Savaş Balaban: “Bir şeyin kıymetini anlamak için onun önemini ve değerini bilmek gerekiyor”

Son dönemlerde bir Umre seyahatiniz oldu? Gitmeye nasıl karar verdiniz? 
Aslında bunun hikâyesi biraz uzun ama kısaltarak anlatmaya çalışayım : ) İnançlı ancak dinini yaşamayan Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişim. Pek çoğumuz gibi adımı ve nüfus kağıdımda yazan din hanesini doldururken bana sormamışlar. Küçükken annem Allah Baba’dan, cehennemden, kul hakkından bahseder Arapça duarlar ezberletirdi ama hepsi bu kadardı. Şikayetçi değilim sağ olsun bunları da yapmayabilirdi ama daha iyisi de olabilirdi tabii ki. Çok uzatmayayım mevcut şartlar böyle olunca sorgulanmamış, felsefesi verilmemiş ezbere bir inançla kendi başıma bırakılmış buldum kendimi gençlik yıllarımda. Üniversite çağlarında ise yaratıcı, evrenin düzeni, din gibi konularda hiç düşünmez oldum bir süre. Yıllar böylece geçerken 2009 yılında Meksika’da motosikletle bir kaza yaptım. Kaza ve sonrasında yaşadıklarım o kadar güzel, o kadar temiz ve sorunsuzdu ki bütün bunların tesadüf olamayacağını, Allah’ın bizi yarattıktan sonra bu dünyada bir başımıza bırakmadığını düşünmeye hatta yakından hissetmeye ve bunun kesinlikle böyle olduğunu anlamaya başladım. Derken zaman içerisinde daha çok ezbere dayanan mevcut inancımın; samimi, bana ait belki biraz daha hazmedilmeye başlanmış bir inançla yer değiştirmeye başladığını fark ettim. 2013 yılı başlarında da Mekke ve Medine’yi görmeyi istemeye başladım. Bu istek her seyahatte olduğu gibi biraz araştırmaya ve öğrenmeye itiyor insanı ve sonra da bir bakıyorsunuz pasaportunuz cebinizde. 2014 yılı başında seyahati planlayarak Nisan ayı sonunda gitmeye karar verdim. Aslında davet edildim ve gidip görme, kısa da olsa oralarda bulunma fırsatı oldu demek daha doğru olur.

Savaş Balaban: “Bir şeyin kıymetini anlamak için onun önemini ve değerini bilmek gerekiyor”

Umre seyahatiniz öncesinde nasıl bir hazırlık yaptınız?
Çanta hazırlığını sormuyorsunuz herhalde : ) Bulduğum pek çok farklı kaynaktan okumaya çalıştım kısa kısa da olsa. Tarihi tarafsız olarak ve abartmadan yazabilmek hiç kolay bir şey değil, bu din tarihi de olsa durum aynı. Nihayetinde yazıyı yazan da bir insan ve o insanın da kendine göre değer yargıları, inandıkları ve idealleri var. Kişinin kendini bunlardan arındırarak yazması olanaksız. Böyle olunca da hem taraf hem de karşı taraftan okumak gerekiyor. İnternet üzerinden bazı videoları izlemek de yararlı olabiliyor bu hazırlık aşamasında. Bunların hepsinden daha faydalı olan ise daha önce oraya gitmiş birilerinden canlı bilgi edinmek. Sevdiğim ve kendime çok yakın bulduğum bir okul arkadaşım daha önce gitmişti onunla uzun uzun sohbet etmiştik ve çektiği fotoğraf ve kısa videolara bakmıştık en güzel hazırlık da bu oldu aslında.

Savaş Balaban: “Bir şeyin kıymetini anlamak için onun önemini ve değerini bilmek gerekiyor”

Nerelerde kaldınız? Pek çok yerde motorunuzla seyahat ettiğinizi biliyoruz, Umre'de de bu tarzda mı seyahat ettiniz?
Motosikletle gitmeyi değil de orada kiralamayı araştırmıştım ancak olmadı. Zaten motosiklete binmek için çok fazla sıcak var gündüz. Belki akşamüzeri ve akşamları binilebilir. Genelde tek başıma seyahat etmeyi tercih ediyorum ve seviyorum ancak bu seyahatte tanıdıktan sonra çok sevdiğim ve küçük bir gruba gönüllü rehberlik eden birisiyle gittim. Ticari olarak bir beklentisi olmayan ve samimi bir yol arkadaşlığı rehberliği yapan abimiz sayesinde gerçekten içime sinen bir Umre yapma şansım oldu. Mekke ve Medine’de bir hayır sahibinin kiraladığı evlerde konakladık. Herhangi bir gruba bağlı ya da siyasi amaç güden birisi olduğunu sanmıyorum öyle ki bu evin masraflarını kimin karşıladığı bile konuşulmuyor; sağolsun!

Savaş Balaban: “Bir şeyin kıymetini anlamak için onun önemini ve değerini bilmek gerekiyor”

Ne kadar süre kaldınız?
İlk 5 günü Medine’de, daha sonraki 5 günü Mekke’de ve kalan süreyi de yine Medine’de geçirmek üzere toplam iki hafta kaldım Suudi Arabistan’da.
 
Savaş Balaban: “Bir şeyin kıymetini anlamak için onun önemini ve değerini bilmek gerekiyor”

Suudi Arabistan'da  yeme-içme alışkanlıkları nasıl? Bize önereceğiniz yeni lezzetler var mı?
Tüm Amerikan hamburgercilerini ve kahvecilerini bulabilirsiniz Mekke ve Medine’de : ) Taze hurma ilginç bir lezzetti. Bir de güzel bir Özbek pilavı yedim; hani şu üzerine kuzu çevirme konan kocaman tepsideki zengin pilavdan ama sanırım o da yerel bir yemek değildi.

Savaş Balaban: “Bir şeyin kıymetini anlamak için onun önemini ve değerini bilmek gerekiyor”

Umre'de karşılaştığınız herhangi bir tehlike oldu mu?
Herhangi bir tehlikeyle karşılaşmadım ancak elini uzatıp para isteyen kucaklarında çocukları olan genç kadınlar zorluk yaşatabiliyor biraz. Size elini uzatıp bir şeyler isteyen bir insanın yüzüne bakarak yürüyüp gitmek hiç kolay bir şey değil malum. Görmezden gelip devam etseniz bir sıkıntı, elinizi cebinize atıp küçük de olsa bir miktar para verseniz daha büyük sıkıntı. Neden mi? Çünkü birisine yardım ettiğinizi gören diğerleri bir anda etrafınıza doluşuyor ve içinden çıkılmaz bir durumla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Savaş Balaban: “Bir şeyin kıymetini anlamak için onun önemini ve değerini bilmek gerekiyor”

Bu seyahatinizde "asla unutmam" dediğiniz anılarınız var mı?
Bu seyahatin neredeyse tamamı unutulmaz. Bir Müslüman için manevi değeri çok yüksek yerler. Her karış toprak ayrı bir önem taşıyor. Düşünsenize inandığınız dinin peygamberinin dolaştığı yerlerde yürüyor, o dinin kutsal kitabının cümlelerinin indirildiği yerlerde bulunuyorsunuz. Uyumak büyük bir zaman kaybı gibi geliyor, her anı doyasıya yaşamak hakkını vermek istiyorsunuz.

Savaş Balaban: “Bir şeyin kıymetini anlamak için onun önemini ve değerini bilmek gerekiyor”

Umre'ye gidecek olanlara tavsiyeleriniz nelerdir?
1997 ya da 1998 yılıydı. İnternetin iş dünyasına daha yeni yeni girmeye başladığı zamanlardı. Çalıştığım şirketin Maslak ofisinde sıradan bir gündü. Kapı çaldı. Genç bir adam elinde bir not defteri ile içeri girdi. Donuk bir ses tonu ile ve yaptığı işin heyecanını hissetmeden bir şeyler söyledi. Bize bir şeyler satmaya çalışıyordu ama ne olduğunu anlayamamıştık. İlgilenmediğimizi söyleyip uğurladık kendisini. Aylar sonra bir gün yurt dışı tedarikçimizin önerisiyle şirketimiz internet üzerinde bir web sayfası açmaya karar verdi ve bu sayfa için firmamızın adında bir alan adına ihtiyacımız oldu. İstediğimiz alan adının başka bir firma tarafından satın alındığını öğrenince anladık ki o gün kapımıza gelen genç satıcı daha internetten bile haberdar olmayan bizlere alan adı satmaya çalışıyormuş : ) Bir şeyin kıymetini anlamak için onun önemini ve değerini bilmek gerekiyor kısaca. Paket bir turla Roma’ya gider gibi Umre’ye gidiliyor günümüzde. Bu işi yapan acenteler o kadar ticarete dökmüşler ki işi, ruhunu kaybetmeye başlamış Umre bu tüccarların elinde. Gitmeden şu mağazaya gidin bunları alın, oraya vardığımızda bunu göreceğiz şunu okuyacağız, böyle yapacağız... Böyle olmamalı bence. Gitmeden hayalini kurmalı, biraz okuyup sorup öğrenmeli, iç hazırlığını yapmalı ve hazır hissetmeli insan. Yoksa sadece bedenimizi alıp oralara götürüp getirmenin bir manası yok.