Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Şu an markalara iletişim danışmanlığı hizmeti veriyorum. Bunu yanı sıra İndigo Dergisi ve kişisel blogum olan erenerdinc.blogspot.com.tr’de büyük çoğunluğu gezi yazısı olmak üzere çeşitli türlerde yazılar yazıyorum.
Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Gezmek benim için, yeme-içme kadar hayati önem taşıyan büyük bir ihtiyaç. Kendimi ve dünyayı tanıyıp anlamlandırmama yardımcı olan çok önemli bir motivasyon aynı zamanda. Her şeyi geride bırakarak daha önce hiç görmediğim bir şehrin hiç bilmediğim sokaklarında kaybolmak, bambaşka kültürleri keşfedip bambaşka coğrafyalarda güne başlamak inanılmaz keyif aldığım bir şey.
Bize biraz seyahat etme mantığınızı anlatır mısınız? Genelde tek mi yoksa grupla mı seyahat edersiniz?
Tek başıma ya da ailemden veya yakın çevremden iyi tanıdığım kişilerle seyahat ediyorum. Grupla seyahat fikri hiçbir zaman ilgimi çekmedi diyebilirim. Farklı dünyalara sahip insanların farklı öneri ve rotalarına uymak çok fazla tercih ettiğim bir şey değil doğrusu. Kendi keyfimin kâhyası olmak, istediğim zaman dinlenip istediğim zaman ayaklarımın altı şişene kadar yürümek; tercih ettiğim seyahat mantığımdır.
Rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
Duygularım yönlendiriyor. Bazen lüks bir otelde iyi bir manzaraya uyanmak istiyorum. Lezzetli yemekler yiyip tembellik yapmak hoşuma gidiyor. Bazen köyleri gezmek istiyorum. Doyasıya yürüyüp bol bol fotoğraf çekmek istiyorum.
Şimdiye kadar kaç ülke gezdiniz?
Henüz çok gencim, yola yeni çıktım diyebilirim. Orta Avrupa’nın bir kısmını ve Büyük Britanya’dan birkaç ülke gezdim.
Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Şüphesiz Londra. O şehre aşığım.
Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Olsa bile görmezden gelerek iyi yönlerini görmeye çalışıyorum. Keşfedecek ve keyif alacak bir şeyler muhakkak bulabiliyorum.
En son nereye gittiniz?
Galler
Sırada neresi var?
Türkiye’de Güneydoğu’yu ve Karadeniz’i ayrıntılı olarak gezebileceğim bir rota planlıyorum.
Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blog ya da websiteniz var mı?
Deneyimlerimi kişisel blog adresim olan http://erenerdinc.blogspot.com.tr/’den paylaşıyorum.
Ülkelerin yeme-içme alışkanlıkları çok farklı olabiliyor. Siz gezilerinizde bu durumu nasıl belirliyorsunuz, yemek yemek için nasıl yerler tercih ediyorsunuz?
Doğrusu kalıplaşmış bir yeme-içme alışkanlığım olduğunu söyleyemem. Bu nedenden seçim konusunda çok zorlanmıyorum. Temiz olan ve yöresel lezzetleri tadabileceğim bir restoran tercih ederek anın tadını çıkarıyorum.
Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir? Otel, hostel, kamp vs.
Kalacak yer konusunda tercihim genelde oteller oluyor. İngiltere gibi paylaşımlı ev kültürünün yaygın olduğu ülkelerde oda kiralamayı tercih ediyorum.
Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz para verseler, haydi gez deseler, neler yapar nerelere giderdiniz?
Kulağa çok hoş geliyor! Öncelikle doğumumuzdan itibaren bize dayatılan standart yaşamı seve seve çöpe atarak başlardım bu hayata. Yalnızca mutlu olduğum işleri yapardım. Aslında ilk olarak en büyük hayalim olan San Francisco ve Edinburgh’u görmek isterdim. Ancak bu iki şehir için de sıradan bir seyahat planım yok, çünkü bu şehirleri en özel zamana ve eşlik edecek en özel kişiye saklıyorum. Bu nedenden iki kez Edinburghuçak bileti satın almama rağmen seyahat etmekten vazgeçtim. Ama bu şehirler olmasa bile Amerika Kıtası ve Birleşik Krallığı gezmek isterdim. Ayrıca Japonya, Çin ve Vietnam gibi Uzakdoğu’nun gizemli ülkelerinde de ayak basmadık yer bırakmazdım. Bir de en sevdiğim mevsimi takip ederdim hep…
Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nereden başlamalı, nelere dikkat etmeliler?
Gezmek bir tutkuysa eğer muhakkak çok fazla düşünüp plan yapmadan yola koyulmak gerekiyor. Cesaretle başlanan bu serüvende keşfin tadı doyasıya çıkarılmalı. Gezilen yerler fotoğraf makinelerinden çok, zihinlerde depolanmalı. Çünkü zihinde var olan manzaraların kalıcılığı çok daha uzun oluyor. Bir de seyahat günlüğü tutmak çok keyifli. Benim çok küçük yaşlarımdan itibaren yazdığım ve yıllar sonra kitaplaştırmayı düşündüğüm bir seyahat günlüğüm var. Zaman zaman açıp okuyorum, o günlere dönüp o şehirleri geziyorum tekrar ve tekrar…
