Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1986 İstanbul doğumluyum. Üniversitede okuduğum sıralarda her genç gibi benim de hayalimi yurt dışı fırsatları süslüyordu. WAT, Erasmus, Interrail gibi konularla yakından ilgiliydim. Seyahat etme hevesimde bu süreçte başladı. Hatta biraz daha ileri gidip hevesimi profesyonel boyuta taşıma ihtiyacı duydum. Arkadaşlarımızla Interrail'in uçaklı formatı olarak kabul gören Interfly'ı geliştirdik. İTÜ mezunu olmama rağmen halan turizmcilik yapıyorum ve işimi çok seviyorum.
Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir?
Gezmek benim için yeni kültürler, yeni insanlar, yeni yerler tanıma yanında yeni fırsatlar demek. Gittiğim yerleri tanımak için izlediğim yöntem şudur. İlk gittiğim gün şehrin en önemli ve turistik yerlerini bir daha uğramamak üzere gezerim. Daha sonraki günlerde ise şehrin banliyoları ve ara sokaklarında gezintiye çıkar, tabiri caizse kaybolmanın yollarını ararım. Gittiğim şehirlerin dokusunu, sosyolojik durumlarını ancak bu şekilde anlayabileceğimi düşünüyorum. Halkın arasına karışmak ve onlardan biri gibi hareket etmek bana daha fazla haz vermekte.
İnsanlar ne yer, ne içer, hangi tarz müzikten hoşlanır, nasıl eğlenir. Bunları çok iyi gözlemlemeye çalışırım. Bunun yanı sıra o ülkeye ya da şehre has ve bizim sahip olamadığımız hizmetler-ürünler vs. araştırması yaparım. Şu ana kadar ticari bir iştirakim olmadı bu konuyla alakalı ama nedense bu yönde bir eğilimim var :)
Ayrıca dünyanın en büyük müzik festivallerini, karnavallarını ve organizasyonlarını elimden geldiğinde takip ediyor ve katılmaya çalışıyorum.
Şu an kadar kaç ülke gezdiniz?
Şu ana kadar 24 tane ülke gezdim.
İlk gezinizi nereye yapmıştınız?
İlk gezimi üniversite zamanında yapmıştım. İlk kombinasyonum olan Berlin-Stockholm-Düsseldorf-Amsterdam sırasıyla gitmiştim.
Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Hiç şüphesiz Küba, Tabii çok güzel ülkeler var ama Küba çok farklıydı. Enteresan bir deneyimdi benim için.
Hangi tarz gezi sizi daha çok tatmin ediyor? Maceracı mısınız?
Maceracı bir seyahati tercih ediyorum yaşım gereği. Dediğim gibi gezdiğim yerlerde underground diye tabir ettiğimiz hayat anlayışına yakın yerlerde takılmayı, vakit geçirmeyi seviyorum. Ayrıca dediğim gibi eğlenceli ve çılgın parti-festivallere katılmayı severim.
Seyahatlere yalnız çıkmayı mı yoksa arkadaş grubu ile çıkmayı mı tercih ediyorsunuz?
Genelde arkadaş grubuyla seyahat ederim. Ama maksimum 3-4 kişilik gruplar diyelim.
Seyahatleriniz esnasında başınıza tehlikeli bir durum geldi mi?
Birkaç kere geldi, ama çok önemi şeyler değildi. Gasp, hırsızlık vb. şeylerle karşılaşmadım.
Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir? Otel, hostel, kamp vs.
Hostel benim favorimdir. Yeni insanlarla tanışmak, kaynaşmak, onlarla bilgi-fikir alış verişinde bulunmak çok güzel bir his. Ayrıca hostelde konaklayanların zaten %90'ı sıcak kanlı - gezgin ruhlu insanlar oldukları için ortak paydada buluşabiliyoruz.
Seyahat sırasında sizin gibi gezginlerle tanışıyor musunuz? Hiç enteresan anınız var mı?
Çokça, Girişken ve sıcak kanlı olduğumu düşünüyorum ve bu özellik sayesinde çok fazla kişiyle tanıştım, hatta hala sıkça görüştüğüm insanlar var.
