Birkaç gün önce 2 haftalık Rusya seyahatimden döndüm ve bu süre zarfında sırtımda yaklaşık 15 kiloluk bir yükle dolaştım. Yazın son demlerini yaşamak adına valizini kapatmakta kararsız kalanlar için tecrübe edindiğim birkaç ufak nokta işinize yarayabilir diye düşündüm. Pek çok sitede ve blogda bu konuyla ilgili çok fazla yazı olduğunu biliyorum fakat anılar tazeyken belki işinize yarayacak püf noktaları bulursunuz diye umuyorum.
Öncelikle yola çıkmadan bir liste yapmak çok önemli; zira unuttuğunuz şeyler, aklınıza bir anda gelip kaybolan şeyler çok fazla olabiliyor. Hatta bu listeyi yol boyu yanınızda taşıyarak şarj aleti, pil gibi lazım olacak eşyaları sağda solda unutmanızı engelleyebilirsiniz. Listeye geçmeden önce valiz seçiminiz de önemli bir husus bence. 50 litre ve üstü bir çanta alırsanız her yere sizinle gelen, bel destekleri sayesinde kendini hissettirmeyen (belinizi büküp çekme derdinde olmayacağınız için) yolculuk adına ideal koşulları yakalamış olursunuz. Backpack yahut valizinizin yanı sıra bir de sırt çantası almanızda fayda var. Gün içinde kenti dolaşırken suyunuzu, fotoğraf makinenizi, terlik, çorap, güneş kremi, kısaca her şeyinizi taşıyabileceğiniz bir çantaya ihtiyaç duyacaksınız. Hem aldığınız hediyelikleri de bu çantada barındırabilir, deforme olma riskini azaltabilirsiniz.
Sırt çantaları genelde 20-25 litre arasında olmaktadır. Çantanızı doldururken dikkat edin backpack ile birlikte dengeyi sağlasın. Benim idealim ise sırt çantanızın backpackinizin yarısı ağırlığında olmasıdır. “Backpack” derken de fotoğraftaki koca mor çantayı kastediyorum ki soru işareti kalmasın aklınızda. Backpack ise mutlaka bel ve sırt desteklerine sahip olmalıdır. Ne kadar çok bölmesi olursa da o kadar rahat edersiniz şüphesiz ki. Çekçekli valizde ısrar edenler içinse çekilecek kısmının güçlü ve gizlenebilir olması, tekerleklerinin sağlam olması gerekmekte. Ekstradan sırt çantası gibi takmaya uygun yerleri varsa ne âlâ.
Valiz konusunda bir orta yol bulduysak içini doldurmaya başlayalım. Öncelikle listeyi 3'e ayırmalıyız; belgeler, giysiler ve ıvır zıvır.
Belgeler derken aslında akla gelen her türlü kâğıdı kastediyorum. Özellikle yurtdışına çıkacaklar için;
* Pasaport - Gürcistan'a, Kıbrıs'a gitmiyorsanız olmazsa olmazımız.
* Seyahat Bileti - İnternetten aldıysanız çıktısı; en kötü rezervasyon, sefer numarası
* Otel Rezervasyonu - Otelde kalmayacaksanız kalacağınız yerin adresi ve iletişim bilgileri
* Harita ve Seyahat Planı - Haritayı internetten çıktı şeklinde yanınıza alabilirsiniz. Seyahat planınız bir yere yazılı olmasa bile mutlaka olsun çünkü Ukrayna gümrüğünde sorguya çekildiğim sırada epey faydasını gördüm.
* Dönüş Bileti - Aslında biraz opsiyonel bir durum. Üçüncü bir ülkeye geçecekseniz ya da dönüş tarihiniz belli değilse önemi yok pek.
* Para - Tüm paranız kartlarda olmasın. Gümrüklerde seyahat ettiğiniz ülkeye göçmen olarak gelmediğinizin iyi bir göstergesidir.
* Kredi - Banka Kartı - Mastercard veya Visa destekli kartınızla istediğiniz yerde kolayca alışveriş yapabilirsiniz. Yaptığınız alışveriş o günün kurundan TL olarak tahsil edilir. Para çekmediğiniz sürece de ekstra bir ücret kesilmez.
* Fiş - Özellikle Belarus, Rusya gibi “Registrasyon” isteyen ülkelere seyahat ettiğinizde fişlerinizi atmayın. Böylece hangi gün nerede olduğunuzu kanıtlamış olursunuz.
* Kartvizit - Öğrenciyseniz okul kartınız, bir yerde çalışıyorsanız bağlı olduğunuz kurumun kartı göçmen olarak gelmediğinizin güzel bir göstergesi olacaktır.
* Fotoğraf - Vesikalık veya biyometrik fotoğrafınız yanınızda bulunsun. Sizden seyahat sigortası ya da herhangi bir belge doldurmanız istendiğinde lazım olursa verebilirsiniz.
* Yurtdışı Çıkış Pulu - 15 lira ederindeki bu pulu almadan sizi salmıyorlar dışarı efendim. İster sınıra varmadan bankalardan alın, isterseniz sınırda maliye veznesinden alın ama mutlaka alın. Sonra benim gibi Sabiha Göçken’de pasaport kuyruğunda 25 dakika sıra bekleyip pul olmadığı için tekrardan başa dönmeyiniz.
Bunları taşımak için bir bel çantası alabilir, cüzdanınıza koyabilir, askeri malzeme satan yerlerde kolayca bulabileceğiniz boyun çantası kullanabilirsiniz.
Fotoğraflarda görünmesini istemiyorsanız veya terletir diyorsanız; bel çantanızı tişörtün altından takabilir, boyun çantasını ise cebinize koyup iplerini kemeri tutan adını bilmediğim fakat hepimizin bildiği o şeylere bağlayabilirsiniz. Böylece maksimum güvenliği sağlayabilirsiniz sanıyorum. Paranızı sadece cüzdanda taşımayınız. Bölüştürün ki çalınırsa yahut düşürürseniz yedekte güvenceniz bulunsun. Cüzdanınızı ise arka cebinizde değil ön cebinizde taşıyın böylece düşürme riskiniz azalır.
Belgeleri toplayıp muhafaza ettiğimize göre giysilere geçebiliriz artık.
Öncelikle gideceğiniz yerin iklimine uygun kıyafetler seçiniz. Sonra benim gibi St. Petersburg'un ayazında şortla kalmayınız. Seçtiğiniz kıyafetlerde cep olmasına dikkat ediniz. Kıyafetlerin kumaşı da önemlidir. Terletmeyen özel kıyafetler alabilir ya da havadar şeyler giyebilirsiniz.
* Tişört - Her karede başka bir kıyafetle poz vermek isteseniz de çok fazla tişört taşımak büyük külfet getirecektir. Gezeceğiniz gün sayısına bağlı olmakla birlikte dönüşümlü olarak bir tişörtü üç gün giyebilirsiniz. 5 tişört götürüyorsanız sizi 2 hafta idare edecektir. Hem gittiğiniz yerlerden de 20-30 liraya güzel tişörtler alabilirsiniz.
* Gömlek - Numunelik olarak götürülebilir fakat kısa kollu gömlek olmamasına dikkat ediniz.
* Sweat - Gideceğiniz yer 50 derece bile olsa kapüşonlu bir sweatshirt hayat kurtarır. Yağmurdan, klimadan korunur, yatarken üstünüze örter, gerekirse yastık olarak kullanırsınız.
* Pantolon - Kumaş belki rahat olabilir ama bir adet kot pantolon size dünyayı dolaştırabilir.
* Şort - Gece yatmaya, gündüz gezmeye kendinden kırışıklı, ütü istemeyen şortlar ve kapriler rahat dolaşmanızı sağlar.
* Çorap - Kullan-at olarak değerlendirebilirsiniz, yıkayıp kullanabilirsiniz. Vahim durumlarda üç gün bir çorabı havalandırmak suretiyle giyebilirsiniz. 3-4 çift başlangıç için yeterlidir.
* İç çamaşırı - Alın 3-4 tane. Kaldığınız yerlerde yıkayabilir ya da gittiğiniz yerlerden alabilirsiniz.
* Yağmurluk - Havanın gidişatını kestiremeyebilirsiniz. Yağmurluk yerine oralardan şemsiye de alabilirsiniz lakin yanınızda dolaştırmaya gerek yok. Çantanız içinse çöp poşeti iş görecektir.
* Terlik - Şıpıdık terlikler başparmağınızın arasını tahriş edebilir, durduk yere ayağınızdan çıkabilir. Normal önü açık bir terlik otelde, duşta, sokakta, denizde kullanılabilir.
* Ayakkabı - Yeni ayakkabılarla kesinlikle yola çıkmayınız. Birkaç ay giydiğiniz ayakkabı olmalı ki ayağınıza alışmış ve oturmuş olsun. Converse'yi unutun. Tavsiyem New Balance yahut Asics-Onitsuka Tiger. Ayağım açıkta olsun diyorsanız Adidas Jawpaw ya da basit bir sandalet iş görecektir.
Valizimize ya da backpacke yerleştirirken; çorapları ayakkabıların içine sıkıştırıp, gecelik niyetine kullanacağınız eşyaları rulo haline getirmek yerden tasarruf sağlar. Bu efsane video da http://goo.gl/sUSx yerden tasarruf konusunda bir fikir verebilir. Giysilerinizi kullanım önceliklerine göre sıralayınız ki ihtiyacınız olduğu anda valizinizin üstünden alabilesiniz. Ayakkabılarınızı ise ayrı ayrı poşetleyiniz.
Çantamızı doldurduk. Sıra geldi ıvır zıvır küçük şeylere. Aslında hayati önem taşıyan şeyler burada…
* Telefon Hattı - Ülkenizle ve sevdiklerinizle her an konuşmanız için opsiyonel olarak gerekebilir. Gittiğiniz yerlerden de kendinize bir hat alabilirsiniz.
* Kulaklık - Telefon olur da kulaklık olmaz mı, lazım tabii.
* Mp3 - 20 liralık bir şey iş görür. Telefonumuzun şarjının hemen bitmesini istemeyiz değil mi?
* Tablet -Netbook - Otel rezervasyonu yapmak adına vakit geçirmek için, tercihen alınabilir.
* Şarj Aleti - Geceden şarja takıp da sabah telefonu aldığınızda şarj aletini prizde unutmayın.
* Pil - Fotoğraf makinesi için, mp3 için lazım olabilir. Duracell'den şaşmayınız.
* Fotoğraf Makinesi - Öyle über bir makineye, büyük objektiflere ihtiyacınız yok. 10-15 megapixel arası yüksek çözünürlüklü bir alet fazlasıyla iş görür. Telefon kamerası bile yeterli olabilir.
* Priz Dönüştürücü - ABD'ye ya da Birleşik Krallık'a gitmiyorsanız almayınız.
* Kalem - Kâğıt - Anılarınızı yazmaya, dil bilmediğiniz yerlerde sayıları, saatleri göstermeye birebirdir. Sizden belge doldurmanız istendiğinde ise yanınızda ki bir tükenmez kalem zaman kazandırır.
* Güneş Gözlüğü - Kremi - Güneşten dolayı gözlerinizi kısıp Uzakdoğulular gibi dolaşmak istemiyorsanız 20 liralık çakma bir güneş gözlüğü işinize çok yarayacaktır. Güneş kreminin ise size bağlı olduğunu belirteyim. İlla alacaksanız yüksek faktörlü ve su bazlı olmasına dikkat ediniz.
* Lipstick - Krem - Rüzgâr, güneş her türlü kötü hava koşullarında ellerinizi, yüzünüzü ve bilhassa dudaklarınızı korumanız gerekmektedir.
