Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Demet & İdris Nakıp: 2007 yılında bir gezide tanıştık ve Haziran 2011’de hayatımızı birleştirdik. 1981 ve 1985 doğumluyuz; İdris yazılım mühendisi, ben finans-muhasebe alanında çalışıyorum. Hayatı ertelemeyecek kadar ciddiye alıp çok çalışmanın yanında; çok gezmek, görmek ve öğrenmek bizi “biz” yapıyor.

Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Gezmek tamamen kafa karışıklığı… Bazen hayatına şükrederek geri dönüyorsun bazen bizimki de hayat mı diyerek... Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı…

Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Şimdiye kadar kaç ülke gezdiniz?
20 ülke, 54 şehir.
 
Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Fas bizim için değişik bir coğrafyaydı. Zamanın birkaç yüzyıl gerisinde kalmışlığını her yerde görebiliyordunuz.

Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Gezdiğiniz ülkeler arasında tekrar gitmek istediğiniz bir ülke var mı?
Fas’a tekrar gitmek isteriz bir şeyler değişmiş mi yoksa o ilkelliğini koruyor mu görmek güzel olur…

Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Bize biraz seyahat etme mantığınızı anlatır mısınız? Genelde tek mi yoksa grupla mı seyahat edersiniz?
Grup halinde Türkiye sınırlarında birçok şehri gezdik ama yurtdışı tatillerimizi çift olarak yapmayı tercih ediyoruz. Birçok gezginin paylaşımlarından faydalanıp, kendi rotamızı belirliyoruz.
 
Rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
Kampanya dönemlerini takip edip uygun fiyatlarla uçuşlarımızı planlamaya çalışıyoruz. Canımız Amerika’ya gitmek istedi deyip bavul hazırlayabilenlerden değiliz. Aylar sonrası için yaptığımız planlar gibi, 2 hafta kala hazırlandığımız yolculuklar da oluyor. Çok seyahat etmek, çok para harcamak değildir bizim için.

Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Seyahat öncesi nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?
Gideceğimiz ülkeyi araştırarak başlıyoruz. “Ne yenir, ne içilir, ne alınır”dan çok; “nerelerde gezilir, neler görülür”ün peşindeyiz.

En son nereye gittiniz? 
Ekim 2013 tarihinde Meksika City ve Cancun. Kasım ayında Adana-Mersin.

Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Sırada neresi var?
Nisan ayına kadar yoğun bir programımız var. İlk olarak Şubat sonunda New York ile başlayacağız, neredeyse birer hafta ara ile 2-4 günlük kısa programlarımız var. Batum, Karadağ, Gaziantep, İtalya birkaçı…
 
Seyahatleriniz sırasında sizin gibi gezginlerle tanışıyor musunuz? Hiç enteresan anınız var mı?
Türkler her yerde karşımıza çıkıyor. Gittiğimiz birçok ülkede Türklerle karşılaştık ve arkadaş edindik, görüşmeye devam ettiklerimiz var. 2011 yılında Tayland gezimizde yiyecek pazarında dönerci bir Türk ile karşılaştık. 3 yıldır orada yaşadığını Taylandlı biri ile evlendiğini ama kültürlerine ve yemeklerine alışamadığını söylemişti.
 
Ülkelerin yeme-içme alışkanlıkları çok farklı olabiliyor. Siz gezilerinizde bu durumu nasıl belirliyorsunuz, yemek yemek için nasıl yerler tercih ediyorsunuz?
İnternetteki tavsiyelere kulak veriyoruz. Yerel yemekleri tatmak konusunda ben (Demet) her zaman çekimser kalırken eşim (İdris) daha cesur olabiliyor. Çantamızda her zaman çubuk kraker ve kuruyemiş taşıyoruz. Tayland-Phuket gezimizde 8 gün boyunca krakerden başka bir şey yememiştik.

Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir? Otel, hostel, kamp vs. 
Şimdiye kadar çadırda da kaldık, 5 yıldızlı otellerde de. Gezilerimizde lüks aramıyoruz, güvenliği ve hijyeni bizim için yeterli oluyor. Uygun fiyat ararken bazen hüsrana uğradığımız da oluyor, fiyatına göre çok iyi standartlarda konakladığımızda…

Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Bali için söylenen sözlerin abartı olduğunu gördük ve yaşadık.

Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Farklı bir ülkeye yerleşmeyi düşündünüz mü? Düşündüyseniz neresi ve neden?
Benim için her yer gezip görülesi ama İstanbul, yaşanılası bir şehir. Ama eşim (İdris), gittiğimiz her ülkede yaşayabiliyor : ) 

Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Demet & İdris Nakıp: “Seyahate çıkmak sinema salonuna girmek gibi; bir filmi izleyip çıktığınızdaki o şaşkınlık, evin yolunu tuttuğunuzla aynı”

Türkiye’deki insanlar gezmek, seyahat etmek konusunda biraz eksik kalmış durumda, ne yazık ki ekonomik şartların da etkili olduğu bu durumun gelişmesi için önerileriniz var mı?
Türkiye’de insanların tatil düşüncesi, 1980-1990’lı yıllarda köye-memlekete gitmekten ibaretti. 2000’li yıllarda ekonomimizle birlikte lüks anlayışımız değişti ve tatil, 5 yıldızlı otelde ye-iç-yat üçlüsünden ibaret oldu. Önce bu düşünceden sıyrılmalı ve tatil=deniz diye düşünülmemelidir.
 
Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nereden başlamalı, nelere dikkat etmeliler?
Gezmek çok para harcamak gibi düşünülmesin. Çeşitli havayolları neredeyse her ay bir kampanya başlatıyor, bunları bir fırsat olarak görüp değerlendirmeliler. Tatil sadece yaz aylarında değil, kışın sıcak ülkelere giderek de geçirilebilir ve bir diğer sıkıntı da gittiğiniz ülkenin dilini konuşamayabilirsiniz, bu sizin gezmenize engel değildir. Türkiye’ye gelen turistler de Türkçe konuşmayı bilmiyorlar...