Neslihan-Orkun Özkaya: “Sloganımız: gidilmeyene gitmek, görülmeyeni görmek”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Orkun: Pek yaşımı göstermediğimi söylerler ama 40 yaşıma dayanmış olsam da enerji ve görünüş olarak kendimi 10 yaş genç hissediyorum : ) 15 sene kadar uluslararası şirketlerde satış departmanlarında çalıştım ve bu yıl itibariyle raporlama, hedefleme, kota tutma, toplantı, kulis vs. gibi insanı içten yiyen bu unsurları terk edip profesyonel iş hayatıma son verdim. Yani tam zamanlı gezgin oldum. İskenderunlu olmamdan dolayı genlerimden gelen sıcakkanlılığımın yanı sıra tam bir yaz insanıyım ve Uzakdoğu aşığıyım.
Neslihan: 5 yaşından bu yana okur dururum. Okumayı çok seven biri olarak aklımın ucundan Hukuk Fakültesi’ni bitirip seyahat ile hukuku bağdaştıracağım geçmemişti. Avukat olarak Seyahat Hukuku konusunda çalışmalarda yapmaktayım. 2009 yılından bu yana kendi büromda mesleğime devam ediyorum. Hangisi ağır basıyor derseniz cevabım gezgin olmaktır. Bu şekilde avukatlık mesleğimi seyahat ile birleştirince renklendirmiş ve eğlenceli bir hale sokmuş oldum.

Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Herkesin gitmek istediği, hayalini kurduğu bir yer mutlaka vardır. Bizim için gezmenin anlamı, bu cümlede saklı. Çünkü tüm dünyayı gezmeden bu hayal de bitmez. Her seyahat dönüşü yeni bir hayal kurmaya başlıyor ve bu hayalimizin peşinde koşuyoruz. Sloganımız: “gidilmeyene gitmek, görülmeyeni görmek”. Kendimizi en iyi hissettiğimiz anlar, yolda olduğumuz zamanlar. Bu yüzden de hayatımızın en önemli yerinde seyahatlerimiz oluyor. Seyahat öncesi programlar, seyahat sırasındaki gezilerimiz, fotoğraf ve video çekimlerimiz, bölgeyi tanıma, adapte olma, yeni insanlarla tanışma ve seyahat dönüşü bu birikimlerin Gezgin Çift’e geçişi inanın tahmininizden çok daha fazla vakit alıyor.

Neslihan-Orkun Özkaya: “Sloganımız: gidilmeyene gitmek, görülmeyeni görmek”

Şimdiye dek hangi ülkeleri görme fırsatınız oldu?
Türkiye’nin 7 bölgesinin hemen hemen her yerini gezmek dışında şimdiye kadar Asya, Avrupa ve Afrika’da tam 24 ülke ve sayısız şehrin yanı sıra Uzakdoğu’ya ait adaların birçoğunu gezdik. Bu gezdiğimiz yerlerin tümüne Gezgin Çift adresimizde gezi ve seyahat rehberi oluyoruz.

Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Neslihan: Beni en çok etkileyen yerlerin başında Japonya geliyor. Bir kere dev bir güç olmasının yanı sıra tarihi tapınaklarıyla, geyşalarıyla, saygı ve kültürüyle hele ki sakura zamanına denk geldiyseniz ne mutlu size tüm bu ve bundan fazla güzellikleriyle beni kendine aşık eden ülkelerden biridir.

Orkun: Beni ise Hindistan çok etkiledi. Hindistan’ın en değişik yanı; inançları gereği uyguladıkları ritüeller, ırk ayrımcılığı, 14. yüzyıldan beri geleneklerini sürdüren Sadularıyla, Mohandas Karamchand Gandhi’nin Hindistan için verdiği mücadelesiyle beni gerçek anlamda etkilemiştir. Ayrıca Varanasi’de çekim yapmanın yasak olduğu ölü yakma seremonisini kameraya çekmek beni ayrı bir heyecanlandırmıştı.

Neslihan-Orkun Özkaya: “Sloganımız: gidilmeyene gitmek, görülmeyeni görmek”

Gezdiğiniz ülkeler arasında tekrar gitmek istediğiniz bir ülke var mı?
Orkun: Tayland’a ne kadar gidersem gideyim yine gitmek isterim. Çamaşır yıkayıcısından motosiklet kiralayıcısına, restoran sahiplerinden sokaktaki mısırcısına kadar bizi tanır oldular : ) Zaten çok kısa bir süre içerisinde yeniden aşık olduğumuz ülkeye gitme planları içerisindeyiz.

