Soğuk Hava İstilası ile Stockholm Seyahati

Yine bir İskandinavya yolculuğu ve çok soğuk olmasından mı pek sevmememden mi bilemiyorum hazırlanması uzayan bir yazı...

Ekim ayının sonuna denk gelen bu İsveç gezisi, sanırım soğuk havanın ve göçmenlerin istila ettiği Stockholm sokaklarının da etkisiyle bu vakte kadar bekledi yazıya dönüşmek için...

Öncelikle İsveç bu mevsimde bile hala çok yeşil ve sulaktı : ) İlk dikkatimi çeken; uçak havaalanına iniş için yaklaştıkça kocaman ormanların üzerinden göllerin üzerinden uçmamızdı. Güzel ilk intiba önemlidir ama bende sonrası daha da büyük önem taşıyor.

Evet gelelim sendromuyla ün yapmış Stockholm'cüğümüzün genel bilgilerine...

Stockholm 14 adası ve 2 milyon nüfusu ile İsveç'in en büyük şehri ve başkenti. Tarihi adaları ve kanalı ile Kuzey'in Venedik'i olarak anılıyor (bana göre halen kanalları ile Amsterdam bir numara :P). Kuzeyin en çok turist çeken kenti ki bence bu konuda da Kopenhag'ın hakkı yeniyor çok daha şirin bir yer. Danimarkalılar daha tatlı : )

Bilinen ilk Stockholm tarifi 12522ye dayanıyor. Birger Jarl tarafından düşman donanmalarından İsveç'i korumak için kurulmuş. İlk kent şu anda eski kent (Gamla Stan) olarak anılan merkez adacıktaymış, sonrası bilindik hikaye yayılmış genişlemiş. Tabi yıllar yıllarca savaşlar olmuş, özellikle Danimarkalılarla...

Şehirde 4 havaalanı bulunuyor:

  • Stockholm-Arlanda Havalimanı, kentin 40 km kuzeyindedir.
  • Stockholm-Bromma Havalimanı, kentin 8 km batısındadır.
  • Stockholm-Skavsta Havalimanı, kentin 100 km güneyindedir.
  • Stockholm-Västerås Havalimanı, kentin 110 km batısındadır.

Türkiye uçuşları Arlanda Havaalanı'na yapılıyor. Havaalanından kente otobüs ve trenle ulaşım yapabilirsiniz. Swebus, Flybussama ve Stockholm express hızlı trenini kullanarak ulaşabilirsiniz. Tüm Avrupa ülkelerinde olduğu gibi burada da taksi pahalı. Aslında her şey pahalı : (

Kalabalık değilseniz taksi kullanmanızı gerektirmeyecek noktalarda konaklayın mutlaka.

Stockholm'de Nerede Konaklamalıyız?

Gamla Stan bölgesine yakın noktalar ya da tarihi ortamda kalmak isterim derseniz Gamla Stan'da bir otelde konaklamanız en uygunu. Tekrar hatırlatmalıyım ki kuzeyde konaklama da pahalı. Ben Kopenhag'da hostelde kalmıştım Stockholm'de aralıklı konaklayacağımdan otelde kaldım. Yanlız seyahat ediyorsanız özellikle öğrenciler ve gezginler için hosteller İskandinavya'da çok daha mantıklı konaklama alanları, ben yine de otel tavsiyesinde de bulunacağım tabi : )

Öncelikle konaklama bölgelerini belirtmeliyim; Stureplan Meydanı, Kungsholmen, Gamla Stan, Östermalm.

Bu bölgelerdeki otelleri kullanırsanız metro ile ulaşım sağlayabilir pek fazla taksi ihtiyacı duymazsınız.

