Abd'de 5700 Km - Bölüm 9 - Canyon de Chelly

Bu yazı ile sizi öyle bir yere götüreceğim ki istisnasız hepiniz bir "vay canına" diyeceksiniz. Vadiyi gördüğümde "herhalde öldüm ve cennete geldim" dedim kendi kendime, bu kadar mı güzel olunur? Navajo dilinde, Tséyiʼ, tsé kaya, -yiʼ içinde, tam çevirirsek ‘kayalar içinde’ demek; ki hakikaten de kanyon kızıl kayaların içerisinde uzanan nehir, ağaçlar ve yemyeşil vadilerden oluşuyor. Bugünkü ismi De Chelly ise aslında İspanyolca'dan geliyor.

Kanyona ilk girdiğimiz Vista Point’te, sadece bir-iki araba var. Kalabalık ulusal parklardan sonra burası, sadece her görüş noktasında bir ya da iki Navajo hediyelik eşya satıcısından başka kimseciklerin olmadığı bir yer. Navajolar el sanatları ile ünlü bir kabile; özellikle gümüş ve turkuaz ağırlıklı takı malzemeleri, battaniye, halı ve boyadıkları taşlar ile... Gümüş bir takıyı aldığım ilk satıcıdan sonra diğeri ile konuşurken kanyonun taşlarının üzerine yaptığı Navajo şekillerine bayılıyorum. Aldığım taş üzerindeki şekillerden sağdaki bir yuvarlağın üzerinde iki çizgi ile çizilen şekil, Navajoların kutsal dağlarını ifade ediyor ki bunlar Navajo topraklarının dört yanını sarıyorlar. Spiral üç jenerasyonu, el işaretleri kimliklerini, soldaki zigzag aşağı inen çizgi ise, yaşam elementini sembolize ediyor. Ortadaki dans eden adam figürü ise büyücü doktor. Navajolarda hastalanmak, ruhun dengesini kaybetmesi anlamına geliyor, bu yüzden de hastalanan kişiler büyücü doktorun yere yaptığı kum boyamanın üzerine oturtulup ya da yatırılıp, hastalıklarının ciddiyetine göre süren seremoniler ve doğal bitkiler ile iyileştirilirlermiş.

İlk görüş noktasında fotoğraf çekip satıcılar ile sohbet ederken, biri havada biraz ilerideki koyu renk bulutları işaret edip, az sonra gelecek yağmurun ne kadar iyi olacağından bahsediyor. Kanyona birkaç gündür yağmur yağmamış. Navajolar hala bugün de kanyonun içerisindeki mısır tarlalarında mısır üretiyorlar. Artık eskisi gibi kanyon içerisinde yaşam olmasa da, üretim devam ediyor.  İlk yaşam kanyonun içerisindeki mağaralarda başlamış, her kültür sonrasında kendi yaşam alanını oluşturmuş.

Aynen Navajo satıcısının söylediği gibi bir sonraki görüş noktasında yağmura yakalanıp, arabanın içerisinde yağmurun dinmesini beklemeye karar veriyoruz ki, iyi ki de öyle yapmışız. 20 dakika sonra, yağmur sonrası ortaya çıkan güneş ve bulutlar ile kanyonun tüm güzelliği gözlerimizin önüne seriliyor. Hakikaten bir görüntü şöleni.

Canyon de Chelly, 1931 yılında Ulusal Parklar sistemine dahil olmuş ama diğer parklar gibi giriş ücreti, hatta giriş kapısı bile yok. Görüş noktalarından birinde tanıştığımız yaşlı Amerikalı çift torunları ile birlikte geziyorlar. Onlarla sohbet ederken Navajoların hala aktif olarak burada yaşamasından dolayı buranın çok da reklamını yapmayıp, kanyonun kendilerine kalmasını tercih ettiklerinden bahsediyorlar. Bir de tabii insanlar daha çok Grand Canyon’u bildiğinden daha çok oraya gitmeyi tercih ediyorlarmış.

Kanyon, üzerinde 4 bin yıldır yaşam olan yerlerden biri. İlk Pueblolar 1300'lü yıllara kadar burayı tarlalar ve yaşam alanları olarak kullandıktan sonra daha iyi topraklar bulabilme umuduyla terk etmişler. Pueblolardan sonra Hopi kabilesi, kanyona yerleşip mısır yetiştirmeye devam etmiş. Sonrasında, Hopiler de kanyonu terk edip büyük mesa denilen kayalıkların tepelerine yerleşmeyi tercih etmişler. Kanyonun en son ve hala yerleşmiş halkı ise Navajolar. Kanyonun kapladığı alan yaklaşık 340 km2'lik bir alan ve de Chelly, del Muerto ve Monument kanyonlarının birleşiminden oluşuyor.

Bugün park alanı içerisinde yaklaşık 40 Navajo ailesi hala ikamet ediyor ve mısır üretmeye devam ediyor.

Kanyonu dilerseniz sadece yukarıdan değişik görüş noktalarından görebilirsiniz. İçerisinde yürüyüş yapmak isterseniz mutlaka bir park korucusu ya da Navajo rehberi ile gitmeniz gerekiyor. Sadece White House Ruin Trail noktası bunların dışında, dilerseniz orada kendiniz de yürüyüş yapabilirsiniz.

Kanyonun son görüş noktasının adı Spider Rock. Son bölümün orta kısmında, en alt noktasından 229 metre yüksekliğinde iki kaya oluşumu kanyonu benzersiz yapıyor. Bizim haricimizde bir iki aile daha kanyonda geziyor; ama o kadar sessiz, o kadar huzurlu ki orada sonsuza kadar yaşamak istiyor insan.

Bir süre sonra sadece tepemizde dönen kartallar ve biz kalıyoruz Spider Rock’ta, içimizdeki mutluluk ve huzur hissi ise anlatılmaz, yaşanır.

 Spider Rock timelapse: https://www.youtube.com/watch?v=mWHSMgrLcSc&feature=em-share_video_user
(Timelapse: Göksel Demir)

Bir sonraki yazı: Window Rock, Navajo Müzesi, Hubbel Trading Post
 
instagram: banuyollarda       
 
  

BANU DEMİR

Yazar Hakkında

BANU DEMİR

İstanbul Üniversitesi Radyo-TV bölümü ve Marmara Üniversitesi Contemporary Business Management’tan (gece bölümü) mezun olduktan sonra İngiltere Nescot College’da okudum.