Kırgızistan'ı Keşfetmek İçin 10 Neden

Tanrı Dağları ve Pamir-Alay dağ zincirleri ile çevrili, Orta Asya’nın kalbinde yer alan Kırgızistan’ı keşfetmek için birçok sebep bulunuyor. El değmemiş etkileyici bu dağları, dağ gölleri, ekstrem spor olanakları ile birçok insanı büyülüyor. İpek Yolu’nun ana güzergahlarından birinin üzerinde yer alan Kırgızistan aynı zamanda etnografik turizm içinde ev sahipliği yaptığı antik eserler, kalıntılar, destanlar ve yapılar ile benzersiz ortamlar sunuyor. Göçebe hayatının yaygın olduğu ülkede bu zengin mirası yakından inceleme şansınızda bulunuyor. Kırgızistan’a giderek renkli gelenek ve kültürlerini tanıyabilir, yemeklerini tadabilir ve halkının misafirliği ile eşsiz bir deneyim yaşayabilirsiniz.

​Nefes Kesen Tanrı Dağları

“Göğe uzanan dağlar ülkesi” adıyla da anılan Kırgızistan’da, 4000 metrenin üzerinde 29, 3999 metreden yüksek 45 dağ zirvesi bulunuyor. Dağ sporlarıyla, yürüyüşle ve binicilikle ilgilenenlerin gözdesi olan Kırgızistan’ın özellikle Pobeda ve Han Tengri zirveleri tercih ediliyor. Spor faaliyetlerinin yanı sıra sunduğu manzara ile nefes kesen,  el değmemiş Tanrı Dağları ve Pamir-Alay dağ zinciri  gerçekten de eşsiz bir görüntüye sahip. 50’den fazla doğa parkı ve ormanı bulunulan peri masallarını anımsatıyor. 

Eşsiz Dağ Gölleri

Kırgızistan’ın keşfedilmesi gereken bir diğer eşsiz güzelliği ise ev sahipliği yaptığı 2000’den fazla dağ gölüdür. Özellikle Son Köl Gölü ve “sıcak göl” anlamına gelen Isık Gölü dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerini ağırlıyor. Son Köl Gölü kıyın şeridinde bulunan birkaç pansiyon ve kamp alanlıyla, Kırgız halkının göçebe kültürünü, adet ve geleneklerini yakından görmek, kısa sürelide olsa yaşamak için olağanüstü bir fırsat sunuyor. 668 metre derinliği ile dünyanın ikinci büyük krater gölü olan Isık Göl’ü sunduğu manzarası, deniz sporları olanakları, plajları ve yeraltı kaynakları ile beslenen suyu ile ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

​Ekstrem Sporlar

13 kayak merkezinin bulunduğu ülke özellikle sahip olduğu Pamir-Alay dağ zinciri ve Tanrı Dağları ile ekstrem spor sevdalılarının favori bölgesi. Dağ sporlarıyla, yürüyüşle ve binicilikle ilgilenenlerin uğrak noktası olan dağlarda rafting içinde oldukça geniş olanaklar bulunuyor. Boom kanyonundan akan Çu Nehri’de ekstrem su sporları için ana mekandır. 

İpek Yolu

İki bin yıldır Batı-Doğu uygarlıkları arasında sadece ticaret değil aynı zamanda fikir, teknoloji, din ve kültürlerin paylaşımını sağlayan İpek Yolu’nun ana güzergahlarından bir tanesi de Kırgızistan’dan geçmekteydi. Zengin su kaynakları, Tanrı Dağları’nın huzur veren vadileri ve burada yer alan kervansaraylar tüccarlara, işçilere, din adamlarına ve askerlere konaklama yeri olmuştur. Üç ticaret yolu açan Çanan-Tanrı Dağları koridoru 2014 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor ve Taş-Rabat (kervansaray) o dönemin yaşantısını gözler önüne seriyor.

​Antik ve Kutsal Yerler

Etnografik turizm için benzersiz ortamlar sunan Kırgızistan’da, dağ mağaralarının duvarlarında 8. Yüzyıla tarihlenen antik kaya yazıları ve savaş meydanlarının etrafındaki mezarlar sayesinde Kırgız kültürünü ve halkların değişim sürecini izleyebiliyorsunuz. 5000 e yakın tarihi ve kültürel mirasa sahip olan bu ülkede birçok antik eserler, türbe ve cami yapısı yer alıyor. Hz. Süleyman’ın onuruna adlandırılmış olan, UNESCO’nun kültürel mirası Süleyman-Too Dağı ve bu dağda bulunan 101 farklı yerde insan ve hayvan kaya resimleri ve 17 yerde tespit edilen ibadet yerleri, bu dağın eski halkların dini törenlerinde büyük rol oynadığının kanıtıdır.

​Manas Destanı

Bir şaheser olan Manas destanı, göçebe halk olan Kırgızların kültürel birası ve sözlü anlatım geleneklerinin temel taşıdır. M.Ö. 995’te Manas’ın Çin’e karşı verdiği bağımsızlık mücadelesini anlatmaktadır. UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras listesinde yer alan destanı anlatanlara ise Manasçı denilmektedir. Manas destanı Kırgız halkının M.S. 1000 yıllarının sonuna kadar geçirmiş günlük hayatının, gelenek ve göreneklerinin, kutlamalarının ve törenlerinin renkli açıklamaları ile doludur.

​Göçebe Kültürü

Kırgızistan zengin bir mirasa sahiptir ve göçebe hayatının gelenekleri Kırgız halkının ulusal kimliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Spor ve diğer yarışmalar da Kırgız halkının göçebe yaşamının özelliklerindenlerdir. Kırgız at oyunları bugün de popülerliğini devam ettirmektedir ve bu müsabakaların başını “At Çabış” (at koşturma) ve “Corgo Salış” (rahvan at yarışı) çekmektedir. Ülkenin her yerinde hala yaşamı etkileyen ata geleneklerini bulmak mümkündür.

​Kırgız Misafirperverliği

Kırgızistan’ın göçebe kabileleri misafirperverlikleri ile bilinirlerdi ve bu özellikle halende sürmektedirler. Kırgızların kapıları her zaman misafirlere açıktır ve her zaman misafir bulundurmaktan mutludurlar. Üç tip misafiri vardır: birincisi düğün veya cenazeye gelen “görevli misafirler”, ikincisi “akraba ziyaretleri" ve üçüncüsü genellikle sığınak için gelen “Tanrı misafirleri”dir. 

​Geleneksel Mutfak

Göçebe yaşam tarzı mutfak mirasının üzerinde silinmez bir iz bırakmıştır. Et ise mutfağın en gözde gıdasıdır. Hayvancılığın ülkedeki yerinin ise etkisi oldukça etkilidir. Toprak işletmeciliğinin yaygın olmadığı ülkede sebze ve tahıllar geleneksel sofranın bir parçası değildir. En önemli geleneksel yemek ise “beşbarmak” (beş parmak)tır. 

​Vizesiz Rejim

Kırgızistan’da 40’tan fazla ülkenin vatandaşları için vizesiz rejim uygulanmaktadır. Türkiye’de bunlardan bir tanesidir. 30 günlük serbest dolaşım hakkı tanıyan ülkeyi ziyaret ederek tarihini, kültürünü ve misafirliğini keşfedebilirsiniz