Malmö Gezilecek Yerler

Malmö Şehrinde Old Town olarak bilinen bölgede bulunan bu meydanda kışları halka açık buz pateni yapılmaktadır. Meydanın tam ortasında bulunan heykel, şehri Danimarkalılardan alan İsveç Kralı 5. Karl Gustav’a aittir ve bronzdan yapılmış birçok müzisyen heykeli bulunmaktadır. Eğer bu meydana gitme fırsatınız olursa heykellere sarılıp fotoğraf çekilebilirsiniz. Ayrıca, 2.500 metrekarelik bir alanda konumlanan bu meydanda her yıl ağustos ayında gerçekleştirilen Malmö Festivali’nin yanında büyük etkinliklere, binicilik sporlarına ve çeşitli konserlere yer verilir. Şehrin en eski meydanı olan Stortorget, şehrin en eski yapılarından biri olan Malmö Belediye Binası’nı barındırır. 1546 yılında inşa edilen bu bina, yıllar geçtikçe birçok değişime uğrayarak bugünkü Rönesans mimarisi görünümüne kavuşmuştur.

Diğer adıyla Küçük Meydan olarak bilinen Lilla Torg’un dört bir yanı kafeler ve restoranlarla çevrilidir. Her yerde tek ve ya iki katlı olan oldukça küçük ve şirin binalar vardır. Birçok eşya satın alabileceğiniz dükkânların bulunduğu bu bölge oldukça hareketlidir. Tasarımcılarıyla ünlü olan Malmö şehrinin göz alıcı tasarımlarını bu meydanda görmek mümkün. Eğer çok katlı apartmanlardan sıkıldıysanız, meydandan aşağıya doğru yürüdüğünüzde Gamle Vaster denilen bir bölgeye ulaşacaksınız. Burada bulunan ve oldukça eski olan evler en fazla 2 katlı olup, ev olmalarının yanında bir kısmı sanat galerisi ve ya dükkân olarak da kullanılıyor. Bu evlerin birine girip, kafe olarak kullanılan kısımlarında yorgunluk kahvenizi içebilirsiniz.

Malmö şehrinin kalbi olarak bilinen bu meydan adını meydanın tam ortasına dikilen Gustav 2. Adolfs’dan alır. Bu meydanın en önemli özelliği de sadece taşlardan oluşmasıdır. Meydandaki bütün yapılar, sokaklar her şey taştan yapılmıştır. Eskiden bu meydanda çok çeşitli esnaflar varmış. Kanalın çevresine yan yana dizilen birçok çiftçi kendi ürünleri satar, birçok kişi de koyunlarını bu alanda otlatırmış. 1950’li yıllardan sonra yapılan düzenlemeler sayesinde meydan şu anki modern görünümüne kavuşturmuş. Fuar, sergi ve çeşitli müzikal eğlencelere yer veren bu meydanda, her yıl, yılbaşında büyük bir Noel ağacı süsleniyor. Ayrıca bu meydanda pazar kuruluyor ve yılbaşı için gerekli olan bütün alışverişlerinizi bu alanda yapabiliyorsunuz.

Eski şehir bölgesinde bulunan Malmö Kalesi, savunma merkezi olan Malmö şehrinin günümüze ulaşan tek kalesidir. Tarih müzesi bölümü olan bu kalede çok çeşitli eşyalar ve o dönemlerde kullanılan malzemeler sergileniyor. Bu müzeyi gezmek isterseniz kapıda 40 SEK ödemelisiniz. Sanat müzesine de yer veren bu kale ayrıca hayvanat bahçesine de ev sahipliği yapıyor. Hediyelik eşyalar bölümünü geçtikten sonra karşınıza çıkacak olan hayvanat bahçesinde birçok tropikal hayvanı görme şansı yakalayacağınız gibi üstelik bir ücret de ödemeyeceksiniz.

Malmö Kalesi eşsiz doğanın ortasına kurulmuş bir kaledir. Bu kaleye geldiğinizde, bisikletle çevresinde tur atmak ya da oturup biraz dinlenmek ve doğayı izlemek isteyebilirsiniz. Ayrıca, Kale’nin hemen yanında olan Kungsparken Parkı yapay gölleri ve bol yeşilliği ile ünlüdür. Kale’ye gitmeden ya da oradan dönerken bu parktan geçmek isteyebilirsiniz.

