Durres’te Gezilecek Yerler

Adriyatik Denizi kıyısında İtalya'nın Bari şehri karşısında M.Ö. 627 yılında kurulan antik bir şehir olan Durres’te gezilecek ve görülecek yerler kısıtlı ve büyük çoğunluğu Klasik Arkeoloji ağırlıklıdır.

Durres Sahili

Durres Adriyatik Denizi kıyısında İtalya'nın Bari şehri karşısında M.Ö. 627 yılında kurulan antik bir şehir. Durres ve Arnavutluk tarih boyunca Yunan, Roma, Bizans, Bulgar, Venedik, Osmanlı, Sırp, İtalya, Avusturya-Macaristan ve Alman istilalarına uğramış; Kral Zog zamanında krallıkla, İtalyan ve Alman istilalarında faşizmle, Enver Hoca zamanında komünizmle yönetilmiş bir şehir.

1990'dan beri ise kapitalizmin en yoğun yaşandığı şehirlerden biri. 1999 Kosova Savaşı'nda yüz binden fazla Kosovalı’ya ev sahipliği yapan Durres aynı zamanda Arnavutluk'un Batı Avrupa'ya açılan kapısı durumunda. Bari'ye gün boyunca gidip gelen dev feribotları her an görebilirsiniz. Durres sahilleri özellikle Tiran'da yaşayanlar için çok popüler.

durres_beach_from_air.jpg

Kilometrelerce uzanan Durres sahilleri her an için dopdolu. Kosovalılar bu kalabalığın çoğunluğunu oluşturuyor. Durres'de ilk göze çarpan şey çok yoğun ve çarpık bir yapılaşmanın olduğu. Hemen her yerde inşaat var, bu yüzden şehir oldukça gürültülü. Dolayısıyla şehrin eski şehir dışındaki yerleri denizi dışında fazla sevimli değil. Ama eski Durres olarak bilinen kısmı dar sokakları, bizlere benzeyen insanları ile oldukça şirin.

Amfitiyatro

Amfiteatri-antik-i-Durres-foto-g.kabashi.jpg

Durres Amfitiyatrosu (İngilizce Durres Amphitheatre, Arnavutça: Amfiteatri i Durrësit) Durres şehrinin en önemli turist çekim noktalarından biridir. Bu son derece büyük Roma dönemi amfitiyatrosu milattan sonra ikinci yüzyılda, Roma İmparatoru Trajan döneminde inşa edilmiştir. Tam eski şehrin kalbinde yer alan yapının neredeyse yarısı halen kazılıp çıkartılmamış durumdadır. Bu amfitiyatronun en büyük özelliği, Balkan yarımadasından bulunan en büyük amfitiyatrolardan biri olmasıdır.

Zamanında 20.000 kişi kapasitesi olduğu düşünülmektedir. Arnavutluk sınırlarında benzeri yoktur. On dokuzuncu yüzyılın sonlarında keşfedilen amfitiyatro günümüzde son derece popüler bir turist çekim noktası haline gelmiştir. Ayrıca Durres Amfitiyatrosu UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne aday konumda, kabulünü beklemektedir.

Tarih boyunca ilk Roma İmparatorluğu ile başlayan İtalyan etkisi Arnavutluk'ta çok yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Şehrin en önemli kültür mirasının yanı sıra, gündelik yaşamı da İtalyan kültürünün etkisindedir. Evlerde İtalyan kanalları izlenir, hemen herkes İtalyanca bilir.

Arnavutluk halkı ya okumak için ya da okulu bitirdikten sonra çalışmak için İtalya'ya göç eder. Bu arada üniversiteyi bitirip de Arnavutluk'ta kalmış genç bulabilmek nerdeyse imkânsızdır. Gençler ülkeden kaçmak için her yolu denemektedirler. Elbette bunun ana nedeni ülkedeki yoğun işsizlik. İtalyan kültürü bu kadar baskın olunca haliyle Durres’te (ve tüm Arnavutluk’ta) pek çok kaliteli pizzeria mevcuttur. Şehrin merkezinde Durres Amfitiyatrosu’nu gezdikten sonra civardaki pizzacılarda karnınızı doyurmanızı tavsiye ederiz.

