İstanbul Gezmekle Bitmez: Anadolu Hisarı

"İstanbul gezmekle bitmez” ve “Kendi şehrinin turisti ol” Sloganıyla Tatiliyet (bknz) hakkımı kullanmak için güneşli bir hafta sonu yola çıktım. Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Fakültesi ve Sabancı Öğretmen Evi (küçükken düğüne gitmiştim) vasıtasıyla aşina olduğum semt Anadolu Hisarı’na uğradım. Fatmagül’ün Suçu dizisinin de çekimlerinin bu bölgede yapılmasıyla artan ilgi kış aylarında olmamızın da etkisiyle azalmıştı. Böylelikle daha sakin bir gezi yapma imkanım oldu.

Anadolu Hisarı

Bir güne sığdırdığım gezimi 4 bölüme ayırdım.

  • Anadolu Hisarı Görülecek Yerler:

 Göksu Deresi’nin İstanbul Boğazı’na döküldüğü yere 1395 tarihinde Yıldırım Beyazıt tarafından yapılmış hisar aynı zamanda semte de adını vermiştir.Rumeli Hisarı ise 1451-1452 yılları arasında Fatih Sultan Mehmet tarafından yapılmıştır. Tarihler dikkatinizi çekti mi? İstanbul’un fethi 1453 yılında gerçekleştirdiğine göre daha öncesinde bu bölgelere nasıl devasa yapılar yapılmıştı? Çünkü Osmanlı Devleti bu bölgelere ilgili tarihlerde varmıştı. Fetihlerle İstanbul’un etrafı zamanla sarılmıştı. 15.yy’da İstanbul diye adlandırdığımız bölge bugün eski şehir ve sur içi dediğimiz Sultanahmet ve çevresini kapsamaktadır. Dolayısıyla Osmanlı Devleti, İstanbul’un fethinden 58 yıl önce bu bölgede boğaz ticaretini kontrol edebilmek için bu yapıyı yapabilmişti. Günümüzde mekanda Rumeli Hisarı gibi gezme kavramı yok. Zaten hisarın ortasından yol geçmektedir. İçerisinde de park bulunmaktadır. Göksu Deresi’nin üstünden süzülen küçük köprüyü geçerken tarihi yapının fotoğraflarını çekebilirsiniz.
 

  • Küçüksu Kasrı Görülecek Yerler:
     

Anadolu Hisarı’ndan Üsküdar’a giderken karşılaşacağınız kasır 1856 yılında Sultan Abdülmecit tarafından Ermeni asıllı Nigoğos Balyan’a yaptırılmıştır. Özellikle Ermeni asıllı diye vurgu yaptım. Günümüzde de devam eden Ermeni sorunu 19.yy’da olmayan bir kavramdı. Nigoğos aynı zamanda Dolmabahçe Sarayı, Adile Sultan Kasrı, Ortaköy Cami gibi eserlerin de mimarıdır. I.Abdülmecit’in sanat danışmanlığını yapmıştır. Gezginler insanları ırklarına ve dinlerine göre ayırmaz. Bu daha çok kültürler iç içe yaşadıkça oluşan bir kavramdır. Tarih, tarihçilerin konusu olarak kalmalı. Fakat görüldüğü üzere 19.yy’da Osmanlı Padişahı bu aileye güvenmiştir. Eserler Osmanlı yapısına uygun muydu tartışabilir ama güzelliği gördüğünüz üzere hala ortadadır.

Küçüksu Kasrı
 
Balyan Ailesinin diğer dikkati çeken yapıtları:
 
Aynalı Kavak Kasrı
Nusretiye Cami
Selimiye Kışlası
Beyoğlu Kışlası
Darphan-i Amire
Gümüşsuyu Kışlası
Malta Köşkü
 

Yapıtların göze batanları yazdım. Fakat eser sayısı daha fazladır. Balyan ailesi ve eserleri ayrıca incelenmesi gereken bir konudur. Kasra geri dönersek, bodrum kısmı ile toplamda 3 katlı olan bu yapıyı bugün 2,5 TL (2016 mart ayı giriş ücreti) karşılığında gezmek mümkündür. Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na bağlı olduğu için diğer köşk ve kasırlarda olduğu gibi burada da müze kart geçmez.
 
Küçüksu Kasrı, Osmanlı Padişahları tarafından ikamet için kullanılmamıştır. Bu nedenle kasırda yatak odası yer almaz. İlerleyen yıllarda Atatürk burada bir dönem kalmıştır. Ziyarete açılacağı dönem yatak odası değiştirilmiş ve döneme ait modern banyo kapatılmıştır. Hizmetlilerin kaldığı bodrum katı da ziyarete açık değildir. Osmanlı döneminde kasır av köşkü olarak kullanılırdı. Boğaza bakan ana kapıdan sandallar yanaşır ve giriş yapılırdı. Denize bakan odalarda ikişer karaya bakan odalarda birer adet şömine bulunur. Bunun sebebi deniz kısmının daha soğuk olmasındadır. Merdiven yapısı, altın kaplamaları, çeşmesi (kasrın önünde yer alan çeşme III. Selim tarafından yaptırılmıştır.), avize ve aynaları ile dikkat çeken yapı yarım saatte gezilecek kadar küçüktür.
  • Göksu Deresi:

Günümüzde balıkçı ve ocakbaşı restoranlarının bulunduğu derenin rengi pek iç açıcı değildir. Yine de bir şeyler atıştırırken suyun ve küçük teknelerin sesini duymak insana keyif verir.
 

  • Anadolu Hisarı Yalıları:

Denizin kenarına gelip sağınıza baktığınızda Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, solunuza baktığınızda Boğaziçi Köprüsü, karşınızda Rumelihisarı ve etrafınızda çok sayıda yalı size selam verir.
 

  • Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı:

Boğaziçi’nin günümüze ulaşmış en eski yalısıdır. Karlofça Antlaşması bu yalıda imzalanmıştır.
 
Bahriyeli Sedat Bey Yalısı
 
Hekim Salih Efendi Yalısı
 
Rıza Bey Yalısı
 
Komodor Remzi Yalısı: Hisarın önünde ye alır.
 
Manastırlı İsmail Yalısı
 
Rıyaziyeci İzzet Bey: Hisarın önünde ye alır.
 
Zarif Mustafa Paşa yalısı
 Kıbrıslı Mehmet Paşa Yalısı

Geziniz sırada mutlaka acıkacaksınız. Bütçenize göre farklı seçenekler var. Tercih size kalmış. Şimdiden iyi gezmeler!