Kosova ve Başkent Priştine

Kosova'nın başkenti ve en büyük şehri olan Priştine’nin nüfusu yaklaşık 600.000 kişidir. Kosova'nın 17 Şubat 2008 yılında bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte başkent olan Priştine, Arnavut dilinde “Bozuk mevsim” anlamına gelmektedir. Hava sıcaklığı gün içinde hızla değiştiği için bu adı almıştır.

Ülkenin tek sivil uçuşlarının yapıldığı havaalanı Priştine’dedir. Buraya biz de THY’nin İstanbul’dan direkt uçuşu ile geldik. Uçuş yaklaşık 1,5 saat sürdü.

Buraya Makedonya’nın başkenti Üsküp’ten de rahatlıkla ulaşılabiliyor. Üsküp ve Priştine arası yaklaşık 80 kilometre. Üsküp’ten otobüsle yola çıkarsanız yaklaşık 10 kilometre sonra Kosova sınırına ulaşabiliyorsunuz. Buradaki en büyük dezavantaj Sınır kapısındaki işlemlerin çok yavaş yapılıyor olmasıdır.

Priştine’ye inip, kent merkezine taksi ile gidiyoruz. Burada taksiler çok ucuz. Toplu taşımacılık çok gelişmiş durumda dağil. Kente yaklaştıkça yeni yeni yapılan yüksek binalar dikkatimizi çekiyor. Pek çoğunun sıvası bile henüz tamamlanmamıştı. Priştine, hala yaşadığı savaşın izlerini üzerinden atmaya çalışıyor.

Uzun yıllar Osmanlı idaresinde kalan şehir 1. Dünya Savaşından sonra Yugoslavya'nın bir parçası haline gelmiştir. Priştine, Yugoslavya ve NATO arasında 1999 yılında meydana gelen savaştan sonra BM'nin kontrolüne geçmiştir.

Priştine’nin belki de bizler için en önemli özelliklerinden biri 1. Murat Hüdavendigar’ın 1. Kosova savaşında bu topraklarda şehit olması ve türbesinin burada bulunuyor olmasıdır. 1. ve 2. Kosova savaşlarının yapıldığı Priştine Ovası ilk durağımız oluyor. 1. Murat Hüdavendigar bu ovada 1389 senesinde 200.000 kişilik Haçlı ordusunu bozguna uğratmış. Ancak, zafer kazanıldıktan sonra Miloş Obiliç adında bir sırp askeri tarafından vurularak öldürülmüş. Sonra da Osmanlı askerleri, kaçan Sırp askerini yakalayarak öldürürler. Sultan 1. Murat, savaş meydanlarında ordunun başında şehit edilen ilk ve tek Osmanlı padişahı’dır. Kanuni de Zigetvar kalesi fethi sırasında ölmüştür aslında, ama düşman tarafından öldürülmemiş ve hastalıktan dolayı vefat etmiştir.

Sultan 1. Murat’ın da şehit edildiği yerde adına bir türbe yapılmıştır. Türbe oldukça gösterişsizdir. İlk olarak ölümünden sonra cenazesi tahnit edilerek, Bursa Çekirge’de yaptırmış olduğu türbesine defnedilmiştir. İç organları ise vefat ettiği yerde, oğlu Yıldırım Beyazıd tarafından inşa edilen bu türbeye gömülmüştür. 1848 yılında türbe günümüzdeki şeklini almıştır.

1911 yılında Kosova’nın ileri gelenleri Sultan Murad'ın şehit edildiği günü, milli gün olarak ilan edilmesi konusunda çalışmaya başlamışlar ancak 1912 yılında patlak veren Balkan Savaşı nedeni ile yapılamamış. Bu tarihten itibaren Türbenin bakımını Sırbistan Hükümeti üstlenmiş. Ancak 1. Ve 2. Dünya savaşları başlayınca herhangi bir onarım yapılamamış. 1990’lı yıllarda T.C. Kültür Bakanlığı tarafından onarımı yapılmış.

Sırplar Eski Yugoslavya döneminde Sultan 1.Murad’ı şehit eden Sırp Miloş Obiliç adına büyük bir anıt yapmışlar. Dik ve uzunca bir anıt burası. Bu anıt yakınlarında Sultan 1.Murad’ın bayraktarı adına yapılmış ufak bir türbe yer alıyor. Ama bu türbe oldukça ufak ve bakımsız.