Kral Zog Villası

İngilizce’de Royal Villa of Durrës veya Zog's Villa of Durrës (Arnavutça’da: Vila mbretërore e Durrësit) şeklinde anılan bu ev, Kral Zog’un yazlık evidir. Arnavutluk hanedanlığı tarafından, monarşi döneminde yaz tatillerinin geçirildiği bir sayfiye evi olarak kullanılmış olan bu villa, şu an şehirde monarşiyi temsil eden bir sembol olarak varlığını sürdürmektedir.

Villa 2007’de Arnavutluk Prensi Leka’ya iade edilmiştir. Bu geri iade süreci Arnavutluk iskan komisyonu tarafından kabul edilip onaylanmış ve gerekli tüm yasal prosedürler itiraz gelişmeden tamamlanmıştır. Saray zamanında Kral Zog’a dönemin ticaret erbapları tarafından refahın simgesi olarak hediye edilmiştir. 2012 yılında is Artan Lame isimli İtalyan, medya aracılığıyla sarayın İtalyan hükümetin tarafından inşa edildiğini iddia etmiştir.

Durres tepesinde deniz seviyesinden 98 metre yükseklikte bulunan bu villanın üç tarafı deniz görmektedir. 1926 yılında yapılan bir inşaatla kartal şeklinde sağdan ve soldan uzatılmıştır Padova ve Venedik Üniversiteleri’nde eğitim görmüş bir mimar olan Kristo Sotiri bu son tasarımın sahibidir. Sotiri’nin binayı tasarladığı dönemde hâlihazırda engin bir tecrübesi bulunmaktaydı. Villa 1937 yılında tamamlandı yani Kral Zog’un Kraliçe Géraldine Apponyi de Nagyappony ile evlenmesinden bir kaç ay önce.

Durres Arkeoloji Müzesi

muzeu-1.jpg

Durres Arkeoloji Müzesi (İngilizce Durrës Archaeological Museum, Arnavutça: Muzeu Arkeologjik) 1951 yılında kurulmuştur. Ülkedeki en büyük arkeoloji müzesi olma unvanına sahip olan müze, şehrin en önemli turist çekim merkeziülerinden biridir. Durres sahiline yakın bir konumu olan müzenin kuzeyinde altıncı yüzyıldan kalma Bizans surları bulunmaktadır. 481 yılında Vizigot istilasından sonra inşa edilen bu tarihi Bizans surları, tıpkı arkeoloji müzesi gibi şehrin önemli kültürel varlıklarından biri ve popüler bir turist çekim merkezidir. Müzeyi ziyaret etmeye gitmişken bu surları da mutlaka yakından incelemenizi tavsiye ederiz.

1997 yılında Arnavutluk’ta çıkan halk isyanı sırasında müze ciddi derecede tahribat almış ve maalesef büyük çapta yağmalanmıştır. Müzenin koleksiyonu Şehre yakın bir kazı sahasın olan Dyrrhachium antik kentinden çıkan buluntuları içermektedir. Koleksiyon, Antik Yunan, Helen ve Roma dönemlerine yayılan geniş çağlı bir tarihsel döneme ışık tutmaktadır.

Koleksiyonda yer alan en önemli parçalar arasında Roma cenaze stelleri, 17’ye 15 feet büyüklüğünde, elips şeklinde renkli bir mozaik olan Durres Güzeli (The Beauty of Durrës) mozaiği ve Yunan Aşk ve Güzellik Tanrıçası Afrodit’e ait minyatür büstler yer alır. Bu bistlerin varlığı, pahan dönemde Durres şehrinin tanrıça Afrodit’e adanmış bir tapınma merkezi olduğunun göstergesidir.

Durres’in arkeolojik mirasi çok geniş çaplı. Bunlara ek olarak Durres'te ve diğer Arnavut şehirlerinde her 100-150 metrede bir görebileceğiniz yuvarlak taş yapılar var. Bunlar arkeolojik bir önem arz etmese de ülke tarihi açısından önemli yapılar. “Bunker” olarak bilinen bu yapıların içlerinde Arnavut askerler komünizm zamanında vatanlarını korumak için siper alıyorlardı. Şimdi çoğu yıkık döküktür.

Durres’te görülmesi gereken diğer yerler

rotonda.jpg

Rotonda, Bizans forumu, Koloseum Sanat Galerisi