Anneler Günü’nün kökenlerinin çok eskilere, Antik Yunan ve Roma dönemlerine kadar uzandığını biliyor muydunuz? Antik Yunan’da doğurganlığın sembolü kabul edilen tanrıların annesi Tanrıça Rhea onuruna düzenlenen festivallerin, bugünkü Anneler Günü kutlamalarının çıkış noktası olduğunu söyleyebiliriz. Aynı şekilde Roma’da da doğum tanrıçası Juno adına düzenlenen Matronalia festivalinin de.
Kaynaklar, modern zamanlardaki ilk Anneler Günü kutlamasının 1908’de Batı Virginia’da gerçekleştiğini yazar. Annesinin anısını yaşatmak için yoğun bir mücadele veren Anna Jarvis isimli bir ABD vatandaşı, nihayet emeklerinin karşılığını alır ve Anneler Günü’nü resmi tatil günlerinden biri haline getirmeyi başarır.
Bugün yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde değil, tüm dünyada her mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler Günü olarak kutlanıyor. Annesi hayatta olan olmayan herkes için son derece kıymetli bir gün olan Anneler Günü işte böyle ortaya çıkmış.
2024 senesinde 12 Mayıs tarihine denk gelen Anneler Günü için birçok marka birbirleriyle reklam verme yarışı içerisine girdi bile. Elbette annenizin seveceğini veya ihtiyaç duyduğunu düşündüğünüz bir hediyeyle de gününü renklendirebilirsiniz, bu onu oldukça mutlu edecektir eminiz. Ama anneniz gezgin ruhluysa, belki de ona bu Anneler Günü’nde keyifli bir anne-çocuk gezisi hediye etmeyi de düşünebilirsiniz. Günlük hayatın koşuşturmacaları içerisinde buna pek fırsat bulamadığımız doğru ama eğer bu fikir aklınıza yattıysa Anneler Günü’nden daha iyi bir bahaneniz olabilir mi?
Anneler Günü Gezi Rotası Önerilerimiz
Kararınızı verdiniz, annenizle birlikte birkaç günlük unutulmaz bir tatile çıkmak istiyorsunuz. Peki ama nereye? Elbette yurt içi veya yurt dışı için düzenlenen turlardan birini de tercih edebilirsiniz ama “Yok ben tur tatili almayayım, seyahat deneyimimiz de tıpkı annemle olan ilişkimiz gibi kendine has olsun” derseniz, sizin için şahane önerilerimiz olacak, lütfen not almayı unutmayın.
O zaman başlıyoruz.
Dinlenmeye İhtiyacı Olan Anneler İçin: Gönen, Balıkesir
Neden bu başlığı attık, çünkü Gönen birçoğunuzun bildiği üzere kaplıcaları ile meşhur, antik kaynaklarda bile ismi “Sıcak Su Şehri” olarak geçen sevimli mi sevimli bir ilçe. Eğer annenizin gerçekten okkalı bir dinlenmeye, yenilenmeye, şifalanmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız bizce bu kaplıca tatili fikrini es geçmeyin.
Balıkesir’in en turistik ilçelerinden biri olan Gönen’e gitmeye karar verirseniz, kaplıcada keyif yaptığınız zamanlardan arta kalan süre için size pek çok alternatif önerebiliriz. Anneniz tarihe meraklıysa onu gezdirmeye Mozaik ve Açık Hava Müzesi’nden başlayın. Tarih turunu uzatmak için rotanıza güzel bir doğa yürüyüşünün ardından ulaşabileceğiniz Alacaoluk Kalesi’ni ve Babayaka Kalesi’ni ekleyebilirsiniz. Gönen Çayı üzerinde yer alan ve kökeni Roma Dönemi’ne dayanan Güvercinli Köprü de turunuza ekleyebileceğiniz ayaklardan.
Unutmadan ekleyelim, Gönen’in en az ılıcaları kadar meşhur bir değeri de el emeği göz nuru iğne oyaları. Gönenli yerel kadınların uzun zamandır geçim kaynağı olan iğne oyalarına göz atmak için “Oya Pazarı”na da uğramayı atlamayın.
Huzur Arayan Anneler İçin: Adatepe, Çanakkale
Adatepe’yi neden huzurla özdeşleştirdik hemen anlatalım; pırıl pırıl sokakları, harika dokusu, nefes kesen manzarası ve etkileyici mimarisi ile Adatepe gerçekten de büyülü bir yer. Rumların ve Türklerin bir arada uyum içinde yaşadıklarının kanıtı olan Rum taş evleri ve Osmanlı tipi konaklar, burayı daha da özel bir yer haline getiriyor. Adatepe’ye gelmeye karar verirseniz, restore edilerek otel haline getirilen bu konaklardan bir tanesinde konaklama imkanınız da var.