* Yara Bandı - Ufak kesiklere, su toplayan ayaklarınıza çare yara bandıdır efendim.
* Makyaj Pamuğu - Makyaj haricinde ayakkabılarınızın vuran yerlerine tampon olarak kullanabileceğiniz mükemmel bir yöntem.
* Poşet - En temizinden birkaç tane poşet; ayakkabılarınızı, terliklerinizi, kirli ve ıslak eşyalarınızı koymak adına işe yarayacaktır.
* Parfüm - Uçakla seyahat edecekseniz şayet deodorant almayınız. Siz alsanız bile uçağa almazlar sanıyorum.
* Çakı - Salatalık, domates kesmeye ve konserve açmaya lazım olabilir fakat seyahat esnasında valizinizde taşıyın ki sonra benim gibi Moskova dönüşü çöpe atmak zorunda kalmayın. Plastik bıçak da bir yere kadar götürür.
* Tuvalet Kâğıdı - Batıya seyahat ediyorsanız çok rahat ve kolay bulabileceğiniz bir gereçtir. Ben işimi garantiye alayım diyorsanız çeyrek rulo bile ziyadesiyle yeterli.
* Tırnak Makası - 3 günlük bir geziye bile çıkıyor olsanız tırnağınız kırılabilir, başına her an bir şey gelebilir. Kedi kadın gibi dolaşmaktansa alın marketten 1,5 liraya rahat edin.
* Diş Fırçası - Macuna pek gerek olmayabilir. Gittiğiniz yerlerdeki yeni arkadaşlarınızdan isteyebilir, bir muhabbetin önünü açabilirsiniz. Seyahat boy diş fırçası bulamadıysanız, bölün ortadan ikiye.
* Şampuan - Duş Jeli - Kiloluk şampuanla gitmeyiniz. Yazın otellerden çarptığınız ufak şampuanlar sizi rahat ettirecektir.
* Havlu - Sokakta yatmayacaksanız bu da gereksizdir efendim. Kalacağınız her otel, hostel size havlu temin edecektir. İçim rahat etsin diyorsanız el havlusu idealdir.
* Şişme Yastık - “1 Milyoncular”da 1 milyona bulamayacağınız, boynunuzu tutulmaktan koruyacak ve cebinize sığdırabileceğiniz küçük ama işlevsel icat.
* Kişisel Eşyalar - Hijyen ürünleridir, ilaçlardır mesela. Kişisel olduğu için onları size bırakıyorum.
Sersefil bir gezi planlamadıysanız çadır almanıza hiç gerek yok. 2-3 kilo ekstra yük canınızı sıkabilir. İki hafta boyunca hiç kullanmadım ama uyku tulumu ve mat her an her yerde lazım olabilir. Sürprizlere hazır olmak lazım. Yola kışın çıkıyorsanız içlik, kaban, kazak, kalın çorap, bere gibi klasik kış giysilerini unutmayınız. Çantanızı hazırlarken ağır gereçleri altlara yerleştirin ki eşyalarınız ezilip, büzülüp kırışmasın. Yola çıkmadan gittiğiniz yerlerin mevsimsel sıcaklıklarına, o anki hava durumuna göz atmanız gezinizi kolaylaştırabilir, gittiğiniz yerlerin dilinden birkaç kelime öğrenmeniz sizi daha sempatik biri kılabilir.
Belki biraz kabarık bir liste fakat 15 kilodan daha ağır olmayacak inanın. Sıkılmayıp buraya kadar okuduysanız ve hala aklınıza takılan bir takım sorular varsa [email protected] adresinden bana ulaşabilir, http://www.gezistan.com/ sitesinden diğer yazılarımı okuyabilir veya sosyal medya adreslerimi bulabilirsiniz. Bahtınız açık, yolunuz uzun olsun. Esen kalın...
Yazar Hakkında
Emre Doğandor[1994-Bolu] Bir gezgin olarak doğmadım belki ama bir gezgin olarak ölmek, torunlarıma anılarımı anlatmak için yaşıyor ve geziyorum.
