyor. 756'da I. Abdurrahman olarak emirliğini ilan ediyor. 785’te de meşhur Cordoba Camii'nin (La Mezquita) yapımına başlanıyor. Ve Araplar bu bölgeye o kadar çok önem veriyorlar ki bu bölgede çok fazla eser bırakıyorlar.

Bu camii ilk olarak 785 senesinde inşa edilmiş olsa da, daha sonraki emirlerin direktifleri ile 3 kez ilaveler yapılarak büyütülmüş. Toplam 856 sütunlu caminin içine, 16.yy’da 156 sütunu yıkılarak bir de katedral yapılmış. Bu yapının içinde Müslümanlık ve Hristiyanlık resmen iç içe geçmiş. Sütunlar hep farklı antik kentlerden getirtilmiş buraya. Sütunlarda genelde granit, yeşim taşı ve mermer kullanılmış.

Caminin tuğla ve taştan yapılmış, kırmızı beyaz renkteki kemerleri oldukça etkileyici. Sayıca da fazla olduğundan çok güzel bir doku çıkmış ortaya. Eko bile farklı. Burada rehberler insanları kilise sıralarına grup grup oturtarak gerekli açıklamaları yapıyor.

Cami o kadar geniş ki sanki ucu bucağı yok gibi görünüyor. Caminin içinde ufak odacık odacık halinde bölmeler var. Her bir odacığın içinde heykeller, haçlar, mumlar ve çiçekler var. Hristiyanlar bu odacıklarda ibadet ediyor ya da mumlar yakarak dileklerde bulunuyorlar.

Caminin mihrabı muhteşem. Burası özel korunma altına alınıp, demir parmaklıklarla çevrilmiş. Bu yapının içinde yer alan bir resim oldukça etkileyici. Cordoba, İspanyolların eline geçtikten sonra şehrin anahtarının İspanyollara sunulduğunu anlatan resim içimi burktu biraz.

Bahçesinde çok fazla portakal ve limon ağacı bulunuyor. Avludaki çeşmeler ise Arap mimarisinin etkisiyle yapılan Hristiyan mimari tarzındaymış. Bu tarza mudejar deniliyormuş.

İspanya’ya Araplardan çok daha önce yerleşenler Yahudiler. Yahudiler burada ilk olarak Cadiz’e yerleşiyorlar. Çünkü Yahudiler M.Ö. 1100 senesinde Cadiz’e Fenikeliler ile birlikte geliyor.

1492 senesinde Granada’yı Araplardan alan Isabel, buradaki Yahudilere ya din değiştirmelerini ya da gitmelerini söyleyince Yahudiler Osmanlı topraklarına sığınmış. Sefarad Yahudileri de böylece oluşmuş.

Yahudilerin Cordoba’da yerleştiği bölgeye Juderia deniliyor. Bu bölge labirent gibi bembeyaz evlerle süslü daracık sokakların birbirine bağlandığı, yollarda kaybolmamak için sürekli tabelaları takip etmeye çalışacağınız bir bölge. Bu kıvrımlı yollardan yürürken birden karşınıza tekrardan Cordoba Camii çıkıyor.

Camii ziyaretimizin ardından bahçenin diğer tarafındaki Duenas Kapısı'ndan çıkarak ara sokakları keşfe çıkıyoruz. Bu sokak Calle de Flores adını verdikleri Çiçekler Sokağı. Her yer bir başka güzel kokuyor. Bembeyaz badanalı evlerin dış cephelerine asılmış olan çiçek saksıları rengarenk cıvıl cıvıl bir hava katıyor bu sokaklara. .Yer yer turistik eşya dükkanları, oteller ve restoranlar da var. Sokaklar oldukça kalabalık. Bu sokakların en güzel ve renkli olduğu dönem ise 5-11 Mayıs dönemi. Çünkü bu tarihlerde tüm evlerin çiçeklerle bezeli avluları ziyarete açılıyormuş. Bu hali ile bu kadar etkileyici ise mayıstaki manzara nasıl güzeldir kim bilir...

Cordoba’nın en görkemli ikinci eseri olan olan “Alcazar de los Reyes Cristianos” isimli sarayı görmenizi de tavsiye ederiz. Anlamı ise “Hristiyan hükümdarların Alcazar’ı”. Burada bahsedilen hükümdarlar ise Kastilyalı Isabel ve Aragonlu Ferdinand çiftiymiş. Sevilla’daki Alcazar Sarayı'ndan esinlenilerek yapılmış ama onun kadar büyük ve etkileyici değil.

İspanyollar, Endülüslü bilim adamlarına sahip çıkmışlar. Cordoba'da birçoğunun heykeline rastladık. Ancak okullarında Endülüs tarihinde Müslümanların bu bölgedeki hakimiyet dönemlerini es geçiyorlarmış.

Cordoba’nın en ünlü ressamı özellikle esmer Cordobalı kadınları çizmiş olan Romero De Torres. Bir de Cordoba’nın kütüphanesinde tam 600.000 tane kitap varmış. Bu sayı ile en ünlü kütüphaneler arasında gösteriliyor.

