Abu Dabi’de Gezilecek Yerler

Dünyanın en büyük camilerinden biri olan Sheikh Zayed şehrin en önemli sembollerinden biri. Havuzlar ve bahçeler ile çevrili camii 82 kubbe, 1000 kolon ve 24 karat altın kaplı avizeleri ile oldukça görkemli bir görüntü sunuyor. Beyaz ve altın renklerle işlenmiş dış yapısı da güneş ışığı altında ve gece ışıklandırılmasında mutlaka görülmesi gereken bir manzara. Camiinin çarpıcı özelliklerden bir diğeri ise aynı anda 40.000 kişiye ibadet imkanı sunuyor olması. Ayrıca camiinin içerisinde dünyanın en büyük el yapımı halısı ve 12 ton ağırlığındaki dünyanın en büyük avizesi yer alıyor.

Şehirdeki diğer camiilerden farklı olarak Sheikh Zayed her gün ziyaretçilere açık ancak Cuma sabahları yalnızca ibadet için açılıyor. Cuma günleri 16.30-22.00 arası ziyaretlere açılıyor. Haftanın diğer günleri ise 09.00-22.00 saatleri arasında camiiyi gezebilirsiniz. Ayrıca camii içerisinde rehberler eşliğinde 1 saatlik turlar da mevcut. Bu turlara Pazar-Perşembe arası 10.00, 11.00, 17.00, Cuma günleri 17.00, 19.00 ve Cumartesi günleri 10.00, 11.00, 14.00, 17.00 ve 19.00 saatlerinde katılabilirsiniz. Şehri ramazan ayında ziyaret ediyorsanız ise Cuma günleri hariç 09.00-02.00 saatleri arasında camiiyi gezebilirsiniz.

Sheikh Zayed, dini öneminin yanında mimari açıdan da görsel bir şölen. Devasa yapı gerek iç tasarımı gerek dış mimarisi ile her yerde sahip olunamayacak bir deneyim sunuyor. Özellikle günbatımında camiinin muhteşem manzarası görülmeye değer. Camii, Sheikh Rashid Bin Saeed Caddesi, 5. Sokak üzerinde bulunuyor.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin en önemli tarihi yapılarından biri olan Al Jahili Kalesi, aynı zamanda Al Ain’in en büyük kalelerinden biridir. 1891 yılında 1. Sheikh Zayed egemenliği altında inşa edilmeye başlanan kale 1898 yılında tamamlanmıştır. Abu Dabi şehrini savunma amaçlı inşa edilmiştir. Bir dönem dağ geçitlerini koruyan ve bölgeler arası barışı sağlayan Umman Trudur İzcileri’nin karargahı olarak kullanılan kale, tarih içerisinde yerel valiye konutu olarak da kullanılmıştır. Kalenin askeri öneminin yanında bölgenin en önemli ailelerinden Al Nahyan ailesinin konutu olarak kullanılmış olması kaleye farklı bir anlam kazandırmıştır.

Abu Dabi Turizm ve Kültür Bakanlığı tarafından 2007 yılında tarihi dokusuna hasar verilmeden yenilenen kale şu anda ziyaretçilere açık. Kalenin yenilenmesinde arkeolojik araştırmalardan ve farklı tarihi belgelerden yararlanılmıştır. Şuan kalenin içerisinde kalıcı sergilerin yanında sürekli değişen sergiler de yer alıyor. Yapının kuzey kanadında gezgin Wilfred Thesiger’e ait ‘Bin London and Freedom of the Desert’ isimli kalıcı bir sergi yer alıyor. Sergide fotoğrafçının seyahatleri sırasında çektiği siyah beyaz fotoğraflar sergilenmektedir. Batı kanadında ise geçici sergi alanları bulunmaktadır.

Yemyeşil ve düzenli bahçelerin arasında yer alan yapı şehrin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biridir. Kaleyi, Pazartesi günleri hariç haftanın her günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Cuma günleri ise yalnızca 15.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açıktır. Kale Al Mutawaa bölgesinde, Al Ain’in güneydoğusunda Al Jahili Park’ın hemen yanında bulunuyor.

Abu Dabi Gelenek Köyü, Arap kültürünü yakından tanımak ve çöl hayatını deneyimlemek isteyenler için mutlaka görülmesi gerek bir yer. Emirates Heritage Club tarafından işletilen mekanda geleneksel bir vaha köyü yaratılmıştır. Şu anda bir açık hava müzesi olarak şehre gelen turistlerin en çok ilgi gösterdiği yerlerden birisi olmuştur.

