Güzel Safranbolu'nun Tokatlı Kanyonu

Güzel Safranbolu'm ne çok görülecek  güzelliklerin var! Gelince ayrılamıyoruz senden... Hangi birini söylesem; eski köşklerin, taş sokakların mı desem, tarihten bize sunduğun güzelliklerin mi, yoksa biraz uzaklaşıp Bulak Mencilis Mağarası mı desem gördüğün gibi say say bitmiyor... Bir de bunların yanına eklediğin Tokatlı Kanyonu var ya, şehre uğramadan önce buraya gidilecek güzellikte!!! Dur en iyisi buradan anlatmaya başlamalı... Haydi bakalım Tokatlı Kanyonu’na doğru masalsı yolculuğumuz başlamalı...

 
Safranbolu'ya gelip şehre girince “Kanyonlar Şehri” olduğunu ilk saniyelerde anlamamak mümkün değil... Evet, şirin şehir kanyonlar üzerine nakış gibi işlenerek oturtulmuş. Şehrin dışında farklı güzelliklere yelken açan bir kanyon var ki girdiğiniz anda büyülüyor. Camdan yapılmış ve yaklaşık 75 tonu taşıyan Kristal Teras'ta şöyle bir etrafa bakış atıyoruz. Arada sallanmalara da aldırmadan bir daha, bir daha seyrediyoruz. Bir de topluca güzel bir poz verip, kanyona doğru yol ilerliyoruz.


 
Terastan çıktığımızda, mimarisiyle büyüleyecek su kemeriyle karşılaşıyoruz. Karşıdan bol bol fotoğrafını çekip ara sırada bakışıyoruz. Aşağıya doğru saymadan, birçok merdiveni birer birer adımlıyoruz. Sağa sola kıvrılarak, yanımızda akan suya selam çakarak, iniyoruz ve nihayet kanyonun içine varıyoruz. Şans eseri kafamızı yukarı kaldırdığımızda Krsital Teras’ın yüksekliğini görünce bir de ürkme bakışı atıyoruz. Bayağı yüksekteymiş! Önümüzde uzanan patikada ilerlemeye başlıyoruz.


 
Kuş seslerini dinliyor, baharın müjdeleyicisi, gülümseyen çiçekleri seviyoruz. İleride bir çiftlik karşımıza çıkıyor. Girişteki tabela da “Eyitimli Atlar” yazısı oldukça hoşumuza gidiyor. Eyitimli (eğitimli) atlar, eşekler derken patikadaki yola devam ediyoruz. Bu sefer su, solumuz da coşkuyla akarak eşlik ediyor. Az gidiyor, uz gidiyoruz ve eski bir köprüye varıyoruz. Bir de sarmaşıktan gerdanlık takmış ya, güzelliğine diyecek söz bırakmamış köprünün, sağına, soluna, altına her yerine sokulup çekip, çekip duruyoruz. Yetmiyor grupça dizilip bir de “Gezginler” pozu veriyoruz. Yaklaşık 3 kilometrelik yolculuğumuzu tamamlıyoruz. Gezimanya ve Safranbolu Belediyesi (www.safranbolu-bld.gov.tr) işbirliği ile yapılan “Blogger Safranbolu Gezisi” birinci bölümünü burada tamamlıyoruz. Biz gidiyoruz başka rotaya, darısı sizin başınıza...
 Haydi, bakalım gelin buraya...

serap selçuk

Yazar Hakkında

serap selçuk

Yazar Gezgin ve blogger 1968 yılında Niğde'de doğdu 1987-1991Ankara Üniversitesi Fizik Mühendisliği eğitimi gördü.