Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Santa Barbara daha çok bir tatil şehri olarak bilinir. Los Angeles’ın kuzeybatısında yer alan bu şehir denize dik inen Santa Knez Sıradağları’nın eteklerinde, okyanus kıyısında kurulmuştur. Ilıman ikliminin yanı sıra sahip olduğu uzun kumlu sahillerin de popüler bir turizm merkezi olmasında bir hayli etkisi vardır. Bu okyanus sahili, Güney Fransa’nın Akdeniz kıyısındaki Riviera bölgesine benzediği için, “Amerikan Rivierası” olarak da adlandırılmaktadır. Ne çok sıcak ne de çok soğuk havası ile Santa Barbara yıl boyunca ılık hava keyfi sunmaktadır ancak kış aylarında gidecekseniz yağmur için hazırlıklı olmanızda özellikle fayda var. Santa Barbara’nın Büyük Okyanus sahillerinin yakınlarında çok fazla memeli türü yaşamaktadır. Özellikle balina, yunus balığı ve fok balığı gözlemlemek isteyenlerin yaklaşık 30 farklı tür ile karşılaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu gözlemi daha yakından yapabilmek için yaz aylarında özel turistik feribotlar ile gezintiler de organize edilmektedir.
Popüler bir turizm şehri olmasının yanı sıra Santa Barbara’da hizmet, eğitim ve teknoloji sektörleri de oldukça gelişmiş durumdadır. Özellikle güney kesiminde University of California gibi önemli yükseköğrenim kurumları vardır. Ayrıca ilk yerleşim izleri 13.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır.
Santa Barbara Hayvanat Bahçesi; 30 dönüm alan üzerinde 500 hayvana ev sahipliği yapmaktadır. 2-3 saatinizi ayırarak her şeyi görmeniz mümkün, ancak ekstra zaman geçirip çimenlerin üzerinde biraz rahatlama imkânı da bulabilirsiniz. Ayrıca hayvanat bahçesinin çevresini dolaşabileceğiniz bir tren de mevcut. Düğün ya da doğum günü kutlamaları gibi bazı özel etkinlikler için erken kapatabilirsiniz ancak gitmeden saatleri öğrenmekte ya da bu geziyi günün daha erken saatleri için planlamakta fayda var.
Shoreline Park (Kıyı Parkı); çok büyük bir alan olmasa da dönem dönem sanat fuarı ya da şarap festivalleri gibi farklı etkinliklere denk gelebileceğiniz bir park. Hiçbir etkinlik yoksa bile sadece yunusları ya da fok balıklarını izleyerek bile vakit geçirebilirsiniz. Özellikle sabahları çok güzel bir okyanus manzarası seyretme ve yürüyüş yapma fırsatı yakalayabilirsiniz.
State Street (Eyalet Caddesi); dünya mutfağından farklı türdeki restoranlar ile karşılaşabileceğiniz ve tarihî binaları görebileceğiniz bu cadde oldukça yaya dostu. Hem yürüyerek Santa Barbara’nın tadını doyasıya çıkartmak hem de alışveriş yapmak için burada saatlerinizi harcayabilirsiniz. Bilindik markaların yanı sıra ikinci el kıyafet satışı yapan butikleri de ziyaret etmeyi unutmayın. İspanyol mimarisi eşliğinde ister eğlenceli bir gün geçirin isterseniz romantik dakikalar yaşayın, bu caddede hepsi mümkün.
Santa Barbara Limanı; yürüyüş yapmaktan sıkılıp biraz da bisiklet sürmek istiyorum derseniz Santa Barbara’da bulabileceğiniz en güzel ve uygun alanlardan birdir. Aynı zamanda burada pelikanları görme fırsatı bulabilirsiniz. Şehir merkezine daha ucuza gitmek isterseniz de buradan kalkan araçlara binebilirsiniz.
Santa Barbara Doğa Tarihi Müzesi; en az 2-3 saatinizi ayırmanız gereken bu müze özellikle çocuklar ile birlikte tüm günü geçirmek için oldukça uygun. Kuşlardan kelebek bahçesine, dinozor fosiline kadar birçok farklı galeriyi gezebilirsiniz. Müzenin içerisindeki mağazada göreceğiniz hediyelik eşyalardan almamak için büyük ihtimalle kendinizi zor tutacaksınız.
