Adım Adım Brezilya

Rio de Janeiro'ya gidip de karnaval gezmeden dönülür mü? E tabii, sizin canınızın Brezilya'ya gitmek istediği tarihlerde karnaval düzenlemiyorlarsa sizde karnavalı bir başka Brezilya turunuzda görebilirsiniz. Nisan ayının başlarında, bir anda haritayı açıp gözüme davetkâr görünen Güney Amerika'ya ve özellikle Brezilya'ya gitmeye karar verdik. THY'nin direkt Sao Paulo uçuşunun olması bu kararımızda etkin bir rol oynamıştı. 14 saatlik yeme, içme ve film izleme ile geçen yolculuk sonrası Sao Paulo'ya inip iç hat uçuşu ile Rio de Janeiro'ya geçtik. Ana caddesi üzerinde yer alan, dünyaca ünlü Copacabana Plajı'na yürüyüşle 8 dakika mesafedeki otelimize yerleşerek kendimizi plaja attık.

Kilometrelerce uzanan beyaz kumlu plajını, şemsiye ve şezlong kiralayan tipler bölüşmüşler. 10 USD gibi ehven bir fiyata gün boyu kiralayıp güneşin ve denizin keyfine varabiliyorsunuz. Aynı şekilde 100 metrede bir yerleştirilmiş, dış ve iç görünüşü aynı olan büfelerden; soğuk içecekler, atıştırmalıklar ve tabii ki hindistancevizi alabiliyorsunuz. Tabii içecek bir şeyler almaya yerinizden kalktığınızda birini nöbetçi bırakmakta fayda var, ne olur ne olmaz… Dedikleri kadar tehlikeli görmedim Brezilya'yı, belki de zaten İstanbul'da yaşadığımdan ve biraz da dikkatli davrandığımdandır… Diğer plaj, Ipanema ile kıyasladığımda Copacabana bana daha sempatik geldi ve günlerimizin kalanını burada geçirdik. Tabii plajdan gözüken “Sugarloaf (Şeker Tepesi), İsa heykeli ve Corcovado Tepesi, Maracana Stadı ve Opera Binası gezilmesi gereken yerlerden… Biz bir acenteden ayarladığımız tur ile komple Rio de Janeiro turumuzu yaptık ve çok da memnun kaldık. Ancak tur dışında birçok yerde İngilizce sorularımıza Portekizce cevaplar almak bizi çok memnun etmedi.

Buradan Amazonlara açılacağımız, kuzeydeki Manaus şehrine uçtuk. Burası Rio de Janeiro'daki cıvıl cıvıl kalabalığın, renklerin ve hareketliliğin kaybolduğu; fakirlik ve sefaletin hissedildiği bir şehirdi. Genellikle de Amazonlar için gelen turistler, şehre girmeden havaalanından transferlerini yaptırıyorlarmış turlara… Şehre ulaşım genellikle hava veya deniz yoluyla yapılıyor, zaten uzunca bir süre karayoluyla ulaşımın mümkün olmaması bu bölgenin daha bakir kalmasına yol açmış. Zaman içinde ticaret şehri olmuş; limanları, gemi inşa merkezleri ile kozmopolit bir ekonomi merkezi olmuş. 19. yüzyıl sonlarında inşa edilmiş olan Opera Evi görülmeye değer… Tekne ile yapacağınız Amazon turunda deniz suyu ile nehir suyunun karışmadığı, iki renk olmuş denizi görebilir; kartalların avlanmalarına şahit olabilir ve timsahları seyredebilirsiniz. Yine bu turda balık çiftliklerini de gezebilirsiniz.

Amazonların içine doğru yapacağımız safari turu için sabah erkenden otelimizin lobisinde hazır bulunduk. Yaklaşık 1 saatlik kara yolculuğu sonrası hindistancevizi molamızı vererek, sonrasında nehirde 2 saat yol alacağımız teknemize yerleştik. Son derece nemli ve yemyeşil geçen yolculuğumuzda, yer yer balıkçı köylüleri ve köylü barakalarını görerek onlara el salladıktan sonra 2 gecemizi geçireceğimiz kulübelerimize ulaştık. Derme çatma bir yemek salonu ve lüksten uzak kulübelerimiz ortama gayet iyi uyum sağlıyordu. Daha lüks, klimalı barakalarda da kalma opsiyonu vardı tabii fakat doğayla iç içe olmanın fırsatını kaçıracak değildik… Gün içinde sıklıkla yağan yağmur, orman içinde yaptığımız günlük gezintilerimize engel olmadı ve çok sayıda Amazonlara özgü canlıyı görme fırsatını elde ettik. Zaman zaman zehirli ve tehlikeli canlılara dokunmamamız konusunda bilgilendirilerek, gerçekten keyifli ve biraz da heyecanlı maceramızı tamamladık. Bu turumuz genel bir Brezilya tanıma turu olduğu için, biraz ondan biraz bundan planlamıştık fakat tavsiyem en az bir haftanızı Amazonlara ayırmanız…

Buradan uçtuğumuz Sao Paulo'da büyük kentin karmaşası ve kalabalığına karışarak yeme, içme ve gezme aktivitelerine devam ettik. Onca kafe dururken Starbucks'ın önündeki kuyruğu garipseyerek, alışveriş merkezlerini gezmeye devam ettik. Ibirapuera Parkı, sanat müzeleri gezilecek yerlerden… Food Market ise bir restoranda oturup bir şeyler yiyip o hareketliliği seyredebileceğiniz, alışveriş yapıp keyifli zaman geçirebileceğiniz bir yer… Her ülkede mutlaka gitmeye çalıştığım Outback Restoran'da, yemek kalitesi ve servis açısından büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Hâlbuki Brezilya gibi bir et ülkesinde çok lezzetli bir menü bulacağımı sanmıştım, yanılmışım… Dönüş günü başlayan yağmur, adeta caddeden arabaları sürükleyecek azgınlıkta bir sel oluşturdu; bir saat kadar marketin önünde mahsur kalarak neredeyse uçağımızı kaçıracaktık.

Brezilya uzak bir destinasyon olmakla birlikte, sıklıkla gidilen Kuzey Amerika'daki bize en yakın şehirden sadece 4 saat daha uzak… Bütçeye de bağlı olmakla birlikte, hayatta sadece bir kez gidilecek bir rota olmamalı; zaten Rio de Janeiro turumda karnaval alanını boş boş gördüm, şimdi sıra bir de o heyecanı yaşamakta...

HALUK İSKORA

Yazar Hakkında

HALUK İSKORA

18 yaşımdan beri sualtı dünyasını keşfetmekteyim. Eğitmen balıkadam, teknik dalıcı ve sualtı rehberiyim.