Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Adana’da doğdum ve üniversite için İstanbul’a geldim sonrasında burası ne olursa olsun vazgeçemediğim bir şehir oldu. 15 yıl boyunca finans sektöründe IT gruplarında birçok proje ve görevde iş ve sistem analisti olarak yer aldım. Motosiklet tutkuma yenik düşerek 2005 yılında ehliyet ve motorumu aldım. Ardından bunu dalış, tırmanış gibi hobiler takip etti. Hayatı keşfetmenin keyfine yenik düşerek profesyonel iş hayatından amatör gezgin hayatına geçiş yaptım. Şu anda zaman zaman bazı projelerde freelance analist olarak çalışıyorum.
Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Dilimden düşürmediğim sloganım bunu anlatmaya yeterli olacaktır. Yola Çık! Sınırları Geç! Hayatı Keşfet! Öğrenmek, yeni hayatlar, farklı kültürler, doğa güzellikleri, macera her zaman hayatımda en önemli şeyler oldu. Bu da sizi ister istemez bir gezgin yapıyor sanırım.
Blog yazmaya nasıl karar verdiniz?
Bunun hikâyesi benim için biraz acıklı. 2005 yılında yapmaya karar verdiğim ama 2014’e kadar bunu yapmayı bir türlü başaramadım. İşlerin yoğunluğu, her boş anı hobilere ve gezmeye ayırmaktan sıra gelmedi. Onun yerine minik söyleşilerde gezi maceralarını paylaşıp, arkadaşlarımı kollarından tutup gezilere çıkarttım. Şimdi hayatımın en önemli parçası gezi olduğundan artık daha çok arkadaşımıza ulaşmayı başarabileceğimi umuyorum.
Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Çok net bir şey söylemek zor, çünkü gittiğim her yerin kendine özgü ayrı bir güzelliği ve kültürü var. Hepsinden ayrı bir lezzet alıyorsunuz.
Bize biraz seyahat etme mantığınızı anlatır mısınız? Genelde tek mi yoksa grupla mı seyahat edersiniz?
Bir genelleme yapamayacağım. Bir tatile tek başına gidiyorsam diğerlerinde arkadaşımla veya arkadaş grubu ile olabiliyorum. Tek başına gezmenin verdiği özgürlük ve keyif ayrı olsa da resimlere aynı pencerelerden bakabildiğiniz arkadaşlarınızla maceradan maceraya koşmak da başka bir keyif oluyor. Daha önce yurtdışına çıkmamış ve bunu yapmak isteyen, gezgin olmaya hazır arkadaşlarımı da alıp geziye gidebiliyorum bazen. Onların o ilk heyecanlarını görmek ve paylaşmak ayrı bir keyif.
Rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
Gitmek istediğim yerleri, ölmeden önce görülmesi gereken yerler ve küçükken izlediğim filmlerden kalan sahneler belirliyor biraz. Bazen de denk geldiğim uygun uçak biletleri diyebilirim. Gideceğim yer sadece bir şehir ise yakın çevresi de rotama dahil oluveriyor. Eğer biraz daha uzun süreli bir ülke gezisi ise o zaman görülmesi gereken yerler, kültür özelliklerine göre bölgeler, kamp ve yürüyüş rotaları sırayla çizilen rotada yerlerini alıyor.
Seyahat öncesi nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?
Öncelikle az çok yapmak istediklerimi belirleyip sonrasında yazılanları araştırıyorum mümkünse her ülkeden yazılmış farklı yorumlara bakıyorum çünkü kültür ve geleneklerimize göre yazılan şeyler bile değişebiliyor. Görülmesi gerekli yerler listesini çıkartıyorum. Sonra gidilecek noktalarımı belirleyip bu bölgeler arası nasıl seyahat edebileceğimi araştırıyorum. Kalınacak yerler tavsiyelerine bakıp maliyetleri belirliyorum. Sonrası çantayı hazırlayıp yola çıkmak…
Bavulunuzda mutlaka bulunan 3 şey nedir?
Bak bu en zor sorular arasında… Çünkü o üç şey hiç bitmiyor. Vazgeçilmez üç minik çantam var; İlk yardım, bakım (krem, şampuan vb.) ve kamp çantası (fener, çakmak, çakı vb.)
Son olarak yaptığınız rota neresiydi?
Türkiye’ye gelir gelmez minik bir Güneydoğu lezzet ve kültür turu yaptım. Gezmeye öncelikle ülkemden başlamış biri olarak, dünyada birçok yeri görüp sonrasında tekrar oralara gittiğimde çok farklı görmeye başlıyorum, açılar ve görüntüler değişiyor.
Sırada neresi var?
9 günlük bir Guatemala turu var. Ardından da Güney Amerika turu geliyor, olacak gibi görünüyor son dakika bir aksilik olmazsa.