Cordoba’dan dönerken yine yelpaze, kastanyet, deri eşyalar, porselen ya da zeytinyağı alabilirsiniz.

Cordoba'nın Kalbi: Guadalquivir Nehri

Şehrin kalbi Guadalquivir nehri… Kalbi diyorum çünkü verimli topraklar olduğu için ilk yerleşim hep bu nehir kenarında olmuş. Bu nehir üzerindeki en önemli yapı ise 1000 senedir sapasağlam ayakta duran Puente Romano, yani Roma Köprüsü. Orijinal temelleri üzerinde duruyor olsa da tabii ki tadilat görmüş bu kadar sene içerisinde. Bu görkemli köprünün manzarası gündüz vakti ayrı, gece vakti ayrı güzel. Özellikle de köprünün üzerinden tarihi kentin ışıklandırılması nefis görünüyor. Bir de Roma döneminden kalma 5-6 tane sütun var. Bu sütunlar da Yahudi Mahallesi çıkışında yer alıyor. Ama çok etkileyici olduklarını söyleyemem.

Bu köprünün arka tarafında ise Endülüs İslam eserlerinin sergilendiği Calahara Müzesi var. Ama açıkçası benim içini gezmeye vaktim kalmadı.

Cordoba'da Nerede Ne Yenir?

Cordoba’da yemek yemek için 2 önemli alan var. Birinci alternatif, La Mezquita'nın çevresindeki restoranlar ki burada Burger King’den Meksika restoranına kadar pek çok seçenek bulabilirsiniz. Diğeri ise Plaza Corredera. Plaza Corredera, Madrid'teki Plaza Mayor'un daha ufak bir versiyonu. Gerçi ben sabah saatlerinde ara sokaklarda dolaşırken yanlışlıkla bu meydana gelip buradan oldukça etkilenmiştim. Bu meydan caminin olduğu bölge ile kıyaslandığında çok daha hareketli bir bölge. Biz bu meydanı tercih ediyor ve bir restorana oturuyoruz. Neredeyse her köşebaşında domuz eti satılıyor.

Cordoba'nın en ünlü yemeği olan patates, biber, soğan, sarımsaktan oluşan "ajo colorado" isimli bir yemeği tercih ediyorum. Arkadaşım ise yine bu bölgeye özgü olan mezgite benzeyen Merluza balığını tercih ediyor. Her ikimiz de önden tapasları atıştırıyor ve bir tabak ta "Gazpacho” adını verdikleri soğuk servis edilen domates ağırlıklı çorbayı paylaşıyoruz.

Bu kadar çok yürüyüşün verdiği yorgunlukla kafamızı yastığa koyduğumuz gibi derin bir uykuya dalıyoruz.

Ertesi sabah ise otelde yaptığımız kahvaltı sonrası kendimizi yeniden dışarıya atıyoruz. Kahvaltıda dikkatimi çeken şey, zeytin ve zeytinyağı konusunda kendisine bu kadar güvenen bir ülkede sabah kahvaltı da zeytin olmamasıydı. Ama tabii bu bir çok Avrupa ülkesinde bu şekilde. Zeytinin düşük SES grubu hitap eden bir yiyecek olduğu inanışı var ama nasıl bir çelişkidir ki, akşam yemeklerinde yemek öncesi servis ediliyor.

Cordoba'da Konaklama İmkanları

Cordoba’da konaklayabileceğiniz birçok güzel otel bulunuyor. Guadalquivir Nehri’nin diğer tarafında bulunan Hotel Oasis, Kurtuba Cami’ye yaklaşık 1.5 km mesafedeki güzel otellerden bir tanesi. Bunun yanında Cordoba’nın eski şehir merkezinde yer alan ve Kurtuba Cami’sine 5 dakikalık yürüme mesafesi kadar yakın olan Hotel Maestre’de tercih edilebilecek oteller arasında. Ayrıca otelden Cordoba Boğa Güreşi Müzesi ve Juderia Sinagogu’na da sadece 10 dakika gibi bir sürede ulaşabiliyorsunuz. Bu iki otel de fiyat bakımından gayet ekonomik.

Eğer lüks bir otelde konaklamak istiyorsanız, şehir merkezinde bulunan ve Old Town’a yürüme mesafesi kadar yakın olan Eurostars Palace bölgenin en kaliteli otelleri arasında. Cordoba’da görmek isteyeceğiniz yerlerden olan Mezquita ve bir Musevi Mahallesi olan La Juderia, otelin hemen yakınında bulunuyor. Veya orta halli bir otel arıyorsanız, Cordoba’nın mağazaların yoğun şekilde yer aldığı ana alışveriş bölgesinde bulunan Sercotel Hotel Selu’yu seçeneklerinizin arasına koyabilirsiniz. Bu önerilerin dışında daha fazla otel seçeneği için buradan booking.com’a girebilir ve isterseniz rezervasyon da yapabilirsiniz.

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni