Dünyanın En Etkileyici Tiyatro Mekanları

İrlandalı oyun yazarı ve romancı Oscar Wilde tiyatro sanatı için “Tiyatroyu tüm sanat biçimleri arasında en yücesi olarak kabul ederim çünkü o insanoğlunun, neyin insani olduğu duygusunu bir başka kişi ile en dolaysız olarak paylaşabileceği yoldur.” demiş. Biz de bugün Dünya Tiyatrolar Günü şerefine dünyanın en etkileyici tiyatro mekânlarını sizin için derledik. 

Minack Tiyatro, İngiltere

İngiltere’nin (https://gezimanya.com/ingiltere) Cornwall kentinde bulunan Minack Tiyatrosu’nun geçmişi 1800’lü yıların sonlarına dayanıyor. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Minack noktasında Rowena Cade feminist kıskardeşi Katharine Burdakin ve annesi için bir ev inşa ettirir. 1929 senesinde evin yakınlarında bir grup tiyatrocu Shakespeare’in meşhur komdyası Bir Yaz Gecesi Rüyası’nı sahneye koyar. Ardından Fırtına oyununu yine aynı bölgede sahneler. Bunun üzerine Cade, oyunculara evinin bahçesinde oyunu sahnelemelerini teklif eder ve bahçıvanlarına bahçeyi oyunun sahnelenebileceği bir alana dönüştürmesini söyler. 1932 senesinde Fırtına denize nazır bu bahçede başarıyla sahnelenir. Minack’ın bir açık hava tiyatro sahnesine dönüşmesi de bundan sonra başlar. O günden bugüne hala aktif olarak hizmet veren tiyatro, dünyanın en meşhur açık hava tiyatro mekânlarının başında geliyor. Yılda 80 binden fazla seyircinin ziyaret ettiği tiyatronun ihtişamlı bahçesinde Kanarya Adaları’ndan, Güney Afrika’ya pek çok coğrafyaya özgü “unique” canlı türleri ve bitkiler bulunuyor. 

The Floating Stage (Yüzen Sahne), Avusturya

Şüphesiz dünyanın en büyüleyici sahnelerinden biri olan The Floating Stage (The Seebühne) yani Yüzen Sahne her yıl ağustos ayında Avusturya’nın (https://gezimanya.com/avusturya) Bregenz kentinde gerçekleştirilen Bregenz Festival’i kapsmaında Constance Nehri’nin kıyısında kuruluyor.  7 bin kişiyi ağırlama kapasitene sahip bu dört tarafı sularla çevrili amfitiyatro pek çok opera ve müzikal gösteriye de ev sahipliği yapıyor. 1946’dan bu yana düzenlenen Bregenz Festivali sayesinde kentin kültürel mirasına dahil olan bu sahnenin en önemli özelliği şaşaalı sahne dekorları, ışık ve ses sistemi ve her sene yenilenen büyüleyici sahnesi. 

Herodion Antik Açıkhava Tiyatrosu, Yunanistan

Yunanistan’ın (https://gezimanya.com/yunanistan) başkenti Atina’nın Akropolis bölgesinin tepesinde yer alan ve tarihi M.S. 174 yılına dayanan Herodion Antik Açıkhava Tiyatrosu beş bin kişilik kapasitesi ve ahşaptan yapılma oturma yerleriyle eşsiz bir atmosfere sahip. Herodion Antik Açıkhava Tiyatrosu’nu Heredos Atticus eşi Aspasia Annia Regilla’nın anısına M.S. 161 senesinde inşa ettirmiş. Sonradan kentte düzenlenen Dionysos Şenlikleri kapsamında kent halkının ziyaretine açılan tiyatro, 1950’lerdeki restorasyon çalışmasının ardından tekrar aktif hale gelmiş. Devasa yapıda bugün hala tiyatro gösterilerinin yanı sıra, pek çok konser, opera gibi etkinlikler gerçekleştiriliyor.  

Teatro La Fenice, İtalya

İtalya’nın (https://gezimanya.com/italya/) Venedik kentinde yer alan La Fenice Tiyatrosu’nun ismi Zümrüdüanka Kuşu'ndan geliyor. 224 yıllık tarihi boyunca iki büyük yangın atlatan ve bugün dünyanın en şaşalı tiyatrolarından biri olan tiyatro salonunun mimarisi başlı başına ziyaret sebebi. İçerisinde bir kitapçı ve restoranın da bulunduğu bu tiyatro binası 1792 senesinde inşa edilmiş. 19. yüzyıl boyunca Rossini’nin Tancredi, Bellini’nin The Capulets and the Montagues, Verdi’nin Ernani gibi pek çok gösterinin dünya prömiyerini yaptığı sahne, sadece tiyatro değil pek çok bale gösterisine de ev sahipliği yapmayı sürdürüyor. 

