Lale Çizmeci: “Eğer dünya turuna çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1980'de abimin ısrarları üzerine dünyaya gelmişim. Uşak'ta büyüdüm, hayatımın geri kalanı da üniversite için geldiğim sonra da çakılı kaldığım İstanbul’da geçti. 11 sene farklı şirketlerde finans bölümünde çalıştım. Her fırsatta görmediğim yerlere gitmeye çalışırım, en sevdiğim şeylerden birisi hareket eden bir cismin pencere kenarına oturup etrafı izlemek olmuştur. Eylül 2013'ten beri de bunu yapıyorum.

Lale Çizmeci: “Eğer dünya turuna çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce”

Eylül 2013’te başlayan dünya turunuza nasıl karar verdiniz, süreci anlatır mısınız?
Kendimi bildim bileli bu geziyi istiyordum, sürekli bu konu hakkında konuşuyordum, her sohbetin sonu dünya turuyla bitiyordu. Öyle bir noktaya geldim ki kendimden sıkıldım, ya çıkacaktım ya da bu konudan artık hiç bahsetmeyecektim. Eğer çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce. Yıllık 2-3 hafta izinler şaka gibi geliyordu, ailemi mi ziyaret edeyim yoksa gezmeye mi çıkayım şaşırıyordum. E gezmek istediğim yerler de dünyanın öbür ucunda olduğundan uçak biletleri çok pahalı oluyordu, oralara kadar gidip yeterince vakit geçiremeyecek olmak, komşu ülkeleri göremeyecek olmak saçma geliyordu. Erkek arkadaşım da gezmeyi seven birisi, aklın yolu bir, onu ikna etmek çok kolay oldu.

Lale Çizmeci: “Eğer dünya turuna çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce”

Dünya turuna başlamadan önce nasıl bir hazırlık yaptınız?
Çıkıp çıkamayacağımı bilmesem de uzun zamandır bunun için para biriktiriyordum, gereksiz hiçbir şey satın almıyordum. Ev-araba taksitine girmek beni her zaman korkutmuştur, her an işten ayrılabilecek özgürlüğü kendime sağladım. Onun dışında hazırlık olarak yapacak çok bir şey yok aslında, bir istifa, aileyle arkadaşlarla vedalaşma ve tek yön bir bilet. Kervan yolda düzülür derler.

Lale Çizmeci: “Eğer dünya turuna çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce”

Şimdiye kadar hangi ülkeleri gezdiniz, planda hangi ülkeler var?
Bu gezide Moğolistan, Çin, Japonya, Güney Kore, Nepal, Hindistan, Tayland, Laos, Vietnam, Kamboçya, Malezya, Brunei Sultanlığı, Filipinler, Endonezya, ABD, Meksika, Guatemala, Nikaragua, Kosta Rika, Panama, Kolombiya, Ekvator'a gitme şansımız oldu. Pek çoğunda en az 3 hafta kaldık. Buradan da Peru, Bolivya, Şili, Uruguay ve Arjantin gibi duruyor ama dönüş biletimiz yok her an her şey olabilir!

Lale Çizmeci: “Eğer dünya turuna çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce”

Rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
Bir yerden başlayınca gerisi çorap söküğü gibi geliyor aslında. Genel olarak mecbur kalmadıkça uçağa binmeden bulunduğumuz kıtada şöyle bir yuvarlak çizmeye çalışıyoruz. Bir de yağmur sezonu, kış gibi mevsimsel etkenlere de bakmaya çalışıyoruz. Her yere en doğru sezonda gitmek mümkün değil hatta ara sezonlarda gidince daha bile güzel oluyor, daha az turist olduğundan ve fiyatlar düştüğünden. Ama bazı ülkelerde sezon çok önemli atıyorum Filipinler'e mesela çılgın bir sörfçü değilseniz tayfun sezonunda gitmemek gerek!

Lale Çizmeci: “Eğer dünya turuna çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce”

Gezdiğiniz ülkelerden sizi en çok hangisi etkiledi?
Endonezya'daki çeşitlilikten çok etkilendim hem etnik açıdan hem de coğrafi açıdan, nasıl tek bir ülke olmuş anlamak mümkün değil. Bir tarafta Müslüman ağırlıklı Java, Sumatra gibi adalar diğer tarafta Hindu Bali başka bir tarafta sanki Afrika'dan ışınlamış gibi duran Papua, bir ayağı da Borneo. Nasıl söylemeli kendi içinde bir dünya. Yemekleri de çok güzel.

Lale Çizmeci: “Eğer dünya turuna çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce”

Bulunduğunuz ülkelerden birinde “burada yaşanır” deyip yerleşmek istediğiniz hiç oldu mu?
Filipinler'de etrafı 3 saatte yürünen bir ada olan Malapascua Adası’nı çok sevdim, insanları ayrı güzel kendi ayrı güzel, dünyadan kopuk öyle yaşar gidersiniz orada. Sonra Japonya Kyoto çok güzel bir şehir; zen bahçeleri, bisiklet yolları ve tabi efsane sushileri ama uzun vadede yabancılık çekilir gibi geldi. Medellin Kolombiya'yı da çok beğendim, orada yaşamak oldukça hareketli olur herhalde, gezecek çok yer var Kolombiya'da! Bir tarafta Amazonlar, bir tarafta Karayipler bir tarafta Pasifik…

Lale Çizmeci: “Eğer dünya turuna çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce”

Dünyayı gezmek nasıl bir his, nasıl duygular içindesiniz? Bırakıp dönmek istediğiniz zamanlar oldu mu?
16 ay oldu ama hala 2-3 günde bir ne oldu ya bize piyango mu çıktı, nasıl böyle bir hayatımız var diyoruz birbirimize. Sabah bir alarmla uyanmamak, dünyanın en güzel yerlerini aralıksız gezmek, sürekli bir yol hali, yarın nerede kiminle tanışacağını bilmemek... Sıkılmayı düşünecek vakit kalmıyor. Her kuruşun hesabını yapmak, iki güne bir çanta toplamak bazen yorucu gelse de sonra bir manzara görüyorum bütün yorgunluklar gidiyor.

Lale Çizmeci: “Eğer dünya turuna çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce”

Yollardayken eminiz birçok farklı anınız olmuştur, içlerinden en sevdiğinizi paylaşır mısınız?
En sevdiğimi seçmek zor ama aklıma gelen bir arkadaşlık hikâyesi var. Moğolistan'da tanıştığımız Hintli bir arkadaşımız oldu, o sırada yıllık izni için oradaydı, beraber rastgele bir ulusal parka gidip otobüste tanıştığımız bir kadının Moğol çadırı evinde birkaç gün kaldık. Aylar sonra Hindistan'da biz de ona misafir olduk, o sıralar istifasını vermişti, o da yollara düştü. Laos'ta buluştuk, yolu olmayan sadece yürünerek gidilen bir köyde kaldık, köylülerle ev kaplamasında kullanılmak üzere bambu kestik. Kamboçya ve Endonezya'da yollarımız tekrar tekrar kesişti, beraber gezdik. Şimdi evine döndü gezisiyle ilgili kitap yazıyor, bakalım Türkiye'ye dönünce bizi ziyarete gelecek.

Lale Çizmeci: “Eğer dünya turuna çıkmasaydım hayatımın geri kalanında fon müziğinde bozuk plak gibi çalacaktı bu düşünce”

Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blogunuzun adresini öğrenebilir miyiz?
dunyaturunotlari.com
www.facebook.com/dunyaturunotlari

Dünya turuna çıkmak isteyenlere ne söylemek istersiniz, tavsiyeleriniz neler olur?
En büyük engel para mevzusu gibi geliyor, evet biraz para biriktirmek lazım, ama her şey para değil. Bütün Güney Amerika beş parasız yolda kek kurabiye, takı yapıp bunları satarak gezen Arjantinli dolu. Gönüllü çalışarak da pek çok şeyi bedavaya getirmek mümkün. Eğer gerçekten gezmek görmek isteyip bu işe kafa yorarlarsa mutlaka çıkarlar, öyle atla deve değil. Ama Avrupa, Kuzey Amerika bunlardan uzak dursunlar. Yola çıkarken aşırı hijyen, konfor, Türk kahvaltısı gibi alışkanlıklarını da evde bıraksınlar. Sürekli gezi belgeselleri izleyip gezi blogları okuyorlarsa daha fazla oyalamasınlar bence! Dünya çok güzel, hazır vakit varken kendi gözleriyle görsünler...