Malatya Gezilecek Yerler

Malatya, hem zengin kültürü hem de yeşil doğası nedeniyle gezilecek görülecek yerler açısından önemli bir şehirdir. Şehrin tarihinde barındırdığı çeşitlilik, günümüzde de şehirdeki tarihî kalıntıların bir hayli fazla ve çeşitli olmasına sebep olmuştur. İlk yerleşimin milattan önce 7000’li yıllara uzandığı Malatya’da görülmesi gereken tarihî yerlerin birçoğu Malatya şehir merkezi ile birlikte Eski Malatya olarak bilinen Battalgazi ilçesinde toplanmıştır. Tarihi kadar doğal güzellikleriyle de kendine hayran bırakan Malatya’da gezilip görülmesi gereken yerlerin bazıları da şehir dışında kalan Akçadağ, Darende ve Arapgirgibi ilçelerde toplanmıştır. Barındırdığı çeşitlilik ve gezilecek görülecek yerlerin birbirinden uzak ilçelerde toplanmış olması nedeniyle Malatya’da gezilmesi gereken yerler için minimum iki gün ayrılması önerilmektedir.

Malatya Gezilecek Yerler

Malatya’da gezilecek görülecek yerlerin bir kısmı il merkezinde ve Eski Malatya olarak bilinen Battalgazi ilçesinde toplanmıştır. Burada gezilecek görülecek yerlerin başında Malatya Müzesi ve Beşkonaklar Etnografya Müzesi gibi müzeler ile birlikte Yeni Cami (Hacı Yusuf Camii), Battalgazi Ulu Camii, Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı ve Eski Malatya Şehir Surları (Kalesi) bulunur. Orduzu Beldesi’ne bağlı Arslantepe Höyüğü, MÖ 5.000 yılına ait kalıntılarıyla günümüzde açık hava müzesi olarak Malatya’da görülmesi gereken yerler dendiğinde akla gelen ilk yerlerden biridir. Tarihi ile birlikte doğası ile de kendine hayran bırakan bir şehir olarak öne çıkan Malatya’nın Darende ilçesinde bulunan Tohma Kanyonu ve Günpınar Şelalesi ile birlikte Akçadağ’da bulunan Levent Vadisi görülmesi gereken doğal güzelliklerin başında gelir.

Adını andığımız bu yerlerle ilgili detaylı bilgiler aşağıda mevcuttur.

Arslantepe Ören Yeri

Son zamanların en önemli arkeolojik keşiflerinden biri kabul edilen Arslantepe Höyüğü, Malatya’ya yaklaşık yedi kilometre uzaklıktaki Battalgazi ilçesinde yer almaktadır. İlk sistematik kazı çalışmalarının 1932 senesinde başladığı höyükte elde edilen bulgular, burasının yalnızca Malatya için değil, tüm Anadolu için çok önemli bir yerleşim olduğunu ortaya çıkarmıştır. Tarihin farklı dönemlerinde farklı birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Arslantepe’de yerleşim, Son Kalkolitik Çağ’dan Geç Hitit Dönemi’ne kadar kesintisiz olarak sürmüştür. 

Arslantepe’de yapılan kazılar buradaki ilk yerleşimlerin MÖ 5.000 yılına kadar gittiğini göstermektedir. Tarih içerisinde Roma ve Bizans dönemlerine de tanıklık etmiş Arslantepe’de bulunan kalıntıların bazıları günümüzde Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde, bazıları ise Malatya Müzesi’nde sergilenmektedir. İlk kazılarda bulunan Kral Tarhunza ve aslan heykelleri o dönemler Malatya’da müze bulunmadığı için Ankara’ya taşınmış ancak ilerleyen dönemlerde Arslantepe Açıkhava Müzesi’nin girişine aynı ölçüde kopyaları koyulmuştur.

Devamını Oku

Eski Malatya (Battalgazi) Ulu Camii

226362,battalgazi-ulucamijpg.png

Eski Malatya olarak bilinen Battalgazi ilçesinde bulunan Ulu Cami’nin tarihi 7. yüzyıla dayanmaktadır, ancak şu anki cami Selçuklu hükümdarı Alaaddin Keykubat zamanında 1224 yılında inşa edilmiştir. Cami, belli dönemlerde çeşitli Selçuklu hükümdarları tarafından restore edilmiş olsa da özgün yapısını her daim korumuş ve günümüze kadar gelmiştir. İran’daki Büyük Selçuklu camilerinin Anadolu’daki en önemli örneklerinden biri olarak öne çıkan Ulu Cami’nin mimarları Yakup bin Ebubekir el-Malati ve Mansur bin Yakup olarak bilinmektedir. Caminin ilk şeklini tuğladan yapılmış kısımlar göstermektedir, taş olarak yapılan kısımlar ise daha sonradan yapılan eklemeleri belirtmektedir. Ulu Cami, Malatya’nın turistik ilçe merkezi Battalgazi’de bulunmaktadır ve haftanın her günü ziyaretçilere açıktır.

