Ülkelerden Dünya Mirasları 1

Tek bir yazıda ülkelerin tüm dünya miraslarına yer vermemiz bir hayli zor olacağı için bu içeriğimizde alfabetik olarak yalnızca Azerbaycan’ın, Bahreyn’in, Barbados’un ve Belarus’un dünya miraslarını sizlerle paylaşacağız. Hepinize keyifli okumalar dileriz.

Azerbaycan

Azerbaycan denilince genel olarak akıllara Türkiye Cumhuriyeti ile arasındaki yakın ilişki geliyor ve tabii Haydar Aliyev’in "Biz bir millet, iki devletiz" sözü.

Azerbaycan’ın UNESCO listesine dahil olan ilk mirası Bakü Kaleiçi ile Şirvanşahlar Sarayı ve Maiden Kulesi.  

2000 yılında listeye giren bölge ve yapılar Azerbaycan’ın ilkleri oldular. Geçmişi 12 ve 15. yüzyıllara dayanan Maiden Kulesi ve Şirvanşahlar Sarayı yanında bölgenin yerleşim alanı olarak kullanılması çok eskilere dayanıyor.

Azerbaycan

Bunların yanında Kaleiçi denilen içeri şehir 2003 yılında yine UNESCO tarafından tehlike altındaki dünya mirasları listesine eklendi.  

Ülkenin ikinci ve son dünya mirası ise Kobustan Kaya Oymaları yani geçmişin izleri.

40.000 yıllık bir geçmişten söz ettiren kaya oymaları, mağaraları kullanan insanların yaşam tarzını anlamakta çok önemli yer tutuyorlar.

Bahreyn

Basra Körfezi’nde Arabistan Yarımadası kıyısı açıklarında yer alan Bahreyn bir ada ülkesidir ve 30 kadar küçük adadan meydana gelmektedir.  

Bahreyn UNESCO listesine dahil edilen iki dünya mirasını topraklarında barındırıyor. Bunlardan birincisi Qal’at al-Bahrain-Antik Liman ve Dilmum’un başkenti

2005 yılında listeye alınan Qal’at al-Bahrain-Antik Liman ve Dilmum’un Başkenti’nde Qal’at-Bahrain’e bakınca katmanlardan oluşmuş son derece etkileyici bir bölge görüyoruz.

Bahreyn

Bunun yanında Antik Liman önemli bir ticaret limanı, Dilmum başkenti ise önemli antik uygarlık bölgelerinden biri olarak kabul görüyor. Bölge şahit olduğu döneme-uygarlığa ait önemli kalıntılar ihtiva ediyor.

Adanın koruma altına alınan bir diğer bölgesi inci, mercan toplayıcılığının yapıldığı, ekonominin önemli kısmını oluşturan bereketli deniz yatakları. 

İncicilik, bir ada ekonomisinin tanıklığı olarak anılan ve listeye giren bölge, UNESCO’nun nadir taşınmazlarından biri.

Muharraq Adası açıklarında bulunan inci ve mercan yatakları meraklıların gözlerini de üzerine çekmiş durumda.

Barbados

Barbados sık lanse edilen hatta açıkçası pek bilinen bir ülke değil. Fakat 96.578 kişilik nüfuslu bu küçük ülke bir adet dünya mirasına ev sahipliği yapıyor.

Tarihi Bridgetown ve Garnizonu ülkenin UNESCO listesine dahil olan yegane mirası.

Bridgetown’a bakıldığında buraya ilk olarak 1628 yılında İngilizlerin yerleştiği görülüyor. Zaten koruma altına alınan tarihi şehre bakıldığında da kolonial dönemin mimari özellikleri görülüyor.

Barbados

Barbados’un başkenti ve en büyük şehri olan Bridgetown kurulduğu zaman bölge bataklıkmış. Şehrin gelişmesini sağlamak için bataklık kurutulup doldurulmuş.

Şehrin içinden Careenage ve Constitution nehirleri geçiyor. Careenage nehri üzerindeki köprü aynı zamanda şehre adını vermiş.

İngilizler Barbados'a geldiklerinde adada hiç bir yerleşim yokmuş. Ancak Careenage Nehri üzerindeki bir köprü daha önce adada insan olduğunu gösteriyormuş. Bu nedenle buraya Bridge Town adı verilmiştir.

2011 yılında listeye dahil edilen Bridgetown tatil ve dinlenmek için son derece uygun ve güvenli bir yer.

Belarus

Mir Kalesi Kompleksi Belarus’un Grodno  bölgesinde yer alan Mir Kalesi’nin yapımına 15.yy’da başlanmış ve 16. yy’da tamamlanmıştır. Gotik tarzda inşa edilen Mir Kalesi yüzyıllar boyunca ünlü, Litvanyalı Radziwill ailesinin yeri olmuştur.

Kale 1568 yılında Prens Radziwill tarafından Romanesk üslupla dizayn ettirilmiştir. Tabii günümüze gelene kadar türlü badireler atlatmış özellikle Napolyon döneminde ciddi zararlar görmüştür.  Son olarak 19. yüzyılda tadilat edilen kale 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yerini almıştır. 

Belovezhskaya Pushch Ormanı-Milli Parkı Belarus ve Polonya’da yer alan bu milli park ve orman her iki ülkenin de ortak mirası olarak kabul ediliyor. Avrupa’nın en eski ekolojik sistemlerinden biri olan park yüzlerce bitki ve hayvan türüne ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda UNESCO Dünya Mirasları arasında yer alan bu bu doğal alan 1992’de listeye dahil edilmiştir.

Belarus

%40’ı ormanlarla kaplı olan Belarus’un bu milli parkı Avrupa’nın yaprak dökmeyen ağaçlarını barındıran son alan olma özelliğine sahip. Geçmişi 7.000-8.000 yıl öncesine dayanan orman Avrupa’nın en iyi korunmuş ormanlarından biri aynı zamanda. Orman 250’yi aşkın hayvan türüne ev sahipliği yapıyor, bunların arasında vaşak, kurt sansar, Avrupa bizonu, porduk ve su samuru gibi türler de mevcut. Bitki türü olarak bakıldığında ise neredeyse 900 farklı türle burun buruna geliyoruz. Belovezhskaya ciddi anlamda bir hazine.

Nesvizh'deki Mimari ve Kültürel Radziwill Ailesi Semti-Kompleksi Belarus’un 120 km kadar güneybatısında bulunan Nesvizh bölgesinde konumlanan Nesvizh Sarayı en eski yapılardan biri. Belaruslular bunun ülkenin en güzel saraylarının başında geldiğini düşünüyorlar ve çok haksız da sayılmazlar. 

Kasabanın ve sarayın tarihine baktığımızda Radziwill ailesi hakimiyeti ya da ele geçirilmesi durumu görülüyor. Aile bu bölge ve komplekste 16. yüzyılın ortasından 1939’da ‘’Red Army’’ tarafından kovulana kadar burada ikamet etmiş.

Belarus

Yıllar içinde defalarca yenilenen saraya baktığımızda Rokoko, Barok, Klasik gibi pek çok tarza büründüğünü görebiliyoruz. Sarayın bahçesinde bile fazlaca hikaye bulabiliriz. Radziwill ailesi tarafından vakti zamanında buraya Avrupa’nın en güzel bahçelerinden biri yapılmış ve bu bahçe İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra da sanatoryum olarak kullanılmış.

Struve Jeodezik Yay Bu maddede aslında Belarus, Estonya, Finlandiya, İsveç, Letonya, Litvanya, Moldova, Norveç, Rusya ve Ukrayna arasında paylaşılan ortak bir dünya mirası söz konusu. 1815 yılında Napolyo’nun yenilgisinden sonra Viyana Kongresi’nde ülkeler sınırlarını belirlemek ihtiyacı duydular. Bunun üzerine Rus Çarı 1. Alexander alanında uzman kişileri organize ederek çalışmalara ön ayak oldu. İşte bu çalışmada kullanılan ve miras olarak kabul edilen arklar Hammerfest’ten başlayıp Karadeniz’e kadar uzanan 10 ülke, 2820 km’den geçen ölçümü ifade ediyor. Çalışmada dünyanın şekli ve büyüklüğü hesaplanmak amaçlanmış ve ortaya güzel sonuçlar çıkmıştır. 10 ülkeye dikilmiş bulunan bu noktalar 34 istasyondan oluşmaktadır.