Şu ana kadar kaç ülke gezdiniz?
Açıkçası saymadım ama gördüğüm ülkeler 45’in üzerinde. Gezdiğin diye sorduğunuzda bu kadar olmayacaktır. Çünkü bir ülkeyi gezmek demek benim için; doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine birçok şehrini ve bölgesini görmek, farklı iklim ve içinde bulundurdukları kültürlerini yaşayabilmek. Şu anda kadar 600’ün üzerinde şehir gezdiğimi söyleyebilirim.
Seyahat sırasında sizin gibi gezginlerle tanışıyor musunuz? Hiç enteresan anınız var mı?
Hostellarda kaldığınızda muhakkak birileri ile karşılaşıyoruz veya otobüsle yaptığınız uzun yolculuklarda. Bir yerlerde aynı rota üzerinde olup yola beraber devam ettiğiniz bile olabiliyor. Enteresan diyemeyeceğim ama İskandinavya ülkeleri gezim sırasında benimle aynı hostelda kalan sevgili Kate ile tanıştım. Kendisi ile yıllar geçmesine rağmen hala yazışıyoruz. 36 yaşında radikal bir karar alarak evini satmış işinden ayrılmış ve dünyayı gezmek için Avustralya’dan yola çıkmış. En son durak noktası Amerika idi. Gezi sonrası orada iş bulup oraya yerleşmeyi planlıyordu. Amerika öncesi son durak için Almanya’daki teyzesini ziyaret etti. Almanya gezisini biraz uzattığını ve birisi ile tanıştığını yazdı bana mesajlarında… Almanya gezisi hiç bitmedi ve Amerika’ya yerleşmek için hiç gitmedi. O tanıştığı kişi ile beraber hala ve geçen sene evlendi. Onun serüveni benim için güzel bir anı.
Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir? Otel, hostel, kamp vs.
Ağırlıklı olarak hostel. Yeni arkadaşlar ile tanışmak ve maceralarını paylaşmak için güzel bir yer. Rotalarda yürüyüş veya tırmanış varsa, tabii ki kamp ilk tercihlerim arasında.
Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Bunu söylemek çok zor, hayal kırıklığına uğradığım noktalar oldu. İnsanların anlata anlata bitiremediği bazı resimlerin büyük halini gördüğümde minik hayal kırıklıkları oldu. Ama bunu şehirler ve ülkeler için söyleyemem. Her yerde ayrı bir güzellik, ayrı bir heyecan ve öğretiler var.
Farklı bir ülkeye yerleşmeyi düşündünüz mü? Düşündüyseniz neresi ve neden?
Bir süre Londra’da yaşadım. Şu anda da yılın yarısını, projeler ve gezi planlarım nedeni ile New York’ta geçiriyorum. Dünyanın her yerini görmek isteyen bir kişi olarak, ara ara başka yerlerde yaşamak istiyorum. Neden derseniz, Amerika kıtasının tamamında gitmek istediğim çok yer var ve her seferinde Türkiye’den yola çıkmak, hem para hem de zaman maliyeti oluşturuyor. Avustralya ya da Asya olabilir. Bu nedenle iş durumlarımı biraz da ona göre ayarlayabilirsem kısa süreli yerleşimler ile hem iş hem gezi rotalarını tamamlamak var aklımda.
Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz para verseler, haydi gez deseler, neler yapar nerelere giderdiniz?
Garip gelebilir ama limitsiz para istemem. Limitli para ile daha çok araştırıp çok daha farklı şeyler bulabiliyorsunuz. Uygun ve ucuz fiyatla çok yer gezmek veya vazgeçmen gereken şeylere karar vermek daha güzel diye düşünüyorum. İzin konusunda şu ana kadar çok sıkıntım olmadı ama aralıksız bir yıl tatilde olacaksam gezmediğim ve görmek istediğim yerlerin listesini çıkararak gezi rotalarımı hazırlardım.
Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nereden başlamalılar?
Öncelikle kendi ülkelerinin doğal güzelliklerini ve kültürlerini görmelerini tavsiye ediyorum. Sonra yakın ülkeler, sonra da uzak rotalara doğru yolculuk. Gitmek istedikleri yerleri araştırırken her türlü yazı ve dokümandan yararlanılmasını tavsiye ederim ama yazılanlara ve söylenenlere sonuna kadar inanmadan. Bazı kötü şeyler kulaklarda küpe olmalı ama yolların değiştirilip vazgeçilmesine de neden olmamalı. Avrupa’da gezmek ile Afrika’da veya Güney Amerika’da olmak çok farklı şeyler… Yola çıkarken her türlü sürprize hazırlıklı olunmalı. Maliyet planları öncesinde dikkatlice yapılmalı. Son söz olarak söyleyebileceğim tek şey; Haydi yola çık, sınırları geç, hayatı keşfet!