Birger Jarl Oteli merkezde ve çok pahalı olmayan nezih bir otel oldukça lüks (lüks sevenler için). Bunun yanı sıra teknelerde de kalabilirsiniz ki ben son anda yer bulamadığım için teknelerde kalamadım çok istediğim halde... Oldukça keyifli görünüyordu : )

Stockholm'de Hava Durumu:

Bütün yıl Gulfstream nedeniyle ılıman diye nitelendirilse de şunu sakın unutmayın; kuzeydesiniz oldukça hem de... Yazın dahi muhteşem soğuk rüzgarlarla ayazda kalırsınız. Burası cidden soğuk bir bölge özellikle bizim gibi Akdeniz insanları için. Etrafta dolaşan tişört giymiş insanlara aldanmayın onlar kuzeyli : ) Biz yazın ortasında montla dolaşan o sıcak kanlı insanlarız.

Ciddi olmak gerekirse yazın ulaştığı en yüksek derece 25 derece olan bir bölgeden bahsediyoruz. Evet gündüz sıcak hissedersiniz ama akşamlar hep soğuk. Gündüz de bizim için pek sıcak sayılmaz.

Yaz aylarında gidiyorsanız da yanınızda mutlaka bir şal, mont, hırka bulundurun. Kışın gidiyorsanız atkı, bere, eldiveniniz mutlaka olsun. Paranız varsa buradan mutlaka onların kullandığı kış ürünlerinden alın, hem gerçekten soğuktan koruyorlar hem de çok hafif kullanışlı oluyorlar ( tabi 6000 SEK kadar yani yaklaşık 2000-3000 TL kadar parayı gözden çıkarmalısınız).

Stockholm'de Nerelere Gitmeli?

Gamla Stan

Eski şehir ilk yerleşim yeri olarak tarihin ve sürekliliğin merkezi. Darr sokakları, barları, hediyelik eşya dükkanları ile ilk görmeniz gereken adacık.

Stadshuset

Belediye binası olarak kullanılan bu bina 18 milyon mozaik kullanılarak yapılmış ve İsveç tarihini anlatan görkemli binalardan oluşuyor. "Nasıl yani belediye binası gezilir mi?" demeyin mutlaka gidin. Nobel ödül törenleri de burada yapılıyor ve içinde Kapadokya azizlerinden mozaiklere varana kadar eserler mevcut.

National Museum

Ulusal müzede Ortaçağ'dan kalma eserler, kuzeyli ressamların eserleri, geçici sergiler vs. yanında Rembrandt gibi ressamların eserlerini de görme şansına sahipsiniz. (www.nationalmuseum.se)

VasaMuseet

Pek çok müze görebileceğiniz bir yer Stockholm ancak belki de en çok ilginizi çekecek olan bence Vasa müzesi. Eski bir Viking gemisi olan bu müze gemisi bulunduğunuz toprakların tarihini hissetmeniz için size el uzatıyor. (www.vasamuseet.se)

Moderna Museet

10.00-18.00 arası ziyaret edebileceğiniz bu müze, Andy Warhol'un da Picasso da eserlerini koleksiyonunda barındırıyor. Sıradışı eserlerin sıradışı bir mekanda sergilendiği yer. (www.modernamuseet.se)

Junibacken

En çok olmak isteyeceğiniz, eğleneceğiniz yer. Astrid Lindgren'in bir zamanlar ülkemizdede bilinen eseri Pipi Longstocking (Pippi Uzunçorap) olarak tasarlanmış bu park, çocuk olmasanız da bütün gününüzü geçirmek isteyeceğiniz bir yer.

Gröna Lund

1883'te yapılan bu lunapark alanı, açılıştan beri aynı aile tarafından işletiliyormuş. Farklı bir eğlence merkezi (sanırım Tivoli Lunapark da bu adada).

Milles Garden

Carl Milles'in evi ve atölyesinin müzeye çevrilmiş hali. Ünlü heykeltraşın eserlerini bahçede görebilirsiniz. (www.millesgarden.se)

Skansen Müzesi 

İsveç'in heryerinden getirilen 150 kadar evin bulunduğu açık hava müzesi aynı zamanda dünyanın en eski açık hava müzesi. (www.skansen.se)

Gezicek görücek yeri çok Stockholm'ün ama her zaman önerim kendinizi sınırlamadan en azından 1 gününüzü sokaklarına bırakarak geçirin. Gamla Stan'ın tarihi sokaklarında keyfinizce yürüyün. Drottninggatan'da alışverişe dalın sonra küçük bir ara sokak kafesine oturun İsveçlileri izleyin...

