Kosova’nın tarihi bir şehri olan Prizren’in nüfusu yaklaşık 235.000 kişidir. Prizren kenti Şar Dağları’nın eteklerine kurulmuştur ve üç taraftan dağlarla çevrilidir. Arnavutluk sınırında yer alan Prizren Kosova’da en fazla Türk’ün yaşadığı şehir. Günümüzde Prizren'de yaklaşık 15.000 - 20.000 Türk yaşadığı tahmin ediliyor. Şehir nüfusunun büyük bir kısmını ise Arnavutlar oluşturmaktadır. Bir çok Arnavut Türkçe bilmektedir.
Biz Priştine'den Prizren'e karayolu ile gidiyoruz. Priştine ile Prizren arası 75 kilometredir. İki kent arasında yarım saatte bir otobüs kalmaktadır. Ancak otobüsler yolda çok fazla dur kalk yaptığından yolculuğumuz 2 saati buluyor. Otobüs ücreti olaraksa kişibaşı 4 Euro ödedik. Buradan Arnavutluk’a geçmek isterseniz, sınıra sadece 10 kilometre uzaklıkta.
Kosova’nın kullandığı para birimi Euro. Ancak halen resmi bir para birimi yok.
Prizren’e daha girerken uzaktan Prizren kalesini görüyoruz.
Kale 590 metre yükseklikteki bir tepe üzerine kurulmuştur. Kentin en yüksek tepesinde bulunan kale Bizans'tan kalmıştır ve Osmanlı zamanında da kullanılmıştır. Şu anda bakımsız durumdadır. Buradan Prizren’i fotoğraflayabilirsiniz.
Prizren Osmanlılar döneminde Kosova’ya bağlı bir sancakmış. Balkan Savaşı ile Sırplar’ın eline geçen Prizren, 1999’da Yugoslavya ve NATO arasında meydana gelen savaş sonrası BM'nin kontrolüne geçmiştir. Balkanlar’da Osmanlı etkisinin çok yoğun yaşandığı şehirlerdendir.
Prizren’de Osmanlı zamanından kalma çok sayıda tarihi eser bulunmaktadır. Prizren şehir merkezinde 37 tane cami, 3 Ortodoks Kilisesi ve 1 Katolik Kilisesibulunmaktadır.
Ak nehir olarak da bilinen Bistrica Nehri kentin ortasından geçmektedir. Nehrin üzerindeki tarihi Bistrica Köprüsü görülmeye değerdir. Bu köprüye Taş Köprü de denilmektedir. Köprünün yakınındaki Balkanlar’ın en yüksek minareli camisi Sinan Paşa camidir.
Sinan Paşa Cami, Sufi Sinan Paşa tarafından yaptırılmıştır. Sufi Sinan Paşa 1590'da Budin, 1594'te Kars, 1596'da Erzurum, 1597'de Eğri ve 1601'de Bosna beylerbeyliği yapmıştır. 1605'te sadaret kaymakamı olan Sinan Paşa, 1608'de tekrar Bosna ve 1609'da Şam valisi olmuştur ve Şam’da vefat etmiştir. Sinan Paşa, bu camiyi Bosna valisi olduğu dönemde yaptırmıştır. 1939 senesinde Hıristiyanlar, cami yapılırken bir manastırın taşlarının kullanıldığını iddia ederek, camiyi yıkmak istemişlerdir. Müslümanlar bu yıkıma karşı çıkınca sadece 3 kubbeli revaklı kısmı yıkılmıştır. 1952'de restore edildiği tahmin edilmektedir. Cami minaresinin yüksekliği 43,5 metredir ve kentteki en yüksek minareli camidir. Bu cami bir dönem “Doğu Dillerinde El Yazma Eserleri Müzesi” olarak kullanılmıştır, 1992 yılında ise yeniden ibadete açılmıştır.
Kentte sadece 30’şar metre aralıklarla Sinan Paşa Camisi, Sırp OrtodoksKilisesi ve Katolik kilisesi yan yana bulunmaktadır. Bu da kentin % 95 gibi bir oranının Müslüman olmasına rağmen çok dinli ve hoşgörülü bir ortam olduğunu göstermektedir.
