Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba. 1985 yılı, Türkiye’nin en uzun ömürlü insanlarının yaşadığı Nazilli ilçesi doğumluyum. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema bölümü mezunuyum. Üniversite için İstanbul’a geldiğimden beri çalışıyorum. Bir çok dizi, reklam prodüksiyonda çalışmamın yanı sıra uzun yıllardır medya sektöründeyim.
Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Gezmek benim için kaçıp kurtulmak demek. Geçici hevesleriyle tanınan biriyim. Bulunduğum yerde uzun süre kalmak beni sıkıyor. Gezmek, sıkıldığımda harekete geçen bir dürtü gibi. Önce Türkiye’den başladım gezmeye şimdi de dünyayı geziyorum vakit buldukça. Çalıştığım için işime göre planlıyorum seyahatlarimi. Hem ziyaret hem ticaret benimki.
Şu ana kadar kaç ülke gezdiniz?
Bu zamana kadar hep Türkiye de gezilmedik yer bırakmamaya çalıştım. Geçen sene dünyaya açıldım diyebiliriz. 1 yıl içinde 4 ülke gezdim. Amerika, İtalya, Hollanda ve Çin.
Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Belki de Güzel Sanatlar mezunu olduğumdandır bilmiyorum ama kesinlikle Floransa. Floransa sizi de sanki bir sanat eserinin içindeymişsiniz gibi hissettiriyor. Sanki orada hiç bankacı, muhasebeci, bakkal, doktor yokmuş gibi. Herkes sanatını icra ediyormuş gibi ☺
Bize biraz seyahat etme mantığınızı anlatır mısınız? Genelde tek mi yoksa grupla mı seyahat edersiniz?
Dediğim gibi seyahatlerim genelde işime bağlı. Yalnız değil erkek arkadaşımla seyahat ediyorum. Nerede broadcast ile ilgili bir etkinlik var biz oradayız. Yani önceliğim seyahatlerimi işimle bağdaştırabilmem.
Rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
İş durumuma göre belirliyorum. Eğer işimle bağdaştırmadığım bir seyahatteysem de en çok görmek istediğim yerlerin listesini çıkartıp o rotada devam ediyorum.
Son olarak yaptığınız rota neresiydi?
En son rotam Amsterdamdı. İşten öte kafa dinlemek için birebir. Orada yaşıyormuş gibi hissetmek isterim ben gittiğim yerde. Amsterdam'da bu çok kolay.
Sırada neresi var?
Öncelikle 6 aylık yoğun bir iş temposu var. Yazın ise sanırım, Singapur var. Her ne kadar Singapur’a gitmek için kötü bir zamanlama olsa da.
Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir? Otel, hostel, kamp vs.
Kesinlikle oteller. Kamp yapısı zaten alerjik bünyeme uygun değil. ☺ Hostelleri ise çok hijyenik bulmuyorum. Kalitesine güvendiğim, kendimi evimde gibi hissettiğim otel zincirlerinden şaşmamaya çalışıyorum.
Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Sanırım Roma. İstanbul’un aynısı gibi. İnsanları bizlere çok benziyor. Tarihi yapısını bir kenara bırakırsak biraz hayalkırıklığı oldu bende.
Farklı bir ülkeye yerleşmeyi düşündünüz mü? Düşündüyseniz neresi ve neden?
Sanıyorum kendimi bildim bileli düşünüyorum bunu. Nedenini açıklamak çok zor ama her ay bir ülkede yaşasam ancak yılı doldurabileceğim kadar çok seçeneğim var ☺ Kanada, İrlanda, Avustralya favori üçlüm.
Eğer imkanınız olsa 1 sene izin ve limitsiz para verseler, haydi gez deseler, neler yapar nerelere giderdiniz?
Çin’e giderdim galiba. Çin’de 5 şehir gezdim ama ülke büyük gezilecek daha çok yer var ☺
Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nereden başlamalılar?
Gezmek için, seyahate çıkmak için oturup bitirme tezi hazırlar gibi ön çalışmaya ihtiyacınız yok. Yola koyulun bir kere, devamı hayal edebileceğinizden de güzel ve eğlenceli olabilir.
