Yosemite Ulusal Parkı Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletine bağlı 3.081 kilometrekare yüzölçümüne sahip bir parktır. İçerisinde granit kayalıklar, şelaleler, berrak sular ve dev sekoya ağaçlarına sahip olan park her yıl 3,5 milyon kişi tarafından ziyaret edilir. 1984’ten beri UNESCO Dünya Mirası listesindeki park, yüzde 95’inde vahşi yaşamı barındırır. Dünya genelinde ulusal parkların korunması ve ziyaret edilmesi fikri Yosemite Ulusal Parkı ile başlamıştır. İlk olarak Yosemite Park’ının korunması için çalışmalar Mariposa korusunu keşfeden ve Yosemite Park’ın 24 yıl boyunca koruyucusu olan Galen Clarck ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. Daha sonra başkan Abraham Lincoln döneminde 1864’te Yosemite Grantı imzalanmıştır. Dağların John’u olarak bilinen çevre filozofu, natüralist John Muir ise Yosemite Park’ının geniş bir ulusal park haline gelmesini sağlamıştır.
Yosemite Park, Sierra Nevada’dakien büyük yaşam alanı olup en az bölünmüş habitat bloklarından biridir. Parkın doğal kaynakları bitki ve hayvan çeşitliliğini desteklemektedir. Yükseltisi 648 metreden 3.997 metreye kadar değişen beş büyük alandan oluşur. Vejetasyon alanı meşe ormanı, dağ ormanı, alpin ve altalpin koruluklarından oluşur. Kaliforniya’daki 7000 bitki çeşidinin yarısı Sierra Nevada bulunur, bu çeşitliliğin yüzde 20si ise sadece Yosemite Park’ta yer alır. 160’tan fazla nadir bitki türü için Yosemite Park en uygun alandır. Nadir jeolojik formasyonlardan ve benzersiz toprak karakteri bu bitkilerin yayılış alanını oluşturur. Yosemite Parkı’nın jeolojik yapısı granit kayalıklar ve yaşlı taşların kalıntıları ile karakterizedir. Vadinin jeolojisi 10 milyon yıl önce Sierra Nevada’nın bulunduğu tabakanın yukarı çıkması ve batı tabakasını eğmesi ile oluşmuştur. Nehir yatağının oluşması kanyonun derin ve dar yapısını şekillendirmiştir. Yüksek alpin çayırlığında 1 milyon yıl önce kar ve buzların birikmesiyle buzul oluşmuş, her geçen gün akarsu yatağına doğru hareket etmektedir. Yosemite Park’ta erken buzul döneminde buz kalınlığı 1200 metreyi bulmuştur.
Arkeolojik verilere göre 3000 yıl boyunca yerlilerin yaşadığı bölgeye ilk ziyaret 8000 ila 10.000 yıl önce gerçekleşir. Yosemite ismi ise Amerikan yerlileri olan Miwoklar’da katil anlamına gelen bir kelimedir ve bu ismi bölgede yaşayan hain bir kabileden almıştır.
Yosemite Ulusal Parkı Gezilecek Yerler:
Tünel Manzarası:
Yosemite Ulusal Parkı’nın panoromik manzarasını izleyebileceğiniz bu alan 1933’ten beri ziyaretçi akınına uğramaktadır. Bu manzarada El Capital, Bridalveil Şelalesi, Half Dome granit kayasını görebilirsiniz. 19. yüzyıldan beri resimleri çizilen, müthiş fotoğrafları çekilen Tünel manzarası Yosemite Park’ın en ikonik yeridir.
El Capitan:
Parkın kaya tırmanışı için en elverişli bölgesidir. Tek parça granit kayadan oluşan El Capian, 910 metre uzunluğundadır. Profesyonel dağ tırmanışçıları için yıl boyu erişim imkanı ve çeşitli tırmanış rotaları nedeniyle çokça tercih edilir.
Buzul Tepesi:
Vadi manzarasının en güzel izlenebileceği yerlerden olan Buzul Tepesi’ne, kış aylarında kros kayak yaparak ve ya otobüs ile ulaşabilirsiniz.
Sentinel Tepesi:
Yosemite Park’ın granit kubbelerinden biri olup fotoğrafçıların en çok tercih ettikleri görüş açısına sahip alandır. Bu tepeden Yosemite köyü, Sierra Nevada Dağı, Yarım Kubbe ve Yosemite Şelalesi görülebilir. Ayrıca tepeye ulaşmak için 400 yıllık ağaçların içinden 1 saat yürümeniz gerekiyor.
Yarım Kubbe:
Yosemite vadisinin doğu bitiminde bulunan granit kubbe, ismini farklı şeklinden dolayı almıştır. Kubbenin bir tarafı dik bir yüzeyken diğer tarafı ağaçlarla kaplı olduğundan yarım kubbe şeklini andırır. 1800’lerde ulaşılamaz olduğu söylenen yarım kubbenin tepesi, günümüzde bir çok farklı yoldan tırmanışa açıktır. Yarım kubbe Apple’ın 2014’te çıkardığı yeni IOS sisteminin de duvar kağıdı olmuştur. Bundaki en önemli etkenlerden biri kuşkusuz, Steve Jobs’un parkın müdavimlerinden biri olmasıdır.
Mariposa:
Yosemite Park antik dev sekoya ağaçlarına ev sahipliği yapar. Bu sekoyalar Mariposa, Tuolumne ve Merced korularında yer alır. Mariposa korusu 200 ağaçtan oluşan uzunlukları 200 metreyi bulan ulu ağaçlar ormanıdır. Bu tür ağaçlar diğer türlere göre en büyük hacme sahip olup en uzun yaşayanlardan biridir. Mariposa’yı ziyaret ettiğinizde atlı arabaların geçebilmesi için gövdesinde delik açılan dev sekoya ağacını da görebilirsiniz.
Vernal Şelalesi:
Tüm yıl akan Merced nehrinin suları 97 metre yükseklikten granit kayaların arasından hızla aşağı iner. Bu granit merdivenler 500 basamaktan oluşur ve tırmanışçılar için eşsiz bir tecrübe sağlar. Yosemite Parkı’nın doğu yakasındaki bu doğa harikası, mutlaka görülmesi gereken yerlerdendir.
Yorumlar