Abu Dabi Gelenek Köyü’nde çöl hayatının kendine özgü yaşam koşulları en ince ayrıntısına kadar yansıtılmış. Gelenek Köyü içerisinde falaj sulama sisteminden denizden gelecek tehditler için inşa edilmiş bir koruya, keçi ticaret pazarlarından bir camiiye kısacası bir Arap köyünü yansıtan tüm yapı ve birimleri bulunduruyor.

Köyün belli kısımlarında geleneksel becerilerin sergilendiği ve ziyaretçilerin de katılabildiği atölyeler gerçekleştiriliyor. Erkek zanaatkarlar metal işleri ve seramik gibi alanlar üzerine atölye verirken kadınlar ise genellikle dokuma ve eğirme atölyeleri düzenliyor. Böylece Arap kültürünü yalnızca gözlemlemek ile kalmayıp yerli halkla konuşma fırsatı da bulmuş olacaksınız. Köyün içerisinde kamp ateşi başlarında bulunan kahve noktaları da zaman geçirmek için ideal. Bir şeyler satın almak isteyenler içinse kültüre özgü el işi eşyaların satıldığı mağaza ve bir de Arap mutfağının en belirgin özelliği olan baharatların satıldığı bir baharat dükkanı bulunuyor. Yüzlerce baharat çeşidinin yanında el yapımı sabunlar da oldukça ilgi çekici.

Gelenek Köyü, Marina Alışveriş Merkezi’nin yanında Breakwater bölgesinde bulunuyor. Cumartesi-Perşembe arası 09.00-16.00, Cuma günleri ise 15.30-21.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Abu Dabi seyahatinizde macera ve eğlence arıyorsanız Abu Dabi Ferrari Dünyası’na kesinlikle uğramalısınız. 2010 yılında 86.000 metrekarelik alana kurulan Ferrari Dünyası, dünyanın ilk Ferrari markalı tema parkıdır. Park içerisinde bulunan tüm atraksiyonlar ve bölümler Ferrari tutkusunun farklı bir tarafını yansıtır. Ferrari’den ilham alınan sürüş ve hız deneyimleri eğlence araçları ile buluşturulmuş, en popüler Ferrari araçları ile 4D simülasyon imkanı sağlanmıştır. Macera bölümlerinin dışında dünyanın en büyük Ferrari mağazası ve İtalyan mutfağının en güzel örneklerini sunan şık bir restoran bulunmaktadır.

Formula Rossa, parkın en gözde atraksiyonlarındandır. Dünyanın en hızlı hız treni olan Formula Rossa 4.9 saniyede 240 kilometre hıza ulaşmaktadır. 52 metre yüksekliğe kadar çıkan tren Ferrari’den daha hızlı gitmesiyle de meşhurdur. Flying Aces, parkın iddialı atraksiyonlarından bir diğeridir. Dünyanın en yüksek dönemece sahip roller-coaster’ı olan Flying Aces, 63 metreye kadar ulaşıyor. Yüksekte olma hissini sevenlerin mutlaka denemesi gereken bir şey. Fiorano GT Challenge ise ziyaretçilere bir Ferrari aracı ile yarış yapma imkanı veriyor.

Park çocuklar için de oldukça ilgi çekici atraksiyonlar barındırıyor. Ferrari Sürüş Okulu’nun bir parçası olan Junior Grand Pix’de çocuklar önce bir eğitim filmi izliyor ve daha sonrasında profesyonel pilotlar tarafından çocuklar için ayrılmış bir bölgede araç eğitimlerine sokuluyor. Junior Training Camp’de ise çocuklara tırmanış eğitimi veriliyor. Burada her yaşa uygun tırmanma parkurları bulunuyor.

Ferrari Dünyası, Abu Dabi Emirliği’nin kuzeydoğusundaki Yas Adası’nda bulunuyor. Abu Dabi’den taksi ile veya araç kiralayarak 30 dakikada ulaşım sağlayabilirsiniz. Giriş ücretleri 275 AED ile 525 AED arasında alacağınızın biletin kapsamına göre değişiklik göstermektedir. Haftanın her günü 11.00-20.00 saatleri arasında açıktır.

