Washington Hakkında Bilinmesi Gerekenler
Washington DC, Amerika Birleşik Devletleri’nin başkentidir. Dünyanın en güçlü ülkelerinden birinin başkenti olmasının da verdiği bir etkiyle Washington, diplomasinin en üst düzeyde olduğu, devlet otoritesinin, askeri ve istihbarat teşkilatlarının her yerde hissedildiği bir şehirdir. Bu politik özelliklerinin yanı sıra, küreselleşmenin de merkezi olan bu şehirde, dünyanın en ünlü ve en büyük markalarının en iyi şubelerinin, dünyanın en ünlü restoranlarının, dev tiyatroların, stadyumların, galeri merkezlerinin bulunmasıyla da şehrin popülerliği en üst düzeydedir. Tüm bunların ötesinde, Beyaz Saray’ın bu şehirde bulunması bölgenin her yıl binlerce ziyaretçi akınına uğramasını sağlamaktadır. Tüm bu özellikleriyle Washington DC, dünyanın en büyük ve en gelişmiş kentleri arasında başı çekmektedir.
Başkent, Amerika Birleşik Devletleri’nin Pasifik Kuzeybatı bölgesinde, Idaho'nun batısında, Oregon'un kuzeyinde ve Pasifik Okyanusu kıyısındaki Kanada'nın, Kanada eyaletinin güneyinde bulunan bir eyalettir. Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk Cumhurbaşkanı olan George Washington'dan sonra devlet, 1846 yılında Oregon sınır anlaşmazlığının çözümü olarak bilinen Oregon Antlaşması gereğince İngiltere tarafından devredilen Washington Bölgesi'nin batı bölgesinden alınmıştır. Washington'a bazen Washington Devleti de denilmektedir.
Washington DC, hiçbir eyalete bağlı değildir. Doğrudan doğruya federal devletin kontrolü altındadır. Kentin sonunda bulunan DC kısaltması, “District of Columbia” yani Columbia Bölgesi anlamını taşımaktadır. Başkentin herhangi bir eyaletin sınırları içerisinde olması eyalete büyük bir ayrıcalık tanıyacağı için kent sınırları özel bir bölge olarak ilan edilmiştir. Birleşik Devletler Anayasası'nın 8. maddesinin Birinci Maddesi gereği eyalet özel yasalarına tabidir. Washington DC sakinleri, tarih boyunca, Kongre'de oylamaya katılma hakkına sahip olamazlar. 1973 District of Columbia Ev Kuralları Kanunu, yerel yönetimin, belediye meclisinin ve belediye başkanının doğrudan seçimi de dahil olmak üzere işleri daha fazla kontrol etmesini sağlamıştır.
Kuzey Amerika'da şimdiye kadar bulunan en eski ve en eksik insan kalıntılarından biri olan Kennewick Adam'ın iskelet kalıntıları, Washington sınırlarında keşfedilmiştir. Bölge Avrupa’dan göç almadan önce bölgede çok sayıdan aborijin Amerikalı yaşamaktaydı. Bu kişiler totem kutupları ve süslü oyma kano ve maskeleriyle dikkat çekiyordu. Onların da geçim kaynaklarının başında toplayıcılığın yanı sıra somon balıkçılığı ve balina avı gelmekteydi. 1770'lerin çiçek hastalığı salgını yerli Amerikalı nüfusu tahrip etti.
Avrupalıların keşifleriyle Washington sahiline ilk çıkış 1775 yılında İspanyol kaptan tarafından gerçekleştirilmiştir. Daha sonra araştırmaların artması, bölgenin İngiltere hakimiyeti, bazı diplomatik sorunlara ve gelişmelere neden olmuştur. Washington, yapılandırılmasında doğrudan idari şehir olarak planlanan nadir eyaletlerdendir. Şehrin ilk planlaması 1791’de Fransız mimar L’Enfant tarafından gerçekleştirilmiştir. Planda şehrin merkezinde Capitol ile Beyaz Saray’ın bulunması ve birbirlerini dik açıyla kesen caddelerin bu iki binadan başlayarak şehrin dört bir yanına dağılması düşünülmüştü. Ancak 1812 Savaşı sırasında “Washington'un Yakılması” adlı bir dizi saldırı olmuştur. Hükümet başkente döndükten sonra, Beyaz Saray başta olmak üzere çok sayıda kamu binasının yeniden inşası gerçekleştirilmiştir. 1901 McMillan Planı, sayısız anıt ve müzenin yanı sıra National Mall’ın kurulması da dahil olmak üzere merkez restore edilmiş ve Washington yeniden estetik bir güzellik kazanmıştır. Binaların çoğu Federal Üçgen olarak bilinen bölgede toplanırken devlet adamlarına ve ünlü savaş kahramanlarına ait 300’ün üzerinde abide Washington sokaklarına dağıtılarak hem güçlü bir estetik hem de politik duruşu kuvvetlendirici bir görünüm sağlamıştır.