Güney Kore'de Görmeniz Gereken En Güzel Parklar

Güney Kore sahip olduğu doğal güzellikleriyle meşhur bir ülke. Tabii bir de bu doğal güzellikleri aratmayacak parklarıyla… Ülkenin dört bir yanını saran parklar gerek rahatlama alanları gerekse muhteşem manzaralarıyla dikkat çekiyor. Kimi parkların ev sahipliği yaptığı sanat eserleri kimilerinin ise tarihi hikayeleri buraları daha da ilginç kılıyor. Güney Kore’nin hem doğal hem de kültürel atmosferine ışık tutan en güzel parklarını sizin için derledik. Fotoğraf: http://www.wcpadventure.com/wp-content/uploads/2014/01/Deogyusan.jpg 

Jirisan Ulusal Parkı

Jirisan Ulusal Parkı, Güney Kore’nin en büyük ve en popüler parkı. Park; Güney Jeolla, Kuzey Jeolla ve Güney Gyeongsang olmak üzere üç bölgeye yayılıyor. 1967 yılında ulusal park sıfatını almış. Kore Yarımadası’ndaki üç kutsal dağdan biri olarak kabul edilen Jiri Dağı bu parkın içerisinde yer alıyor. Park, Kore’nin en iyi yürüyüş parkurlarından birine sahip. Çin ve Kuzey Kore sınırına uzanan Baekdu Deafan Tepesi’nin başlangıcı da burada bulunuyor. Parkın 40 km’lik bir bayır alanı ve 12 zirvesi bulunuyor. Parka gitmenin en kolay yolu Busan’dan kalkan otobüsleri kullanmak. Girişin de ücretli olduğunu belirtelim. Fotoğraf: http://www.korea.net/upload/content/editImage/Korea_jirisan_autumn_2.jpg 

Ilsan Göl Parkı

991.800 metrekarelik bir alana yayılan Ilsan Göl Parkı, Asya’nın en büyük yapay parklarından biri. Büyük tatlı su gölü düzenli olarak temizleniyor. Park ziyaretçilere görülebilecek ve yapılabilecek birçok aktivite sunuyor. Yapay adalar, Riverside Square, çocuk oyun alanı, 4,7 km’lik bisiklet yolu, müzikal çeşme, doğal tecrübe alanları, yüz farklı kır çiçeği ve 200 bin ağaçtan oluşan bir orman bunlardan bazıları. Ayrıca park, ev sahipliği yaptığı uluslararası çiçek fuarı ile de tanınıyor. Fotoğraf: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/1/16/Goyang_Lake_Park.jpg/400px-Goyang_Lake_Park.jpg

Everland

Everland, Güney Kore’nin en büyük tema parkı olarak biliniyor. Everland’in içerisinde European (Avrupa), Magic Land (Büyülü Alan), Amerikan Adventura (Amerika Macerası), Global Fair ( Adil Dünya), Zootapia(Hayvanlar Alemi) adlı beş alan bulunuyor. Her yaştan ziyaretçiler için oldukça eğlenceli ve keyifli bir park olan Everland’in en dikkat çeken bölümlerinden biri de Dört Mevsim Bahçesi. Bahçe, birbirinden güzel çiçeklerle Fransız Bahçesi tarzında dekore edilmiş ve Hollanda tarzı mimariler ile çevrilmiş. Parkın bu alanı, mevsimlik çiçek şenliklerine de sahne olmakta. Nisan ve haziran arası lalelere,  temmuz ve ağustos aylarında kasımpatılara ve eylül ve ekim aylarında ise zambaklara ev sahipliği yapıyor. Fotoğraf: https://i.ytimg.com/vi/tjsCZS2KdM4/maxresdefault.jpg

Children’s Grand Park (Çocukların Büyük Parkı)

Seul’de bulunan Children’s Grand Park 530.000 metrekarelik bir alanda aileler için geniş fırsatlar sunuyor. Park hayvanat bahçesine, botanik bahçeye, eğlence etkinliklerine ve çeşitli performanslara ev sahipliği yapmakta. 1973 yılı Çocuklar Günü’nde açılmış olan park başta gençler olmak üzere herkesin dikkatini çekiyor. Açık Hava Konser Salonu’nda yıl boyunca renkli Müzik Çeşmesi gösterileri yapılıyor. Su bahçesi de yaz aylarında serinlemek için oldukça ideal. Fotoğraf: http://dalinfotour.ru/uploads/14114094449002_w990h1000.jpg 

Hongneung Arboretum

Hongneung Arboretum, Kore’de ki ilk nesil arboretum olarak gösteriliyor. Deneysel ormanların 1922 yılında Kraliçe Myeong-Seong’un mezarının bulunduğu Hongneung Höyüğü’nün üzerine kurulması ile meydana çıkmıştır. 780 metrekarelik bir alanda bulunan Hongneung Arboretum’da; 9 kozalak bahçesi, bir geniş yapraklı ağaçlar ve süs bahçesi, yenilebilir ve tıbbi bitkilerden oluşan üç bahçe ve bir su, bir sulak bahçesi bulunmaktadır. Ayrıca 6 adet dinlenme alanı var. Her mevsim ayrı güzel bir manzara sunanan park, hafta sonları bireysel ziyaretçilere açıkken hafta içleri sadece grup rezervasyonları ile ziyaret edilebiliyor. Fotoğraf: https://media-cdn.tripadvisor.com/media/photo-s/06/fa/db/a2/hongneung-arboretum.jpg

Taejongdae Recreation Area

Busan Anıtı olarak tasarlanmış olan Taejongdae, Oryukdo Adası ile birlikte Busan'ı temsil eder ve özellikle kaya plajı ile ünlü. 250 metre yükseklikle en yüksek zirveye sahip olan Taejongdae çam ormanlarına ve diğer 200 çeşit ağaca ev sahipliği yapıyor. Taejongdae adını Silla Krallığı'nın 29. kralı olan Kral Taejong Mu-Yeol’dan almış. Kral Taejong'un birçok yere seyahat etmiş ancak bu alan, ok atmaktan en keyif aldığı bölge olmuş. Tesiste bulunan deniz fenerinin altındaki Sinseon Kayası ise adını bir efsaneden almış. Efsaneye göre tanrılar ve tanrıçalar dinlenmek için buraya gelirmiş.  Taejongdae, kuraklık olduğunda gerçekleştirilen yağmur duası ritüelleri ile de ünlü bir yer. Ay Takvimi’ne göre beşinci ayın onuncu gününde yağan yağmura "Taejongdae Yağmuru" deniliyor. Havanın açık olduğu günlerde rasathaneden Japonya'nın Tsushima Adası'nı görebilirsiniz. Fotoğraf: http://seoulkorea-tour.com/wp-content/uploads/2016/07/Taejongdae-Recreation-Area-05.jpg

Gyeongju Ulusal Parkı

Bölgede bulunan diğer parkların aksine bu park bölgelere ayrılıyor ve giriş ücreti tüm bölgeleri kapsıyor. Birçok önemli tarihi esere ve kalıntılara sahip olan şehir, kendi içinde 7’ye ayrılmış ve park da buna göre bölgelere bölünmüş: Poseokjeong Pavillion, Bulguksa Tapınağı, Dabo Pagoda, King Munmu’s Sujungreung, üç katlı pagoda Gameunsaji, Banwolseong , Cheomseongdae, Anapji Gölü parkta görebileceğiniz bölümlerdir. Fotoğraf: https://ariannaelise.files.wordpress.com/2013/03/anapji-in-gyeongjue280a6e280a6-gyeongju-south-korea.jpg

Tumuli Park

Bu höyük parkı Silla Krallığı soylularının ve krallarının antik mezarlarına ev sahipliği yapan Daereungwon Mezar Kompleksi’yle meşhur. Burada bulunan yirmi üç büyük mezar içerisinde en ünlü olanlar Cheonmachong ve Hwangnamdaechong. 1970'li yıllarda bu bölgede yapılan bir kazı esasında Cheonmachong bir at resmi ile ortaya çıkmış. Bu resim Silla döneminden keşfedilen tek resim olarak biliniyor ve Cheonmachong'un içinde görülebiliyor. Mezarın içindeki 11 bin 526 kalıntı ve kraliyet taçları, kralın lüks yaşam tarzını gözler önüne seriyor. Fotoğraf: http://1.bp.blogspot.com/-6EePXtyQR0Y/TpZQF8NxqfI/AAAAAAAAAcg/tLIfnq4bflA/s1600/P1000674.JPG

Olimpiyat Parkı

Olimpiyat Parkı, Baekje Dönemi’nde kalma kalıntılar ile birlikte modern sanat eserlerine, spor stadyumlarına, çevre dostu bir ormana ve çimenlik alanlara ev sahipliği yapan bir eğlence tesisi niteliğinde. 1988 Seul Olimpiyatları’ndan bu yana ülkenin en büyük spor arenasına da ev sahipliği yapan park, Seul sakinlerinin rahatlamak ve spor yapmak için sık sık gittiği bir yer. Park; kültür sanat parkı, tarihi park, eko park, spor parkı olmak üzere bölgelere ayrılmıştır. Bunun sebebi parkın çok büyük olması ve keşfedilmesinin en az üç saat sürmesidir. Bu şekilde park rotalara ayrılmış ve gezmek kolaylaştırılmış. Fotoğraf: https://www.justgola.com/media/a/00/07/31141_og_1.jpeg

Bukhansan Ulusal Parkı

Seul’de bulunan ve 1983 yılında ulusal park ilan edilen Bukhansan Ulusal Parkı’nın adı ‘Kuzeydeki büyük dağ” anlamına geliyor. Bukhansan’ın o kadar yumuşak eğilimleri var ki bazen granit kayalar sanki aşağı kayıyormuş görüntüsü veriyor. Keskin zirvelerin altında ise yüzlerce vadi ve nehirler var. Granit tepeleri ve Bukhansanseong Kalesi ile alan tüm sezon boyunca dağ yürüyüşüne uygun bir alan Bukhansan Ulusal Parkı. İlkbaharda tüm çiçekler açıyor, yaz sezonunda ise vadi adeta yemyeşil bir örtüyle kaplanıyor.  Sonbahar ayları, sonbahar renkleri eşliğindeki tapınakları ziyaret etmek için en güzel zaman. Kışın karlar ile kaplanan dağın manzarası ise benzersiz. Bu arada şunu da belirtelim: Park metrekare başına düşen ziyaretçi sayısının en yüksek olduğu milli park olmasından dolayı Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş. Fotoğraf: https://globitrotter.files.wordpress.com/2008/05/img_3254.jpg