Saadiyat Adası, Abu Dabi kıyısından yalnızca 500 metre uzaklıkta ve 7 dakikalık bir mesafede bulunuyor. Abu Dabi’de olduğu gibi adada oldukça gelişmiş bir hayat var. Birçok lüks otel, restoran, kafe ve mağaza bulmak mümkün. Bunların yanında adanın göz alıcı mimarisi ve doğa harikası plajları da başlı başına görülmeye değer şeyler. Ancak adanın en dikkat çekici özelliği Abu Dabi Emirlikleri’nin kültür noktası olmasından kaynaklanıyor. Saadiyat Adası’nın bu bölümü dünyanın en büyük kültürel varlık konsantrasyonu olarak kabul ediliyor.

Adada Arapça ‘aydınlanma yeri’ anlamına gelen Manarat Al Saadiyat isimli bir ziyaretçi merkezi bulunuyor. Burada halka açık sürekli bir sergi var. Bu sergiyi ziyaret ederek adanın arkasındaki tarihi ve kültürel geçmişi daha yakından öğrenebilirsiniz.

Zayed Ulusal Müzesi, Louvre Abu Dhabi ve Guugenheim Abu Dhabi ve Deniz Müzesi hem adanın hem de Abu Dhabi Emirliği’nin en önemli müzelerinden. Louvre Abu Dhabi’de geçmiş zaman eserlerinden çağdaş sanat eserlerine kadar farklı kültür ve medeniyetlere ait birçok eser sergileniyor. Zayed Ulusal Müzesi ise Birleşik Arap Emirlikleri’nin tarihini daha yakından öğrenmek için gidilmesi gerek bir müze. Guggenheim Abu Dhabi evrensel çağdaş sanatın en ilginç eserlerine ev sahipliği yapıyor. Müzeler harici adada bir de Performans Sanatları Merkezi bulunuyor. Dünyanın farklı yerlerinden farklı sanat dalları ile ilgilenen birçok sanatçının performanslarını inceleyebilirsiniz.

Kelime anlamı ile “Ulusun Sarayı” anlamına gelen Qasr Al Watan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkanlık sarayıdır. Abu Dabi’nin yeni kültürel amblemi olan saray, Arap mimarisinin güzelliğini en modern şekilde gözler önüne sermesi bakımından, bir saray ziyaretinden çok daha fazlasını sunmaktadır.

Abu Dabi’deki Qasr Al Watan’ı ziyaret ettiğinizde bir ulusun büyüleyici tarihine tanıklık etmenin yanı sıra köklü değerlerini de keşfedecek ve Arap dünyasının bilime, sanata ve edebiyata yaptığı katkıları görme şansınız olacak.

Qasr Al Watan’ın Eşsiz Mimarisi ve Dekorasyonu

Tessera mozaikleri, mermerler ve vitray pencereler ile bezeli olan saray, İslam-Arap kültürünün en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilir. Aynalı küpler ile dekore edilen The Great Hall (Büyük Salon), kemer ve mozaikleriyle ziyaretçilerden tam not alan A Memory of The Palace gibi bölümlerinin yanı sıra güneş battıktan sonra yapılan ışık gösterileriyle son derece etkileyici bir ziyaret sunan Qasr Al Watan beyaz granit ve kireç taşından yapılan gold ayrıntılar ile modernleştirilmiş bir cepheye sahiptir.

Oldukça süslü bir şekilde dekore edilen sarayın en dikkat çekici özelliklerinden bir tanesi 37 metre çapındaki kubbesidir. Büyük Salon olarak bilinen merkezi odanın tepesinde yer alan kubbe, 350 bin parça kristalli bir avize ile aydınlatılmaktadır.

Sarayın ana salonunda tarihi ve kültürel yayınların yanı sıra ülke hakkındaki bilgileri içeren kitapların ve eşsiz el yazmalarının bulunduğu geniş bir kütüphane yer alır. Burada birçok farklı dilde kitap bulabileceğiniz gibi, aynı zamanda sesli ve görüntülü yayınlara, akademisyen makalelerine, gazetelere ve dergilere de ulaşabilirsiniz.

Qasr Al Watan Ziyaret Saatleri

11 AM ve 6.45 PM saatleri arasında ziyarete açık olan Qasr Al Watan’a giriş için tek kullanımlık biletlerinizi kapıdan veya müzenin internet sitesinden alabilirsiniz. Ücretler ve açık olduğu saatler değişkenlik gösterebileceği için önceden kontrol etmekte fayda var. Sarayın ünlü ışık gösterisine katılmak için son giriş saatinden önce orada olduğunuzdan emin olun.