Şanghay’da Gezilecek Yerler

Tarihi dokusu ile dikkat geçen, kuruluşu çok eski yıllara dayanan Şanghay’da gezilecek çok çeşitli ve farklı tarzlarda yerler bulunmaktadır. Şanghay, hem el değmemiş tarihi yüzü hem de ileri seviye modern yapısıyla bir uyum içindedir. Şanghay’daki gelişmiş ulaşım ağı le her yer yere rahata ulaşabilirsiniz.

The Bund – Şanghay’ ın Sembolü

Şanghay’ın en tanınmış simgelerinden biri olan The Bund, el değmemiş tarihi yapısı ile şehrin en önemli parçalarından biridir. Tarihi 1800’lü yıllarındaki sömürge dönemine kadar dayanan Bund, yaşayan bir müze gibidir. Başlangıçta İngilizlere ev sahipliği yapan Bund, Şanghay’a gidildiğinde kesinlik görülmesi gereken yerler arasında birinci sıradadır.

The Bund, Huangpu Nehri boyunca uzanan bir kilometre uzunluğundaki kıyıya kurulmuş ve Şanghay’ın sembolü olarak kabul edilir. Bölgenin batı tarafında gotik, barok, romanesk, klasizm, rönesans ve neoklasik mimari stillere sahip 50’yi aşkın yapı bulunmaktadır. ‘Sevgili Duvarı’ olarak bilinen 1700 metre uzunluğundaki sel kontrol duvarı, Huangpu Parkı’ndan Xinkai Nehri’ne uzanan Huangpu Nehri kıyısında yer alırken, eskiden Şanghay’ın en romantik köşesi olarak kabul edilirdi.

Bölgede her biri ayrı ayrı özel anlama sahip heykeller bulunmaktadır. ‘Galip Askerler Anıtı’ olarak isimlendirilmiş heykel Bund Bahçesi’nin güneyinde zafer ordusu subay ve askerlerini anmak için yapılmıştır. Bir başka ünlü heykel ise 1. Dünya Savaşında kaybettikleri askerleri anısına yapılan Dünya Savaşı Anıtı’dır. Bölgede 1. Dünya Savaşı’ndaki askerlerinin anısına daha pek çok heykel bulunmaktadır.

Bu müze değerindeki tarihi binaları görmek için Bund kıyısında güzel bir yürüyüş yapmak iyi bir tercih olacaktır. Broadway Konakları’ndan başlayacak olan bu yürüyüş, yaklaşık iki buçuk saat sürmektedir. Akşam saatlerindeki manzarası ile tarifsiz bir güzelliğe sahip olan bölgede, yürüyüş için bu saatler tercih edilebilir.

Bund’un tarihi dokusu ve doğal güzelliğini içeren bu yürüyüşten sonra ise Huangpu nehri gezisi ile şehrin modern ve tarihi yüzüne aynı anda şahitlik edilebilir. Bund’un panaromik manzarasının keyfini çıkarmak isteyenler , Pudong Binjiag Caddesi, Şanghay Kulesi, Orientel Tv Kulesi’ni de tercih edilebilir.

Şehrin kalabalık yapısında dolayı, küçük parklar bile çok değerli hale gelmektedir. Bund’ un kuzeyinde geniş ve gösterişli Çin bahçeleri de bulunmaktadır.

Yuyuan – Mutluluk Bahçesi

shanghai_yuyuan_garden_corridor.jpg

Andre Jie bölgesinde bulunan, klasik tarzda düzenlenmiş bu bahçe, oldukça ünlüdür. 1577’ de Ming Hanedanlığı üyelerinden biri olan Pan Yunduan tarafından yaptırılmıştır. Yuyuan Bahçesi, yapıldığı tarihten bu yana birçok değişikliğe uğramıştır. Ming Hanedanlığı’nın yıkılışı döneminde, adeta harap olan bu bahçe birçok defa yenilense de yine de gerçekleşen savaşlar sonucu tekrar tekrar zarar görmüştür. En son 1956’ da başlayan ve beş yıl süren restorasyonun ardından 1961’de halka açılmıştır.

Bahçe yaklaşık 20.000 metre alan üzerine kurulmuş olup kaya ocakları, salonları, göletleri ve manastır manzarası ile eşsiz özelliklere sahiptir. Sansui Salonu, Wanhua Odası, Dianchun Salonu, Huijing Salonu, Yuhua Salonu ve İç Bahçe olmak üzere altı ana manzaralı salona sahiptir.

