Zipaquira Tuz Katedrali - Bogota

Bogota’nın 49 kilometre kuzeyinde yer alan Zipaquira Tuz Katedrali, Bogota çevresinde görülmesi gereken en önemli yerlerden.

Biz katedrale varmadan önce Zipaquira kasabasında çok güzel bir restoranda yemek yedik.

Bu restoranda sunulan ızgara etler akıldan çıkacak gibi değil.

Ardından da bol karamelli sütlü bir tatlı servis edildi.

Bu restoranda kullanılan dekorların tamamı yöresel el yapımı ürünlerden oluşuyor.

Zipaquira’nın anlamı dağın altındaki tavan. Yaklaşık 100.000 nüfuslu kasaba günümüzden 112 sene önce kurulmuş.

Yemek sonrasında “Cathedral de Sal” olarak bilinen Tuz katedraline devam ediyoruz. Katedrali dışarıdan göremiyorsunuz. Çünkü katedral eski tuz madeninin içine inşa edilmiş. Ve katedralin tamamı tuzdan.

Öncelikle katedralin içine girmeden çevredeki tuz madenleri ve tuz işleme atölyelerini görüyoruz.

Buradaki tuz oluşumu günümüzden 250 milyon yıl önceye dayanıyor. Yıllar önce bu bölge su altındaymış, And dağları oluştuğu sırada bu bölge yükselmiş ve deniz seviyesinin üzerine çıkmış. Şu an deniz seviyesinden 2.652 metre yükseklikte.

Biz bölgeye kendi aracımızla gittik ancak buraya Bogota’dan “Tren turistico de la Sabanna” yani Savanna turist treni ile de ulaşmak mümkün. Bölge sadece tuz katedrali ile ünlü değil. Aynı zamanda bu bölgede America’daki en eski insan kalıntılarından birinin bulunduğu El Abra arkeolojik alanı da yer alıyor.

MÖ.5 yüzyılda Muiska’lar döneminde tuz ticareti bölgenin ekonomisinde büyük rol oynuyormuş. 1801 senesinde Alexander von Humbolt’un yaptığı araştırmaya göre o dönemde İspanya, İsviçre ve Polonya’daki tuz madenlerinden çok daha büyük bir kapasiteye sajhip olduğu saptanmış. Ve buraya yeni tuz madenciliği teknikleri getirilmiş.

Ana giriş öncesinde tuzun nasıl çıkartıldığını görselleştiren havuzlar var. 1 litreden 300 gr tuz çıkarılabiliyormuş. Kayaları madenden çıkarıp bu havuzlara alıyorlarmış. Havuzlara koydukları kayalardaki tuzlar eridikten sonra kayayı dışarıya çıkartıyorlar ve havuzda sadece tuz çökeltisi kalıyormuş.

İlk olarak ana tuz katedrali değil, madenin dışına 1932 senesinde küçük bir katedral yapılmış. Madende çalışanlar madene girmeden önce bu katedralde ibadet ediyorlarmış. Ancak 1950’lerde asıl katedralin yapımına başlanmış ve 15 Ağustos 1954’te tamamlanarak Lady of Rosary’ye ithaf edilmiş. Bu katedral günümüzde eski katedralin altına denk geliyor.

Buradaki maden 180 metre derinliğe kadar ulaşıyor. Katedralin bulunduğu alan ise yerden 32 metre derinlikte. Ana katedrale gidiş yolunda 14 farklı şapel var. Bu şapellerin de tamamı tuzdan yapılmış ve çok güzel ışıklandırılmış.

Ana katedral ise çok etkileyici. 5.500 metrekare alan kaplayan ve 120 metre uzunlukta, 22 metre yükseklikte olan Tuz katedrali 8.000 kişi kapasiteli. Güvenlik nedeni ile de tuz katedralinin içinde bulunduğu maden 1990 senesinde kapatılarak sadece turistik olarak hizmet vermeye başlamış.

Günümüzde zaman zaman bu katedralin içerisinde düğün organizasyonları yapılıyormuş.

Maden içerisinde yaptığımız yaklaşık 2 saatlik yürüyüş sonrası yine maden içinde çıkışa doğru tuzdan ve altından yapılma ürünlerin satıldığı mağazalara uğruyor ve Zipaquira Tuz Katedraline veda ediyoruz.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni