Afrika kıtası, atalarımızın dünyaya yayıldığı, hayatta kalma savaşının gittikçe çetrefilleşmeye başladığı zamanlara tanıklık eden topraklar. Afrika’da diğer kıtalarda olduğu gibi saraylar, sanata doymuş havuzlu bahçeler, tapınaklar değil doğanın hakmiyeti söz konusu. Burada bakir topraklar, ormanlar, deltalar ve envai çeşit canlıyla dolu sulak alanlar bulacaksınız. Büyük Piramit, Mısır 137 m yüksekliğindeki Büyük Piramit modern makinalar kullanılmadan, köleler ve işçiler kullanılarak hayran kalınacak düzgünlükte bir geometriyle inşa edilmiştir. Yüzyıllardır dünyanın akınına uğrayan, hikayelerinin yanında efsaneleri ve gücü de getiren piramit her biri 2.75 ton çeken 2.25 milyondan fazla kireçtaşı bloğundan yapılmıştır. Firavun Hufu(Keops) için inşa edilen piramidin aslında kesin olarak ne sebeple inşa edildiği bilinmiyor. Firavun’un mezarı için yapıldığı söylense de burada hiçbir zaman bir cesede rastlanmamıştır. Bunun yanında mezarın soyguncular tarafından boşaltıldığına veya talan edildiğine dair de bir iz bulunamamıştır. Fotoğraf: www.toptenepic.com
Nakuru Gölü, Kenya 1.759 metrelik rakımda yer alan Nakuru Gölü dünyanın en verimli yerlerinden biri olarak gösteriliyor. Suda bulunan planktonlar sayesinde besleyici bir bileşime sahip olan göl 100’den fazla kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Özellikle flamingoların oluşturduğu pembe örtü fotoğrafçıları, turistleri ve doğa severleri buraya toplamaya yetiyor. Dünyanın en iyi mimarının doğa olduğunu bu parka ve göle bakarak anlayabilirsiniz. Fotoğraf: www.amusingplanet.com
Victoria Şelalesi, Zambia Victoria Şelalesi neden bir harika olarak lanse ediliyor? diyecek olursanız ilk olarak büyüklük ve genişlik olarak Niagara’yı ikiye katladığını söyleyebiliriz.Yerel ismi ‘’Mosi-oatunya’’ yani ‘’Gürleyen Duman’’ olan şelale saniyede 7.560 metreküplük debiye ulaşabiliyor. Şelale döküldüğünde çıkan köpükler ise tam 40 kilometre öteden görülebiliyor. Sadece rakamlarla dahi insanın aklını alan şelale harika olmayı kesinlikle hakediyor. Fotoğraf: www.trekearth.com
Madagaskar, Hint Okyanusu Madagaskar için denilebilecek ilk şey buranın bir doğal laboratuar olduğudur. Şaşırtıcı bir çeşitliliğe sahip olan, 165 yıl önce Afrika’dan koptuğu zaman buradaki hayvanlar ve bitkiler dışarıdan müdahale olmaksızın hayatlarına devam etmeyi başardılar ve ortaya pek çok kendine has yeni türler, habitatlar çıktı. Sadece Madagaskar’da 10.000 bitki türü yetişiyor ve dünyadaki bukalemunların yarısı burada yaşıyor. Adaya özgü Brookesiinae altfamilyasına mensup bukalemunlar bir insanın baş parmağına sığacak kadar küçükler. Fakat bu minik canlılar ada halkı tarafından kötü şans getiren şey olarak görülüyorlar. Madagaskar orkidelerden, yüzlerce yıllık ağaçlara kadar her telden, her renkten bitkiye sahip ama insan etkisi burada da doğayı hırpalamaya başlamış. Kalan alanları insandan koruma çalışmaları devam ediyor. Fotoğraf: commons.wikimedia.org
Kilimanjaro Dağı, Tanzanya Svahili dilinde ‘’Işıldayan Dağ’’ anlamına gelen Kilimanjaro Afrika’nın en yüksek dağı aynı zamanda. 5.899 metre yükseliğindeki dağ o kadar heybetli ve büyük ki kendi hava durumunu belirleyebilir. Kilimanjaro gerçekten efsanevi bir doğal oluşum. Yukarı doğru çıkarken ilk önce yeşil bitki örtüsünün, ormanın zorluklarını, ardından dağın zirvelerine doğru ise soğuk ve tırmanış parkurunun zorluğunu yaşıyorsunuz. Tepesinde kar bulunan dağ malesef ki küresel ısınmadan payına düşeni alıyor ve her yıl kar, aşağıya akan su miktarı azalıyor. Fotoğraf: www.kathyloperevents.com
Büyük Sahra, Kuzey Afrika 9.2 kilometrekarelik alanıyla Büyük Sahra dünyanın en büyük çölüdür. Sahra her türlü çöl tipini bünyesinde barındırıyor ve belli bölgelerde sıcaklık 55 dereceyi buluyor. Sahra Çöl’ünü düşünmek bile susamanıza yol açabilir. Çölün büyük kısmı denizden uzak olduğu için esen rüzgarlar bütün nemi içeri ulaşmaya fırsat vermeden kurutuyorlar. Hava gündüzleri yakıcı, kavurucu güneşten ibaret olsa da geceleri aniden donma noktasının altına düşebilir. Sahra zor koşulları ve vahşi güzelliğiyle oldukça etkileyici. Fakat çölün etrafındaki insanların yanlış bitki örtüsü politikasının etkisiyle pek çok vadi kumun altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Fotoğraf: www.boston.com
Nil Nehri, Mısır Bir diğer Afrika harikası ise tabii ki Nil Nehri. 6.695 km uzunluğundaki Nil dünyadaki en uzun nehirdir. Afrika’nın göllerinden doğan Nil Nehri bazen sakince kıvrılarak, bazen şiddetli bir suyla yoluna çizer. Hartum’un güneyinde ve doğusunda iki nehir Nil’i oluşturmak üzere birleşirler. Bunlar doğuda Mavi Nil güneyde ise Beyaz Nil’dir. Fotoğraf: frenzyofnoise.net
Okavango Deltası, Botswana Okavango Deltası dünaynın en büyük iç delta sistemlerinden biridir. Kalahari Çölü bitişiğindeki aşırı verimli araziler birbirine taban tabana zıt bir görüntü oluşturur. Delta Afrika’nın en geniş doğal yaşam alanlarındandır ve 15.993 kilometrekarelik alanı kapsar. Fakat yağışlardan sonra kapladığı alan 22.015 kilometrekareye kadar çıkabiliyor. Bunların yanında delta sayıları giderek azalan Kobus leche türü antilopa da ev sahipliği yapıyor. Fotoğraf: www.equitrekkingtravel.com Kaynak: Geo