Avrupa'da kuzeye ilerledikçe gördüğünüz o sakinliğin keyfini çıkarın. Hiç acelesi olmayan insanların ülkesi burası. Markette sıra beklerken, trafikte öfleyen pöfleyen sabırsız insanları göremezsiniz. Herkes sırasını bekler. Karmaşa gürültü yok.

: ) bize çok uzak kavramlar değil mi?! Etrafta onlarca parktan birine oturabilir kitabınızı okuyabilirsiniz. İsveç'in üçte biri orman, üçte biri su. Yeşile ve suya doyacağınız bir ülke yani...

Peki Stockholm'de yemeği nerede yiyelim derseniz...

Gamla Stan'da ve Östargatan'da pek çok alternatif var. Yemek kişiye özel olduğundan ve İsveç mutfağı diye önerebileceğimiz pek de özel bir yemek olmadığından köfteleri ünlü onu deneyebilirsiniz (bana çok özel gelmedi).

Biz La Habana adında bir salsa bar restoranda yemek yedik fena değildi. Küçük sevimli bir yer. Latin müzik seviyorsanız 22.00 sonrası alt katında küçük bir mekanda canlı müzik eşliğinde dans da edebiliyorsunuz.

Akşam için Gamla Stan'da bulunan Stampen tavsiye edebileceğim bir jaz bar. İki farklı katta iki farklı grup çıkıyordu ve ikisi de iyiydi. Yanlızca çok kalabalık oluyor sıkışık mekanlarda daral gelmiyorsa seveceğiniz bir mekan.

Alışverişi ise Drottninggatan caddesinde yapabilirsiniz. Trafiğe kapalı bu caddede fazlaca mağaza göreceksini,  bunun dışında Nordiska Kompaniet'in kısaltılmışı olan ve senede 20 milyona yakın insanın ziyaret ettiği NK (www.nk.se), Gallerian (www.gallerian.se), Ahlens (www.ahlens.se) gibi çok sayıda AVM de bulunuyor. Gallerian özellikle Dior, Gucci, Sands gibi markaların bulunduğu çok katlı mağaza.

Stockholm'de yeterince vakit geçirdikten sonra bendeniz güneye doğru inerek arkadaş ziyaretlerimi yaptım ve İsveç ev yaşamı ve diğer şehirleri konusunda da biraz deneyim kazandım.

Danimarka'ya gittiğimde en güneyde bulunan Malmö ve Helsinborg kentlerini gezmiştim. Şimdi de İsveç'in orta kesiminde Vättern Gölü (aslında bir iç deniz) yakınındaki Tranas şehrine gidiyorum.

Arkadaşım burada Bosch firmasında mühendis olarak çalışıyor ve birlikte çalıştığı Türkler ve iş için Türkiye'ye sık geldiği için Türk kültürünü ve bizleri seven bir Danimarkalı. Kendisi de bu ülkede göçmen sayılır.

İsveç'in diğer kuzey ülkelerine göre farklı bir özelliği de oldukça fazla göç almış olması. Danimarkalılar, Finlandiyalıların yanı sıra oldukça fazla Türk, Kürt, Ermeni göçmen var. Oldukça fazla Afrikalı ve Arap var.

Ekonomik olanaklar ve sosyal imkanlar nedeni ile özellikle Araplar ve Afrikalılar arasında oldukça favori göç ülkesi olmuş.

Her neyse gelelim küçük bir nehir şehri olan Tranas'a... Burada yapılabilecek çok fazla şey yok. Doğa ile başbaşa kalabilir, yakınlardaki şehirleri gezebilir, gerçek İsveçle tanışabilirsiniz. Ama özellikle 1 haftadan az bir süre ile gitmediyseniz mutlaka trenle ya da araba imkanınız varsa çevreyi gezmenizi öneririm. Doğası görmeye değer...

