İzmirli'den İzmir Tavsiyeleri

İnsanların bisiklet kullandığı, stresten uzak olduğu, kaliteli yemek yediği, yemekten zevk aldığı şehirdir İzmir… Seferihisar’ın Cittaslow unvanını alması da İzmir’in bu özeliklerinin sonucudur. Güzel İzmir’in güzel insanlarıyla tanışmak ve birkaç günlük de olsa İzmirli gibi yaşamak emin olun haftalarca “her şey dâhil” otelde kalmaktan daha iyi gelecektir. Umarım bu yazım, tatiliniz sırasında size yardımcı olur. Hadi başlayalım o zaman İzmir’i yaşamaya : )

Bunları yapmadan İzmir'den gitme:

- Güneş batmaya yakın Alsancak Kordon’da uzun bir yürüyüş yap

- Sabah kahvaltında kumru (domates, tulum ve biberli sandviç), boyoz, tulum peyniri, pişi ye

- Spor ayakkabılarını giy ve Karşıyaka Anıt’tan Bostanlı İskele’ye kadar yürü

- Alsancak “Mavi Köşe”de karışık sandviç ye

- Bir Cumartesi gecesini Gazi Kadınlar Caddesi’nde geçir 

- “Asansör”de İzmir manzarasına karşı bir çay iç

- Cafe Del Mundo’da dünya biralarının tadına bak

- “Topçu”da bol soğanlı çöp şiş ye

- Doğal Yaşam Parkı’na git

- Midyeli’de midyenin her türlüsünün tadına bak (kabuğuyla yememeye dikkat!)

- Dünya Barış Anıtı’na çık ve manzaranın keyfini çıkar

- Kızlarağası Hanı’nda Şükrü Bey Kahvecisi’nde kumda pişen Türk kahvesi iç

- Mutlaka sıkma limonla yapılan “Churchill”den iç (Karşıyaka Agora Çaycısı en iyi yapan yerdir)

- “I Love Karşıyaka” yazısı altında fotoğraf çektir

- Küçükpark’ta öğrenci mekânlarında vakit geçirdikten sonra “üniversite2”de gece boyozu ye

- Kafepi Köşk Bornova’da kaliteli yemeği ucuza ye, üstüne de mrQ iç ooh yarasın : )

- Bütün gün gezip yorulduysan Alsancak “Teapot”ta rahatlatıcı bir çay iç

- Fuarda gölet turu yap

- Bir hafta sonu Urla, Karaburun, Çeşme turu yap

- Günübirlik Şirince’ye git ve bütün şaraplardan tat

- Yunanlıların nasıl denize döküldüğünü merak edenler Karşıyaka’da “göz göz”, Göztepe’de “kaf kaf” çekebilirler.

İzmir'in öne çıkan mekanları

Karşıyaka:

Herkes için memleketi özeldir ama Karşıyakalılar için bu durum biraz daha farklı boyuttadır. Hatta öyle ki Karşıyakalılar, Karşıyaka için “Kutsal Topraklar” deyimini kullanırlar. Latife Hanım Köşkü ve Zübeyde Hanım’ın mezarı Karşıyaka çarşıya çok yakın mesafede, ziyaret etmeden geçmemenizi tavsiye ederim.

Bostanlı:

İzmir’in en nezih semtidir. Kafeler, barlar büyük oranda insanların yaşadığı binaların giriş katlarında yer aldıkları için erken kapanırlar ve müziğin sesi ayarında tutulmak zorundadır. Türkiye’de yaşanacak en güzel yerdir desem yanılmış olmam herhalde…

Mavişehir:

İzmir’in en yüksek katlı binalarının bulunduğu mahalledir. İzmirlinin yaşam tarzından uzak, güvenlikli siteler içerisinde sürer burada hayat…

Dünya Barış Anıtı:

İzmir manzarası eşliğinde romantik bir yemek için ideal…

Karşıyaka Spor Salonu:

Karşıyakalıların Türkiye’deki en iyi basketbol taraftarı olduğu gerçeğini göz önünde bulundurarak, bu salonda bir Karşıyaka maçı izlemenizi öneririm.