Malmö Kalesi’nden çıktıktan sonra batısına doğru gittiğinizde bu Denizcilik ve Teknoloji Müzesi ile karşılaşacaksınız. Giriş ücreti 40 SEK olan bu müzede, Malmö’nün geçirdiği ulaşım ve denizcilik tarihine yakından şahit olabilirsiniz. Bu müzeyi gezmek isterseniz hafta içi hafta sonu fark etmeden, her gün sabah saat 10.00 – 17.00 arasında ziyaret edebilirsiniz. Eğer denizaltılar ilginizi çekiyorsa bu müzede gerçek yapım bir denizaltıyla karşılaşıp deneyimleyebilirsiniz. Ayrıca, Boat Playroom bölümünde çocuklarınızı oyun oynarken öğrenmeye davet eden bir deneyim odası mevcuttur. Müze geziniz sırasında her şey size gerçek bir deneyim sunacağı için burada çok fazla zaman geçirmeyi göze almalısınız. Bu müzede Malmö gezinizde unutamayacağınız bir fırsat yakalayacaksınız.

Malmö Kalesi’nin biraz üst kısmında, Vaster bölgesinde yer alan ve deniz kenarında konumlanan, şehrin her yerinden görebileceğiniz bu binayı ziyaret etmeden şehirden ayrılmayın. İsveç’in en yüksek binası olarak bilinen Turning Torso, 54 katlı ve 190 metre uzunluğundadır. Kopenhag’dan bile görülebilen bu binayı Santiago Calatrava yapmıştır. Calatrava, 2005 yılında yaptığı bu modern binayı, daha önceki bir insan heykeli olan kendi eseri Twisting Torso’dan esinlenerek oluşturmuştur. Adından da anlaşılabileceği gibi dönen bir görüntüsü olan bu bina, dünya mimari alanında yeni bir akım başlattığı için önemlidir. Dünya mimari alanında yeni bir akım başlattığı için çok fazla ziyaretçisi olan bu binanın içini gezmek istiyorsanız önceden rezervasyon yaptırmanız gerekecektir.

Diğer adı Sank Petri Kyrka olan Aziz Petri Kilisesi, eski şehir bölgesinde yer alır. Malmö şehrinin en büyük kilisesi unvanına sahip olan bu kilise, Gotik mimari tarzının en önemli yapılarından biri olarak kabul edilir. Bu kilisenin yapımı sırasında Almanya’daki Aziz Mary Kilisesi’nden ilham alındığı söylenir. Aziz Petri Kilisesi’nin iç kısmı diğer Avrupa kiliselerine kıyasla daha sade ve gösterişsizdir. İçyapısı her ne kadar sade olsa da Kilise’nin dıştan görünümü kızıl rengiyle ve gösterişli yapası ile ilgi çekicidir. 105 metre yüksekliğinde olan bu yapı, 1319 yılında yapılmıştır. OldTown kısmında yer alan bu kilise, Malmö gezisi sırasında kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biridir.

Malmö şehrinin en büyük şehir parkı olarak adlandırılan Pildammsparken, huzurlu ve eşsiz bir doğaya sahiptir. 1914 yılında yapılmış olan bu park, içerisinde Çicek Vadisi denilen bir bölge barındırır ve bu bölgeye her yıl düzenli olarak çeşit çeşit milyonlarca çiçek ekimi gerçekleştirilir. Parkın bahçelerinde dolaşırken, sessizliğin ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Aynı zamanda bu park birçok egzotik kuş çeşidine de ev sahipliği yapmaktadır. Bu parkta doğanın tadını çıkartırken aynı anda çok farklı türde kuşları da gözlemleyebilirsiniz, göl kenarında yürürken kuşları ve ördekleri besleyebilirsiniz. En büyük şehir parkı olan Pildammsparken 45 hektarlık bir alanı kaplamaktadır ve park aynı zamanda Baltık Fuarı’na fon sağlamaktadır.