Bahçeye girildikten hemen sonra, Büyük Kayalıklar adı verilen 14 metre yüksekliğinde, Yangtze Nehri’nin güneyinde yer alan en eski kayalıklar ziyaretçilere karşılamaktadır. Kayalıkların tepesinden ise Yuyuan Bahçesi’ni kuşbakışı olarak izlemek de mümkündür. Kayalıkların eteklerine yapılmış olan Cuixiu Salonu, eski ağaçlar ve Çin’e özel çiçeklerle donatılmıştır. Wanhua Odası ise dereler, tarihi yapıya sahip avlular ve daha birçok doğal güzelliklere sahiptir.

Yuyuan Bahçesi’nin en değerli yeri ise yüksekliği 3,5 metreyi bulan Muhteşem Jade Kayası’dır. Yuhua Salonu’nun karşısında, Yangtze Nehri’nin güneyindeki üç ünlü kayadan biridir. Yuhua Salonu’nun mobilyaları ise Ming Hanedanlığı zamanında üstün bir kaliteye sahip olan gül ağaçlarından yapılmıştır. Yuyuan Bahçesi’ne ulaşım oldukça kolay olup metro ya da otobüs kullanılabilir. Metroyu tercih edenlerin 10. Metro hattını kullanıp Yuyuan durağında inmeleri gerekmektedir. Otobüsü tercih edenlerin 11, 26, 64 numaralı otobüslerin Renmin Lishui Yolu durağında inmeleri gerekmektedir.

Zhujiajiao Antik Kenti (cu ciya ciyo)

Şanghay’ın Qingpu ismindeki banliyösünde bulunan Zhujiajiao Su Kasabası, The Bund’dan yaklaşık 50 kilometre uzaklığındadır. 47 kilometrekarelik bir alanı kaplayan bu kasabanın göl ve dağlarının manzarası muhteşem bir görüntüye sahiptir. Kasabanın diğer adı da ‘İnci Nehri’dir. Avlulu geleneksel Çin evleri, tarihi köprüleri, yeşil alanlarıyla oldukça huzur verici, dinlendirici bir yerdir.

Bu küçük kasaba Şanghay’daki dört antik kentten en iyi korunanıdır. Kasabanın köprülerini görmek olmazsa olmazlar arasındadır. Köprüler Ming ve Qing hanedanlıkları zamanında farklı tarihlerde yapılmıştır.

En ünlü köprüsü olan Fangsheng Köprüsü, en uzun, en büyük ve en yüksek taş köprüsüdür. 1571 yılında inşa edilen bu köprünün üzerinde Dragon Kapısı Taşı adı verilen büyük bir inci, dört tane adeta canlı gibi taş aslan heykelleri bulunmaktadır.

Huimin Köprüsü ise bu kasabaki tek ahşap köprüdür. Oldukça dar olan bu köprünün üzerinde yukarıya doğru saçılmış saçaklar bulunmaktadır.

Antik Cadde, olarak isimlendirilen yerde Ming ve Qing hanedanlıklarındaki binalara benzer antik binalar bulunmaktadır. Bu banliyöde tarihi dokusu en iyi şekilde kurunmuş olan Kuzey Caddesi’dir. Mağazalar ve eski köprüleriyle turistlerin ilgisini çekmektedir.

Kezhi Bahçesi, antik şehrin yapısına oldukça benzer hazırlanmış bahçe, Zhujiajiao’nun en büyük ve en güzel bahçesidir. Xijin Caddesi’nde bulunan bahçe, üç bölümden oluşmaktadır. Salon, tepe ve bahçeden oluşan Kezhi’nin yapay tepesinde görkemli ve beş kattan oluşan tarihi mimariye sahip bir yapı da bulunmaktadır. Birçok otobüsün kullanılabileceği antik kente ulaşım için Zhujiajiao Durağı’nda inilip biraz sahile yürünmesi yeterlidir.

Ziyaretçilerin giriş ücretinden muaf olduğu halde Su Kasabası’nın tarihi yerlerini görmek için bilet alınması gerekmektedir.

Yeşil Buddha Tapınağı (The Jade Buddha Temple)

En ünlü Buddha tapınaklarından olan Jade (Yeşil) Buddha Tapınağı, Çin yeni yılında denizaşırı ve yerel birçok ziyaretçiyi cezbetmektedir. Pek çok farklı dini etkinliğin olduğu tapınak, şehrin kalabalığından uzak, sakin, huzur verici bir yerdir.