Churchill:

Bostanlı kafelerinin hemen karşısındaki Churchill bölgesi Türkiye’de dışarda alkol alma yasağının uygulanamadığı sınırlı yerlerdendir.

Taypark:

Karşıyaka Belediyesi’nin son dönemdeki en önemli icraatı olan Taypark; öğlen ve akşamüstü çocuklu ailelerin uğrak mekânıyken, geceleri gençlerin toplanma yeri haline gelir.

Doğal Yaşam Parkı:

Karşıyaka’dan 777 numaralı otobüs ile ulaşım kolaydır. Hayvanların hapsedilmesine karşı olduğum için oranın reklamını buradan yapmak istemiyorum.

Kumrucu Ömür:

Bostanlı’da lezzetli kumru yiyebileceğiniz tek yer…

Kumrucu Şevki:

Eskiden bütün Çeşmelilerin ve Karşıyakalıların ağırlıklı olarak tercih ettiği yer Ilıca ve Bostanlı Şevki iken, her geçen yıl kalitesi düşmesine rağmen fiyatlar artış göstermeye devam ediyor. Önceden sahip olduğu şöhretin kaymağını yemeye ne kadar devam edebilecekler merak ediyorum.

Bisquitte:

Uygun fiyatlı ve lezzetli yemekler, kaliteli ortam… “Amigos”un yanında “ayranova” içmenizi öneririm.

Mahalle:

İstanbul’daki “Hardal” tarzında bir yer… Fiyatlar Bostanlı ortalamasının üstünde olmasına rağmen, her zaman yoğun ilgi görüyor.

Gazi Kadınlar Caddesi:

İzmir’de eğlencenin merkezi olan sokak… Özellikle Cuma ve Cumartesi geceleri adım atmanın dahi zor olduğu bu sokaktaki barlara bu günlerde rezervasyonsuz gitmemenizi tavsiye ederim.

The Radio:

İzmir’in en farklı konseptlerinden birine sahip olan “The Radio” son aylarda kalitesinden ödün veriyor. DJlerini değiştirip, elektrik kesintilerini önlemenin bir yolunu bulmaları gerekiyor. Fiyatlar bir “club”a göre ucuz sayılabilir.

Turşu:

Alaçatı’dan sonra yeni şubesini Gazi Kadınlar Caddesi’ne açan bu bar, İzmirliler için sokaktaki diğer barlarda yer yoksa en kötü ihtimalle gidilecek olan bar kategorisinden bir adım öteye geçemiyor. Kendilerine özgü shotları olan “Turşu”da, Nutella ve Milka shot’ı öneririm.

Tektekçi:

Sonunda Gazi Kadınlar Caddesi’ne de açılacak olan Türkiye’nin en ünlü shot barı olan “Tektekçi”, Türkiye’nin eğlence anlayışını değiştirdi. Kalabalık olarak gidip birbirinden farklı shotlarını tadabilirsiniz. Benim favorim, en sertlerinden olan “Tiger”… Shot karışımlarını dilerseniz uzun bardakta, dilerseniz kocaman hunide alabilirsiniz.

Öküz:

Kısa süre içinde İzmir’de birçok şube açan “Öküz”, benim son tercihlerim arasında… Kasıntı ortam, yüksek fiyatlar, saygısız bodyguardlar ve garsonlar; gecenin sonunda ben buraya eğlenmeye mi geldim, dayak yemeye mi diye düşünmenize sebep oluyor.

Tren:

Tren ile ilgili yazacaklarım “Öküz” ile tamamen aynı… Bu iki mekânla ilgili en sevdiğim ayrıntı; Alaçatı Port’ta ve Gazi Kadınlar Caddesi’nde yer alan “Tren”in karşısında “Öküz” diye bir mekân açılması, öküzün trene baktığı yer burasıymış esprisinin yapılmasına sebep oluyor.