Neslihan: Kesinlikle Hong Kong! Kendimizi orada hiç yabancı hissetmiyorum. Nemli havası, sokak araları, neon ışıkları beni kendine çekiyor adeta. Bugün bir imkan olsa hiç düşünmeden tek yerleşmek istediğim yerdir.
 
Bize biraz seyahat etme mantığınızı anlatır mısınız?
Bugüne kadar bütün gezilerimizi kendi programımızla çift olarak yaptık. Zaten “Gezgin Çift” ismi de böyle doğdu. Seyahat programlarını kendimiz yapıyoruz. Çift olunca da psikolojik olarak bir yalnızlık hissimiz olmuyor. En önemlisi birinden fotoğraf çekme yardımı almamamız bizim için çok büyük bir avantaj.
 
Seyahat rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
Genellikle bir kıta olarak belirleyip o kıta üzerinde farklı farklı ülkelere gidiyoruz. Ülkeler arası geçişi uçak ve otobüs ile yapıyoruz. Uçak için çok ciddi rakamlar verdiğimiz olduğu gibi, yeri geliyor 1 dolara dahi uçuşlar buluyoruz. Rota belirlemedeki en büyük tercihimiz; deniz, kum ve güneşin bol olduğu yerler oluyor.
 
Seyahatleriniz öncesindeki hazırlıklarınız nelerdir?
Seyahate gideceğimiz destinasyonları belirledikten sonra oralar hakkında aylar öncesinden araştırmalarımıza başlıyoruz. Gezi blogları, forumlar, filmler, belgeseller ve hatta kitaplar dahi okuyoruz. Gezilecek, görülecek yerleri, yenilecek geleneksel yemekleri, kültürünü ve daha birçok şeyini araştırmanın yanı sıra gittiğimiz ülkenin iklim şartları ve yapacağımız seyahat tarzına göre kılık kıyafette bizler için çok önemli bir unsur. Gezgin Çift’in gezi rehberi bu unsurların bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.

En son nereye gittiniz? 
Yüzyıllar boyu farklı ülkelerin bayraklarının dalgalandığı, kültür şehri Lviv’deydik.

Sırada neresi var?
Uzakdoğu planımız var ama her an değişebilir. Hiç beklemediğimiz anda fikrimiz değişebiliyor.

Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız “Gezgin Çift” isimli blogunuzu biraz anlatır mısınız?
Gezi deneyimlerimize dair tüm bilgilerimizi, deneyimlerimizi, fotoğraf ve videolarımızı paylaştığımız sitemiz Gezgin Çift’tir. Çok kısa bir süre de olsa Gezgin Çift 3. jenerasyonu yaşıyor. Yaklaşık 2 yıl önce web tasarımı ile ilgili en ufak bilgimiz olmadan, kendi kendimize açtığımız blogumuz daha sonra tüm gezi ve seyahat blogları gibi wordpress altyapısı ile devam etti. En son 2015 yılının başında yayına soktuğumuz gezgincift.com tamamen bize özel tasarımı ve alt yapıya sahiptir. Muhakkak gezi ve seyahat rehberi niteliğindeki blog veya sitelerde görsellik çok önemli olmalıdır. Biz de bunu dikkate alarak makalelerimizi, fotoğraflarımızı ve videolarımızı görsel bir şölen eşliğinde takipçilerimiz ile paylaşıyoruz. Aynı zamanda Gezgin Çift görme engelli dostu bir gezi ve seyahat blogudur. Gezgin Çift’in alt yapısı hazırlanırken hipermetrop, miyop ve renk körlerinin yanı sıra tamamen görme engelli seyahat severler de düşünülerek özel olarak yapıldı.
 