Sanat ve felsefe atölyeleri ile adını duyuran Taş Mektep Adatepe’nin en güzel yerlerinden, eğer denk gelirseniz mutlaka görün. Daha sonra manzaraya bakarak büyüleneceğinizin garanti olduğu Zeus Altarı’na çıkın. Tüm Edremit Körfezi’ni ayaklarınızın altına seren tepenin İlyada Destanı’ndaki Gargaros Tepesi olduğu söyleniyor. Hatta Zeus da Truva Savaşı’nı tam bu noktadan izlemiş. Bunun doğru olup olmadığı konusunu tarihçilere bırakalım ve hemen Zeytinyağı Müzesi’ne geçelim. Burası zamanında bir sabunhane iken restore edilerek müzeye dönüştürülmüş. Aynı zamanda zeytinyağı üretimine de devam ediliyor ve bu zeytinyağı ile üretilen ürünler müzedeki küçük dükkanda satılıyor.
Kendini Gurme Olarak Tanımlayan Anneler İçin: Urla, İzmir
Aslında tarih itibariyle Urla Ot Festivali’ni kaçırmış olacaksınız ama bu yine de Ege’nin leziz yerel yemeklerinden mahrum kalacağınız anlamına gelmiyor elbette. İzmir’in en şirin ilçelerinden biri olan Urla, İzmirlilerin de çok sevdiği tatil beldelerinden bir tanesi. Hem İzmir’e çok yakın hem de fiyatlar Alaçatı’daki gibi uçuk değil.
Urla’nın çok eski zamanlara dayanan bağcılık kültürü, burayı turistik anlamda en çok duyuran nedenlerin başında geliyor. Bugün gittiğinizde de bir bağ gezisine katılabiliyorsunuz, üstelik çok da keyifli oluyor. Urla’nın köyleri ise bambaşka dünyalar. Türkiye’nin ilk köy tiyatrosunun kurulduğu ve hala köy halkının aktif olarak oyunlar sergilediği yer olan Bademler, Korkuluk Festivali gibi renkli festivallere imza atan Barbaros ilk aklımıza gelenler.
Mevsim itibariyle çok da uygun olmadığını düşündüğümüz için güzel koylarına şimdilik hiç değinmiyoruz ama gidip Urla’da birkaç gün geçirdikten sonra ilk fırsatta yaz tatili için de gitme planları yapacağınıza eminiz.
Şimdi gelelim bu başlığı atmamıza neden olacak güzellikte olan Urla yerel lezzetlerine. Urla İskele’deki balık restoranları hem deniz ürünleri hem de mezeler bakımından son derece zengin ve de leziz. Çeşit çeşit otların ve zeytinyağının başrolleri paylaştığı bu mezeler mutlaka ama mutlaka denenmeli.
Onun dışında Urla’nın coğrafi işaretli ürünü Sakız Enginarı, Kınalı Bamya Turşusu, Kabak Çiçeği Dolması, Ayvalı Isırgan Otu Salatası, Etli Şevketi Bostan, Arapsaçı Otlu Börek, Turçenik, Katmer… Sayarken bile insanda tası tarağı toplayıp Ege’ye yerleşme isteği uyandıran birbirinden lezzetli tatları Urla’da deneyebilirsiniz.
Unutmadan, İzmir’in Michelin yıldızlı 3 restoranının (Vino Locale, Od Urla, Teruar Urla) da Urla’da yer aldığını belirtelim.
Adrenalini Seven Anneler İçin: Kuşadası, Aydın
Kuşadası Aydın’a bağlı oldukça turistik bir belde. Yaz aylarında deniz ve güneş turizmi ile adeta turist yağmuruna yakalanıyor. Havalar müsaade ederse Kuşadası’nın güzel plajlarını da ziyaret edebilirsiniz elbette ama şimdi biraz daha farklı bir alternatifle geldik. Eğer anneniz eğlenceyi ve adrenalini seviyorsa, ona üç saatlik bir ATV turu hediye etmenize hayır demeyecektir. Kuşadası’nda birçok ATV parkuru bulunuyor, kısa bir eğitime tabi tutulan katılımcılar daha sonra rehberler eşliğinde turlarına başlıyorlar.
Kuşadası’nda daha başka neler yapabilirim diyorsanız, doğa ile iç içe olmak için Kuşadası Milli Parkı’nı ziyaret edebilir, Güvercinada’dan manzara seyredebilir, Efes Antik Kenti’ni ve Şirince Köyü’nü gezebilir, Güzelçamlı Çarşısı’nda alışveriş yapabilirsiniz.