1882 yılında inşa edilen tapınağın ilk adı İki Yeşil Buddha Tapınağı idi. Parlak ve ve berrak yeşil rengi Budist heykeller için güzellik ve kutsallık anlamını taşır. Tapınak Şanghay’a gelindiğinde kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında gösterilir. Tapınakta halen çalışmakta olan 70 rahip aktif olarak bulunmaktadır.

Hergün binlerce ziyaretçiyi ağırlayan ünlü tapınakta, çeşitli salonlardaki tablolar ve Budist kutsal yazılar gibi birçok paha biçilemez eserler bulunmaktadır. Devajara, Mahavira, Zen, Amitaba, Yatılı Budhha salonları ve Yeşil Buddha Kulesi gibi bölümlerden oluşan tapınağın çok dikkat çeken porselen koleksiyonları ve ihtişamlı Buddha heykelleri tapınağın ünlenmesine katkı sağlamıştır.

Qing Hanedanlığı yıkılınca yok edilen tapınaktan 2 ünlü Buddha heykelinin kurtarılması ise büyük bir şans olarak görülüyor. 19182’de Song Hanedanlığı tarafından yeniden inşaa edilen tapınak 77 hektarlık bir alanı kaplamaktadır.

En etkileyici eser olarak 250 kilogram ağırlığında ve kıymetli taşlarla bezenmiş 2 metrelik oturmuş Buddha’dır. Bir diğeri ise 1 metre uzunluğunda yatar pozisyondaki Buddha’dır.

Tapınağın yanında minyatür sandal ağacı davulları ve tokmaklar satılan antika ve biblo mağazası bulunmaktadır.

Tapınakta bulunan vejeteryan restorandaki yemekler Şanghay’daki yemeklerin pişirme teknikleri ile aynıdır. 80’den fazla yemek çeşidi bulunan restoranda her şey yüzde yüz vejeteryandır. Noodlelar en çok tercih edilen yemeklerin başında gelmektedir. Burada yemek yemek ise kişi başı 30 ile 100 Yuan arasında değişmektedir.

Çin Savunma Sanatlari Müzesi (Wushu Müzesi)

000d87ad3cdd0bd8e25310.bmp

Çok köklü bir tarihe sahip olan Şanghay; farklı kültürleri içi içe barındırarak farklı bir görsel sunmaktadır. Hala gelişmekte ve kendini yenilemekte olan şehrin, tarih ve geleneklerine ne kadar önem verdiği açık bir şekilde görülür. Müzeleri, sanat galerileri, çok iyi korunmuş olan tarihi yapıları ile buna şahitlik edilebilir.

Ziyaretçilere gerçek KungFu’yu açıklamak için kuruldu. Dövüş sanatlarının yararlarının yavaş yavaş tüm dünyada anlaşılması ile yerli ve yabancı birçok kişi KungFu öğrenmeye Wushu’ya gelmektedir.

Şanhgay Spor Üniversitesi spor salonunda bulunan Çin Savunma Sanatları Müzesi, inşaların kendilerini koruma, çok daha canlı ve dinamik hissetmelerine katkı sağlamaktadır. KungFu öğretisi üzerine kurulan ilk müze olma özelliğini taşıyan Wushu, Dövüş Sanatları Silahları Salonu, Tarih Salonu, Sergi Salonu, 3D sinema, ve dijitalleştirilmiş çoklu ortam alanlardan oluşan bu müze 2000’den fazla koleksiyona sahiptir. Eski yeni KungFu okullarını, okulların öğretilerini, kullanılan silahları, tarihi eserleri ile KungFu’yu her anlamda tanıtmaya çalışmaktadır. İki katlı müzenin ilk katında Çin savunma sanatlarının gelişimini gösteren bir sergi bulunmaktadır. Çin savunma sanatlarında kullanılan silahların simetrik olarak iki yana dizilmiş olan görüntüsü oldukça etkileyicidir. Diğer pratik yapılan salonlarda ise ziyaretçilere Kungfu’ yu denemeleri için bir fırsat veriliyor.

Müzenin girişinde Çin savunma sanatları silahları sergilenmektedir. Müzeye girdikten sonra salonun merkezinde Çin ahlak kurallarını yansıtan ‘ yumruk şeklinde selam’ şeklinin bulunduğu oldukça etkileyici bir sütun bulunmaktadır. Müzede bulunan Çin haritasında boks okullarının bulunduğu 29 il ve toplamda 129 dövüş sanatı stili tanıtılmaktadır.

