Kiev Altın Kapıları

golden-gate-21.jpg
 

Kiev Altın Kapıları, Kiev'in 11. yüzyıldaki sur duvarlarının ana kapısıydı. Konstantinopolis Altın Kapısı’nı taklit olarak adlandırılmıştır. Yapısı, Ortaçağ'da sökülmüş olduğundan günümüze varlığının kalıntısı bırakılmıştır. 1982'de Sovyet otoriteleri tarafından tamamen yeniden inşa edilmiş, ancak orijinal kapılardan eser kalmamıştır. Karar, son derece tartışmalı olmuştur çünkü orijinal kapıların görüntüleriyle ilgili o zamanda büyük tartışmalar yaşanmıştır. Volodymyr Sokağı’nın ve Yaroslaviv Val Caddesi'nin köşesinde bulunan ve yeniden inşa edilen yapı, Ulusal Kutsal Alan olan Sophia of Kyiv müzesinin de bir kolunu içerir.

Altın Kapılar, 1017-1024 yıllarında Aziz Sophia Katedrali ile yaklaşık olarak aynı zamanda inşa edilmiştir. Başlangıçta sadece Güney Kapısı olarak adlandırılan, Lyadski ve Zhydivski Kapıları ile birlikte burası kentin üç ana girişinden biriydi. Sonuncu kapı günümüze ne yazık ki ulaşamamıştır. Verilere göre taş surlar sadece 3,5 km boyunca uzanıyordu. Güney Şatosu'ndan Yukarı Özgürlük Meydanı'na uzanan yerde kaleler de yer alıyordu.

Yeniden yapılanmadan önce 1970'li yıllarda Altın Kapılar, geleneksel şekli hala korumuş ve yüzyıllardır hatırlanan bir şekle sahipti. Daha sonra GüneyKapısı, Kiev Büyük Kapısı olarak bilinir hale geldi. Blahovist Kilisesi, kapıların yanında inşa edildikten sonra, altın kubbeleri şehrin dışından kolayca görülebilen bir dönüm noktası haline geldi. O zamandan beri, geçit Kiev Altın Kapısı olarak anılmaktadır. Neredeyse yarım binyıl boyunca, kentin Zafer Kemeri, Kiev'in önde gelen sembolü olarak görev yapıyordu. Günümüzde ise bölgede ziyaretçiler, eski kapıların yanı sıra antik kapı inşaatının geçmişi hakkında da bilgi edinebilirler.