Dünyadan Dikkat Çeken 10 İlginç Bebek Geleneği

Dünyaya baktığımız zaman pek çok gelenek, ritüel görüyoruz ve bunlar gerçekten eğlendirici, ilgi çekici olabiliyor. Fakat açık konuşmak gerekirse bebeklerle ilgili olan bu 10 tanesinden bazıları biraz zalimce. İşte şaşırtıcı 10 yenidoğan geleneği.

Bebeği Kaynamış Süte Adeta Banmak!

Bu gelenekte yenidoğanlar kaynamış sıcak sütle babaları tarafından banyo yaptırılıyorlar. Gelenek genellikle Hint tapınaklarında ve pek çok kişinin önünde yapılıyor. Hindu rahipler tören esnasında kutsal sözler ve ilahiler söylüyorlar. Süt toprak bir kabın içinde kaynadıktan sonra baba bebeği alıyor ve bacaklarını sütün içine sokuyor. Ardından bebeğin vücuduna sıcak sütten döküyor. Tören burada bitmiyor tabii, baba aynı işlemi kendine de yapıyor ve sütü kendi üzerine de döküyor. Böylece bebeğin kutsanmış olduğuna inanıyorlar. Hükümet ise acı verici bu ritüele katılmıyor ve yasaklıyor.

Bebekleri Sıfırın Altı Sıcaklıkta Dışarıda Bırakmak

İsveç’te yaygın olan bu gelenekte ebeveynler bebeklerini şekerleme zamanlarında dışarıda bırakıyorlar, burada önemli olan nokta havanın sıfırın altında olması. Pek çokları bunun tehlikeli olduğunu  düşünse de İsveçli aileler buna katılmıyor. Onlar için bebeklerinin bu ortama maruz kalması ve alışması daha sağlıklı ve uyumlu büyümesine katkı sağlayacak bir olay. Ayrıca bebeklerini dışarıda bırakmalarının daha uzun ve kesintisiz bir uyku sağladığını da ekliyorlar. Sadece aileler değil Stockholm’ün dışındaki bazı kreşler de 3 yaş altındaki çocukların şekerleme zamanlarını dışarıda yapmasına izin veriyorlar böylece hastalıklardan korunduğunu düşünüyorlar.

1

Yenidoğan Bebeği 3 Ay Boyunca Yere Değdirmek Yok!

Endonezya, Bali’de yenidoğan bir bebeğin 3 ay süresince kesinlikle yere temas etmesi yasak. Çünkü bebeğin doğduğu zaman ruhlarla iletişim halinde olduğuna inanılıyor ve yere değmesi kutsal bir şeyi kirletmek, lekelemek anlamına geliyor. Pek çok Bali’li bunun kutsal ve önemli bir gelenek olduğunu düşünüyor. 3 ay boyunca bebek annesi, babası, büyükannesi, büyükbabası, akrabaları ve komşularına kadar herkes tarafından kucakta taşınıyor.  Böylece aileye de bu önemli süreçte yardım edilmiş oluyor. 105 günün sonunda bebek nihayet toprak anayla temas edebiliyor.

Göbek Kordonunu Saklamak

Japonya’da göbek kordonu çok anlamlı bir parça…Japon anneler göbek bağını ‘’Kotobuki Bako’’ adı verilen oldukça özel ve güzel kutularda muhafaza ediyorlar. Geleneğin başlaması ise şöyle oluyor. Antik çağlarda bir kadın doğum anısı için çok özel bir obje istiyor ve Kotobuki Bako kutusu ortaya çıkıyor. Kutunun içinde kimono giyen küçük bir bebek bulunuyor(bu gerçek bebeği simgeliyor). Genellikle de göbek kordonu bu kimononun içinde yer alıyor. 

2

Bebekleri Soğuk Suyla Yıkamak

Guatemala’da bebekleri soğuk suyla banyo ettirmek oldukça yaygın bir gelenek... Bunun bebeğin sağlığı için son derece yararlı bir ritüel olduğunu söylüyorlar. Bu sayede bebek isilik, kızarıklık gibi allerjilere daha az yakalanıyor ve uykusu daha derin, düzenli bir hal alıyor. Bütün bunlar gerçek olsa bile bebeğin bundan son derece rahatsız olduğu aşikar.

Bebeğin Geleceğini Belirlemesi

Ermenistan’da yaygın olan bu gelenek bebeğin seçtiği objeye göre geleceğinin yorumlanmasına dayanıyor. Bebeğin etrafına, makas, bıçak, kitap vs. gibi pek çok obje diziliyor ve bebek ortaya bırakılıyor. ‘’Agra Hadig’’ denilen ritüelde bebek ilk olarak hangi nesneye önce gider ve tutarsa geleceğine dair ilk işaret alınmış alınıyor. Eğer ilk olarak bıçağı tuttuysa cerrah, parayı tuttuysa bankacı ya da kitabı tuttuysa din adamı olacak şeklinde(neden bilim adamı değil din adamı biz de anlamadık). Tabii geleceğin belirlenmesi bu kadar düz bir yol değil, işin içine bu ritüelin ne zaman yapıldığı da giriyor. Eğer Agra Hadig öğlen vakti yapılıyorsa katılımcı olarak sadece kadınlar bulunabiliyor ve şekerli yiyecekler ikram ediliyor. Diğer yandan akşam vakti oluyorsa sadece erkekler bulunuyor ve açık büfe şeklinde ikramlar oluyor.

3

Bebekleri Ağlamaya Zorlamak

Japonya’daki Nakizumo festivali her nisan ayında Tokyo’nun Sonsoji Tapınağı’nda gerçekleştiriliyor. Festival boyunca iki adet sumo güreşçisinin kucağında tutulan bebekler ağlamaya zorlanıyor. Aileler bunun bebekleri daha güçlü yapacağına ve kötü ruhları uzaklaştıracağına inanıyorlar. Güreşçilerin kucağındaki bebeklerden hangisi önce ağlarsa o kazanıyor. Eğer aynı anda ağlarlarsa yüksek sesle ağlayan kazanmış oluyor. Bu işlemler sırasında bir rahip hazır bulunuyor, görevi ise çığlıkların gökyüzüne ulşamasını sağlamak. Bebek ne kadar çok ağlarsa o kadar kutsanmış oluyor.

Bebeklere Tükürmek

Yani bunu düz olarak algılamak biraz saçma olabilir. Kendi kültürümüzden de aşina olduğumuz bu gelenek Bulgaristan’da da aynı mantığa dayanıyor. Şeytan insanların çok sevdiği ve hayran kaldığı şeye yani bebeğe zarar vermesin diye onu çirkin bir şey gibi göstermek. Burada amaç bebeğe tükürürcesine bir hareket yapmak ve ne kadar da çirkinsin sen gibi laflarla şeytanı kandırmak.

4

Bebeklerin Üzerinden Atlamak, Şeytanı Uzaklara Bırakmak

İspanya’da gerçekleştirilen bu törende bebekler bölgenin meydanına yatırılıyorlar ve üzerlerinden şeytanı temsil eden ‘’El Colacho’’ denilen bir adam atlıyor. Geleneğin temelinde bebeklerin ilerleyen yaşamlarında iyi bir yola sahip olmaları yatıyor ama bunun için böylesine bir risk alınır mı bilemiyoruz. 1621 yılından beri süregelen bu ritüelde kırmızı ve sarı kıyafetler giyen El Colacho şeytan rolünde bebeklerin üzerinden değmeden zıplıyor ve şeytanı çok uzaklara götürerek bebeklerden uzaklaştırıyor. Ayrıca ne güzel ki şu ana kadar bir yaralanma ya da ölüm olayı rapor edilmemiş.

Bebeği Tapınağın Çatısından Sallandırmak

Hindularda ve Müslümanlarda görülen bu gelenek bebeğin çatıdan sallandırılmasına dayanıyor. Çok açık nedenlerden dolayı 500 yıl öncesine dayanan bu gelenek yasaklanmış durumda. Fakat yine de bunu hala yapanlar ve bebeklerin bu şekilde daha sağlıklı ve güçlü olacağına inananlar var.

5