Seyahatleriniz sırasında başınıza gelen enteresan anılarınız var mı?
Seyahatlerimizde çok farklı insanlarla tanışıyoruz elbette. Tanıştığımız insanlarla enteresan bir anımız yok ancak bu insanlarla olan arkadaşlığımız halen devam ediyor. Kendileriyle sık sık görüşüyoruz. Aslında en güzel şey bu olsa gerek. Bir keresinde Tayland Phuket adasında Phi Phi Island turuna çıkmıştık. Tekneye Arap bir kafile geldi ve onları görünce biraz burun kıvırdık. Sonra yolda çok büyük dalgalara yakalandık ve tekne bir süre sonra dalgalardan uçarak çok sert denize düşmeye başladı. Korkudan teknenin demirine tutunmuş düşmemeye çalışırken kafamı bir çevirdim ki Neslihan Araplarla el ele tutuşmuş dua ediyordu : )
 
Ülkelerin yeme-içme alışkanlıkları çok farklı olabiliyor. Gezilerinizde yemek yemek için nasıl yerler tercih edersiniz?
İlk Uzakdoğu’ya gittiğimizde yemek kültürü bize oldukça farklı hatta doğrusunu söylemek gerekirse iğrenç gelmişti. Ama şimdi biz de onlar gibi her şeyi yer olduk. Böceğinden yılanına birçok farklı lezzetleri tattık. Yemek tercihimiz için yeri geliyor çok lüks restoranlarda oluyor, yeri geliyor sokaktaki tezgâhtan dahi yemek yiyoruz. Hatta sitemizde bunun için bir Yeme-İçme bölümü oluşturduk. Neler yedik, neler içtik tüm detaylara ulaşabilirsiniz.

Neslihan-Orkun Özkaya: “Sloganımız: gidilmeyene gitmek, görülmeyeni görmek”

Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir? Kamp, hostel ya da otel mi tercih ediyorsunuz?
2008 yılında ilk dalış sertifikamızı almak için tüm yazımızı Saros’da kampta geçirmiştik. Ama kampın bize göre olmadığını anladık. Dalgıçlığı ilerletmemize engel olan da bu oldu aslında. Kaldığımız yerler, gittiğimiz ülkeye göre değişiklik gösteriyor. Örneğin Hindistan seyahatimiz boyunca hostelde kaldık. Uzakdoğu ve diğer ülkelerde ise tercihimiz otel oluyor.

Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Belki birçok gezgine nasıl yani dedirtecek ama hayal kırıklığına uğradığımız tek yer Paris’ti. Yeni yıla girmek için gittiğimiz Paris’te Eiffel Kulesi’nin altında saatin 00.00 olmasını beklerken havai fişek ve ışık gösterilerini hükümetin ekonomik tedbirler için iptal ettiğini öğrenince şok olmuştuk.

Farklı bir ülkeye yerleşmeyi düşündünüz mü?
Düşündük ve hala düşünmüyor değiliz : ) Bakalım Uzakdoğu’ya gitmek gibi bir düşüncemiz var ilerleyen dönemde ne olur bekleyip göreceğiz. Nedenine pek girmeyelim isterseniz çok siyasi bir açıklama yapmak zorunda kalabiliriz.
 
Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz maddi olanak verseler, nerelere giderdiniz?
Bir gezgin için bundan büyük piyango olabilir mi? Bize sorarsanız Avrupa’ya gitmeyeceğimiz kesin. Tabi ki cevabımız “Dünya Turu yapmak şeklinde olacak ancak öncelikli olarak görmek istediğimiz yerler; Meksika El Eden Cenote’de dalış, Belize Set Resifi, Çin’de bulunan Huashan-Hua Dağında trekking, Bolivya Salar De Uyuni’de uçuyormuşuz hissine kapılmak, kafeste köpekbalığı dalışı ile adrenalinin doruklara çıkacağı bir deneyim yaşamak ve çok çok fazlası…
 
Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir?
Bir kere gezmek için para şart ama “çok para şart değil”. Gezmeye başlanacak yer Uzakdoğu olmalıdır. Ülkeler birbirine çok yakın olduğu için pek çok ülkeyi, dolayısıyla farklı farklı kültürleri de keşfetme imkânına erişebilirler. Burada gerçekten gezgin olduğunu hissediyor insan. Dikkat etmeleri gereken şeyler diye bir önerimiz yok ancak karşılaşabilecekleri problemlere, aksiliklere karşı gitmeden önce ciddi anlamda detaylı araştırma yaparlarsa sıkıntı çekmeyeceklerini düşünüyoruz.