Elgin & Winter Garden Tiyatrosu, Kanada

Dünyadaki tek iki katlı tiyatro olma özelliğine sahip Elgin & Winter Garden Tiyatrosu, Kanada’nın (https://gezimanya.com/kanada) Toronto kentinde bulunuyor. Ayrıca Kral Edward dönemine ait tek mimari olma özelliğine sahip tiyatro, 1913 yılında inşa edildi. Altın ve mermer işçiliğini bir araya getiren yapı inşa edildiği ilk dönemde pek çok vodvile ev sahipliği yaptı. Atmosferik olarak yıldızlar altında bir kış bahçesini andıran tiyatro binası, ayrıca her sene gerçekleştirilen Toronto Film Festivali’nin de ana mekânlarından biri olma özeliğine sahip. 

Opera Evi, Avusturalya

Avusturalya’nın (https://gezimanya.com/avusturalya) Sydney kentinde bulunan Opera Evi Danimarkalı mimar Jorn Utzon tarafından 1973 senesinde inşa edildikten sonra kentin en önemli sembollerinden biri haline geldi. Öyle ki bugün Sydney dendiğinde akla ilk gelen yapılar arasında başı çekiyor. Her yıl 1.2 milyon ziyaretçiyi ağırlayan bu çağdaş mimari örneği, ayrıca 20. Yüzyılın en önemli mimari yapılarından biri olarak kabul edilmekte. UNESCO tarafından 2007 senesinde koruma altına alınan Opera Evi’nin içerisinde beş tiyatro salonu bulunuyor. Ayrıca 4 lokanta, 6 bar ve çok sayıda hatıra dükkânının bulunduğu Opera Evi, pek çok tiyatro gösterisinin yanı sıra konsere de ev sahipliği yapmakta. Opera Evi ile ilgili ilginç bir bilgi ise yapının 25 bin kişilik bir şehrin elektrik ihtiyacını karşılayacak kadar elektrik kapasitesine sahip oluşu. 

Oslo Opera Evi, Norveç

Norveç Ulusal Opera ve Balesi ve Ulusal Norveç Tiyatrosu’nun (https://gezimanya.com/norvec) ana merkezi olan Oslo Opera Evi, 1999 senesinde büyük tartışmalar neticesinde inşa edildikten sonra kentin sembol mekânlarından birine dönüştü. 2008 senesinde Barselona’da gerçekleştirilen Dünya Mimarlık Festivali’nde kültür ödülüne layık görülen yapı bir buzdağını andıracak şekilde tasarlandı. Panoramik Oslo manzarasına sahip Oslo Opera Evi, beyaz granit, carrara mermeri ve alüminyum kullanılarak Lovaas & Wage tarafından tasarlandı. Tiyatro gösterilerinin yanı sıra pek çok sanat projesinin de gerçekleştirildiği ev, Norveç’te bulunan en büyük kültürel yapı olma özeliğini de taşıyor. 

Palacio de Bellas Artes, Meksika

Meksika'nın (https://gezimanya.com/meksika) başkenti Mexico City’nin en önemli kültürel mekanı olan Palacio de Bellas Artes, Meksika’nın sanat katedrali anlamına gelmektedir. Bölesi iddialı bir ismin hakkını veren mekanda, pek çok tiyatro, opera, bale gösterisinin yanında pek çok heykel, resim ve fotoğraf sergisi de düzenlenmektedir. 19. Yüzyılda inşa edilen ilk Ulusal Meksika Tiyatrosu’nun inşasının ardından Meksika’nın 1910 senesinde bağımsızlığını kazanmasıyla İtalyan mimar Adamo Boari’ye emanet edilen ve yeniden inşa edilen yapının inşası politik problemlerle durdurulduktan sonra 1932 senesinde Meksikalı mimar Federico Mariscal tarafından tamamlanmıştır. Neoklasik, Art Deco ve Art Neuveau izler taşıyan yap ayrıca Diego Rivera, Siqueiros gibi ülkenin önemli sanatçılarına ait muralleriyle de nam salmıştır. 

Shakespeare’s Globe, İngiltere

Thames Nehri’nin yamacında bulunan Shakespeare’s Globe Tiyatrosu ilk olarak 1599 senesinde inşa edilmiştir. 1613 yılında meydana gelen bir yangında yıkılan yapı, 1614’te tamir edilse de 1644 senesinde yok olmuştur. Amerikalı aktör ve yönetmen Sam Wanamaker tarafından 1997 senesinde modern olarak inşa ettirilen ve V. Henry oyunu ile kapılarını tekrar açan tiyatro bugün ahşap ve “Shakespear” dönemine ait mimarisiyle tiyatro mekânları arasında özel bir yerde durmaktadır. 

Guangzhou Opera Evi, Çin

Çin (https://gezimanya.com/cin-halk-cumhuriyeti) halkının bağımsızlığına adanan ve Zaha Hadid tarafından tasarlanan Guangzhou Opera Evi, 2010 senesinde açılmıştır. Ülkenin en büyük performans merkezlerinden biri olan bu ev her yıl pek çok opera gösterisine ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca tiyatro gösterileri ve konserlerin de gerçekleştirildiği merkez “bir festival, dört mevsim” mottosuyla yılın her dönemi pek çok gösteriye ev sahipliği yapmaktadır.