Tranas, İsveç'in en geniş caddesine sahip zaten bu cadde dışında orman, nehir ve evler dışında bir şey yok : ) Ana caddeden yürüyüp güneye doğru yöneldiğinizde orman yürüyüş alanına ulaşıyorsunuz nehir üstünden köprü ile geçip nehir boyunca ormanlık alanda yürüyüş yapabilir bisiklete binebilirsiniz.

Benim dikkatimi en çok yürüme paratları ve bisikletlerle burada gördüğüm 70-80 yaşındaki insanlar çekti. Muhteşem bir şey! Bizdeki çoğu yaşlı insan arabasız bir yere gitmezken onlar yürüme zorluğu çekerken kendilerini parka atmışlar yürümeye çalışıyorlar ki oldukça da dinç görünüyorlardı.

Zaten bu bölgelerde insanları arabayla görme olasılığınız çok yüksek değil. Ancak Tranas gibi daha küçük kentlerde arabaları görüyorsunuz o da işe alışverişe gitmek için. Bisikletler ve yürüyen insanlar yoğunlukta... Gördüğüm bisikletli postacı beni gülümsetmişti : )

Tranas'a yaklaşık 1 saat uzaklıkta Vättern Gölü güneyinde konumlanmış Jönköping kentine gidiyoruz.

Burası İsveç'in büyük şehirlerinden. Yıllarca Danimarka orduları tarafından saldırıya uğramış bir kent. Göl kenarında bolca kamp alanları var. İsveçlilerin yazlık olarak kullandıkları bir bölge.

Aynı zamanda sanayinin de geliştiği bir bölge; İkea, Electrolux gibi markaların merkezleri bu şehirde...

İsveçliler pek öyle dışarıda yemek yiyen insanlar değiller. Çok fazla mekan yok 1-2 bar ve et ağırlıklı restoranlar dışında. Onun için fazla bir önerim olamayacak. Akşam yemeği için gittiğimiz Jensen's biftek evi, ambiyans olarak güzeldi yemekler de lezzetli. Denemek isteyebilirsiniz. (www.jensens.se)

İsveç'in yeşil ormanları ve göllerini de gördükten sonra artık benim için yuvaya dönme zamanı. Havaalanına yol alırken son bir iki not.

Türkiye uçuşları T5 terminalinden yapılıyor. Sizi karşılayan pasaport görevlilerinin arkasındaki panoda yoga hareketleri göreceksiniz şaşırmayın (çalışanların ruhsal ve fiziksel durumuna önem veriyorlar).

Pasaport görevlisi neden geldiğinizi sorabilir panik yapmayın Türklerin turist olarak geldiği bir bölge değil doğal olarak soru soruyorlar ama sorun çıkarmıyorlar.

Dönmeden havaalanından hediyelik eşya alayım derseniz aman diyim öyle hediyelik bir şey yok. Oraya gelmeden ve pazara bırakmadan almanız gerekenleri alın. Neler alabilirsiniz; öncelikle çikolata seviyorsanız Chokladfabriken ya da benzer bir çikolata mağazasından mutlaka ev yapımı çikolata alın. Rengarenk boyadıkları küçük biblo atlardan alın (tahta ya da cam olanları var çeşit çeşit). Viking şapkalarından eğer taşıma sorununuz varsa buraya kadar gelmişken alın derım ; )

Unutmadan havaalanında Türkçe de konuşabilen elemanları olan döviz bürosu var. elinizde kalan SEK ve EURO varsa TL değişimi yapabilirsiniz. Yaka kartlarında hangi dilleri konuştukları yazıyor. İşlem yapmadan sıra numarası almalısınız unutmayın!

Evet şimdilik bu kadar... Bir sonraki rotamız henüz belli değil. Yeni bir yolculukta karşılaşmak üzere... Arrivederci!

ÖZLEM YILDIRIM

Yazar Hakkında

ÖZLEM YILDIRIM

Tam zamanlı bankacı,gönülden gezginim...Fırsat buldukça seyahat etmek artık bir hobi değil yaşam biçimim...Yollarda kendini,ruhunu bulanlardan oldum...Seyahat planları yaparken bir de kitaplara göm