Sardunyas:

Kışın tercih edilebilecek sıcacık ve romantik bir ortama sahip “Sardunyas”da sıcak şarap içmenizi öneririm. Bomonti Brasserielerde özel ışıklandırılan masalar ortama farklı bir hava katıyor.

Trafik:

İzmir’e yakışmayacak kadar basit bir eğlence kültürüne sahip “Trafik”, Gazi Kadınlar Caddesi’ndeki son tercihlerimden birisi…

Jacksons:

Fiyatları Gazi Kadınlar Caddesi ortalamasında olan ve eğlence olarak da Gazi Kadınlar Caddesi’nin en iyi mekânı… Bodyguardları sokağın kalabalığına bakmadan müşterileri evire çevire dövmese, daha kaliteli bir mekân olacaktır.

Cafe Del Mundo:

Kendisini dünya vatandaşı olarak tanımlayan insanların tercih ettiği bu mekânda dünya biralarını deneyebilir, hesaplı ve lezzetli yemeklerin tadına varabilirsiniz. Kokteylleri, alkolün hakkını vererek hazırlıyorlar ve fiyatları da gayet makul… Dekorasyon olarak, gezgin olan işletmecilerinin dünyanın çeşitli yerlerinden topladıkları objeler kullanılmış. Bu da mekâna bir koleksiyon havası katmış. Varuna gezgin ile ilgili ilginç bir ayrıntı; adisyonda masa numarası yok, onun yerine ülke isimleri ve bayrakları var. “Guinness Pint” içmenizi öneririm.

Pub Borsa:

Çok özgün bir temaya sahip olan “Pub Borsa”da menü fiyatları talebe göre borsa hisse kâğıdı mantığıyla değişmektedir. Borsayı yani menü ekranını akıllıca takip ederseniz; birayı 4 TL’ye, votka enerjiyi 8 TL’ye,70’lik “Sex on The Beach”i 25 TL’ye alabilirsiniz. Müzikler ve teras gayet keyifli…

Falcı:

İzmirli kız arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla Muzaffer İzgü Sokağı’ndaki “her şeyi bilen” bu falcıyla görüşmek için saatlerce sıra beklemeniz gerekiyormuş. Ne diyelim Allah akıl fikir versin…

Drunken Duck:

Fiyatlar sokak ortalamasının üstünde… Canlı müzik güzel…

Volume:

Canlı müzik mekânı… Daha önce hiç gitmedim ama grupların iyi çaldığını söylüyorlar. Giriş ücreti 10 TL.

Sardunya:

Arka bahçede arkadaşlarla bira eşliğinde sohbet için ideal…

Kovan:

Bu caddenin “Öküz” isimli mekânla eş değer olan mekânı… İç mekânda lüks gece kulübü havası var.

Taş Plak:

Eskiden ucuz kokteyl ve Yeşilçam temalı dekorasyonuyla bilinen Taş Plak, kokteyl fiyatlarını diğer mekânlardaki ortalamalara göre yükseltmesine rağmen farklı temasıyla hala gitmeye değer bir yer… Cumartesi geceleri çiftlerin canlı müzik eşliğinde romantik dakikalar yaşaması için ideal bir yer…

Arka Sokak:

16-20 yaş grubu gençlerin uğrak mekânı…

1888:

Müşteri profilini yüksek giriş ücretiyle belirleyen İzmir’de “House” müziğin adresi…

İzmir'de Yeme - İçme

Löplöp:

“Ağzıma almam diyolar tadınca löplöp yiyolar”… Kokoreç seven arkadaşlarım, şiddetle tavsiye ediyor.

Chickinn:

Tavuk döner de var Çin yemeği de dondurmalı irmik tatlısı da… Fiyatlar ucuz…

Leman Kültür:

Sadece menüyü okumaya kalksanız 20 dakika sürer. Bol çeşit tabirini layıkıyla karşılayan bu eğlenceli restoranda güzel bir akşam yemeğini uygun fiyata yiyebilirsiniz. Yemeğinizi beklerken masanızda bulunan güncel Leman karikatür dergisini okuyabilirsiniz.

