Yucatan Yarımadasında Adım Adım: Uxmal

Yucatan yarımadasında başlayan gezimiz Merida’dan sonra Uxmal’dan devam ediyor.

ANTİK BİR MAYA KENTİ, UXMAL

Bu sabah Merida şehrine 62 km mesafede, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’nde yer alan antik bir Maya kenti olan Uxmal’a gidiyoruz. Maya dilinde “üç kez inşa edilmiş” veya “bol hasat yeri” anlamındaki Uxmal, 1200 yıllarında terk edilmiş olmasına rağmen, Yucatan yarımadasının en iyi korunmuş ören yerlerinden ve Maya kültürünün en önemli arkeolojik alanlarından biri.

Bu muhteşem arkeolojik alan, yapıların ve cephelerinin geometrik oranları ve olağanüstü taşlarla dekore edilmiş duruşu fotoğraf karelerimizde yerini alıyor.

Yöredeki, “Puuc” stili olarak adlandırılan mimari Yucatan’daki diğer yerleşim yerlerinden çok farklı. Yapıların alt kısımları sade görünse de üst kısımlar oldukça gösterişli.

Özellikle Başkanlık Sarayı yetkililerce antik dünyanın harikası olarak kabul edilmiş. 35 m. yükseklikte ve keskin köşeleri olmayan, eliptik yapısıyla Maya mimarisinde tek örnek olan Guesser Piramidi 117 basamaklı  ve tırmanmak yasak, buna fazla üzülmedim desem yalan olmaz…

Quadrangle Rahibe Manastırı, yine üst duvarları oldukça işlemeli. Burada gördüğümüz ilginç şeylerden biri, kapı içlerindeki kırmızı el izleri, Mayalar yapılarının kabası bittikten sonra dışını renkli boyalı bir sıva ile kaplıyorlarmış, sarayın yapımında çalışan işçiler bu sıva öncesi ellerini boyaya batırıp, duvarda kendilerinden bir anı olarak el izi bırakırlarmış.

Top alanına geldiğimizde ilginç bir oyun hikayesi dinliyoruz. Yüksekçe bir duvara dikine bir beton halka saplanmış, top buraya eller kullanılmadan sadece omuz, diz, ve dirsek kullanılarak sayı yapılıyor, ilginç olan kaybeden takımın kaptanı kazanan takımın kaptanının kafasını kesiyor ve böylece akan kan toprağa verim sağlıyormuş.

Valilik Sarayının ise bugünkü hali bile oldukça ihtişamlı, 630 metre karelik bir alana yayılmış.

Mayaların en korktukları olay kuraklık olduğundan yağmur tanrısı Chac onlar için en önemli Tanrı. Bu nedenle de hemen her tarafta bol miktarda kabartmasını görüyoruz, gözü sembolize eden iki adet yuvarlak, ağza ve dişlere benzeyen şekillerle daha çok bir canavara benziyor.

Ama  etrafta hala canlı küçük canavarlar var bol miktarda, iguanalar, ürkütücü ama zararsızlar.

KABAH

Uxmal’a çok yakın bir mesafedeki ancak çok fazla ziyaretçisi olmayan Kabah, yine Puuc mimarisi tarzındaki ikinci büyük dini merkez. 9. yüzyıldan kalma ama keşfedilmesi 19.yüzyılın sonlarında. Her nedense arkeologların çok fazla ilgisini çekmemiş ve tarihi de çok fazla bilinmemekte.

Saray muhteşem güzellikte bir bina, en dikkat çekici yapı ise, yağmur tanrısı Chaac’ın 250 nin üzerinde maskelerinden oluşan etkileyici bir cepheye sahip Maskeler Sarayı. Her maske ince taş kesme ve muhteşem barok tarzında.

Yol üstünde öğle yemeği için durduğumuz bir restoranda yerel danslar şovu izliyor ve Merida’ya dönüyoruz.

CAMPECHE VE TARİHE TANIKLIK ETMİŞ BİNALARI

Bugün programımızda Merida’ya 70 km. uzaklıktaki Celestun var, ancak kısa bir araştırma sonrası 200 km. ilerde bir UNESCO Dünya Mirası şehri Campeche olduğunu öğrenip hemen program değişikliği yapıyor ve Campeche’ye doğru çıkıyoruz.

19. yüzyıla kadar önemli bir liman olan Campeche şehri bir Maya ve sömürge şehri. Mayalar ve İspanyollar arasında sürekli el değiştirdiği gibi korsan saldırılarına da hedef olmuş, bu nedenle de şehir surlar içine alınmış.

Kale tipik bir kolonyal dönem eseri.

Eski Şehir (Old Town) ise rengarenk, canlı renklere boyanmış, 2 şer katlı, tarihe tanıklık etmiş ancak hiç yaşlanmamış gibi duran binaları, şehir meydanı, yine yüzünü meydana vermiş Barok tarzı iki kuleli katedrali, botanik bahçesi ve düzenli şehir planlamasıyla ile oldukça şirin.

Körfez kıyısında olur da deniz mahsulleri olmaz mı? Hemen şehrin en meşhur deniz mahsulleri restoranını bulduk tabii, yediğimiz muhteşem yemeklerden sonra daha da çok sevdik biz bu şirin ve güzel kenti.

Ayrılmak istemiyoruz ancak Merida şehrindeki son gecemiz ve güzel bir akşam yemeği bizi bekliyor

CHICHEN ITZA VE KUKULTAN TAPINAĞI

Bu sabah gezimizin en heyecanla beklediğimiz destinasyonlarından biri olan Cancun’a gideceğiz, ama elbette yol üstünde şüphesiz ki dünyanın yeni yedi harikasından biri (2007'de seçilmiş) ve UNESCO Dünya Mirası listesindeki Chichen Itza’ya uğramadan geçmeyeceğiz.

Yarımadanın en iyi korunmuş Maya sit alanlarından biri olan Chichen Itza, Meksika'nın Yucatán Yarımadası'nda, Valladolid ve Merida arasında yer alan, Kristof Kolomb öncesi dönemde kurulmuş bir İtza Maya kenti.

Muhtemelen bir dönem Yucatan’ın dini merkezi olmuş. Günümüzde Meksika’nın en çok ziyaret edilen arkeolojik sit alanlarından biri. Efsaneye göre kent 10. yüzyılda Quetzalcoatl önderliğindeki Toltekler'ce alınmış.

Kentteki önemli yapılardan biri Kale adıyla tanınan Kukulkan Tapınağı ya da Kukulkan Piramidi.

Mayalar bu piramidi astronomi ve matematik bilgilerini ortaya koymak istercesine belirli bir sistemle inşa etmişler. 4 cephesinin her birinde 91 basamak 4x91 =364 - en tepedeki düzlük de 1 = 365’i bulmaktayız. Ayrıca, piramiti öyle bir şekilde yönlendirmişler ki, ilkbahar ve sonbaharda ekinoksların gerçekleştiği an, piramite gelen güneş ışıkları piramitin çıkıntıları sayesinde, merdiven basamaklarının dibinde bulunan iki yılan başı yontusunun S’ler çizen bir gövde uzantısı oluşacak şekilde bir gölge yapmakta. (İki başlı yılan.) Bu yılan, Kukulkan adıyla bilinen ilah tüylü yılan. Ayrıca piramiti inandıkları yeraltı alemi katları sayısı gibi 9 farklı düzey halinde inşa etmişler.

Piramitin tepesinden bakıldığında 300 hektarlık bir görüş alanı var, böylelikle kentteki tüm yapılar görülebilmekte. 

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.