Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Doğduğumuz yılların çok önemi yok aslında : ) 2010 yılında tanışmamız ile başladı bizim maceramız. Doğduğumuz gün sayıyoruz bu yılı.  Çok mutlu, musmutlu bir aileyiz biz. Güçlü kayak yapmayı çok sever. Kış tatillerini de… Ben ise yaz aşığıyım, tüplü dalış yapmayı, güneşi çok severim : ) Yaz ve kış aylarında severek yaptığımız iki aktivitemiz de var böylece… Yaşlandığımızda anlatacak bir sürü hikâyemiz olacak ve anlattıkça gençleşeceğiz : )

Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Gezgin bir çift olarak seyahatlerinizin hayatınızdaki yeri nedir?
Tatil planlarımızda hiçbir zaman tatil köylerini, sabit bir yerde kalıp sadece denize girip güneşlenmeyi tatil olarak görmedik ve birlikte bu şekilde bir tatil yapmadık. Bizim için daha önce geçmediğimiz bir sokaktan, caddeden geçmek bile çok heyecan verici. İlk kez geçtiğimiz bir sokaktan bile keyfini çıkararak yürürüz. Yeni yerler görmek mutluluğumuza mutluluk katar. Takvimde kırmızı gördüğümüz her tatil günü, mümkün mertebe İstanbul’dan uzaklaşmak için program yaparız. Seyahat deyince bizim yüzümüzde kocaman bir gülümseme oluşur.

Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Şimdiye kadar birlikte hangi ülkeleri gezdiniz?
2010 yılından bugüne beraber gezdiğimiz ülkeler ve şehirler şu şekilde:

Fransa: Paris
Tayland: Koh Samui
Singapur
Yunanistan: Dedeağaç, Rodos Adası, Kavala, Selanik, Thassos Adası, Meis Adası
Hollanda: Amsterdam
Çek Cumhuriyeti: Prag
Almanya: Dresden
İtalya: Venedik, Floransa, Pisa, Verona, San Candido

Ülke deyip geçmeyin, Türkiye’de bile yaşayıp görmediğimiz ne kadar çok yer var değil mi? Ülkeden çok, şehir odaklı gezmek taraftarıyız. Bir ülkeye gitmiş olabilirsiniz fakat birden fazla şehrini gezmediyseniz o ülkenin kültürünü tatmış, görmüş sayılmazsınız. Bakınız; Türkiye’de Güneydoğu, Ege, Karadeniz… Bir yere gittiyseniz gittiğiniz yerin hakkını verene kadar gezin. Küçük detaylarda büyük ayrıntılar gizlidir. 2015 yılının bahar aylarında 10 günlük bir İspanya gezimiz olacak. Malaga’dan başlayıp Barcelona’da bitirmeyi planladığımız bir seyahat… Ayrıca yine bu yıl Phuket ve Bangkok’u kapsayan bir de Tayland programımız var. Elbette bunları da zamanı geldiğinde Gezimanya ile paylaşacağız : )

Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Gezilerinizi nasıl planlıyorsunuz? Rotanız nasıl şekilleniyor?
Çoğunlukla  yurt dışı gezilerimizi  aylar öncesinden programlıyoruz. Malum uçak biletlerini ekonomik ayarlayabilmek daha fazla seyahat yapabilmenin püf noktası. Yurt içinde daha ani kararlar verebiliyoruz. Mesela  Şubat ayı İtalya kayak tatilimizin uçak biletlerini 7 ay, Mart ayı Gaziantep uçak biletlerini 9 ay  ve 2015 Kurban Bayramı Bangkok, Phuket uçak biletlerini 1 sene önceden aldık diyebilirim. Hem takvimimizde tatil işaretlemelerini gördükçe heyecanlanıyoruz. Gitmeliyiz dediğimiz yerlerin listesi o kadar kalabalık ki bazen ömrümüz yeter mi, bunların hepsini yetiştirebilir miyiz diye düşündüğümüz oluyor. Gideceğimiz ülke, şehir ile ilgili gitmeden önce kapsamlı bir araştırma mutlaka yaparız. Mutlaka görmemiz gereken yerleri belirler öyle gezeriz. Kalan tüm zamanı yürüyerek, her sokağı, her detayı keşfetmeye çalışarak geçiririz. Şehir haritalarını çok severiz.  Seyahatten hiç dinlenerek döndüğümüzü hatırlamıyorum : ) Otel rezervasyonlarını Booking ya da Agoda sitelerinden yaparız. Oteli ise temiz bir yatak ve şahsi banyodan ibaret, huzurla birkaç saat uyuyabileceğimiz şekilde seçiyoruz.

Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Yurtiçi ve yurtdışında gittiğiniz kayak merkezlerinden en çok hangisini tavsiye edersiniz? Kayak için bir seyahat düşünenlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Türkiye sınırlarında Kartalkaya, Kartepe, Uludağ, Sarıkamış, Palandöken, Erciyes gibi kayak merkezlerinde kayak yaptık. Çok sevdiğimiz iki arkadaşımız 2014 yılında bizi Avusturya sınırında olan İtalyan kasabası San Candido ve Cortina D’ampezzo’ya kayak yapmaya götürdüler. Yurt dışında kayak yapmak lüks gibi gözükse de Türkiye’de Kartalkaya’da kayak yapmak ile aynı maliyet diyebilirim. Türkiye’de çok fazla tanınmıyor bu bölge, ama inanın sizi Türkiye’de kayak yapmaktan vazgeçirtecek kadar zevkli, uzun ve bakımlı pistlere sahip. Türkiye’de 1 haftalık bir kayak tatilinde aynı pistten bir günde defalarca inmek zorunda kalırsınız. Çünkü daha fazla alternatif yoktur. San Candido’da aldığınız skipass ile 1 hafta tüm Dolomiti Dağları’nı gezebilirsiniz. Biz çok hoşumuza gitmedikçe bir kaydığımız pistten tekrar kaymadık. Bu nasıl bir lüks kayakseverler anlayacaktır : ) 2015 kayak tatilimizde yine San Candido kasabası ve Dolomiti Dağları’nda olacağız, daha kaymaya zaman bulamadığımız onlarca pist var : ) San Candido: http://www.gezencift.com/?pnum=63&pt=SAN+CAND%C4%B0DO ve Cortina D’ampezzo: http://www.gezencift.com/?pnum=68&pt=CORT%C4%B0NA+D%E2%80%99AMPEZZO

Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında favoriniz neresi oldu?
Henüz çok fazla gezmediğimizi düşünüyoruz. Her gittiğimiz yerde yeni şeyler göreceğiz.  Ama gittiğimiz yerlerin arasında şu ana kadar bize en farklı gelen kültür Tayland’dı. Orası farklı bir ambiyansa sahip. Yunanistan’ın Meis Adası ise içimizi ısıtan bir tiyatro dekoru gibi aklımızda, gönlümüzde kaldı. Bir ada yerleşimi bu kadar güzel olabilir mi? Venedik ise dünyanın en ilginç şehirlerinden biri, masallardan kopup gelmiş oyuncak bir şehir gibi. Eşim biz tanışmadan yıllar önce Mısır’a gitmiş. Orası için de kültürel ve tarihsel anlamda çok övgü dolu sözler söyler.

Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Yunanistan’ı ve adalarını çok sevdiğinizi belirtiyorsunuz, gezip gördüğünüz Yunan Adaları’nı sizin için bu kadar güzel kılan taraf nedir?
Bazen Egeli olmam beni çekiyor diye düşünsem de Güçlü benden daha fazla aşık Yunanistan’a. Şimdi birden gözümde canlandırdım da… Nasıl sevmezsiniz ki çok uzaklara gitmeye gerek yok bu güzellikleri görmek için, Türkiye’de bir şehre gitmek kadar kolay Yunanistan’a gidebilmek. Thassos ve Rodos adaları masmavi denizin ortasında yemyeşil kara parçaları, harika koylara sahip. Yunanistan çok ferah bir ülke, her evin bir bahçesi ya da balkonu var. Kapalı alanları biz de onlar kadar sevmiyoruz.  Beyaz ve mavi oraya o kadar çok yakışıyor ki masalar, sandalyeler, kamelyalar... Hele acıktıysanız, deniz mahsullerinin ve onlarca zeytinyağlının cennetine düştünüz demektir. Yunanistan’da mutlaka Türkçe bilen Yunanlıya rastlayacaksınızdır. Emin olun defalarca gitmemize karşın, en ufak bir nezaketsizlik görmedik orada. Çalan şarkılarda bizim şarkılarımızı, yemek isimlerinde bizim yemeklerimizi bulacaksınız. Eğer pasaportunuz, vizeniz varsa ve tatilinizi Türkiye de geçirmek istemiyor ama çok da fazla para harcamak istemiyorsanız, yanı başımızdaki Yunan adalarını mutlaka ziyaret etmelisiniz.

Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Singapur deneyiminizden bahseder misiniz? Singapur geziniz hakkındaki düşünceleriniz neler?
Singapur Changi Havalimanı başlı başına farklı bir deneyim zaten. Bugüne kadar gördüğümüz en mükemmel dizayn edilmiş havalimanı dersek abartmış olmayız sanırım. Uzakdoğu’nun egzotik unsurlarının izlerini taşıyan, insana uçağını kaçırtacak bir yer. Singapur o kadar temiz ve düzenli ki bu düzene ayak uydurmamak mümkün değil. Elinizde bir karpuz çekirdeği olsa yere atmak için 1 hafta düşünebilirsiniz : ) Bu ülkede sokakta çiklet çiğnemek yasak. Tam olarak neden yasaklandığı bilinmiyor ki bize oldukça ilginç gelmişti. Orchard Road bir sürü lüks markaya ev sahipliği yapan bir alışveriş merkezi cenneti. Singapurla ilgili öğrendiğim bir şey ilginç gelmişti bana, sizinle de paylaşmak isterim. Bu ülkede kartvizitler iki elle verilip iki elle alınıyormuş, kartı hemen okumak ve incelemek adettenmiş, iki elle alınıp verilmesi saygı göstergesiymiş... Little India, Sentosa Adası, Chinatown, Orchard Road, Singapor River görülmesi gereken yerler. Bu arada Cable Car’a da binmenizi tavsiye ederiz. Litlle India, Singapur’un içinde küçük bir Hindistan gibi. Singapur’un içerisinde böyle bir yer hiç hayal etmemiştik açıkçası, inanılmaz, başka bir ülke sanki : )

Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blog ya da websiteniz var mı?
Unutmamak ve arkadaşlarımızla paylaşmak adına hayata geçirdiğimiz bir websitemiz var. Yazılarımız hala tamamlanmış sayılmaz ama fırsat buldukça yazmaya, paylaşmaya çalışıyoruz: http://www.gezencift.com/

Güçlü & Fulya Özeren: “Hayat yapmak istediğimiz her şeyi bu zamana sığdıramayacağımız kadar kısa”

Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz maddi olanak verilse nerelere giderdiniz?
Japonya, Tanzanya, Madagaskar, Küba, Mısır, Brezilya, Kamboçya, Vietnam, Meksika,  Filipinler, Endonezya ve daha birçok yer… Tabii zaman ve maddi olanaklar çok büyük etken, lakin bunlar bol olmasa da gitmek istediğimiz yerlere gidebiliriz.  Biz ömrümüz ve sağlığımız el verdiği müddetçe gitmeye, gezmeye devam edeceğiz. Sadece hayal kurmak yeterli değil. Atalarımız boşuna “Çok okuyan mı, çok gezen mi bilir?” dememişler!

Gezmek = Öğrenmek

Bizim sloganımız: “HAYAT GEZDİKÇE GÜZEL”