San Juan’da Gezilecek Yerler

Eski San Juan şehri, Karayiplerde Dominik Cumhuriyeti başkenti Santo Domingo’dan sonra kurulan en eski ikinci şehirdir. Yaklaşık 500 yıllık bir geçmişe sahip olan bölgede 16. ve 17. yüzyıllara ait 400 civarında sömürge binası bulunmaktadır. Bugün bunların hepsi restore edilerek San Juan’ın günlük hayatına entegre edilmiştir.

Yapıların hepsi farklı renklerde, büyük çoğunluğu ise iki katlı. Binalarda ahşap ve demir işlemeler hemen dikkat çekiyor. Bazılarının balkonu çiçeklerle süslenmiş durumda. Sokaklar dar olmasına karşın binaların estetiğini bozacak bir nitelikte değil çünkü hepsi tamamen arnavut kaldırımı tarzında.

Trafik açısından her sokak tek yöne çalışıyor. Park yeri sorunu nedeniyle araçlar sokakların bir kaldırımını işgal etmiş. Ancak bazı özel günlerde sokaklar trafiğe kapanıyormuş. Tarihi San Juan, yedi kare bloktan oluşuyor. Bölgeyi gezmek için araç kiralamanıza gerek yok. Yürüyerek gezmek kolay, ayrıca bölgede çalışan ücretsiz bir tramvay da var. Fakat gezmenin en iyi yolu yürümek. Yürüyerek gezdiğiniz zaman her sokağından ayrı bir keyif alacağınız bu bölgenin bir kısmı, limana yakın Paseo dela Princesa adı verilen sahildeki yürüyüş alanından başlayan kalın ve yüksek bir duvarla çevrili. Bu sebepten bir dönem “Duvarlı Şehri” olarak adlandırılmış. Duvarın denize bakan kısmında etrafı taşla örülü büyük bir kapı oluşturulmuş. 1700’lü yıllarda inşasına başlanan bu kapıya, “Şehir Kapısı” adı veriliyor.

Paseo dela Princesa, sahilde; ağaçlar, banklar, heykeller, sokak lambalarıyla dolu bir gezinti alanı. Özellikle akşamları ailelerin çocuklarıyla birlikte ışıklar altında eğlendikleri pırıl pırıl bir gezinti yeri.

Araba ile bir saatlik bir yolculukla, San Juan’ın dışına çıkarak Rio Grande bölgesine gitmeniz gerekiyor bu dünyanın en muhteşem yağmur ormanlarından birini görmek için. El Yunque Yağmur Ormanlarına giderken yollardaki hız sınırına dikkat edin yüksek cezalar var.

El Yunque yağmur ormanları yemyeşil doğasıyla çok güzel bir gezi noktası. Ormanda bulunan Yokahu Tower’a çıkıp ve şelaleleri gezmeyi unutmayın. Ayrıca bu muhteşem doğanın hayvanlarını da yerinde gözlemleyebilirsiniz. Buranın endemik faunasında papağanlar, siyah kuşlar ve firavun fareleri var.

Bu ormanlarda toplamda yaklaşık 240 tür ağaç ve bitki çeşidinin yaşadığı biliniyor. El Yunque (El Yunki) adı verilen bu ormanın özelliği, aynı zamanda çok nemli olması; bu nedenle ağaçlar dokunduğunuz zaman ıslaklar, Aynı zamanda bu ormanlar, rengârenk papağanların ve minik Coque (Kok) kurbağalarının cenneti. Zaten Coque kurbağaları adada kutsal kabul ediliyor. Uğur getirdiğine inanılan minik kahramanların bibloları hemen her hediyeliköeşya dükkanının tezgâhında bulunabiliyor.

El Yunque’nin bir özelliği de Karayip Bölgesi’nde bulunan tek yağmur ormanı olması. Yanı Karayipler’in kalan bölümlerinde göremeyeceğiniz türden bir doğal güzellik bekliyor sizi San Juan’da.

Eski Şehir’de yer alan San Cristobal Kalesi’nden aşağı doğru inilince, San Francisco ile Fortaleza Sokağı arasındaki geniş alanda Colon Meydanı karşınıza çıkacak. Meydanın ortasına etrafı fıskiyelerle çevrili bronzdan büyük bir Kristof Kolomb Heykeli yerleştirilmiştir. Heykel, Kolomb’un şehri keşfinin 400. yılı anısına dikilmiş.