Eski Malatya Şehir Surları (Malatya Kalesi)

1752016154736489.JPG

Battalgazi ilçe merkezinde bulunan Eski Malatya Surları, Roma İmparatoru Titus (MS 79 – 81) zamanında Lejyon Karargâhı ile yapılmaya başlanmıştır ve uzun yıllar boyunca surların inşaatı devam etmiştir. Surlar önce 98 – 117 yılları arasında Traianus tarafından genişletilmiştir. 363 yılında I. Constantinos döneminde yapımı halen devam eden surların inşaatı hızlandırılmış, son olarak ise 527 – 565 yılları arasında Justinianos döneminde surlar en son şeklini almıştır.

Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de adı geçen, tarihi kayıtlara göre 95 burç ve 11 kapı bulunan 2.850 metre uzunluğundaki surlar yıllar boyunca aşınmış olsa da 550 metrelik bir kısmı Malatya’nın Battalgazi Belediyesi öncülüğünde restorasyona alınmış ve geçtiğimiz seneler içerisinde bu çalışmalar aslına uygun bir şekilde tamamlanmıştır.

Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı

226356,kervansarayjpg.png

Tarihî Battalgazi ilçesinde görülmesi gereken yapıların bir diğeri ise Alacakapı Mahallesi’nde bulunan Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı’dır. 68 x 76 metrelik dikdörtgen bir alan üzerinde bulunan yapı 1637 senesinde Padişah IV. Murat’ın silahtarı Bosnalı Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış ve açık avlu ile kapalı hol olarak inşa edilmiştir.

2007 – 2010 yılları arasında restorasyon çalışmaları yapılan kervansaray günümüzde çocuklara verilen ebru, çini, seramik, ney, piyano gibi eğitim faaliyetlerinde kullanılmaktadır. Ayrıca özel aktiviteler ve turlar dışında günlük ortalama 300 ziyaretçisi ile bölgenin önde gelen turizm merkezlerinden biri olmuştur. Her yıl eylül ayında Melita’dan Battalgazi’ye Tarih – Kültür – Arkeoloji – Sanat Günleri’ne de ev sahipliği yapan Kervansaray, haftanın her günü 09.00 – 17.00 saatleri arasında ziyaretçilere açıktır.

Yeni Cami (Hacı Yusuf Camii)

226351,dsc07509jpg.png

İlginç bir mazisi bulunan Yeni Cami, 1843 yılında ulemadan Hocazade Hacı Yusuf tarafından yaptırılmış olup, Malatya şehir merkezinde yer almaktadır. 1893’te gerçekleşen ve Malatya halkı tarafından “büyük zelzele” olarak adlandırılan depremden sonra cami neredeyse tamamen yıkılmış ve ilk camiden günümüze sadece şerefesine kadar sağlam kalan minaresi gelebilmiştir.

Yıkılan cami yerine halkın yardımları ve dönemin padişahı II. Abdülhamit’in katkılarıyla şimdiki cami yapılmış ve aksaklıklar sonucu tamamlanması 1913 yılında olmuştur. Yeni yapılan caminin yapımı sırasında, eskiden kalan minaresine yakın olan minareden Hristiyan bir ustanın düşerek ölmesi ve bu olaydan sonra minareye 15 gün boyunca hapis cezası verilmesi bu camiye ilişkin ilginç anıların başında gelir. Üç girişi bulunan caminin ana girişi kuzeyinde yer alır ve ilk camiden kalan minaresi caminin hemen yanında, doğu bölümünde bulunmaktadır.

Malatya Müzesi

16520161471125.JPG

İlk olarak 1971 yılında küçük bir alanda kurulan, daha sonra 1979’da günümüzdeki Kernek Meydanı’na taşınan Malatya Müzesi’nde, Malatya ve çevresinde yapılan kazılarda bulunan tarihî eserler sergilenmektedir. Müzede Neolitik Çağ’dan Osmanlı dönemine kadar Malatya’nın geçmişine ışık tutan birçok eser bulunur. Cafer Höyük’te bulunan ve MÖ 8000’li yıllarda kireçtaşından yapıldığı tahmin edilen heykelcikler ve Karakaya Baraj Gölü altındaki kurtarma kazılarında bulunan eserler müzenin en önemli eserlerindendir. Ayrıca, Arslantepe’de keşfedilen ve Eski Tunç Dönemi’ne ait olduğu düşünülen bronzdan yapılmış kılıç ve mızrak uçları da müzede sergilenmektedir.

Yaz dönemi 09.00 – 19.00 saatleri arasında, kış dönemi ise 08.00 – 17.00 arasında açık olan Malatya Müzesi’ne giriş ücretsizdir.

