Aydın'da Bir İyon Kenti: ​Priene Antik Kenti

Daha önceki yazımda anlattığım Doğanbey köyü’nün güzellikleri ve huzurlu atmosferinin sarhoşluğundan sonra başka bir antik kente gidecek ve günü bitireceğiz.Aydın Güllübahçe Beldesi yakınlarında önemli bir kent olan Priene bir İyon (Antik Yunan) kenti.

Mykale Dağı‘nın yamaçlarındaki kent, bilinen ilk planlı şehir ve günümüzdeki ızgara sistemi şehir planlarının öncüsü, eski şehir planlamacılığının da en güzel örneği. Mykale Dağı’nı arkasına alarak, dışarıdan gelecek saldırılara karşı kendini korumak için taşlarla örmüşler surları. Şehir ele geçirilmesi zor bir konumda inşa edilmiş olsa da çeşitli saldırılara maruz kalmış ve birkaç kez yönetim değiştirmiş. Tabii yükseğe kurulmuş olması kentin uzaklardan ve değişik konumlardan da fark edilmesini sağlamış.

Hipokrat, Herodot, Diyojen, Pisagor, Thales, ünlü bilge Bias gibi ünlü bilim insanları yetiştiren Priene Kenti, İyon Uygarlığına bağlı, hatta İyonlar tarafından kurulduğu söylenir. MÖ 1200’de Batı Anadolu’da kurulmuş bir medeniyettir.

Bir zamanlar deniz kenarında olan kentin limanı Büyük Menderes Nehri‘nin alüvyonları ile dolarak Büyük Menderes Ovası‘nda kaybolmuş, şehir şimdi denizden kilometrelerce içeride. Limanın kaybolmasıyla da Bizans Dönemi’nde önemini yitirip, 2. yüzyılda tamamen terkedilmiş.

Taşlı kaldırımdan yapılmış uzun bir yokuş yoldan sonra ulaştığımız Tiyatro, yamaçtaki bir oyuk üzerine inşa edilmiş, 6.500 kişilik, sütunlu sahnesi ve sahne arkası bölümü ile yarım daire şeklinde.

Tiyatronun birinci oturma sırasında, kentin ileri gelenleri için ayrılan özel mermer koltuklara tabii ki artık biz oturuyoruz.

Priene’de Helenistik örneği en iyi temsil eden yapı olan tiyatro MÖ 3.yüzyıla tarihlenmiş. Oldukça iyi korunmuş olarak günümüze kadar gelen Priene Antik Kenti’nin zirvesinde ayakta kalmış 5 sütunun bulunduğu en önemli yapı Athena Polias Tapınağı ve kutsal alan. Mimarı da, dünyanın 7 harikasından biri olan Bodrum’daki Halikarnas Mozolesi‘nin mimarı, Mimar Pytheos.

Kentin diğer önemli yapıları Agora, Zeus Olympos Tapınağı, Bouleuterion (Meclis), yukarı ve aşağı Gymnasion, Mısır ve Demeter Tapınakları, Bizans Kilisesi, Nekropol ve konutlar.

Şehrin, biri batıda ikisi doğuda olmak üzere üç kapısı var. Ana giriş kapısı ise Doğu Kapısı.

640 kişilik Divan Meclisi (Bouleuterion) yargı kararlarının verildiği ve üç tarafı oturma sırasıyla çevrili yapının üstü ahşap bir çatı ile kapatılmış.

Günümüzü dolu dolu geçirdik, Bodrum’dan sabahın erken saatlerinde çıkarak yolda bir kır kahvaltısı yaptık ve ilk durağımız Didyma’da Apollon Tapınağı idi. Medusa gibi muhteşem yapıları gördük. Daha sonra Kutsal Yol’u takip ederek Milet’e ulaştık, güzel müzesini gezdikten sonra heybetli tiyatro ve sayısız eserleri, Doğanbey Köyü’nde taş sokaklar arasında gezerek inanılmaz güzellikteki Rum ve Osmanlı evlerini fotoğrafladık. Son durağımız Priene idi. Gezimizi bitirdiğimizde saat 18 civarı idi.

Bu yöreye yakın bir kentteyseniz aynı geziyi günübirlik de yapabilir ve isterseniz gün sonunda eve dönebilirsiniz. Biz Bodrum’dan geldik, sadece bir saatlik bir yol, ama bizim gezimiz henüz bitmedi. Bizi bekleyen ovaya ve dağlara bakıyorum da, bizi çağırıyor gibi. Bize anlatacakları var gibi.

Kapıkırı ve Heraklia Antik Kenti'ni de gezmek istiyoruz, bu nedenle daha önce karşı kıyısına hiç geçmediğim Bafa’da geceleyecek, yarın sabah yörenin güzelliklerini keşfe çıkacağız. Çok da güzel bir karar vermişiz.

Muhteşem bir gün batımı, arkasından da mehtap keyfini, Ay Tanrıçası Selena ile âşık olduğu çobanın kavalından gelen aşk nağmeleriyle yaşıyoruz.

Onlar kim mi? Bir sonraki yazımda size anlatacağım.

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.