Çok fazla enteresan anım var ama benim en çok aklımda kalan şu oldu. Küba'da son günlerimiz ve orada tanışıp 20 gün beraber vakit geçirdiğim Nijeryalı arkadaşım Fola'nın dönüş uçuşu bizimkinden 3 saat önceymiş. Havalimanına beraber gittiğimizde ve biletini çıkardığında uçuşunun 1 önceki gün olduğu gerçeğiyle yüzleşti ve malum Küba'da internet çok kısıtlı-hatta hiç yok diyebiliriz. Online bilet organizasyonu yapamadığımız için Nijerya Konsolosluğuna gitmesi gerekiyordu. Ona hüzünlü bir şekilde veda ettikten sonra uzun bir yolculuktan sonra yurda döndük. Fola'dan 11 gün sonra haber alabildik çünkü Küba'daki iletişim probleminden dolayı 11 gün orada mahsur kalmış beş parasız şekilde.
Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Beşeri olarak Kuzey Batı Avrupa'nın insanını çok soğuk buluyorum. Ve Balkanlar diyebiliriz.
Farklı bir ülkeye yerleşmeyi düşündünüz mü? Düşündüyseniz neresi ve neden?
Çok fazla var. İspanya – Arjantin - Hindistan bunlardan aklıma ilk gelenleri.
Eğer imkanınız olsa bir sene izin ve limitsiz para verseler, “haydi gez bakalım” deseler, neler yapar nerelere giderdiniz?
Transsibirya yapardım herhalde. Ya da tam teşekküllü bir Güney Amerika turu:)
Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nereden başlamalılar?
Tabii ki Avrupa. Daha steril ve net olması açısından ilk başlarda biraz zorlansalar da toparlayacaklardır. Şaşkın tavuk sendromu yaşamazlar ve bela ile karşılaşmaları biraz daha az olacaktır.
Türkler seyahat etmek konusunda dünyanın biraz gerisinde. Bu durumu aşmak için önerileriniz var mı?
Ülkemizde ekonomik-bürokratik ve sosyolojik olarak çok fazla engel var bu konuda. Pasaport ücretleri, vize sorunsalı, biletlerin pahalılığı gibi konuların haricinde klasik Türk aile yapısından kaynaklanan bireysellikten uzak karakterimiz bizi bu konuda engelliyor.
Gençlerimiz en verimli çağında üniversite sınavları, mezuniyet, kariyer vs derken abluka altına alınıyor. Ama yurtdışında insanlar okullarını dondurup 1 sene boyunca gezebiliyorlar. Bu hak tanınmış ve insanlar teşvik ediliyor.
Yurtdışında tanıştığım gezginlere işte ben şu kadar gezdim şöyle yaptım dediğinizde size ben Bangladeş'te 5 ay kaldım, 3 sene Ekvator'da yaşadım diyebiliyorlar. O zaman ülkemizdeki problemleri daha net anlıyorsunuz.
Gençler seyahat etmeye nasıl yönlendirilebilir? Gençleri gezmeye teşvik etmek için neler yapmak lazım?
Ben biraz önce de belirttiğim gibi bu konuda biraz romantik düşünüyorum. Turizm işini seçmemde etkili olmuştur. Ülkemizdeki gençlerin seyahat etmesi, yeni yerler-kültürler keşfetmeleri, organizasyonlar-festivallere katılmaları çok önemli.
Ülkemiz insanında -şahsi görüşüm- bir aşağılık kompleksi var. Avrupalıların çok kültürlü-entellektüel, Amerikalıların da filmlerden fırlamış gibi olduklarını düşünüyorlar. Halbuki ülkemizde çok ciddi bir genç nesil var ve büyük potansiyel sahibiyiz bu konuda. Herkesten duyarsınız - bu ülkeden kaçacağım, bana bir şey vaad etmiyor gibi. Halbuki Avrupa veya Amerika'da bir süre vakit geçirmiş olsalar burayı biraz daha sahiplenip içselleştireceklerini düşünüyorum. Ve burada daha mutlu ve başarılı bir hayata sahip olacakları kanısındayım.
