Tayland’ın şehirlerinden biri olan Chiang Mai ülkenin en kalabalık şehri olarak bilinir. Chiang Mai eyaletinin merkezi olan şehir 1296-1768 yılları arasında Lan Na Krallığı’nın başkenti olmuştur, sonraki yıllarda Chiang Mai Krallığı’na geçmiştir. Şehir Bangkok’un 700 kilometre kuzeyinde yüksek dağlar arasında yer alır ve Chao Praya Nehri’nin önemli bir kolu olan Ping Nehri’nin üzerinde konumlanmıştır.
Chiang Mai ‘Yeni Şehir’ anlamına gelir ve bu ismi Lan Na Krallığı’nın yeni başkenti olduğunda almıştır. Şehrin amblemi Wat Phra That Doi Suthep’in merkezindeki stupayı gösterir. Bunun altında da Kuzey Tay Dağları’nın ılıman iklimini temsil eden bulutlar bulunmaktadır. Naga olarak adlandırılan simge, Pey Nehri’nin kaynağı olan efsane yılan ve araziyi temsil eden pirinç saplarından oluşur.
Mayıs 2006 yılında Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği ve +3 Ülkeler Birliği (Çin, Japonya ve Güney Kore) arasında imzalanan ‘Chiang Mai Girişimi’ ile birlikte ülke siyasi anlamda önemli bir yer kazanmıştır. Chiang Mai, Tayland’ın Expo 2020’ye ev sahipliği yapmak için yarıştığı üç şehirden biriydi(Diğer ikisi Chonburi ve Ayutthaya’dır.). Aralık 2017 başında ise Chiang Mai UNESCO tarafından Creative City (Yaratıcı Şehir) unvanını kazandı. 2014 yılında TripAdvisor tarafından “Dünyanın En İyi 25 Hedef Listesi”ne giren şehir turistik bölge olarak değerlenmeye ve gelişmeye başladı.
Chiang Mai’nin tarihine baktığımızda Mangrai tarafından 1926’da kurulmuştur. Bu topraklar daha öncesinde Lawa halkının kurduğu eski bir şehir olan Wiang Nopburi olarak bilinmektedir. Kraliyet gazetesinde yer alan bilgilere göre şehir 1935 yılında belediye özelliği kazanmıştır ve yıllar içerisinde topraklarında büyüme gerçekleşmiştir.
Şehrin Ping Nehri’ne ve önemli ticaret noktalarına yakın oluşu dikkat çekmektedir. Sri Lanna Millî Parkı ve Chiangdoa Ulusal Ormanı’nın bir parçası olan Ping Nehri özel yasalarla korunmaktadır. Nehir dış dünyayla olan ticaret ve iletişimde önemli bir noktaya sahiptir dolayısıyla turistik açıdan da görmezden gelinemeyecek bir noktadır.
Chiang Mai tropikal savan ikliminin hâkim olduğu bir bölgede yer almaktadır. Şehir yıl boyunca kuru ve sıcak bir havaya sahiptir. Seyahat planlamasında yağışın fazla olduğu ağustos-eylül ayları dışındaki tüm aylar değerlendirilebilir. En kuru sezon olan şubat-nisan arası hava kirliliğinin en fazla olduğu dönemdir. Özellikle mart ayının şehri ziyaret etmek için en kötü ay olduğunu söyleyebiliriz. Bu aylar dışında ise şehirdeki hava kirliliği bu kadar yoğun hissedilmez ve seyahate elverişli bir durumda olur.
Turizm açısından gelişim göstermekte olan şehir en çok turisti Çin’den alır. Yılda ortalama 15 milyon ziyaretçi alan şehrin 40.000 otel odasına sahip olduğu düşünülmektedir. Tayland iş turizmi açısından Chiang Mai’nin daha cezbedilir bir konum olması için çalışmalarını sürdürmektedir.
Chiang Mai şehrini gezmeyi düşünüyorsanız bu şehrin sadece muazzam tapınaklardan oluşmadığını söyleyebiliriz. Araştırılabilecek birçok müze, muhteşem kaplıcalar, tarihî binalar, macera açısından birçok açık hava etkinliği şehri ziyaret etmeye sebep oluşturmaktadır. Tayland’ın en yüksek dağlarıyla çevrili olan şehirde birçok millî park bulunur. Yürüyüş, nehir raftingi gibi etkinliklerin yanı sıra özellikle sırt çantalı keşif yapmayı seven gezginler için birçok alan sunar. Şehir etrafındaki dağlarda birçok kabile köyü bulunur ve ilkel şekilde yaşayan bu köyleri rehber dâhilinde gezip, keşfetmek isteyebilirsiniz. Şehirde gezilip görülmesi gereken bir hayvanat bahçesive akvaryum vardır. Hiç görmediğiniz hayvanları güvenli bir şekilde ziyaret etmek isteyebilirsiniz. Yine ülkede sürekli düzenlenen safari turlarıyla vahşi yaşama tanık olabilirsiniz.
Motorsiklet, bisiklet kiralama gibi seçeneklerle şehri gezmek de iyi bir fikir olabilir. Tayland’ın bitki örtüsü çeşitliliği bu şehirde de kendini göstermektedir ve değişik çiçekler keşfedip, tarlalardan toplanmış bazı otlardan satın alabilirsiniz. Budizm’in yaygın olduğu ülkede yapmanız gereken ilk şey elbette şehirdeki farklı tapınakları gezip sofistike havayı hissetmek olacaktır.
Şehrin dağlarla çevrili oluşu tropikal iklime rağmen şehrin içinde serin bir hava sunar. Yıl boyunca ortalama sıcaklığın 25 derece olması seyahatinizi rahat bir şekilde tamamlamanızı sağlayacaktır. Şehirden şehir dışına yayılan çeşitlilik içerisinde birkaç günde tüm şehirden yola çıkarak Tayland’ı yaşamak iyi bir deneyim olacaktır. Şehir içinde ulaşımın gelişmiş olması ve birçok çeşit otelin bulunması yine seyahatinizi rahat ve güvenilir kılan bazı özelliklerdendir. Asya’nın coğrafyasını tanımak, mutfağını keşfetmek, insanlarıyla kaynaşmak ve farklı bir deneyim edinmek için en uygun şehirlerden biridir Chiang Mai...