Şanghay Müzesi

Shanghai_Museum_exterior_1.jpg

Halk Meydanı’nda bulunan, eski Çin sanatına ev sahipliği yapmakta olup yaklaşık 120.000’den fazla çok değerli sanat ürününü barındırmaktadır. 38 bin metrekarelik bir alana sahip olan Şanghay Müzesi, yüksek kaliteye sahip Çin bronzu, seramik, resim ve kaligrafi koleksiyonu ile dünyaca ünlü eserlere sahiptir.

Müze 11 galeri ve 3 sergi salonuna ayrılmıştır. Çin Antik Heykelleri galerisinde Budist heykelleri göze çarpmaktadır. Ming Hanedanlığı’nın kullandığı mobilyalar, Çin Mühürleri Galerisi, eski Çin paraları dahil birçok tarihi eserler mevcuttur.

Müze antik eserlerin sergilenmesi için kurulmuştur. Müzedeki parçalardan birçoğu Çin Halk Cumhuriyeti’nin hiçbir yerinden bulunmayan çok nadide eserlerdir. Çin’in Shang ve Zhou Dönemi bronzları ülkenin eski uygarlığının çok önemli bir kanıtıdır.

Antik Bronz Salonu’na girildiğinde odanın atmosferi Çin’in bronz çağını adeta ziyaretçilere yaşatmaktadır. Aydınlatmalar, duvarların tasarımları, vitrinler dahil her şey özel olarak tasarlanmıştır. 1200 metrekarelik bu alanda 400’e yakın bronz eser Çin’in dünden bugüne bronz sanatlarının gelişim tarihi çok iyi bir şekilde yansıtmaktadır.

Müzenin Çin Resim Sergisi, Konfüçyüsçü felsefenin atmosferini içinde barındırmakta olup felsefenin geleneksel mimarı tarza olan etkisini de gözler önüne sermektedir. 1200 metrekarelik bir alanda yaklaşık 120 eser sergilenmektedir. Bu eserlerin neredeyse tamamı Tang Hanedanı zamanından olup modern zaman dönemini yansıtmamaktadır.

En kıymetli eserlerinden biri, Shang Hanedanlığı’nın ejderha desenli eski bir pişirme teknesidir. Bir diğeri ise kaligrafi çalışması olan The Red Cliff Ode (Kırmızı Uçurum Kasidesi)’dur.

Şanghay Yahudi Mülteci Müzesi

img_0928.jpg

Hongkou Bölgesi’nde bulunan Şanghay Yahudi Mülteci Müzesi, Yahudi mültecilerin II. Dünya Savaşı sırasında sığınma yeri olan Ohel Moshe sinagogunu değiştirilerek müze haline getirilmiştir.

1937-1941yılları arasında Şanghay 25.000’e yakın Yahudi mülteciyi kabul ederek dünyada Yahudileri reddetmeyen tek metropol sıfatına sahip oldu. Savaş sonrası geri dönen Yahudiler, burada çok iyi ağırlandıkları için ‘Şanghay Yahudileri’ olarak anılmaktadırlar.

1949 yılında kapatılıp 1990 yılında açılan müzede 20.000’in üzerindeki Yahudi mültecinin belge ve fotoğraf arşivleri de yer almaktadır.Üç katlı bu bina 2004 yılında Hongkou Bölge Hükümeti tarafından kültürel koruma alanı ilan edilmiştir.Müzede iki sergi salonu ve bir avlu bulunmaktadır. Müze ziyareti sırasında, mültecilerin yaşamlarını anlatan bir belgesel de ziyaretçilere izlettirilmektedir.

Ulaşım için, 4. Metro hattını ya da 12. Metro hattından Dalian Yolu İstasyonu’nda indikten sonra Changyang yolundan beş yüz metre yürümeniz yeterli olacaktır.

Sanat Galerileri

5076907863_97ecd8b308_b-1(1).jpg

Yuz, Çin koleksiyoner Budi Tek tarafından finanse edilmiş çok iddialı bir sanat müzesidir. Mayıs 2014’ te açılan müze, kendi başına adeta bir başyapıttır. Müze, ünlü Japon mimar Sou Fuhimoto tarafından tasarlamış olup, çağdaş Çin sanatı eserleri sergilenmektedir.

