Mendota Gölü kenarındaki, yemyeşil ormanlarla kaplı bu güzel kente hemen her sene sevgili yeğenlerimi ziyaret için gittim ve her gittiğimde de hem kentte hem çevresinde yeni bir şeyler keşfettikçe daha çok sevdim. Ülkenin en önemli ve en büyük üniversitelerinden Wisconsin Üniversitesi'ne ev sahipliği yapan, nüfusunun yarıdan fazlası öğrenci ve öğretim görevlileri olan kente “bir üniversite kenti” demek hiç de yanlış olmaz.

Mendota Gölü ile Monona Gölü arasında bulunan bir yarımada üzerinde kurulmuş olan Madison şehri, yakınlarından geçen ve kentten ayrıldıktan sonra Rock Nehri'ne katılan, çok gitmeden de Mississippi Nehri'ne katılan Yahara Nehri dört göle (Medota, Monona, Waubasa ve Kagonsa Gölleri) girip çıktığı için ‘Dört Göl Şehri’ olarak anılmakta. Bu dört gölün dışında da çok sayıdaki göller nedeniyle asırlık ağaçlarıyla yemyeşil bir şehir ve her mevsim ayrı güzel.

İlkbaharda çeşit çeşit çiçekler, yeşilin her tonuna bürünen ağaçlar sonbaharda da sarı, kızıl ve kahverenginin tonları ile gerçekten görülmeye değer. Çok sıcak geçen yaz aylarında göl kenarındaki yürüyüş yolları, parklar, plajlar aileler ve gençlerle dopdolu, tekneler yelkenlerini şişirirken, kıyı balık tutanlarla cıvıl cıvıl, yüzme, yelken, kano ve su kayağı olanakları ile keyifli yazlar yaşanan bir kent.

Kış aylarında ise -30 ila -40 dereceleri bulan soğuk havanın etkisiyle donan göl üzerindeki eğlenceleri görmek lazım... İglo çadırlar kuruluyor, buzda açılan deliklerden balık tutanlar, hatta balık yakalama yarışmaları, buz pateni yapan öğrenciler, çocuklar, tüm halkı ve ziyaretçileri kış mevsiminin tadını çıkarır.

Şehrin neredeyse yarısı üniversite kampüsü olduğundan şehrin hemen her yerinde çok sayıda restoran ve akşamları müzik yapan gençlerle cıvıl cıvıl, neşeli barlar bulabilirsiniz. Wisconsin eyaletinin başkenti olan şehrin en uzun binası ve neo-klasik tarzdaki Devlet Başkent Binası oldukça çarpıcı ve granit kubbesi ile ülkede Beyaz Sarayı anımsatan tek yapı. Kubbesi ise dünyanın, tamamı granit olan en büyük kubbesi, gece ışıklandırılmış haliyle de görmeye değer.

Botanik Bahçesi, Üniversiteye ait Arboretum (Ağaç Bahçesi), Hayvanat Bahçesi ve cennet gibi bahçelerin yanı sıra birçok müzeye ev sahipliği yapan kentte, Çocuk Müzesi, Chazen Sanat Müzesi, Jeoloji, Tarih, hatta bir Savaş Müzesi de bulunuyor.

Bu kente ziyaretiniz bir pazar gününe rastlarsa şehir meydanına kurulan köy pazarına mutlaka gidin. Peyniri ile ünlü kent yakınlarında yaşayan Amish (Emişler*) topluluğunun ev yapımı doğal, organik peynirlerinden, bal ve diğer  ürünlerinden tadın, hatta satın alın. *(çok basit bir yaşama inanan, telefon, elektrik gibi modern yaşamın gereçlerini kullanmayı reddeden, otomobil yerine fayton tercih eden, kendi ürettikleri kumaştan yaptıkları giysi ve ayakkabıları giyen, tutucu bir Hristiyan mezhebi)

Pazarı gezdikten sonra da, Frank Lloyd Wright tarafından tasarlanmış, ancak altmış yıl sonra, 1997 yılında tamamlanan, mimari ile tabiatın kucaklaştığı, Capitol ve Madison şehri ile Monona Gölü'nün panoramik manzarasını izleyebileceğiniz Monona Terrace Konferans Merkezi Binası'nın terasına mutlaka çıkmalısınız.

Wisconsin eyaletinin başkenti ve aynı zamanda Dane County'nin idari merkezi olan bu güzel ve sevimli şehir için yazacak çok şey var ama… kısaca bence görülesi bir kent. Yarın Madison yakınlarında ilginç bir müzeye tanıklık edecek ve gezeceğiz.

nevinsalman

Yazar Hakkında

nevinsalman

Ankara da doğdum, TED Ankara Koleji ve Gazi Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunuyum. 6 sene Londra'da yaşadım, sonraki yıllarda İstanbul'a yerleştim ve serbest çalıştım.