Henüz daha girişte şehir sizi tüm ihtişamı ile karşılıyor. Micklegate; York'un girişindeki kapı ve tüm şehri çevreleyen surların birleşme noktalarından birisi olarak göze çarpıyor. Adeta kendinizi bir zaman tünelinde hissediyorsunuz. Dar ve Arnavut kaldırımlı sokaklar buram buram tarih kokuyor. Kapıdan geçtikten sonra sanki bir açık hava müzesinde geziyormuş gibi yürümeye başlıyoruz. Gözlerimiz her yerde hiçbir şey kaçırmak istemiyoruz =)

 

Hemen wish list'e bakıyoruz bir yandan da şehrin içine doğru yürüyoruz. İşte tam bu sırada karşımıza bir anda harika bir yapı çıkıyor gözlerimizi alamıyoruz. Kuzey Avrupa'nın en büyük 2. katedrali olan York Minster tüm ihtişamı ile karşımızda beliriyor. Tarih boyunca defalarca saldırıya ve yangına maruz kaldığını ama yinede ayakta kalmayı başardığını öğreniyoruz.
 



10 Pound'luk bir ücret karşılığında içeriye giriyoruz. İçeride inanılmaz yüksek bir tavan ile duvarlardaki sanatsal mimarı gerçekten harika. Birçok kral ve lord burada ağırlanmış. Hayranlıkla bakıyoruz etrafımıza. Gerçekten ciddi bir kalabalık var içeride turistlerin en çok ilgilendiği yer burası olmalı diye düşünüyoruz. Bir süre daha tüm detaylarıyle York Minister'i inceledikten sonra ayrılıyoruz veİngiltere'deki anketlerde fotoğraf çekmek için en güzel yer seçilen The Shambles sokağına doğru yola çıkıyoruz.


 

Shambles sokağı, Orta Çağ'daki kasaplar sokağı olarak bilinirmiş waaauvvv diyoruz ilk duyduğumuzda =). Daha sonra yüksek ve dar kaldırımların, alçak tavanlı küçük tarihi evlerin işlevlerini öğreniyoruz. Alçak tavanlı evlerin damından sarkıtılan etlerin kanlarının kolay temizlenebilmeleri içinmiş yüksek kaldırımlar. Gerçek harika cıvıl cıvıl bir sokak, küçük kafeler ve kartpostal dükkanlarını gezmek çok eğlenceli gerçekten =) Harry Potter hayranlarının bayıldığı sokak olarak da biliniyor burası unutmadan hatırlatalım. Bizde elimizden geldiğince güzel fotoğraflar çekip devam ediyoruz =)


 

Bu harika şehrin güzel sokaklarını gezmeye başlıyoruz. Bir yandan da yeni şeyler öğrenmeye devam ediyoruz =). Nestle'nin burada kurulduğunu öğreniyoruz. York City gerçekten İngiltere'nin en asil şehirlerinden birisi ve bizi gerçekten çok etkiliyor. Tabii ki bunda tarihi yapının harika bir şekilde korunması da çok önemli bir nokta. Güzel sokakları gezerken küçük cafelerde yorgunluk kahvemizi ve ünlü Bettys Tea House'da çayımızı içtiktik sonra birazda Castle ve müzeleri gezelim diyoruz =)


 

İlk olarak Clifford's Tower'a gidiyoruz. Burası 11. yy'da inşa edilmiş ve dönemin en kanlı Yahudi ve Hıristiyan çatışmalarına sahne olmuş bir yer olarak anlatılıyor. Gerçekten görülmeye değer. Daha sonra bir başka müzeye doğru devam ediyoruz ve belki de en eğlenceli olan müzelerden birine geliyoruz=).  York City'nin demiryolu müzesi burası. Bütün Britanya'nın demiryolu tarihi burada anlatılıyor. Filmlerdeki o eski vagonların harika ve süslü döşenen bölümlerine bakıyoruz. Hepsi özenle korunmuş gerçekten. Nasıl bu kadar korunmuş şaşırmadan edemiyoruz =). Hemen makinamıza sarılıp herzamanki gibi çok fazla fotoğraf çekiyoruz =). Burayı da mutlaka görülmesi gereken yerler listenize almanızı tavsiye ediyoruz.


 

Son olarak Viking dönemini anlatan görsel olarak bir müzeye giriyoruz. Jorvik Centre deniyor buraya. Vikingler'in York City'e verdiği isim olduğunu öğreniyoruz =). Vikingler tarihinde defalarca burayı kuşatmış bazıları burada kalmış yaşamlarına devam etmiş ama bir şekilde iz bırakmışlar bu şehre. Hareket eden koltuklarımıza oturup eğlenceli bir gezi yapıyoruz. Viking dönemindeki günün nasıl geçtiğine dair birçok görsel bizi bekliyordu=). Gerçekten çok eğlenerek bir keşif daha yapmış olduk ve tarihe olan sevgimiz artarak devam ediyor =).


Evetttttt işte böyle geçti Yorkshire gezimiz. Gerçekten tarihte bir yolculuk yapmak gibiydi =). Çok eğlendik doyamadık gezmeye ve fotoğraf çekmeye. Etrafı surlarla çevrili, devasa katedrali ve en önemlisi tarihi dokusuyla mutlaka görülmesi gereken bir yer ve gerçek bir aşk şehri olduğunu söylemeden edemeyeceğim =).  Günün sonunda her zaman olduğu gibi Backpack&wine birer kadeh şarabıyla günü sonlandırıyor=) Umarım zevk almışsınızdır.

Başka bir macerada tekrar görüşmek üzere! Hoşçakalın ve daima gülümseyin =)

 Yorkshire 'da Görülmesi Gereken Yerler

- YORK MINISTER
- THE SHAMBLES STREET
- JORVIK VIKING CENTRE
- YORK RAIL MUSEUM
- YORK CASTLE MUSEUM- YORK'S CHOCOLATE STORY

backpackwine

Yazar Hakkında

backpackwine

Biz iki gezgin Atakan ve Fatos, sizlere merhaba diyoruz. Hayat bizi uzaklara gitmeye zorladikca artik baktik ki en guzel tutku ile basbasa kalmisiz.