Wisconsin'de Gezilecek ve Görülecek Noktalar

Yaklaşık 6 milyon kişinin yaşadığı Wisconsin Eyaleti, Amerika'nın Ortabatı eyaletlerindendir ve Büyük Göller bölgesinde yer alır. Ben aslında bu yazımda size detaylıca eyaleti anlatmayacağım. Wisconsin Eyaletinde beni en çok etkileyen noktalardan bahsedeceğim.

Dells Şehri ve Delton Gölü Köyü

Wisconsin eyaletinde yer alan Dells Şehri ve Delton Gölü Köyü'nden oluşan bölge yerleşik nüfusu yaklaşık 3000 kişi olan Bir yer. Ancak turizm sezonu olan yaz aylarında nüfusu iki ila dört milyon gibi inanılmaz bir rakama ulaşıyor. Buraya hem yerli hem de yabancı turistlerin çok rağbet ediyor.

Dünyaca ünlü su parkları, her köşede bir eğlence yeri bulabileceğiniz ve çok sayıda güzel oteller, konaklama olanağı, her zevke uygun restoran çeşitliliği olan ünlü bir turistik tatil yöresi burası.

Yakın çevrede birçok şehre yakın olması nedeniyle de bu illerden gelen aileler ve özellikle gençler için oldukça popüler (bir üniversite şehri olan güzel kent Madison’a 50 mil, gökdelenler şehri Chicago’ya yaklaşık 200 mil ve Milwaukee 150 mil gibi...)

İsmini, Wisconsin Nehri'nden alan küçük ama sevimli ve huzurlu şehir, kapalı su parkları sayesinde sadece yaz ayları değil her mevsim popüler.

Kentin ana caddesinde yürürken burnunuza mis gibi kokular gelirse kokuyu takip edin, ünlü fudge (bir çeşit şekerleme) yapan ve taze taze tatmanız için ikram edecekleri pastanelere mutlaka uğrayın ve tadın.

"Birinci Sınıf Tatil Alanı” olarak ünlenmiş olan Wisconsin Dells ve Delton Nehri Bölgesi'ndeki bu belde ismini, kıyısında çarpıcı kumtaşı oluşumlarına sahip, buzullarla oluşmuş, doğal bir gorj* olan Wisconsin Nehri'nden almış. (*Tepeler veya dağlar arasında bulunan dik, kayalık duvarlarla dar ve içinden su geçen vadi – su geçmeyen vadi ise kanyon)

Şehirde bulabileceğiniz diğer bir eğlence de kumarhaneler.

Ho-Chunk Yerlileri

Wisconsin ve özellikle Dell'den bahsederken Yerli Kabilesi - "Ho-Chunk" Hoçanklar'dan bahsetmemek olmaz.. (ya da eski adlarıyla Wisconsin “Winebago”lar -Winnebagos- gibi isimleri olan "The Hoocaagra" lar)

Wisconsin eyaletinin yanı sıra doğu Nebraska, Minnesota ve Iowa ile Illinois eyaletinin bazı bölümlerinde yaşayan, Kuzeydoğu Kızılderilileri kültür grubundan avcı bir Kızılderili halk. Batı Siyu dillerine giren ana dilleri Hoçankçayı konuşabilen kişi sayısı ise yıllar içinde çok azalmış, tıpkı bizdeki Lazca’yı konuşanların sayısının gün geçtikçe azalması gibi...

Sistematik olarak yaşadıkları topraklardan sürülen Hoçank kabilesine, diğer ABD Kızılderililerine sunulan "reservation" (St. Louise yerlileri kızılderilileri anlatırken bahsettiğim) sunulmamış, kamp benzeri toplama yerleşimlerde ve Wisconsin eyaletinin çeşitli yörelerinde yaşamlarını sürdürmek zorunda kalmışlar.