Cami etrafındaki merkez meydana Şadırvan adı verilir. Bu meydan Prizren'in kalbidir. Tüm restoranlar ve kafeler bu meydan çevresinde konumlanmıştır. Meydanın ortasında bir de çeşme yer almaktadır. Bu bölgedeki çarşı aynı Anadolu’daki Türk çarşılarını andırıyor.
Bu çarşı, Türkiye’ye dönerken hediyelik almak isterseniz en doğru noktadır. Arnavutluk’a çok yakın olduğundan hediyelik olarak el yapımı Arnavut keçe şapkalarından alabilirsiniz. Geleneksel Arnavut şapkaları erkekler için daha yuvarlak, kadınlar içinse kısa ve küttür. Kadın şapkaları biraz fesi andırır. Ancak hem kadın hem de erkek şapkalarının tamamı beyaz renklidir.
Prizren’de evler genelde tek ya da iki katlıdır. Evlerin ön cephesi bahçeye bakar. Yaz aylarında yemekler avlunun bir köşesinde bulunan yaz mutfağında pişirilir. Genelde yanyana bitişik nizm olan evlerde komşulara geçmek için ara kapılar bulunur. Bu kapılar sayesinde neredeyse sokağa hiç çıkılmadan tüm mahalledeki evler dolaşılabilir. Evlerin dış yüzü kireç, iç yüzü ise civit veya kireç ile badanalanmaktadır.
Prizren’de en fazla dikkat çeken camilerden biri de Arasta cami’dir. Çünkü bu cami sadece minareden oluşmaktadır. 2. Dünya savaşı sonrası bu cami ve cevresindeki çarşı yıkılmış, yerine de sadece minare yapılmıştır.
Şehirde dolaşırken eski model araçlar dikkati çekiyor. Bir de çok sayıda askeri araç caddelerde dolaşıyor. Bize biraz tuhaf gelse de halk bu duruma çok alışkın. Bazı insanlar belli yörelere has kıyafetleri ile geziyorlar.
1459’da Fatih Sultan Mehmet Prizren’e gelmiş ve hemen öncesinde burada bir mescit inşa edilmiş. Kırık mescid adı verilen mescid’de Fatih Sultan Mehmet Prizren’deki ilk Cuma namazını kılmış. Bu mescid Eski Yugoslavya döneminde çok bakımsız kalmış. 2001 senesinde ise Türkiye’nin desteği ile restore edilmiş.
Prizren'in önemli camilerinden biri olan Mehmed Paşa cami de , Dulkadiroğullarından Mehmed Paşa tarafından yaptırılmıştır. Caminin karşısında ise Mehmed Paşa'nın adıyla anılan bir türbe bulunmaktadır.
Kentte yer alan Bayraklı cami de görülmeye değerdir.
Dört asırdır orjinal şeklini koruyan Sarachane Tekkesi, savaşlarda yıkılmamış olan nadir yapılardan biridir. Tekkeye dahil olan yapılar; semahane, türbe, harem binası ve çeşmedir. Tekkenin avlusunda, tekke ile aynı tarihlerde yapıldığı düşünülen bir de çeşme yer almaktadır.
Prizrendeki eski Osmanlı hamamı da Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde ise sanat galerisi olarak hizmet vermektedir. Burada yaşanan savaş da mimari yapıya çok büyük derecede zarar verdiğinden yıkılan bir çok eserin tablosunu buradaki sanat galerisinde görebilirsiniz.
Şehir bugün Türklüğünü camileriyle, köprüsüyle, hamamıyla, saat kulesi, türbeleri ve mahalle isimleriyle korumaktadır.
Günümüzde halen Terzi Mahallesi, Atık Mahalle, Körağa Mahallesi, Hoça mahalle, Muhacir Mahallesi, Kaçanik Mahallesi, Yeni Mahalle adları ile anılan bölgeler vardır. Şehrin etrafında ise Bülbül Deresi, Tuzsuz, Varoş, Ortakol, At meydanı, Sireklık (Seyreklik), Dutluk, Dalgın Baba,Topuklu, Maşatlık gibi alanlar Türk isimleri ile anılır.