Buradan kent merkezine doğru giriyoruz. Kentte Osmanlı döneminden kalma çok sayıda yapı var. Eski kent bölgesinde yapılar hem 1-2 katlı olduğu için en yüksek yapılar minareler olarak göze çarpıyor. Burada yollar genelde arnavut kaldırımı.

Eski bir Osmanlı kenti olan Priştine, halen gelenek ve göreneklerimizin yaşatıldığı bir yerleşim. Priştine'deki etnik gruplar Arnavutlar, Türkler, Boşnaklar, Sırplar ve Rumlar'dır. Ancak çoğunluğu Arnavutlar oluşturuyor.

Kosova genelinde Türkçe bilmeyi bir aydın kişi olma kriteri olarak kabul ettiklerinden çok sayıda Türkçe bilen kişi var. Yaklaşık 350.000 kişinin Türkçe bildiği tahmin ediliyor.

Özellikle Osmanlı döneminden kalma camileri ve hamamları mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir. Aynı şekilde kiliseler, saat kuleleri ve köprüleriyle Pristine Kosova'nın en turistik yeridir.

Yolda yürürken sırasıyla Murat Hüdavendigar Cami, Yaşar Paşa Cami, Fatih Sultan Mehmet Han camisini görüyoruz.

Sultan Murad Cami'nin en büyük özelliği ise 3 padişah döneminden de izler taşımasıdır. Caminin temelini 1389'da Yıldırım Bayezid atmış, 2. Murad inşasını başlatmış, Fatih Sultan Mehmed camiyi bitirmiştir.

Fatih Sultan Mehmed Han Cami, Priştine şehrinin fethinden hemen sonra 1461'de yapılmıştır. Rumeli'nin güzel camilerinden biridir. Cami, kare planlıdır. Caminin en önemli özelliklerinden biri 18. yüzyıla ait kalem işi duvar süslemeleridir.

Priştine’de dolaşırken yoğun bir Amerikan hayranlığı olduğunu hissedeceksiniz. Buna en büyük kanıt da kentin en önemli ve işlek caddesine eski ABD başkanı Bill Clinton’ın adını vermiş olmamarıdır. Kentin pek çok yerinde de Amerikan bayraklarını görebilirsiniz.

Bill Clinton caddesinin bir paralel caddesi ise Agim Ramadani caddesi’dir. Agim Ramadani, Kosova savaşı’nda büyük yararlar göstermiş olan Arnavut bir yazar ve ressam’dır. Aynı zamanda sırrı halen çözülememiş olan Piramitler ile ilgili de çalışmaları bulunmaktadır. Agim Ramadani caddesinin, hükümet ve parlamento binalarının bulunduğu kısmı trafiğe kapalı.

Buradan sonra Kosova Müzesi’ne doğru gidiyoruz. Bina, Avusturya-Macaristan mimari stilinde inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde Vilayet binası olarak kullanılmakta olan yapı, 1945-1975 yılları arasında ise Ulusal Yugoslav Ordusunun merkez binası olarak görev yapmıştır. 1963'ten bu yana müze olarak hizmet vermektedir. Müze oldukça zengin. Ancak 1999 savaşında Sırplar buradan çok sayıda eseri kendi ülkelerine götürmüşler. Kosovalılar da bu eserlerin geri iadesi için kamuoyu oluşturmak adına müzenin bazı kısımlarına bu dileklerini dile getiren posterler asmışlar.

Müzede M.Ö 4.000 – 3.000 senelerine tarihlenen çanak çömlekler de yer alıyor. Ancak bence en etkileyici kısmı Sırplar’ın siviller üzerinde uyguladığı baskı ve vahşetin çarpıcı fotoğraflarla anlatıldığı ikinci katı.

1835 senesinde yapılmış olan Yaşar Paşa Cami ise hemen müzenin karşısında yer alıyor.

Bunların yanı sıra kentte çok sayıda hamam, türbe ve cami yer alıyor. Ancak bir çoğu yakın dönemde yaşanan savaşın da etkisiyle halen çok bakımsız.

“Yugoslavya’nın en fakir evi” diye adlandırılan Kosova’nın başkenti Priştine’ye veda ederek, tarihi kenti olan Prizren’e doğru yola çıkıyoruz.

TUĞÇE YILMAZ

Yazar Hakkında

TUĞÇE YILMAZ

 Yaklaşık 15 sene Medya satın alma ve Planlama sektöründe çok uluslu şirketler ile çalıştıktan sonra kendi tutkusu olan gezi ve seyahate yönelerek Gezimanya.com’u kurmuştur.1997 - 1999 İstanbul Üni