Günümüzde de halen varlıklarını sürdüren ve federal olarak tanınan iki idari kabile -Wisconsin Ho-Chunk halkı ve Nebraska Winnebago Kabilesi- ellerinden alınan tüm arazilerini yeniden tanımlanmasını elde etme gayretleri içindeler. Halen Amerika’nın hemen her eyaletinde, hatta Canada, Mexico, Hawaii, Almanya ve Orta Doğu ülkelerinde bu kabile mensuplarına rastlamanız olası.

Bu bölgeyi ziyaret ederseniz onlara marketlerinde rastlayabilir, hediyelik otantik eşyalardan satın alarak onlara katkıda bulunabilirsiniz. Özellikle “dream catcher” yani “kabus kovucu” duvar süslerinden alıp yatak odanızda başucunuza asarak kabusları kovalayabilirsiniz...

Hardal Müzesi

Öncelikle bu müzenin hikayesini anlamak için Wisconsin Eyaleti'nin başkenti, sevimli kent Madison gibi Mendota Gölü'nü kıyısında küçücük bir kent, hatta Madison'un bir banliyösü… Middleton’a gidelim.

Sloganı da "İyi Komşu Kent" olan Middleton, 2009 yılında CNN / Money and Money Dergisi tarafından Birleşik Devletlerde yaşanacak en iyi dördüncü küçük kasaba seçilen ve iki mimar tarafından tasarlanan Middleton Hills ise eyaletteki ilk mahalle olma ünvanına sahip. 

Ama ben sizlere bu kentteki çok ilginç bir müzeden bahsetmek istiyorum. “Hardal Müzesi” Bu fikrin mucidi ve Milli Hardal Müzesi’nin küratörü Barry Levenson isimli bir vatandaş, taraftarı olduğu baseball takımı Boston Red Dox, 1986 yılında bir dünya serisi maçını kaybedince Levenson tabii ki çok üzülür. Akşam, geç vakitlere kadar açık bir markete gider, hardalların önünde bir an durur ve uzun uzun kavanozlara bakar ve birden bir ses duyar "bizi alırsan gelirler"... Birkaç şişe hardal alır ve o günden sonra da hardal koleksiyonu yapmaya başlar, zira kendi deyimiyle “Hardallar sanki ona bir şey anlatmaya çalışmış...”

Hardal koleksiyonu yapmaya başladığı ilk yıllarda, Wisconsin Eyalet Başsavcı asistanı olarak bir dava için Washington DC'ye, Yüksek Mahkeme’ye gider. Dava üzerinde çalışırken, kaldığı otelin koridorunda, kapı önüne konmuş bir oda servisi tepsisinde gördüğü bir hardal kavanozunu alıp cebine koyar ve daha sonra bu olayı şöyle anlatır, “Yargıtay'da sol cebimde bir hardal kavanozu ile bir davayı savundum…” “…ve kazandık.”

Bu ve benzeri olayları sıkça yaşamaya başladıktan sonra hardala olan ilgisi daha da artar ve işinden ayrılarak bu inanılmaz ve ilginç müzeyi açmak için Wisconsin eyaletine gelir. Ve 1992 yılında dünyanın ilk hardal müzesini açar. Şu anda müzede 50 eyalet ve 70 den fazla ülkeden 5,676 adetten fazla seramik kaplarda, antika kutularda ve değişik kavanozlarda, şişelerde hardal çeşitleri koleksiyonlarını sergileyen ve çok ziyaret edilen bir müzeye sahip. Müzenin, her daim açık olan hediyelik ve hatıra dükkanında yeryüzündeki her marketten çok fazla hardal sattıkları da iddiaları arasında.

Ünlü TV programcısı Oprah Winfrey’in TV showuna da konuk olan müze, Wisconsin eyaletinin en popüler ve ilgi çeken yerlerinden biri. Artık her yıl ağustos ayının ilk cumartesi günü de Middleton’da "Ulusal Hardal Günü" olarak kutlanmakta.

#Makedonyadan yazılar alanında göster
Kapalı
nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.