Provence Bölgesi Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Provence bölgesi Akdeniz'e kıyısı olan bir Fransız bölgesidir. Provence bölgesi aslında Akdeniz kıyısı olmasıyla birlikte, çok lezzetli şarapları ve ünlü akınlarıyla da bir numaralı bir turistik bölge olmaktadır. Yalnızca turistik bir bölge değildir, tarihi ile de nam salmıştır. Konum olarak Marsilya'nın daha kuzeyindedir fakat Akdeniz kıyılarını beraber paylaşırlar ve Fransa'nın da güneydoğusunda yer almaktadır. Provence bölgesinin kapsadığı bazı kasabalar ve şehirler vardır, en ünlüleri arasında da film festivalinin gözde şehri Cannes bulunur. Bu şehirler daha çok hareketli tarafta yer almaktadır, ama Provence bölgesinin lavanta bahçelerinin, huzurun, üzüm bağlarının olduğu tarafı da bulunmakta ve tercih edilmektedir, hatta bazı sanatçılara ilham da olmuştur. Örneğin ünlü ressam Paul Cézanne Aix-en-Provence’ta yaşamıştır ve burada yaşadığı ev ziyaret edilebilmektedir. 

Provence Bölgesine Nasıl Ulaşılmaktadır? 

Bölge Aix-en-Provence, Antibes, Arles, Avignon, Cannes, Marsilya ve Toulon gibi kasaba ve şehirleri içinde bulundurmaktadır. Provence bölgesine geniş bir bölgedir ve buraya ulaşmak için en mantıklı yol Marsilya Havaalanı’na uçuş gerçekleştirmektir. Uçuş yaklaşık 3 buçuk saat sürmektedir ve 3 buçuk saat sonunda Aereport Marseille Provence adlı Marsilya havaalanına ulaşılabilmektedir. Buradan da trenler ve otobüslerle bölgede nereye gitmek istiyorsanız ulaşabilirsiniz.

Provence Bölgesi İklim 

Provence bölgesi, ılıman iklime sahiptir. Genellikle yazları sıcak kurak, kışları yağışlı ve daha soğuk geçmektedir. Yıllık ortalama sıcaklığı 12-13 derecelerdedir. Özellikle kış ayları gidilecekse kalın giyinilmesi önerilmektedir. 

Provence Bölgesi Görülmesi Gereken Yerler 

Provence bölgesinde ne aradığınıza bağlı olarak çeşitli şehirleri, kasabaları veya köyleri ziyaret edebilirsiniz. Örneğin Cannes, Provence’ın içindeki en önemli şehirlerdendir ve dünyaca ünlü Cannes Film Festivali’nin ev sahibidir. Aix-en-Provence ise Marsilya’ya yakın, üniversitelerin olduğu küçük ve tatlı bir şehirdir. Üniversiteleri içinde barındırması sayesinde öğrencilerle doludur. Küçük dar sokaklarının yanında lüks mağazaların da bolca bulunduğu şehir yazın cıvıl cıvıl olur. Bu iki şehir dışında gezebileceğiniz yerleri detaylı olarak aşağıda bulabilirsiniz.

Sault Köyü: Bu köy Provence bölgesinin en ünlü köyü olarak bilinmektedir. Çok küçük bir nüfusu bulunmakta ve Marsilya'ya 1 saatlik mesafede bulunmaktadır. Bu köy doğallığı bozulmamış, karmaşadan uzak ve huzur bulunacak bir köydür. Burasının aslında en önemli özelliği lavanta bahçeleridir. Bu lavantalar sihirli bitki olarak adlandırılır ve esans, sabun ve hatta dondurmasına kadar birçok ürünü üretilmektedir. Lavanta çeşitli alanlarda kullanılmaktadır. Sault köyünün ufak bir meydanı bulunmaktadır ve bu meydanda 3-5 dükkân ve kafe tarzı yerler bulunmaktadır. Ayrıca bu merkezde lavantaya özel butik dükkânlar bulabilirsiniz. Temmuz ve ağustos ayları lavanta zamanıdır, bu aylarda lavantalar çiçek açmaktadır, özellikle bu aylarda Sault’a gidilmesi önerilmektedir.
 
Silvacane Manastırı: Bu manastır Provence bölgesinin en iyi manastırlarından biridir. Silvacane Manastırı, La Roque d'Antheron kasabasında bulunmaktadır. Bu kasaba tarihi ile ünlü bir kasabadır. Silvacane Manastırı 1443 yılında inşa edilmiştir. Bu manastır Gotik ve Romanesk tarzında bir yapıdır. Sade ve mimari ögelerin çok iyi kullanıldığı nadir yapılardan biridir.

Oppède Le Vieux Köyü: Bu köy tarihî esintiler ve vahşi ormanlar ile dolu bir şehirdir. Buraya arabayla gelip köy girişindeki otoparka arabayı bırakıp başlayabilirsiniz. Köyün girişinden parkurlar hakkında bilgi alabilirsiniz ve eğer isterseniz rehberle beraber de gezebilirsiniz. Parkurlar bu köyü keşfe çıkmak için çok idealdir. Bu köy kayalık üstüne inşa edilmiştir ve etkileyici ormanları bulunmaktadır. Taş sokaklarda gezebilir, taş evlerin harika tarihî dokusunu yaşayabilir ve tepeye çıkıp harika manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.

Arles Köyü

Bu köyün en önemli özelliği aslında Roma kentinin de en önemli bölgelerinden biri olan Gallia Narbonensis bölgesinde olmasıdır. Ayrıca bu şehirde birçok sanatçının yaşadığı ve bu şehrin kitaplara resimlere çok büyük katkıları olduğu bilinmektedir. Ünlü ressam Van Gogh bir süre burada yaşamış ve en ünlü resimlerini burada çizmiştir, hatta bazı söylentilere göre Van Gogh; psikolojisinin bozuk olduğu dönemlerde burada bulunarak kendine çeki düzen vermiştir. Buradaki Roma medeniyetine ait kalıntılar ve anıtlar UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır ve günümüzde de koruma altında olan şehirlerdendir. Aslında günümüzdeki görüntüsüyle çok bağdaşmamasına rağmen Arles köyü, bundan 2 bin yıl kadar önce en kanlı savaşları gören arenanın da sahibi olan kenttir. Bu arena da Roma kenti kalıntıları arasındadır ve gezilebilmektedir.
 
Actes Sud: Actes Sud, Arles'de bulunan bir kitabevidir. Bu kitabevinde her türlü kitabı bulabilirsiniz, o kadar geniş yelpazesi ve öyle çok kitabı vardır ki görenlere hayretlik vermektedir. Bu kitabevi 1978 yılında kurulmakla birlikte pek çok kitap aslında kısa sürede toparlanmıştır. 2011 yılında yayıncılık ödülüne layık görülmüştür. Buradaki kitabevinin önemi küçücük bir Fransa kasabasında, kasabanın tüm insanlarına kişi başı 1 kitap düşmesidir.
 
Montmajour Manastırı: Arles'da bulunan manastır, 18. yüzyıl yapılarındandır. Bu manastır ve manzarası Van Gogh tarafından sıkça tuvale işlenmiştir. Manastırda yeraltı mezarlığı, hala tamamlanmamış kilise bölümü ve daha birçok bölüm bulunmaktadır. 1840 yılında Fransa Kültür Bakanlığı tarafından koruma altına alınmıştır.