Popüler bir turizm şehri olmasının yanı sıra Santa Barbara’da hizmet, eğitim ve teknoloji sektörleri de oldukça gelişmiş durumdadır. Özellikle güney kesiminde University of California gibi önemli yükseköğrenim kurumları vardır. Ayrıca ilk yerleşim izleri 13.000 yıl öncesine kadar uzanmaktadır.
Santa Barbara'ya Nasıl Gidilir?
Santa Barbara Havalimanı(SBA)’na Türkiye’den direkt uçuşlar bulunuyor. Araba yolculuğu yaparak gitmek isterseniz de Los Angeles’tan 2 saat, San Fransisco’dan ise 4 saat içerisinde ulaşmanız mümkün.Santa Barbara'da Görülecek Yerler
Old Mission Santa Barbara; Franciscan tarafından kurulan bir İspanyol misyonudur. Pader Fermín Lasuén tarafından, bayram günü olan 4 Aralık 1786'da yerli Amerikan kabilesinin dinî dönüşümüne yönelik olarak kurulmuştur. Bugün Los Angeles Başpiskoposluğunun kilisesidir. Bir ibadet yeri olarak kullanılmasının yanı sıra içerisinde bir hediyelik eşya dükkânı ve bir müze de bulunmaktadır.Santa Barbara Hayvanat Bahçesi; 30 dönüm alan üzerinde 500 hayvana ev sahipliği yapmaktadır. 2-3 saatinizi ayırarak her şeyi görmeniz mümkün, ancak ekstra zaman geçirip çimenlerin üzerinde biraz rahatlama imkânı da bulabilirsiniz. Ayrıca hayvanat bahçesinin çevresini dolaşabileceğiniz bir tren de mevcut. Düğün ya da doğum günü kutlamaları gibi bazı özel etkinlikler için erken kapatabilirsiniz ancak gitmeden saatleri öğrenmekte ya da bu geziyi günün daha erken saatleri için planlamakta fayda var.
Shoreline Park (Kıyı Parkı); çok büyük bir alan olmasa da dönem dönem sanat fuarı ya da şarap festivalleri gibi farklı etkinliklere denk gelebileceğiniz bir park. Hiçbir etkinlik yoksa bile sadece yunusları ya da fok balıklarını izleyerek bile vakit geçirebilirsiniz. Özellikle sabahları çok güzel bir okyanus manzarası seyretme ve yürüyüş yapma fırsatı yakalayabilirsiniz.
State Street (Eyalet Caddesi); dünya mutfağından farklı türdeki restoranlar ile karşılaşabileceğiniz ve tarihî binaları görebileceğiniz bu cadde oldukça yaya dostu. Hem yürüyerek Santa Barbara’nın tadını doyasıya çıkartmak hem de alışveriş yapmak için burada saatlerinizi harcayabilirsiniz. Bilindik markaların yanı sıra ikinci el kıyafet satışı yapan butikleri de ziyaret etmeyi unutmayın. İspanyol mimarisi eşliğinde ister eğlenceli bir gün geçirin isterseniz romantik dakikalar yaşayın, bu caddede hepsi mümkün.
Santa Barbara Limanı; yürüyüş yapmaktan sıkılıp biraz da bisiklet sürmek istiyorum derseniz Santa Barbara’da bulabileceğiniz en güzel ve uygun alanlardan birdir. Aynı zamanda burada pelikanları görme fırsatı bulabilirsiniz. Şehir merkezine daha ucuza gitmek isterseniz de buradan kalkan araçlara binebilirsiniz.
Santa Barbara Doğa Tarihi Müzesi; en az 2-3 saatinizi ayırmanız gereken bu müze özellikle çocuklar ile birlikte tüm günü geçirmek için oldukça uygun. Kuşlardan kelebek bahçesine, dinozor fosiline kadar birçok farklı galeriyi gezebilirsiniz. Müzenin içerisindeki mağazada göreceğiniz hediyelik eşyalardan almamak için büyük ihtimalle kendinizi zor tutacaksınız.
