Özge Alsancak: “Seyahatlerim; ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Ben Özge Alsancak, Adanalıyım, evliyim ve 1,5 senedir Çin’ de yaşıyorum. Buradaki Türk bir firmada eşimle birlikte çalışıyorum. Seyahat faaliyetlerim, çok küçük yaşta ailem sayesinde Türkiye sınırları içerisinde başladı. Onlar sayesinde İç Anadolu, Akdeniz, Ege bölgelerini karış karış gezdim.  İlk yurtdışı seyahatim de üniversiteden mezun olur olmaz Work and Travel programlarından birine katılıp Amerika’ya gitmemle başladı. İlk uçak yolculuğumu da bu seyahatle yaptım. İlk seyahatin uğurundan mıdır bilmiyorum, dönüp 3 sene sonra Çin’e geldim.

Özge Alsancak: “Seyahatlerim; ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor”

Gezmek size ne ifade ediyor? Seyahatlerin hayatınızdaki yeri nedir? 
Geleceğe dair umut ve istek veriyor. Ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor.

Şimdiye kadar kaç ülke gezdiniz?
Şuan için 5 ülke; Amerika, Çin, Güney Kore, Hong Kong, Macau

Bugüne kadar gittiğiniz yerler arasında sizi en çok neresi etkiledi?
Amerika dışındaki ülkelerin hepsi Uzakdoğu kapsamında olsalar da aslen hepsi birbirinden farklıydı. Yaşam tarzları, sosyal hayat, farkındalıklar, yaklaşımlar toplumların hayat kalitesini gösteriyor ve bu sayede hepsinden ayrı ayrı etkilerle dönüyorsunuz.

Özge Alsancak: “Seyahatlerim; ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor”

Gezdiğiniz ülkeler arasında tekrar gitmek istediğiniz bir ülke var mı?
Gezilerimizde minimum zamanda, maksimum fayda sağlamanın peşinde oluyorum. Dünyada bu kadar ülke, bu kadar gezip görülecek yeni yerler varken tekrar dönmek istemem açıkçası...

Bize biraz seyahat etme mantığınızı anlatır mısınız? Genelde tek mi yoksa grupla mı seyahat edersiniz?
Eşimle birlikte seyahat ediyoruz. İkimiz olmayı tercih ediyoruz çünkü gerçekten yoğun bir programımız oluyor ve hepsini gerçekleştirmek istiyoruz. Bu konuda birbirimizi çok iyi desteklediğimiz için uzun yolculuklarımızda ekstra yolcu almıyoruz. Seyahat sırasında gezip görülecek yerlere olan ilgiler, kişiler arasında farklılık gösterebiliyor ve insan kendini mutlu etmek için çıktığı bu yolda her türlü engeli önceden kontrol altına almalı diye düşünüyorum.

Rotanızı nasıl belirliyorsunuz?
Şuan Çin’de yaşıyoruz. Buraya yerleştiğimiz ilk aylarda hazır dünyanın bu kıyısındayız öncelikli olarak buraları bitirmek en doğrusu diye oturup konuştuk ve birkaç yılı kapsayan bir plan yaptık. Şuan Uzakdoğu üzerinde seyahatlerimizi belirliyoruz.

Özge Alsancak: “Seyahatlerim; ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor”

Seyahat öncesi nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?
Gideceğimiz ülkede hangi şehre gidecek isek öncelikle önemli noktalarını araştırıyorum. Gezi bloglarından çokça faydalanıyorum. İnsanlar en çok nerelere gitmiş, nereleri görmüş, en popüler noktalar ve bu mekânlarla ilgili yorumları araştırırım. Araştırmam sonunda bir program hazırlarım; ilk günden son güne kadar günlük rotamızı belirlerim. Bu sayede gezip görmemiz gereken asıl yerlere öncelik verir, kaybolmaz ve zamanı çok iyi değerlendiririz.

En son nereye gittiniz? 
2014 yılı başında Hong Kong ve Macau’ya gittik.

Özge Alsancak: “Seyahatlerim; ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor”

Özge Alsancak: “Seyahatlerim; ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor”

Sırada neresi var?
Mayıs ayı başında Japonyo-Tokyo var.

