Orta Amerika’da yer alan El Salvador, yüz ölçümü olarak Konya il sınırlarından daha küçük bir ülke. Yaklaşık 7 milyonluk nüfusu ile Amerika ana karasının nüfus yoğunluğu en yüksek olan ülkesi aynı zamanda.

Bölgedeki en sanayileşmiş ülke olan El Salvador, volkanik ve tektonik olarak oldukça aktif. Biri deniz altında olmak üzere 7 aktif volkan var burada. Bunlardan en yükseği ise başkent San Salvador’un batısında bulunan Santa Ana.

Ülkenin başkenti olan San Salvador yaklaşık 2,2 milyon kişilik nüfusa sahip.  Kent Orta Amerika’daki  kentleri birbirine bağlayan Pan American karayolu üzerinde bulunduğundan sanayi anlamında bir hayli gelişmiş olsa da ekonomik sıkıntını olduğu bölgeler de bir hayli yaygın.

Ekonomik imkansızlıklar insanları zekice şeyler yaratmaya zorlayabiliyor. İşte El Salvador'dan bir örnek; otomobil lastiğinden salıncak…

El Salvador'da tüm özel görevliler pompalı tüfek taşıyor. Güvenlik olarak orta karar bir ülke olmasına rağmen bana abartılı geldi.

Gerçi yakın zamanda (1980-1992) yılları arasında oldukça kanlı bir iç savaş yaşadılar ve bu savaşın psikolojik izleri her yerde görülebiliyor. Bu iç savaş sonrasında pek çok kişi ülke içinde yer değiştirmiş, özellikle de başkent San Salvador’dan çok kişi ayrılmıştır.

San Salvador’un en merkezi yeri Liberdat Plaza.

Bu bölgedeki sokak çalgıcıları oldukça güleryüzlü.

Sokaklar oldukça renkli. Pek çok yerde duvar resimlerine rastlayabiliyorsunuz.

Kent 16. Yy’da kurulmuş. Ancak volkanik bir bölge olduğundan çok sayıda önemli deprem yaşamış. Bunlardan en yıkıcı olanı ise 1854 senesinde gerçekleşmiş. 2001 senesinde yaşanan deprem ise özellikle Las Colinas bölgesinde büyük tahribat yaratmış.

Gelelim El Salvador’da yeme-içme kültürüne…

San Salvador usulu mısır; haşlanmış mısıra ketçap, mayonez, acı sos döküp hindistan cevizine buluyorlar…

      

Bunun adı "Poposa";  San Salvador'da oldukça yöresel bir yemek. Sokaklarda her yerde bundan satıyorlar. Pişirmesi bizim bazlama gibi. Mısır unundan yapılıyor. Benimkinin içinde peynir ve kabak vardı.

Bunun adı ise "Tamal"; Mısır unundan hamura sarılmış tavuk etini muz yaprağına sarıp fırınlıyorlar. Gayet lezzetli…

San Salvador’da enteresan bir bira içme şekli var. Bir bardağa 1/3 buz dolduruyorlar. İçine genelde etlerin yanında kullanılan bir tür sos olan Worcestershire, bir miktar lime ve arzuya göre biraz soda ya da sprite ve yine arzuya göre acı sos üstüne de içeceğiniz birayı ekliyorsunuz. Böyle anlatınca farkındayım kulağa kötü geliyor ama ben denedim ve beğendim. Worcestershire sos biraz turşu ya da şalgam havası veriyor enteresan yani…

Bu da domates sosu, karabiber, karides, kalamar ve bir çeşit midye ile yapılan deniz mahsulleri yemeği. Oldukça lezzetli.

El Salvador'da ve tüm Latin Amerika ülkelerinde 4 günlük bir resmi bayram var. İsa'nin ölümünü anılıyor. Ben de bunlardan birine denk geldim. Dualar eşliğinde, camdan tabut içerisinde bir İsa heykelini sembolik olarak defnediyorlardı.

San Salvador çevresinde çok sayıda antik maya buluntuları da yer alıyor. Bunlardan biri Joya de Ceren Maya buluntuları. Amerika’nın Pompei’si olarak anılıyor.

Buradan diğer bir antik kent olan San Andres’e gidiyoruz. Zapotitan vadisinde yer alan San Andres’in MÖ 900 senelerinde tarım alanı olarak kullanıldığı ve 250 senesinde volkanik hareketlenme neticesinde terkedildiği düşünülüyor.

Bu bölgede sabun yapımında kullanılan bir bitkiye rastlıyoruz. Adı “Pacun", arkada aşağıda duran da Pacun ağacı…

El Salvador’daki en popüler bölgelerden birisi ise Costa del Sole

Costa del Sole, sadece üyelerin girebildiği bir çeşit beach club. Arkadaki bungalovların üst katı yatak odası, yani otel olarak da hizmet veriliyor.

El Salvador, küçük bir ülke olsa da her bölgesinde farklı coğrafi oluşumları ve farklı tarihi yapıtları ile görülmesi gereken yerlerden biri.