Moca, Şanghay’ın çağdaş sanat müzesi olan Moca, Halk Meydanı’nın tam merkezinde çarpıcı bir cam binada yer almaktadır. Müze, ünlü birçok sanatçının eserlerini sunmakla birlikte birçok gezici sergilere de ev sahipliği yapmaktadır.

Rockbund, 2010 yılında kapılarını ziyaretçilerine açan Rockbund, şehrin en çok ilgi çekici modern sanat galerilerinden biridir. 1932’ de kurulan Art Deco binasında bulunan galeri, David Chipperfield tarafından restore edilmiş altı katlı minimalist bir sergi salonuna sahiptir.

M97, Şanghay’ın son dönemlerde adeta başlama yaşayan çağdaş sanat sahnesindeki rolünü çok net bir şekilde gösteren bir galeridir. M97 Çin’de kurulan ilk fotoğraf sergisine de ev sahipliği yapmıştır. Çin doğumlu sanatçıların eserlerinin sergilendiği galeri iç açıcı renkleri ve görseliyle de dikkat çekmektedir.

ShangART, 40’dan fazla katılımcı ile Şanghay’ın çağdaş sanat eserlerinin sergilendği bu yer 1996 yılında kapılarını ziyaretçilerine açmıştır. Putuo Bölgesi’nde olan bu galeri sanatseverlerin beğenisini kazanan Şanghay’ın ünlü galerilerindendir. Uluslararaso Sanat Galerileri: Savaş sonrası Milenyum (2005) en etkili 75 galeri arasında yer almıştır.

Power Station of Art, Çin’de kurulu ilk devlet çağdaş sanat müzesi olan bu yer, Ekim 2012’de kapılarını açmıştır. Huangpu Nehri’nin kıyısında daha önce terk edilmiş bir enerji santralinin restore edilmesi ile galeri haline getirlmiştir. 2010 Şanghay Dünya Fuarında ‘Geleceğin Köşkü’ ünvanını almış olan galeri Şanghay’ın geleceğini üreten bir sanat merkezi olarak kabul edilmektedir. Bina üzerindeki renkli devasa termometre şekli ile de Şanghay’ın siluetini değiştirmiştir.

Xin Tian Di

Şanghay’ın güneyinde Huaihai Zhong Lu’nun merkezinde bulunan Xin Tian Di, kentin tarihi ve kültürel mirasını barındıran bir yerdir. Shikumen evlerinden ve modern binaların bir arada olduğu bir sokaktır.

Geleneksel olan duvarları, fayansları ile mimari yönden eşsiz denebilir. İç mekanları ise barlar, kafeler, restoran ve butiklerden oluşmaktadır. Sokağa girildiğinde Şanghay’ın 1920’lerdeki ve şu anki hali aynı anda hissedilmektedir.

Sokağa muazzam bir hava katan Shikumen evleri, geleneksel Şanghay tarzı ev tiplerinden yalnızca biridir. Devrim Savaşı sonrasında ilk olarak 1870’lerde inşa edilmeye başlandı.

Güney ve Kuzey olarak iki bölüme ayrılan sokağın güney bloğunda genellikle yeni ve modern Shikumen evleri, kuzey bloğunda eski tarz Shikumen evleri bulunmaktadır.

Güney kısmındaki alışveriş ve eğlence alanları 2002 yılında açılmıştır.

Butik eşyalar, Çin süsleri dükkanları, yemek tezgahları, sinemalar,fitness merkezleri ile turistlerin mükemmel bir zaman geçirmelerini sağlıyor.

Kuzey kısmında ise dış ve iç tasarımları ile antik Shikumen evleri yer almaktadır. Fransa, Güney Amerika, Amerika, Japonya, Almanya ve İtalya gibi farklı ülkelerinin yemeklerinin bulunduğu lüks restoran ve mağazalar ziyaretçilere hizmet vermektedir.Dünyaca ünlü kişiler dahi sadece buradaki leziz yemekleri tatmak için sokağı görmeye gelmektedirler. Bu restoranların başında vejetarjen menüsüyle Sproutworks , mükemmel İtalyan tatlarına ev sahipliği yapan Luccio’s , Meksika tatlarının en iyilerini konuklarına sunan Mayita gelmektedir.

Yerli ve yabancı turistlerin buluşma noktası haline gelen bu sokağın iki kilometre ilerisindea hoş bir sanat sokağı olan Tianzifang Sokağı bulunmaktadır.