Güneydoğu Asya'da Görülmesi Gereken Yerler

Güneydoğu Asya'da Görülmesi Gereken Yerler

Hint Okyanusu ile Pasifik Okyanusı arasında; Hindistan, Çin ve Batı dünyasının kültürlerinden etkilenmiş ülkelerden oluşan bölgeye verilen isim olan Güneydoğu Asya’da Müslüman, Hristiyan, Budist, Hindu ve daha birçok farklı dine mensup insan yaşıyor. Bu da kültürel çeşitlilik açısından başka yerde olmayan bir zenginliğe sebep oluyor. Gerek doğası gerek beşeri zenginliği ile Güneydoğu Asya’nın en güzel yerleri bu listede. 

1 – Singapur

Malay Yarımadası’nın güney ucunda, ekvator çizgisinden sadece 137 kilometre yukarıda alan Singapur’da Çinliler en kalabalık etnik grubu oluşturuyorlar. Nüfusun yüzde 75’ini Çinlilerin oluşturduğu ülkede Mandarin, İngilizce, Malay ve Tamil dilleri konuşuluyor. Eski bir İngiliz kolonisi olan Singapur’un doğal güzellikleri de kültürel çeşitliliği kadar zengin.

1

2 – Ko Phi Phi

Güney Tayland’ın Krabi eyaletinde yer alan küçük bir takımada olan Ko Phi Phi’nin en büyük adası Ko Phi Phi Don. Bu ada aynı zamanda grup içerisinde kalıcı nüfusa sahip olan tek üye. 2004’te Hint Okyanusu’ndaki tsunami ile büyük hasar gören ve altyapısının neredeyse tamamı yok olan ada turizm açısından da büyük darbe almış. Ancak yenilenme konusunda hızlı adımlar atan ve adayı eski güzelliğine hızla kavuşturan Tayland, burayı eskisinden de ideal bir turizm durağı haline getirmeyi başarmış. 

3 – Luang Prabang

Laos’un kuzey topraklarında, Mekong ve Nam Khan nehirlerinin birleştiği noktada Luang Prabang adında bir bölge bulunuyor. Eski bir başkent olan bölge, Budist tapınak ve manastırlarıyla ve bölgede dolaşıp sadaka toplayan keşişleri ile ünlü. Şehrin merkezi; alışveriş yapmak, tapınakları dolaşmak ve atmosferi doyasıya yaşamak isteyenler için birebir. 

4 – Borobudur

Yogyakarta’nın 40 kilometre kuzeybatısında bulunan Cava Adası üzerinde yer alan Borobudur, dünyanın en büyük ve en ünlü Budist tapınağı olma özelliği taşıyor. 8. ila 9. yüzyıllar arasında Sailendra krallığı tarafından yaklaşık iki milyon taş blok kullanılarak inşa edilen Borobudur, 14üncü yüzyılda bilinmeyen bir sebeple terk edilmiş. 

2

5 – Ifugao Pirinç Taraçaları

Luzon Adası’nda bulunan Ifugao Pirinç Taraçaları’nı ziyaret eden kimse burada bir sürü fotoğraf çekmeden dönmüyor, çünkü bölge tam anlamıyla kartpostallardan fırlamış gibi görünüyor. 2000 yıldır Cordilleras Dağları’nın çevresini kaplayan bu taraçalarda pirinç yetiştiriliyor. Taraçaların en ünlüleri Banaue kasabası civarında bulunuyor. 

6 – Bagan

Myanmar’ın Angkor Wat’ı diyebileceğimiz Bagan, Ayeyarwady Nehri kıyılarında bulunuyor ve içinde en çok Budist tapınağı, pagoda ve stupayı (Budist anıtı) bulunduran kompleks olarak biliniyor. Birinci Burma İmparatorluğu’nun 9. ila 13. yüzyıllar arasında başkentliğini yapmış olan Bagan, 11. yüzyılda 13 bin adet Budist tapınağına ev sahipliği yapmış.

7 – Bangkok

15. yüzyılda ticaret yolu üzerinde bir nokta olarak kurulan küçük şehir, şimdi sekiz milyon insanın yaşadığı bir metropol haline gelmiş. Tayland’ın başkenti olan Bangkok’da ziyaretçiler şehrin ünlü yüzen pazarlarını gezerken birçok fotoğraf olanağı yakalayabilirler ve yüzen mutfaklarda sebze, tropikal meyve ve Thai atıştırmalıkları tadabilirler.

Bangkok

8 – Ha Long Körfezi

Kuzeydoğu Vietnam’da bulunan Ha Long Körfezi, içini binlerce kireçtaşı karstik adasının süslediği, fantastik hikayelerden fırlamış bir bölgeyi andırıyor. Bu adaların bazıları, içerisinde küçük mağaralar ve göller barındırıyor. Körfez içerisinde, yüzen evlerde yaşayan insanların nüfusunu oluşturduğu dört adet de balıkçı köyü bulunuyor. 

9 – Bali

Endonezya’nın 17 bin adet adası içinde tartışmasız herkesin favorisi olan Bali, tropikal cennet olarak bilinen ününü sonuna kadar hak ediyor. Bali’nin suları içerisindeki yaşamın çeşitliliği ve harika mercan resifleri ile biliniyor. Bu suların arkasında çok canlı yeşil tonlarla bezeli verimli topraklar yer alıyor. Bu topraklar üzerinde ise maneviyata çok önem veren renkli Hindu kültürünün yetiştirdiği insanlar yaşıyor. 

10 – Angkor

Arkeolojik bölgeler söz konusu olduğunda, bu konuyla ilgilenen hiç kimse Kamboçya’daki Angkor’u ziyaret etme fırsatını kaçırmak istemez ve istisnasız hepsinin bu bölgeden haberi vardır. Dünyanın en önemli kültürel kalıntılarından bazılarını bünyesinde barındıran Angkor’un içerisinde Angkor Wat tapınağı ve Ta Prohm gibi harikalar bulunuyor. 14. yüzyılda Kmerlerin başkentliğini yapmış olan Angkor, bu büyük imparatorluğun sanat ve mimari alanındaki pozisyonunu oldukça iyi yansıtıyor.