Kırçiçeği:

Mekân sonrası çorbacısı/pidecisi İzmirli için “Kırçiçeği”dir. Fiyatlar yüksek olmasına rağmen, fiyat-kalite dengesi sağlanmış bir mekândır.

Alavara:

Alavara’da makarna yemek için lisedeyken 1 saatlik yolu çekerdik. Ucuz makarna, ucuz şarap, vazgeçilemez lezzet… Bu fiyata verdikleri makarnadan hayır mı gelir demeyin 30 dakika da olsa bekleyin ve deneyin.

Alins:

Ortalama fiyatlı doyurucu yemekler ve kaliteli ortam için tercih edilir.

Midyeli:

“Midye Mardinlilerin işidir” sözünü yalanlayan Karşıyakalıların kendi midyesini kendi yaptıkları, daha hijyenik ve daha lezzetli haliyle tezgâh midyesinden daha pahalı olan midyeci… İspanyol usulü tencere midyesinin suyuna ekmek banıp banıp ye…

Altınkapı:

İzmir’in en köklü dönercisi… Yemekten önce getirilen kuver için kişi başına ücret yazmasalar, müşteriyi yolunacak kaz gibi görmeseler tercih edeceğim bir yer olur. Dönerleri lezzetlidir.

Peximet:

Mixt, dixt, oryantal köfte, fesleğenli ayran bu restoranın en önde gelenleri… Doyurucudur, kalitelidir, ortalama fiyatlıdır.

Topçu:

Topçuda çöp şiş yedikten sonra İstanbul’da size çöp şiş diye yedirilenin ne olduğunu sorgulayacağınız İzmir’in en eski restoranlarındandır. Fiyatları yüksektir ama hem doyurucudur hem lezzetlidir.

Tyna:

Ucuza bira ve pizza mekânıdır. Bunun dışında pek bir albenisi yoktur.

Teapot:

Gün içinde soluklanmak için idealdir. Adını duymadığım çayları servis ederler. Hepsi de birbirinden güzeldir. İsterseniz içerde koltuklara yayıla yayıla için çayınızı ya da isterseniz dışarda şık sandalyelerde oturarak… İki seçenekten de çok memnun kalacağınıza eminim.

Sevinç Pastanesi:

İzmirlilerin buluşma mekânı ve aynı zamanda Türkiye’nin ilk pastanelerindendir (bunu bana Avustralyalı bir İngilizce öğretmenim söylemişti). Bütün pastaları ve tatlıları birbirinden güzeldir. Servis çok hızlıdır, fiyatlar yüksektir.

Reyhan Pastanesi:

Çocukluğumdan beri babam her doğum günümde pastamı “Reyhan”dan alır. Hiç şaşmaz, beyaz çikolatalı doğum günü pastası… Fiyatlarını sormayın bilmem, hayatımda hiç gitmedim çünkü hep evde yedim : )

GÜL SOKAK:

The House: Lüks bir akşam yemeği için ideal mekân…

Bomonti Brasserie: Güzel tasarlanmış iç mekânda arkadaşlarınızla sohbet etmek için ideal yer…

KORDON:

Üsküdar Çaycısı: Kaliteli nargile, ucuz fiyatlar… Tavla, çay, nargile için ideal…

Playbox: Yeraltında küçücük bir oyun kafesidir. İstediğiniz her türlü masa oyununu burada bulabilirsiniz.

Sakız Adası: Sakızdan gelen mastika (sakız macunu) ile hazırlanan yiyecek ve içecekler… Damla sakızlı Türk kahvesi için tercihimiz “Sakız Adası”dır (Not: Sakız Adası likörünü bu restoranda tadabilirsiniz).

Hookah: İzmir’de nargile için öncelikli tercihlerim arasında… Eskiden iç mekânda şömine vardı, onu kaldırmalarına üzüldüm.