Gezi deneyimlerinizi paylaştığınız blog ya da web siteniz var mı?
Evet, blog yazıyorum. Seyr-u Seyâhat: www.seyahatgunleri.blogspot.com

Çin’e yerleşme fikriniz nasıl oluştu ve gelişti?
Aslında teklif eşime geldi. Türkiye’de çalıştığı firmada outsourcing departmanı açacaklardı ve her şey böyle başladı. Ben firmanın muhasebe işlemlerine bakıyorum şuan. 1 yıl Weifang’ta yaşadık, 4 aydır da Hangzhou yakınlarında Keqiao’da yaşıyoruz.

Özge Alsancak: “Seyahatlerim; ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor”
Fake Paris - ÇİN

Çin’deki yaşamla ilgili deneyimlerinizi anlatır mısınız?
Metropol şehirlerde olmadığımız için ilk zamanlar biraz zorlayıcı olsa da zamanla ortama ayak uydurmak konusunda başarılıyım sanırım. Farklı kültürler, farklı medeniyetler, bambaşka yaşamlar ve bizden çok uzak alışkanlıklar… Bunları kabullenip hayata devam etmek için yeteri kadar zaman geçirdik burada, sızlanıp durmaktansa hayatımızı daha kolaylaştırmak için çaba sarf ediyoruz. Seyahat etmek en önemli motivasyonumuz oluyor bu noktada. Yakaladığımız küçücük fırsatlarda bile kendimizi yollara atıp kafamızı dağıtıyoruz.

Özge Alsancak: “Seyahatlerim; ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor”

Seyahatleriniz sırasında sizin gibi gezginlerle tanışıyor musunuz? Hiç enteresan anınız var mı?
Bizim seyahat şeklimiz pek buna el verişleri olmuyor.

Ülkelerin yeme-içme alışkanlıkları çok farklı olabiliyor. Siz gezilerinizde bu durumu nasıl belirliyorsunuz, yemek yemek için nasıl yerler tercih ediyorsunuz?
Yurtdışında yaşadığımız için gittiğimiz ülkede Türk restoranı varsa bir öğün mutlaka gidiyoruz, bir öğün geleneksel bir yemeği varsa onu deniyoruz. Uluslararası mutfaklar varsa tercih listemizdedir, geri kalan zamanlarda Starbucks ve fast food zincirlerini tercih ediyoruz.

Özge Alsancak: “Seyahatlerim; ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor”

Kalacak yer olarak tercihiniz genelde nedir? Otel, hostel, kamp vs. 
Yıldızlı otelleri tercih ediyoruz. Gün içerisinde çok yorulduğumuz için konaklama konusunda güvenlik, hijyen, konfor çok önemli.

Bugüne kadar gittikleriniz arasında sizi hayal kırıklığına uğratan bir yer oldu mu?
Yurtdışı seyahatlerimde hayır olmadı. Her kültür bambaşka hissiyatlara sahip olmanızı sağlıyor. Yurtiçi seyahatlerimde ise bu hayal kırıklığını Demre’de yaşamıştım. Yıl içerisinde misafir ettiği yüzbinlerce turiste rağmen, Demre’de gördüğüm manzara karşısında çok şaşırmıştım.

Eğer imkânınız olsa 1 sene izin ve limitsiz para verseler, haydi gez deseler, neler yapar nerelere giderdiniz? 
Bir seyahat için en önemli kalem sınırsızca sağlandığına göre; gerisi teferruat diye düşünüyorum, dünyanın her köşesi yan komşu olur.

Özge Alsancak: “Seyahatlerim; ufkumu açıp, nefes almamı sağlıyor”

Türkiye’deki insanlar gezmek, seyahat etmek konusunda biraz eksik kalmış durumda, ne yazık ki ekonomik şartların da etkili olduğu bu durumun gelişmesi için önerileriniz var mı?
Karasızlık ve cesaretsizliği finansmandan daha önemli bir sorun olarak görüyorum. İş hayatı insanları tembelleştiriyor ve seyahat etmek yorgunluk olarak görülüyor. Önce zihinlerdeki “seyahat = yorgunluk” kavramı değişmeli.  

Gezmeye yeni başlayanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Nereden başlamalı, nelere dikkat etmeliler?
Seyahat kişiye özeldir, size kattıkları gibi alıp götürdükleri ile beraber… İster en yakından başlayın, ister en uzak noktadan fark etmez. Ne yapmak istediğinizi bilmenin ve önceden biraz araştırmanın çok katkısı olacağını düşünüyorum.