Colon Meydanı’nın güney tarafında ve Fortaleza Sokağı üzerinde Tapia Tiyatro’su yer alır. At nalı şeklindeki tiyatro 1824 yılında inşa edilmiş. İçindeki salon 700 kişilik. Bale, konser, tiyatro ve diğer aktivitelere ev sahipliği yapıyor. Adını, Porto Rikolu oyun yazarı ve modern sanatın oluşmasına öncülük eden Alejandro Tapid y Rivera’dan almış. Fortaleza Sokağı’nın Capilla Alley Sokağı’na döndüğü köşede Casa del Libro, 19.Yüzyıl Porto Ricon Familia y Farmacia Müzesi’ne dönüştürülen Casa del Callejon Binası var.

Tarihi San Juan’da birçok meydan bulunmakta. Bu tarihi bölgenin muhtelif kısımlarında sıkça karşılaşılan meydanlardan La Barrandilla Meydanı, San Francisco Sokağı üzerinde. Meydanın civarında Carlos Albizu Üniversitesi, yanı başında Salvador Brau Meydanı, meydanın içinde Brau ve Toribio Anıtı yükselmekte.

San Francisco Sokağı’ndan batı yönünde ve Cruz Sokağı ile kesiştiği alanda Armas Meydanı’yla karşılaşacaksınız. Armas Meydanı, tarihi San Juan’ın ana meydanı. Belediye Binası da burada. Bina, Madrid’dekinin benzeri olarak 1602’de inşa edilmiş. Meydanın arka sokağı San Jose ile Cristo Sokağı arasındaki heybetli bina San Juan Katedrali.

Katedral, Santo Domingo’dakinden (Dominik Cumhuriyeti) sonra bu bölgedeki en eski ikinci katedral. Katedral ilk olarak 1521’de yapılmış, bunun yıkılması üzerine 1549’da tekrar inşa edilmiş... Sonraki yıllarda birçok kasırga, yangın ve kundaklamalar yaşamış ve 1917’de bugünkü halini almış. Kentin en görkemli düğünleri burada yapılıyormuş. İçinde Ponce de Leon’un mermerden mezarı bulunuyor.

Eski San Juan bölgesinde yer alan San Cristobal ve El Morro Kaleleri mutlaka görülmesi gereken devasa yapılar var. En az yarım gününüzü alacak kadar büyük diyebiliriz. UNESCO tarafından dünya tarih mirası olarak kabul edilen ve koruma altına alınan bu kalelerden El Morro, San Jua’ın 1521 yılında İspanyollar tarafından kurulasının ardından 1539’da inşa edilmiş. San Cristobal’in inşası ise 1783'de tamamlanmış. Her iki kale de tarihinde pek çok gemi saldırısına maruz kalsa da, asırlarca ayakta kalacak kadar güçlü yapılmış.

San Cristobal’ın gözetleme kulelerinde manzara nefis. Okyanusun sonsuzluğunu, cennet plajları, Eski San Juan’ı ve modern binaları ile yeni San Juan’ı derin derin içinize çekin kulelerde. San Juan sokakları renk renk boyanmış eski tarz evlerden ve İspanyol mimarisinden esinlenmiş yapılardan oluşmakta.

Birbirlerine birleşik olan evlerin balkonlarında renk renk çiçeklerin olması dikkat çekiyor. Özellikle Eski San Juan bölgesinde araba sayısı çok az olduğundan, etraf hem çok sakin, hem de yayaların hayatı pek kolay. Kısacası iki kaleyi görmeye gitmişken, Old San Juan’ın mükemmel kolonyal sokaklarını gezmeyi ihmal etmeyin.

Turistlerin kaldığı oteller, restaurantlar, hediyelik eşya dükkanları, mağazalar vs hepsi bu civarda. San Juan’da eski şehrin eski yapılarının korunduğu bu turistik merkezde; gerçekten güzel restaurantlar ve barlar mevcut; sadece cumartesi akşamalrı bu bölgenin biraz kalabalık olduğunu unutmayın.