Beşkonaklar & Etnogragya Müzesi

223993,bes-konaklar-2jpg.png

1900’lü yılların başında inşa edilen Beşkonaklar, geleneksel Malatya konaklarına en önemli örneklerden biridir. Saray Mahallesi, Sinema Caddesi üzerinde bulunan konaklar, yan yana beş konaktan oluşur. Her bir konak sokağa cephesi bulunan iki katlı evden oluşmaktadır. Beşkonaklar günümüzde çeşitli kültürel ve sanatsal hizmetler için hizmet vermektedir.

Beşkonaklar’ın iki binası 2008 yılından itibaren Etnografya Müzesi olarak kullanılmaktadır. Restorasyon çalışmaları nedeniyle uzun süre kapalı kalsa da 2017 yılı sonunda tekrardan ziyaretçilere açılan müzede, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi’ne ait tarım araçları, para – saat keseleri, saatler, takılar, silahlar, dokuma araçları, mühürler, müzik aletleri gibi günlük kullanım araç ve gerçekleri sergilenmektedir. Restorasyon çalışmalarında ayrıca Geleneksel Malatya Evi düzenlemesi yapılmıştır.

Yaz dönemi 09.00 – 19.00 saatleri arasında, kış dönemi ise 08.00 – 17.00 arasında açık olan müzeye giriş ücretsizdir.

Levent Vadisi

226360,resim2jpg.png

İl merkezine 47 km uzaklıkta bulunan Levent Vadisi, Malatya’nın Akçadağ ilçesi Levent köyü sınırları içerisinde yer alır ve tarihi kadar doğal güzellikleriyle de öne çıkan, Malatya’da görülmesi gereken yerlerin başında yer alır. Son yıllarda doğa yürüyüşü, kampçılık, kaya tırmanışı ve paraşüt gibi alternatif turizm faaliyetlerinin yeni rotası olmuştur.

Levent Vadisi’ni rahat bir şekilde gözlemlemek ve buradaki turizm yoğunluğunu artırmak amacıyla 2012 yılının ağustos ayında kayalıkların en merkezi noktasına bir seyir terası kurulmuştur. 104 metre yüksekliğinde, düz bir kaya bloğunun üzerine kurulmuş seyir terasının 8,5 metrelik bir bölümü boşluğa uzanır. Levent Vadisi seyir terası, bölgenin ve Levent Vadisi’nin tanıtılmasında önemli bir rol üstlenmiş olup yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı olmaktadır.

Tohma Çayı Kanyonu

SOMUNCUBB2.JPG

Fırat Nehri’nin önemli bir kolu olan Tohma Çayı, Sivas ilinden başlayarak Malatya ilinde Karakaya Barajı’na dökülür. Tohma Çayı, Malatya’nın Darende ilçesinden geçerken 20 kilometre uzunluğunda bir kanyon oluşturmuştur. Darende ilçesindeki Somuncu Baba Camii ile Taş Köprü arasında kalan kanyonun her iki yamacı da dik kayalıklardan oluşur ve kayalıklar üzerindeki doğal oyuklarla mağara şeklindeki yapılar dikkat çekmektedir.

Kanyon doğa sporları tutkunlarının ilgisini çekmekte ve trekking, rafting ve tırmanış gibi aktiviteler yapılmaktadır. Kanyonda, 4 kilometrelik bir alanda yaklaşık 45 dakika süren, ülkemizin sayılı rafting parkurlarından biri bulunmaktadır. Ayrıca kanyon doğa fotoğrafçılarının da ilgisini çekmektedir. Somuncu Baba Camii otoparkından kanyona 10 dakikada ulaşılabilir.

Günpınar Şelalesi

226358,85-46jpg.png

Malatya’nın Darende ilçesinde görülmesi gereken bir diğer doğal güzellik, ilçe merkezine 7 kilometre uzaklıkta Günpınar köyünde bulunan Günpınar Şelalesi’dir. Tohma Çayı üzerinde bulunan Günpınar Şelalesi’nde su, yaklaşık 40-50 metrelik yükseklikten üç kat halinde dökülmektedir. Doğal güzelliğinin yanı sıra şelalenin su kaynağına doğru 1,5 kilometrelik doğal yürüyüş parkuru şelaleye gelen ziyaretçilere keyifli bir dağ yürüyüşü imkânı da sunar. Şelalenin sol tarafından, ana dereden ayrı olarak gelen doğal kaynak suyu kış aylarında donarak burada eşsiz bir görüntünün oluşmasını sağlamaktadır. Ayrıca şelalenin hemen yanında bulunan tesisler burada yemek yeme fırsatı da sunmaktadır.

Şelaleye, Malatya’nın Darende ilçesinden Kayseri yönüne giderken 3. kilometredeGünpınar köyüne dönülerek ulaşılabilir.