Ekvator Çizgisini Ziyaret: Quito

Ecuador’un başkenti Quito, Bolivya La Paz ve Kolombiya Bogota’dan sonra dünyanın en yüksek üçüncü başkenti. Deniz seviyesinden 2.850 metre yükseklikte.

Quito’nun turistler tarafından en çok ziyaret edilen bölgesi şüphesiz ki Ekvator çizgisi. Ekvator Çizgisinin bulunduğu yer bir Açıkhava müzesi. Museo de Sitio Intinan olarak bilinen müze her gün saat 09:30 ila 17:00 arasında açık ve giriş ücreti 4 USD.

Ekvator çizgisine Ecuadorlular “Mitad del Mundo” yani Dünyanın Ortası diyorlar. Aslında burada 2 tane Ekvator çizgisi var. Henüz navigasyon sistemleri yok iken Fransızlar bu bölgede 8 sene boyunca ölçümler yapıp Ekvator çizgisinin yerini saptamışlar. Bulduklarını düşündükleri noktaya da 32 metrelik bir anıt dikmişler. Ancak navigasyon sistemlerinden sonra bu hesaplamanın yanlış olduğu ortaya çıkmış. Fransızların saptadığı çizgi asıl Ekvator çizgisi ile gerçek Ekvator çizgisinin arası 200 metre.

Daha sonra bu bölgeye turistler uğramaya başlayınca Ecuadorlu bir aile, bir Açıkhava müzesi açarak burada yerel bitkileri yetiştirmeye ve yerel kültürlerini anlatmaya başlamışlar.

Ecuador, doğası ve tarihi yapılarının yanı sıra kültürel çeşitliliği ve etnik grupları ile de çok ilgi çeken bir ülke. Ülkede üç ana bölge var; sahil şeridi, And dağları ve Amazonlar. Her bir bölgede yaşayan etnik gruplar da farklı kültür ve değerlere sahip.

Açıkhava müzesinin çevresinde çok sayıda totem var.

Bu totemler, Latin Amerika’daki pek çok ülke tarafından hediye edilmiş. Paskalya adası, Kolombiya, Arjantin’in hediyesi olan totemler oldukça ilgi çekici.

Tam ekvator çizgisine doğru ilerlerken bir güneş saati ile karşılaşıyorsunuz. Eski dönemde bu saat vasıtası ile bitkilerin ekim ve hasat zamanlarını belirliyorlarmış. Hiç gölgelerini görmedikleri zamanlar ise halkın en büyük festivallerini yaptıkları zamanmış.

Ecuador’da 4 mevsim yok. Kuru ve yağışlı olmak üzere sadece 2 mevsim var. 6 ay kuru, 6 ay yağışlı.

Tam Ekvator çizgisindeyiz, 00o 00’ 00”

Ekvator çizgisinde dünyanın dönüş hızı fazlalaşıyor, 1.670 km hızla dönüyor. Dünya hep batıdan doğuya doğru dönüyor. Döndükçe denizlerdeki sular da etkileniyor. Sular kutuplara doğru ilerliyor ve sonra geri geliyor. Kasırga ve hortumlar saat yönünde, siklonlar ters yönde oluşuyor. Tam çizgide 0 noktasında hortum, kasırga ve siklon görülmüyor. Bu nedenle bu bölgeye ölü kuşak deniliyor.

Burada tam Ekvator çizgisinde görevliler çeşitli deneyler ile olayı canlandırıyorlar. Altı açık taşınabilir bir lavabo içine bir kova su ve birkaç parça yaprak koyuyorlar. Tam çizgi üzerinde su ve yapraklar hiçbir etkiye maruz kalmadan direkt aşağıya akıyor.

Çizginin güney tarafına yani güney yarım küreye geçiyoruz ve burada tıpa açılınca su saat yönünde dönerek iniyor. Kuzey yarımküreye geçtiğimizde ise su direkt saat yönünün tersinde akmaya başlıyor.

Ekvator çizgisinde yapılan bir diğer test ise oldukça hayret verici. Önce gruptan iki kişi güney yarım kürede duruyor ve kollarını uzatarak baş parmak ve işaret parmaklarını sıkıca birleştiriyorlar rehber parmağı ile bunu açmaya çalışıyor açamıyor. Bir diğeri ise iki eli kenetleyip ileriye doğru kolları uzatmak. Gruptakiler kollarını yukarı kaldırmaya, yerel rehber ise aşağıya doğru itmeye çalışıyor. Sonuç olarak ne parmakları açabildi, ne de kolları aşağıya indirebildi. Aynı deneme tam Ekvator çizgisinde yapıldığında yerçekimi çok daha kuvvetli olduğundan hiç zorlanmadan parmakları açtı ve kolları indirdi.

Bir başka deneme de Ekvator çizgisinde yumurtayı çivinin üstüne koymak. Yerçekimi fazla olduğundan yumurtanın sarısı aşağı çöktüğünden dengeyi sağlamış oluyor. Bu sayede yumurtayı çivinin üzerine yerleştirmek çok daha kolay.

Daha sonra ekvator çizgisi üzerinde iki kolu yana açıyoruz. Ellerin başparmakları yukarıya bakıyor. Gözler kapatılıyor ve dümdüz yürümeye çalışıyorsunuz. Ama denge tamamen kaybolduğu için imkansız.

Ekvator çizgisinden sonra yerel kültürlerini tanımaya devam ediyoruz. Alkollü içki olarak mısırdan üretilen “Chica” (Çiça) tüketiyorlar. Yemek olarak ise boyu 15 – 20 santimetre civarında olan fare cinsi bir hayvan yiyorlar. Bu hayvana “Cui” adı veriliyor. Cui kızartmaları, aynı muz kızartması gibi tezgahlarda da satılıyor. Kendi kabilelerinde Cui yemenin de dini bir ritüeli var.

Bu bölgedeki turumuzu tamamladıktan sonra, dileyen alışveriş yapıyor. Dileyen pasaportuna Ekvator çizgisine geldiğine dair damga vurduruyor ve Quito’nun merkezine gitmek üzere yola çıkıyoruz.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni