Baltık İncisi: Tallinn

Estonya, ziyaret ettiğim 25. ülke oldu. Baltık ülkelerinden olan Estonya küçük ve sevimli bir yer ama Sovyet Rusya dönemi teknolojisinin bahçesi olmuş. Neden böyle? Çünkü Sovyetler zamanında egemenlikleri altında yer alan yerleri çeşitli işler için görev paylaşımı yapmışlar. Mesela uzay araştırmaları içinKazakistan kullanılırken; yazılım ve bilişim sektörü için bu küçük Baltık ülkesi merkez olarak seçilmiş. Mesela, hepimizin yaygın olarak kullandığı o meşhur Skype burada doğmuş. Estonya’nın başkenti Tallinn 450 bin nüfusu ile ülkenin en kalabalık şehri. Ülkenin küçük olduğuna bakmayın, yıllık turist ziyaretçi sayısı sadece başkent için bile 1,5 milyon civarında. Estonya bağımsızlık mücadelesini 1988 yılında kazanıyor ama Rus askerlerinin ülkeyi tamamen terk etmesi 1994 yılını buluyor. Bağımsızlık ilan edildiğinde yaklaşık 300 bin kişi sokaklarda toplanıyor ve kutlamalar yapıyor. Hatta bu kutlamalara komşuları Letonyahalkı da katılmış. Bu ön bilgilerin ışığında, Estonya’nın başkenti Tallinn ziyaretimin ayrıntılarına başlıyorum.

Tallinn’e Ulaşım

Estonya’nın başkenti Tallinn’e ulaşım ülkemizden Türk Hava Yolları ile mümkün. İstanbul-Tallinn uçuşları yaklaşık 7 yıldır yapılıyor. Başka ülkelerden aktarmalı olarak gitmeniz de mümkün. Ukrayna Hava Yolları, Norveç Hava Yolları, Finnair, SAS bu seçeneklerden bazıları. Özellikle yılın belli dönemlerinde Türk Hava Yolları’nın ucuz bilet kampanyaları oluyor. Ben 2017 Nisan ayı için İstanbul-Tallinn, Tallinn-İstanbul biletimi 415 Liraya aldım. Bu bölge için promosyonlu biletleri takip etmekte fayda var. Özellikle seyahat zamanlarınız esnekse Estonya’ya ya da Letonya’ya çok ucuza uçmak mümkün.

Tallinn Havaalanı

Tallinn Uluslararası Havalimanı’ndan (Lennart Meri) Şehir Merkezine Ulaşım: Tallinn’in en büyük havaalanı, Estonya tarihi ile özdeşleşmiş ve bir dönem cumhurbaşkanlığı yapmış Lennart Meri’nin adıyla anılıyor. En büyük havaalanı dediğime bakmayın aslında küçük bir alan burası. İstanbul’dan yolculuk yaklaşık 3 saat sürüyor Tallinn’e. Sorunsuz pasaport kontrolünden sonra sırt çantamı alıyorum ve terminal içinde yer alan danışma masasına gidip, şehir için bir harita alıyorum. Havaalanından şehir merkezine ulaşım için iki seçeneğiniz var: Ya taksi ya da 20 dakikada bir kalkan otobüsler. Taksi demişken, şehirde üç tip taksi var: Siyah, sarı ve beyaz renkli. Hepsi yasal taksiler ama biraz farklı fiyat tarifesi uygulanıyor, o kadar. En ucuzu beyaz taksiler, sarı orta, siyah biraz daha pahalı. Ben şehre ilk geldiğimde terminalde tanıştığım meslektaşım Duygu Hanım ile beraber otobüsü kullandım. Şoförden bilet alabiliyorsunuz. Ücreti 2 Euro. 12-13 dakika sonra şehir merkezindesiniz. Duygu Hanım, Estonya’da yaşayan arkadaşı Kati’yi ziyarete gelmiş. Kati gayet güzel Türkçe konuşuyor ve sağ olsun bana ineceğim yer hakkında yardımcı oldu.

Eğer şehir merkezine taksi ile gitmek isterseniz, ücreti 10 Euro. Eğer 3-4 kişiyseniz gayet mantıklı ve uygun bir seçenek. Kaldığınız yerin kapısına kadar gitmiş olursunuz. Tüm taksilerde kredi kartı geçiyor. Seyahatimin bitiminde kaldığım hostelden taksi ile havaalanına geldim. Açılış 3,85 Euro ve toplam 9 Euro ödeyerek alana ulaştım.

Old Town

Tallinn’de Nerede Kalınır?

Tallinn ziyaretimde konaklama için Old Town içinde yer alan Old Hostel’de kaldım. Her yer yürüme mesafesinde. Hostel şirin ve çalışanları gayet yardımsever insanlar. 6 kişilik odalar içinde, tek kişi gecelik 15 Euro ödedim. Eski şehir merkezi içinde birçok otel mevcut, ayrıca hemen sur dışı diye tabir edilen yerde, yani yeni şehir bölgesinde buranın büyük otelleri de bulunuyor. Ben onların fiyatlarına bakmadım ama Finlandiya, İsveç, Norveç kadar pahalı değil. Hem de çok merkezî bir konumdalar.

Tallinn Old Town

Tallinn’de Gece Hayatı

Söz konusu ülke Kuzey Doğu Avrupa’da olunca, gece hayatı da merak konusu oluyor tabii. Öğrendiğime göre Tallinn son yıllarda Beyaz Rusya’nın başkenti Minsk’i geçmiş ama Letonya’nın başkenti Riga’yı daha sollayamamış. Fakat şehrin iyi tanıtımı, fiyatların uygunluğu, özellikle hafta sonları burayı bir cazibe merkezi hâline getirmiş. Şehirde özellikle sırf hafta sonu gezmeye gelen Finlandiyalı ve Rus çok var. Bu da çok normal çünkü St. Petersburg otobüsle 5 saat uzaklıkta. Helsinki zaten burnunun dibi, gemiyle 2,5 saatte gelebiliyorsun. Durum böyle olunca şehir gece bir hayli hareketleniyor. Tabi ben de boş durmadım ve sizin için birkaç yer deneyimledim.

Hollywood Club: Burası şehrin en ünlü gece kulübü. Bizim Kemer ve Antalya’daki gece kulüplerine benziyor diyebilirim. Zaten Ruslar işletiyormuş. Giriş 12 Euro ve ben gittiğimde önünde kuyruk vardı. İçerisi bir hayli büyük, dansçı kızlardan garsonlara herkes Rus. Öğrendiğime göre çarşamba akşamları bayanlara ücretsizmiş. Old Town içinde kime sorsanız gösterir.

Labor: Estonya’nın likörleri meşhur. Burası da bu likörleri tadacağınız güzel bir mekân. Likör diyorum ama oldukça sert, dikkat edin. Ayrıca diğer shot içkileri tadacağınız bir mekân. Yani adamlar shot mekânı yapmışlar sırf bunun için.

Beer House: Burası şehirde kaldığım sürece sık sık ziyaret ettiğim bir yer oldu. Ortamı Ortaçağ ambiyansını yansıtacak şeklilde yapılmış. Kocaman tahta masalar, tahta banklar ve Almanya’daki Oktoberfest'e benzer kıyafetler içindeki garsonların servis yaptığı bir mekân. Kendi yapımları olan biraları meşhur ve hepsi güzel. Özellikle Dark, ballı ve special biraları deneyin. Yarım litrelik biralar 4 Euro, 1 Litrelik dark bira 9 Euro. Yine eski şehir merkezinde, belediye binasının sağında yer alıyor. Hafta içi gece 24.00’e kadar açık. Hafta sonu ise 02.00’de kapanıyor.

Route 13: Ruslar, Finliler, Estonyalılar karaoke barlarını seviyorlar. İşte burası da arkadaş gruplarınız ile eğlenceli zaman geçirebileceğiniz, öyle bir mekân. Burada da shot içkiler denenebilir. Beşli shot içki tepsisi 9 Euro.

Nimeta Bar: Burası da yine küçük dans pisti ile keyifli zaman geçirebileceğiniz bir bar.

Tallinn’de Ne Yenir?

Estonya mutfağını denemek isterseniz, seçenekleriniz içinde ağırlıklı olarak geyik eti, tavuk, domuz ve ayı eti var. Bunun için en uygun yer otantik havası ile tam bir ortaçağ restoranı görünümünde olan Olde Hansa Restaurant’ı size öneririm. Öyle ki burada zaman resmen durmuş gibi. Loş bir ortam içinde tahta masalar, sandalyeler, testiler içinde ikram edilen içkiler, tahta tabaklar, eski zaman hanlarında servis yapan garsonlar gibi giyinmiş insanlar. Öyle bir ortam düşünün ki içerde yemek yerken garsona, “İnternetiniz var mı?” diye sorduğunuzda, “bayım, burası çok eski bir restoran ve burada internet hizmeti vermiyoruz. Çünkü insanlar buraya tarihî bir ortamda yemek yemek için geliyorlar ve biz bu atmosferin teknoloji ile bozulmasını istemiyoruz,” diye cevap aldığınız bir yer burası.

Burada en meşhur yemeklerini sorduğumda, bana ayı etiyde yapılan yemeği önerdiler. Değişik tatları denemeyi severim, daha önce geyik eti yemiştim ama ayı etini deneyeceğim aklıma gelmezdi. “Getir, anasını satayım!” diyorum. Yanında vişne likörlü dark bira ile bu lezzeti deniyorum. Açıkçası etin yumuşaklığı ve lezzeti beni şaşırttı. Hesap, içkiyle beraber 20 Euro. Bunun dışında birkaç önerim olacak elbette.

Fast food denemek isterseniz tıpkı Finlandiya’da olduğu gibi hemen Old town girişinde bulunan Hesburger’i tavsiye ederim. Eski şehir bölgesinde çıktığınız ve düz devam ettiğiniz büyük Narva Caddesi üzerinde Plaza Sushi, yine aynı cadde üzerinde dana etleri deneyebileceğiniz Caravan Grill ve St. Patrick Steak House diğer önerilerim olacak. Pizza İçin merkez otobüs duraklarının yanında yer alan Hobujaama Sokağı’nda Vapiano Pizza gayet başarılı.Uzakdoğu lezzetleri için yine Old town girişinde Tai Boh önereceğim bir diğer mekân.

Tallinn’de Gezilecek Yerler

Baltık ülkelerinin en küçüğü olan Estonya’nın küçük, şirin başkenti olan Tallinn, tarihî yapısını çok iyi korumuş bir şehir. Öyle ki UNESCO tarafından çoktan koruma altına alınmış bile. Bence çok da iyi yapılmış, eski şehir merkezi içinde dolaşırken bir masal kahramanına dönüşmeniz an meselesi. Aslında şehri bir solukta, bir tam günde rahatlıkla gezebilirsiniz. Ancak şöyle sindire sindire derseniz 2-3 gün bu sevimli kente yetecektir. İşte size gezilecek görülecek yerler:

Tompee Tepesi: Aslında Tallinn Old town bizim Sultanahmet civarı kadar bir yer. Yani şöyle Topkapı Sarayı’nı da içine alın, ancak o kadar. Bu eski şehir bölgesi ikiye ayrılmış. Tompee Tepesi denilen yer eskiden soyluların ve din adamlarının yaşadığı yermiş. Hafif bir tepenin üzerinde yer alan bu yer güzel Tallinn manzaraları ve sevdikleriniz ile hatıra resimleri çektireceğiniz nokta. Burada eski bir manastır da var. Şehrin aşağıda kalan kısmında ise sanatçılar, esnaf ve sıradan halk kitlelerinin yaşadığı yermiş. Dediğim gibi hele güneşli bir güne denk geldiyseniz bol bol resim çekin.

Alexander Nevsky Cathedrali: Tallinn eski şehir bölgesinde, belki de Ortaçağ’dan kalmayan tek yapı bu katedral. 1894-1900 yılları arasında Moskova Kızıl Meydan’da yer alan Aziz Vasil Katedrali’nin küçüğü sayılabilecek yapı Ortodoks Hıristiyanları için önemli bir yapı. Şehre gelen birçok turist burayı ziyarete geliyor. İçeri giriş ücretsiz ancak içeride fotoğraf çekmenize izin vermiyorlar. Soğana benzeyen kubbeleri ile şehrin simge yapılarından biri burası.

Alexsander Nevsky Katedrali

Estonya Parlamento Binası: Hemen katedralin karşısında yer alan pembe sade bina ise Estonya parlamento binası. Kapısında bazen iki polis oluyor bazense olmuyor bile. Ne güvenlik ne başka bir şey. Elinizi kolunuzu sallayarak belli bölümlerini gezebiliyorsunuz.

Avrupa'nın en eski eczanesi

St Mary Katedrali: Hemen Alexander Nevsky Katedrali’ni arkanızda bırakarak sağa doğru giderseniz, yine güzel eski bir kilise olan St. Mary Katedrali’ni göreceksiniz. İçeriyi gezmek 3 Euro ama benim önerim, 2 Euro fazla ödeyerek kilisenin çan kulesine çıkmanız. Dar, tahta basamaklardan yukarı çıkınca, harika bir Tallinn manzarası sizi karşılayacak. Özellikle tahta pencerelerinden çok güzel fotoğraflar çekeceksiniz. Kilisenin iç duvarlarında ise eski Tallinn soylu ailelerine ait armaları göreceksiniz.

Pikk Jalg ve Lühike Jalg (Uzun Bacak ve Kısa Bacak Sokakları): Burası birbirine yakın, iki sokak. Tompee Tepesi’nden aşağıya doğru inerken karşınıza çıkıyor. Bu isimle anılmalarının sebebi, Kısa Bacak Sokağı’na sadece yayalar giriyormuş eskiden. Uzun Bacak Sokağı’na ise atlı arabalar girermiş. Bu nedenle isimleri böyle konulmuş.

Tallinn Old Town Square (Eski Şehir Meydanı): Adından da anlaşılacağı gibi burası eski şehir merkezinin kalbi. Küçük bir meydan ve etrafı kafe ve restoranlarla dolu. Gözünüze kestirdiğiniz yere oturun ve meydanın tadını çıkarın. Her turistin mutlaka geçtiği bir yer burası. Meydanın ortasında ise eski belediye binası var. Bu yapının özelliği şu. Avrupa’nın bilinen en eski belediye binasıymış burası. Yaklaşık 600 yıl önce yapılmış ve çok iyi korunmuş. Bu binanın ilginç bir özelliği ise içinde Avrupa’nın belki de dünyanın en yüksek tavanlı tuvaletinin olması. Bina sadece yaz aylarında açık bilginize. Yani şansıma ben içini göremedim.

Eski Eczane: Evet, meydanda soluklandıktan sonra yine Tallinn şehir merkezi için ilginç bir yeri göreceksiniz. Hemen eski belediye binasının karşısında köşede beyaz iki katlı bir yapı göreceksiniz. İşte burası Avrupa’da bilinen en eski eczane. Kayıtları 1422 yılına kadar dayanıyor. Hâlâ faaliyette ve içinde küçük bir müze de var. Ücretsiz gezilebiliyor. Eski ilaç yapım aletleri, malzemeler, defterler, solüsyonlu sular içinde kurbağa, yılan, akrep, kirpiler aklınıza gelebilecek ilaç yapımında ne varsa burada mevcut. Enteresan bir yer. Bunca eski kayıtları, ilaçları nasıl saklamayı başarmışlar hayretler içinde kalıyorsunuz. Eczanede işiniz bittikten sonra kapıdan çıkın ve sağa dönün. Kemerli küçük bir sokağa gireceksiniz ve burada da Avrupa’nın en küçük evini göreceksiniz çok sevimli bir şey. Şimdi hediyelik eşya dükkânı olarak kullanılıyor ve 1655 yılında yapılmış, kesinlikle görmelisiniz.

Katerina Geçidi: Bu sokağın hemen yanında yer alan Katerina Geçidi gözden kaçmaya müsait küçük sanatçılar sokağı gibi bir yer. Resimler, el işi eşyalar burada satılıyor çok sevimli bir sokak.

Avrupa'nın en küçük evi

Tallinn Aziz Olaf Kilisesi ve Fat Margaret Kulesi: Tallinn şehrinin belki en önemli yapısı bu kilise işte. 124 metrelik kulesi ile Finlandiya’dan gemiyle gelirken şehri görmeye başladığınızda ilk fark ettiğiniz yapı oluyor. Zaten eskiden şehre gemiler gelirken kulesinden tanırlarmış burayı ve Tallinn’e geldiklerini anlarlarmış. Kuleye çıkış kişi başı 3 Euro. Evet, kule 124 metre ama siz 60. metrede yer alan seyir terasına kadar çıkabiliyorsunuz Burada dikkat etmeniz gereken şey basamaklar. Çok dar merdivenlerden çıkıyorsunuz ve karşıdan gelen birileri ile karşılaştığınızda trafik fena sıkışıyor. 258 basamak da cabası. Kalbi, tansiyonu, kapalı yer korkusu olan bir daha düşünsün. Olumsuz bir durumla da yukarıda karşılaşıyorsunuz. Çünkü seyir terası oldukça dar. Kulenin etrafında dolanırken yine insanlar karşılıklı birbirine yol vermekte güçlük çekiyorlar.  Aziz Olaf Kilisesi’nin yanında yer alan Margaret Kulesi ise yuvarlakça bir yapı. Buraya ücretsiz giriliyor. Eskiden şişman bir aşçı burada yaşarmış o nedenle bu ismi vermişler.

Belediye Binası-Tallinn

Tallinn'de Alışveriş

"Tallinn’den ne alınır?" Bu sorunun cevabı istisnasız, "Amber" dedikleri kehribar taşı. Renk renk kolyeler, küpeler, takılar, süs eşyaları ve bunları satan onlarca dükkân mevcut. Fakat fiyatları bana biraz pahalı geldi çünkü bazıları gümüş ve altınla işlenmiş. Ülkede çok orman olduğu için bu taşı bulmak sorun olmuyor. Estonyalılar için o yüzden ülkenin en önemli hediyelik eşyası olmuş. Bunun yanında marketlerde de bulacağınız ve biraz sert olsa da ilgilenenlere hediye edeceğiniz Estonya likörleri düşünülebilir. 

Estonya ve Tallinn Hakkında Kısa Bilgiler

  • Ülkede para birimi olarak Euro kullanılıyor.
  • Shengen Vizesi isteyen bir ülke burası.
  • Tatil ve Festival Günleri: 

         - Estonya Milli Bağımsızlık Günü 24 Şubat
         - Estonya Zafer Günü 23 Haziran
         - Estonya Yaz Ortası Günü 24 Haziran
         - Tallin Restoran Haftası: Kasım ayı

  • Tallinn şehrini Danimarkalılar kurmuş ve anlamı da onların dilinde "Danimarka şehri" demekmiş.
  • Sovyetler Birliği'nden ilk ayrılan ve kendi parasını basan ilk ülke Estonya olmuş.
  • Ülkenin neredeyse yarısı ormanlarla kaplı.
  • Başkent Talin'in "Eski Şehri" komple UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde koruma altında.
  • 2002 yılında üyelik müzakerelerini tamamlayıp AB'ye tam üye olan Estonya, Baltık Ülkeleri içinde bunu başaran ilk ülkeymiş.
  • Estonya çocuklarına ilkokul birinci sınıftan itibaren bilgisayar programcılığı dersleri veren bir ülkeymiş.
  • Tam bir yazılım, dijital dünya memleketi burası.
  • Skype, Hotmail gibi oluşumların anavatanı Estonya.

Gece Kulübü Hollywood 

  • Seçimleri dahi dijital ortamda yapıyorlarmış (Düşünsenize, bizde yapsak neler olur)
  • %99.8 okur yazar oranına sahip bir ülke Estonya
  • Herhangi bir inanca sahip olmayan insan bakımından da dünyanın birincisi.
  • 2016 itibariyle Estonya'da eşcinsel evlilik yasal olmuş.
  • 133 bin kayıtlı halk şarkısıyla Estonya dünyanın en büyük halk şarkısı koleksiyonuna sahipmiş.
  • Dünyada en yüksek internet download hızına sahip ülkeymiş Estonya.
  • Başkent Talin'de toplu taşıma ücretsiz (Tabii ki yalnızca Estonya vatandaşlarına)
  • Estonya taciz, tecavüz, ensest ilişki, dolandırıcılık gibi suçların Avrupa'da en az görüldüğü ülkelerden biriymiş.
  • Estonya'da kadın sayısı erkek sayısından fazla ve Avrupa'da erkek başına düşen kadın sayısında birinci sıradaymış.

Gezigurmesi

Yazar Hakkında

Gezigurmesi

1976 yılında Kocaeli'nde doğdum. İlk,orta ve lise öğrenimimi Kocaeli'nde tamamladıktan sonra 1996 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümüne girdim.